Oksijen A.Ş. telekom yazılımları sektöründe 2000 yılından beri faaliyet göstermektedir. Esas olarak Telsim’in temel yazılım ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kurulmuş olan şirket, 2002 yılından itibaren, geliştirdiği yenilikçi ürünleri yurt dışı pazarlara da ihraç etmeye odaklanmıştır. Kendi alanında, gerek ülkemizde gerekse Avrupa ve dünya çapında ilklere imza atan Oksijen 2004 yılının ikinci çeyreğinden itibaren yeni yapılanması ile satış ve pazarlama faaliyetlerini yoğunlaştırmıştır. Aynı dönemde teknik kadrolarını da genişleten şirket arka arkaya yeni müşteriler kazanarak hedef pazarlarında konumunu güçlendirmeye başlamıştır.
Oksijen’in de güçlü bir oyuncu olarak içinde yer aldığı global telekom pazarı özellikle GSM ve IT sektöründeki hızlı gelişmelere paralel olarak son 10 yılda önemli oranda büyümüş ve yapı değiştirmiştir.
ITU’dan alınan verilere göre, 2004 yılı sonu itibarı ile gelişmiş ülkelerde her 100 kişiden 77’sinde, gelişmekte olan ülkelerde ise 19’unda mobil cihaz bulunmaktadır. Sabit hatlarda ise bu oranlar sırası ile 54 ve 13’tür. Bu veriler, büyüklüğü değer olarak 2 trilyon doları aşan telekom sektörünün gelişimini gözler önüne sermektedir. Diğer yandan gelişmekte olan pazarlardaki penetrasyon oranlarının halen düşük seviyede olması bu bölgelerdeki büyüme potansiyeline işaret etmektedir.
Sabit hat pazarı ise adetsel olarak durağan bir seyir izlemekle birlikte analiz dönemi içinde yeni teknoloji ve hizmetlerin geliştirilmesi ve sunulması nedeni ile değer olarak önemli oranda büyüme sağlamıştır.
Yeni teknolojiler ve ürünler değerlendirildiğinde ise pazar gelişimi ve değişimi daha çarpıcı biçimde ortaya çıkmaktadır. Son on yılda özellikle mobil alanda yaşanan ve sadece sesli iletişim servislerinden, IP tabanlı teknolojiler yardımı ile eş zamanlı ses, data, resim, video iletişimine doğru evrim geçiren GSM sektörü nihai durumda 3G aşamasına ulaşmıştır. Bu oluşum temelde Internet ve broadband teknolojilerindeki gelişmelerin de doğal bir sonucudur. Sonuç olarak, mobil iletişim, IP teknolojilerinin mobil ortama aktarılmış haline, mobil cihazlar ise cep bilgisayarlarına dönüşme eğilimindedir. Bunun doğal bir sonucu olarak da mobil servisler mevcut durumda bilgisayar ortamında kullanılabilen tüm servislere yakınsamaya başlamıştır.
Pazardaki bu gelişmeler, teknoloji altyapıları ve servisler alanındaki değişimlerle birlikte telekom sektöründe yeni alt sektörler yaratmış ve iş modellerinde de önemli gelişmeler ortaya çıkmıştır. Bu kapsamda, m-commerce, m-eğlence (müzik, video, oyun, interaktif bahis, yetişkin içerikleri vb) gibi alanlarda mobil pazar giderek büyümekte ve buna bağlı olarak içerik ve altyapı firmaları çoğalmaktadır. Öte yandan telekom operatörlerinin altyapılarını kullanarak son kullanıcılara değişik hizmetler sunan MVNO (Mobile Virtual Network Operators) şirketleri de giderek yaygınlaşmaktadır. Buna paralel olarak, gerçek mobil ve sabit şebeke operatörleri de 3G yatırımlarına hız vermekte, yenilikçi servis ve tarife modelleri ile ve/veya yaratıcı müşteri bağlılığı programları uygulayarak gelirlerini artırma çabalarını yoğunlaştırmaktadır. Pazarı etkileyen son halka olarak da uluslararası organizasyonlar ve çalışma gruplarının teknoloji ve standardizasyon konularındaki faaliyetleri ile devlet otoritelerinin regulasyon çalışmalarıdır.
Bu pazar dinamikleri içerisinde en önemli rollerden biri söz konusu oyuncular (operatörler, servis sağlayıcılar, MVNO’lar, son kullanıcılar vb) arasında bir katalizör görevi bulunan Oksijen gibi yazılım altyapısı sağlayıcı firmalara düşmektedir.
Oksijen, pazar değeri en büyük sektörlerden birinde son yıllarda sayıları büyük oranda artan orta ve küçük ölçekli bir çok telekom yazılım firmaları arasında öncülerden biri olarak yer almakta ve hedef pazarlarında global alanda büyük ölçekli firmalarla başarıyla rekabet etmektedir. Ürün geliştirme faaliyetlerinin yanısıra, son iki – üç yıllık dönemde satış ve pazarlama yatırımlarına ağırlık veren Oksijen, sektörde uluslararası alanda marka bilinirliğini artırmış ve müşteri portföyünü genişletmiştir. Buna bağlı olarak Oksijen artık sektörde açılan ihalelerde davet edilen firmalar arasında yer almaktadır.
İnsan Gücü, İnsan Kaynakları Politikası ve Çalışma Ortamı
Telekom sektöründe bir Türk firmasının global arenada daha iyi tanınmasına yol açacak başarılar ancak ArGe alanda yapılacak yatırımlar ve bu konuya devlet ve ilgili kurumların belli strateji ve politikalar çerçevesinde desteği ile mümkündür. Bu başarının temelinde ise kaliteli insan kaynağı
faktörü yer almaktadır. Özellikle telekom teknolojileri sektöründe, yetişmiş insan gücünün araştırma ve geliştirme alanında Türkiye’de çalışma olanakları bulması Oksijen gibi firmaların faaliyete geçmesi ile mümkün olmuştur. Bu bakımdan bir başarı hikayesi olarak Oksijen’in yapısının irdelenmesi sektör ilgililerine önemli fayda sağlayacaktır.
Oksijen, Türkiye’de telekom sektöründe ARGE alanında faaliyet gösteren az sayıda şirketten biridir. 50 kişilik yazılımcı kadrosu ile çalışmalarını yürüten şirket özellikle insan kaynakları politikalarına büyük önem vermektedir. Şirketin ARGE bölümü, %66 oranında Bilgisayar Mühendislerinden, %34 oranında Elektronik veya Telekom Mühendislerinden oluşmaktadır.
Oksijen, teknoloji alanında pek çok yeni istihdam yaratmakta ve bununla birