Sektörde bilinen, yaygın, ismi olan bir sektör örgütü olan TÜBİDER’in 600 üyesi bulunuyor. Yaklaşık o kadar daha firmayla görüşmeleri devam ediyor. 25 ilde üyesi olan 3 ilde şubesi olan 5 ilde şube çalışmaları devam eden bir dernek olan TÜBİDER’in Genel Sekreteri Nuri Ödemiş ile sertifika programları üzerine görüştük.
Turk-internet.com: TÜBİDER’in sertifikasyon programı nedir? Biraz bahseder misiniz?
Nuri Ödemiş : “TÜBİDER sertifikalı uzman eğitim programı” programın adı bu aslında, amaçları ise bilişim sektörünün kalifiye, kaliteli ve sertifikalı ara eleman açığını gidermek. Oluşturmaya çalıştığımız şey ulusal sertifikasyon porgramıdır. Şu anda belli markalara bağlı çeşitli ürünlerin sertifikasyon programları var. Ama bunların herbiri bir ürünle bağımlı ve bir ürüne bağlı, ürün ne kadar uluslararası yaygınlığa sahipse sertifika da o kadar uluslararası yaygınlığa sahip. Bunların hepsi bir dil bilinme zorunluluğu gerekli kılan sertifikasyon programlarıdır. Çünkü bu sertifikasyon programlarının hepsi ingilizcedir. Bizim sertifikasyon programımızın içeriği türkçedir. Amaçladığımız şey bilişim sektörünün kalifiye ara eleman ihtiyacını, teknikerlik düzeyinde ara eleman ihtiyacını karşılayacak bir program yaratmak. Bizim ilk aşamada gerçekleştireceğimiz bilgisayar teknisyenliği ve ağ teknisyenliği eğitim programlarıdır. Bunu giderek açık kod yazılımlar, yazılım programcılığı, internet web tasarımcılığı gibi konularla geliştirmeyi düşünüyoruz.
Turk-internet.com: Bu eğitim sonucunda verilen sertifika Milli Eğitim Bakanlığı (M.E.B) tarafından onaylanıyor mu?
Nuri Ödemiş : Biz aslında iki ayağı olması için çalışma yürütüyoruz. Bunlardan birisi; TÜBİDER sertifikalı bilgisayar teknisyeni ve TÜBİDER sertifikalı ağ teknisyeni, bizim şu anda çalıştırdığımız hazır uygulamaya başlayabileceğimiz bir program. Bu programın bir ayağı doğrudan doğruya TÜBİDER tarafından onaylanmış eğitim kurumları aracılığıyla verilmiş bir sertifika olacak. Bu TÜBİDER güvencesiyle ve TÜBİDER’in markasını taşıyan bir sertifikasyon olacak. Bir diğer yanı ise M.E.B tarafından ileri sürülmüş yaygın eğitim programı içerisinde e-eğitim modeliyle verilmesini teklif ettiğimiz bir program. Eğer yürüttüğümüz bu çalışma bakanlık tarafından bir sonuca varır ve orada bir gelişme olursa bu aynı zamanda TÜBİDER ile bakanlığın karşılıklı yaptığı protokollü bir çalışma haline gelecek ve kuşkusuz o noktadan sonra M.E.B amblemini taşıyan bir sertifika verilecek. Ama burada bişey söylemekte yarar var şu anda M.E.B tarafından M.E.B onaylı bilgisayar kurslarında verilen müfredat içeriği güncel bilgileri içermeyen bir müfredattır. O müfredatın kendisi bizde var ve güncellenmemiş biz aynı zamanda bu içeriğinde güncellendiği bir program yaptık. Yani bizim sertifikasyon programımızın bir ayağı M.E.B ile yürüyor ama bu çalışma henüz sonuçlanmış değil.
Turk-internet.com: Bu sertifikaya sahip olan bir kişinin piyasada iş bulma olasığı nedir?
Nuri Ödemiş : Böyle bir sertifikaya sahip olmadan iş bulma olasılığına göre çok ilerde bir iş bulma olasılığı vardır. Çünkü kişi, TÜBİDER gibi bir bilişim sektör örgütünün eğitiminden geçmiş olduğunu belgeleyen bir sertifikaya sahip olacaktır. TÜBİDER’in sektörde bilinirliği ve yaygınlığı onlar için bir güvence olacaktır. O kişi, herhangi bir bilişim firmasına gittiğinde TÜBİDER sertifikasına sahibim dediğinde kimse ona o işin ehli olup olmadığını sormayacaktır. Yani ehli olduğu başta kabul edilecektir. Çünkü TÜBİDER sektörde bilinen, yaygın, ismi olan bir sektör örgütüdür. Sektörün 600 tane firmasını fiilen üye yapmış ve yaklaşık o kadar daha firmayla görüşmeleri devam ediyor. 25 ilde üyesi olan 3 ilde şubesi olan 5 ilde şube çalışmaları devam eden bir dernekten söz ediyoruz.
Turk-internet.com: Bu programda ortağınız var mı?
Nuri Ödemiş : Sertifika programının bize içerik sağlayan, güncelleyen ve altyapı hizmetini sunan bir iş ortağımız var. Bu ortağımız Datatraining’tir. Ama sertifika programının kendisi TÜBİDER sertikalı uzman programı ve TÜBİDER sertifikalı network uzmanı programıdır.
Turk-internet.com: Hiç bilgisayar bilgisi olmayan bir kişi bu sertifika programına katılabilir mi?
Nuri Ödemiş : Hiç bilgisayar bilgisi olmayan birisi bu programa katılamaz. Yani asgari bilgisayar okur yazarı olması gerekiyor. Ama PC kullanıcısı bu sertifika programına katılabilir ve sertifika alarak PC teknisyeni haline gelebilir. PC teknikyeni ne yapacak bilgisayarın sıfırdan kurulumu, işletim sistemlerinin yüklenmesi işletim sistemlerinin çalıştırılması ve bir bilgisayarın bir ağa bağlanması işlemlerinin ve bir bilgisayarda olabilecek herşeyi yapabilecek hale gelecek. Sorun çıktığında çözebilir hale gelecek.
Turk-internet.com: Başvuru nasıl yapılıyor?
Nuri Ödemiş : Şu anda programı uygulamaya başlamadık. Bu programın üç ayağı olacak bunlardan birisi klasik eğitim ayağı yani doğrudan sınıflarda verilen eğitim olacak. Bir diğeri karma eğitim olacak hem internet üzerinden hem de sınıflarda olacak, bir diğeri de doğrudan e-öğrenme dediğimiz bir sistem üzerinden yürüyecek. Kayıt için internet üzerinden bir kayıt sistemi olacak. Öğrenci girip internete kaydını yapabilecek. Kaydını yaptığında kendisine kaydının yapıldığına dair bir bilgi gelecek. Kendisine atanmış eğitmen bildirilecek. Kendisine atanmış eğitmenle nasıl haberleşeceği ve ne tür bilgi alış-verişi yapabileceği kendisine bildirilecek. Aylık programa dahil diğer öğrencilerle bilgi alış-verişi yapabileceği bir ortama sahip olacak. Sorunlarını diğer öğrencilerle de tartışabilecek. Her konunun sonunda o konu için internet üzerinden bir sınav olacak. Öğrenci o sınavdan geçtiği zaman bir sonraki konuyu almaya başlayacak. Öğrenci en sonunda da sertifikasyon sınavına girecek o da internet üzerinden olacak ama sınav gözetmeni denetiminde gerçekleşecek. Yani kişi kendisi son sertifikasyon sınavına her hangi bir bilgisayarın başından giremeyecek. Bir sınav merkezi olacak ve sınav gözetmenleri kontrolünde girecek. Sınav gözetmenleri bu programın icra kurulu tarafından atanmış olacak. Sadece internet üzerindende eğitiminizi yürütebilirsiniz. Bu sertifikasyon sınavına girmek için eğitim almanız zorunlu değil. Ama sınavı başaramazsanız eğitime geri dönmeniz gerekir. Yani sadece sınav ücretini ödeyerekte başarılı olduğunuz takdirde setifikaya sahip olabilirsiniz. Bunu niye yaptık onu belirtmek istiyorum. Çünkü bizim sektör bu konuda sertifikalanmış bir sektör değil. Daha çok alaylı bir sektör. Bilginin kalitesinin sınandığı, test edildiği belli bir sınavdan geçerek ona sertifika verildiği bir program yok. Biz böyle bir program oluşturmak istedik.
Turk-internet.com: Program ücretli mi? Ne kadar olduğu belli mi?
Nuri Ödemiş : Program ücretli. Fiyatları tam olarak belli değil ama maliyetlerine çok yakın bir düzeyde olacak. Piyasadaki nadir sayıda bu konuda verilen eğitimlerin fiyatları ile kıyaslarsanız en az %50-%60 daha aşağıda olacağını söyleyebiliriz.
Turk-internet.com: Eğitim süresi ne kadar olacak?
Nuri Ödemiş : PC donanım için bizim önerdiğimiz süre en az 48 saat. Ama bu internet üzerinden olunca 3 ay gibi bir sürede tamamlanmasını planlıyoruz.
Turk-internet.com: Bu 48 saatin dağılımı nasıl oluyor? Yani hergün mü yoksa belirli aralıklarda mı?
Nuri Ödemiş : Bizim tercihimiz öğrencinin imkanı varsa hergün alması ancak böyle bir koşul koymuyoruz neden koymuyoruz? Çünkü yetkili eğitim merkezlerimizin öğrencilere açacakları sınıflarda o sınıf uygulamalarına bağlı olarak seçilir. Bizim özen gösterdiğimiz şey ilan ettiğimiz müfredata ve standarta uyulmuş olmasıdır. Bizim baktığımız nokta uygulama derslerinin ve testlerin yapılmış olması, ara sınavların yapılmış olması ve bunların icra kurulu tarafından denetleniyor olmasıdır. Bu kalite ve çıtanın üstünde eğitim gerçekleştiriyorlarsa öğrenci için uygun olan haftada iki gün gelmekse iki gün gelsin, ama bu süre 2 ay yerine 4 ay olsun 3 ay olsun süresi bizim için sorun değil, önemli olan eğitimin kalitesinin korunuyor olması.
Turk-internet.com: Diğer kurumların verdiği sertifikalar sizce yeterli değil mi?
Nuri Ödemiş : Bilgisayar teknisyenliği ve ağ teknisyenliği dediğimiz şeyde konu içeriğine baktığınızda uluslararası içerikle aynı ve Türkiye’de bu sertifikaya sahip olmanız için herhangi bir meslek teknik lisesini bitirmeniz yetmiyor. O sertifikasyon sınavlarını alınmayabilirsiniz niye çünkü sizin için bir dil engeli var. Türkiye’de meslek teknik liselerinin elektronik bölümünden mezun olmuş, bilgisayar bölümünden mezun olmuş ve bilişim sektöründe ciddi bir eğitimden geçirilmiş ara eleman olarak istihdam edilebilecek o kadar çok insan var ki. Bu insanlar herhangi bir sertifikasyon programının içinden geçerek kalifiye eleman olduklarını belgeleyen bir sertifika almaları için bu içeriğin bütünüyle türkçe olması gerekir. Aynı zamanda bu sertifikasyon programının kalitesi olmalıdır. Programın arkasında bu kalitesini belgeleyecek bir sektör örgütü ya da ulusal örgüt olması gerekir. TÜBİDER’in böyle bir örgüt olduğu konusunda hem fikir olduğumuz için bu sertifika programı hazırladık.
Turk-internet.com: Sizce üniversitelerde verilen bilgisayar eğitimleri yeterli mi?
Nuri Ödemiş : Bazılarının yeterli olduğunu düşünüyorum aslında. Özellikle bazı özel üniversitelerin laboratuarlarından sınıflarına, müfredatına kadar ciddi yatırımlar yaptıklarını ve iyi olduklarını düşünüyorum. Bazı kamu üniversitelerinin de oldukça iyi olduğunu söyleyebiliriz. Ama birçoğunun gerçekten yetersiz olduğunu düşünüyorum. Geçtiğimiz günlerde bir iletişim fakültesi öğrencisi hoca bize bilgisayarı tahtaya çizerek anlatıyor dedi. Yani bir üniversite düşünün iletişim fakültesi öğrencilerine bilgisayar anlatacaksınız ve bilgisayar anlatacağınız bir laboratuarı yok. Türkiye bu durumdayken verilen eğitimlerin nasıl kaliteli olduğunu söyleyebiliriz ki. Biz sektörden şöyle deneyimlere sahibiz. Herhangi bir üniversitenin bilgisayar mühendisliği bölümünü bitirmiş birisinin bile aslında bilgisayarın network kartının nereye takıldığını bilmediğini biliyoruz. Mezun olmuş herhangi bir bilgisayar eğitiminden geçmiş bir kişinin bilgisayar ekran kartı nereye takılır, bilgisayar network kartı nereye takılır, bunları bilmediğini biliyoruz. Çünkü bizde eğitim daha çok uygulamalı şekliyle verilmiyor. Bizde bu yüzden uygulama derslerini çok önemsiyoruz.
Turk-internet.com: Eklemek istedikleriniz?
Nuri Ödemiş : TÜBİDER’in ulaştığı her noktada bu sertifika programı verilecek. Bunu iki türlü yapacağız. Birincisi TÜBİDER şubeleri aracılığıyla, ikincisi TÜBİDER üyesi olan ve eğitim kurumuna sahip bilişim firmaları aracılığıyla yapılacak.
TÜBİDER bilişim sektörünün en yaygın ve en büyük örgütüdür. Temel hedefimiz bilgisayar ara eleman ihtiyacının giderildiği bir eğitim programını oluşturmak. Amacımız, Türkiye’de bilgisayar okur-yazarlığını yaygınlaştıracak bir bilgisayar okur-yazarlığı seferberliği için ateşleyici, harekete geçirici, bu konuda kamu yönetimini teşvik edici bir rol oynamak. Önümüzdeki dönem aynı zamanda bilgisayar okur-yazar seferberliği oluşturmak gibi bir çalışma içerisindeyiz. Yani sizin başta sorduğunuz bilgisayara hiç dokunmamış birinin bilgisayar kullanır hale geleceği bir eğitim uygulamasının Türkiye için bir ihtiyaç olduğunu bunun yaygınlaştırılması gerektiğini ve Türkiye içinde yüzbinlerce insanın bu programa girmesi gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü eğer Türkiye bu digital bölünmeyle ilgili problemini aşamazsa gerçekten bu digital bölünme Türkiye için çok büyük bir bela haline gelecek. Türkiye çağın teknolojik gereklerini, toplumsal gereklerini, siyasal gereklerini aklınıza ne geliyorsa yerine getiremeyecek hale gelecek. Türkiye’de bilgisayar okur-yazar oranının çok hızlı geliştirilmesi gerektiğini, internet erişiminin çok hızlı geliştirilmesi gerektiğini hatta bedavalaşması gerektiğini kamu kaynaklarının bütünüyle bunları dikkate alınarak yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Tüm bunlar yapılmadan Türkiye’de e-devlet konusunda atılmış bütün adımların yarım kalacağını düşünüyoruz.
O nedenle esas önceliğin bu konuya verilmesi gerekiyor. TÜBİDER’i diğer sivil toplum örgütlerinden ayıran en önemli özelliği belkide bu. Çünkü biz herhangi bir marka herhangi bir uluslararası firmanın Türkiye’yi bir pazar olarak görüp o pazar yaklaşımına uygun bir lobi faaliyeti içerisinde bulunmasını sektör örgütlerinin kimininde bu faaliyetlerin bir yerinden tutmasını doğru bulmuyoruz. Kaynakları Türkiye’de oluşturulan, katma değerleri Türkiye’de bırakan ve Türkiye’ye doğrudan sermaye yatırımı yapan bir bilişim sektörünün anlamlı ve verimli olacağına inanıyoruz. Dış kaynaklı firmalar ise Türkiye’yi sadece bir pazar olarak görüyorlar ve doğrudan sermaye yatırımını yapmıyorlar. Dünyanın en büyük firmaları hemen yanıbaşımızdaki ülkelere yatırım yapıyorlar. Türkiye’ye yapmıyorlar. Biz bunun ortadan kaldırılacağı kamu politikalarının izlenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bilişimi sadece ithal edip Türkiye’ye getirmekle, bilişim ürünlerini Türkiye’de yeniden işlemek, bilişim ürünlerini Türkiye’de üretmek arasında bir fark olması gerekir. Bunun farklı düzeyde teşvik edilmesi gerekir. Sağlanan kolaylıkların farklı olması gerekir. Böyle olursa Türkiye gerçekten kendi ayakları üzerinde durabilir. Şu anda Türkiye’de GSMH’da bilişimin payı binde sekiz. Binde sekizle siz napabilirsiniz. Bunun çok hızlı büyümesi lazım.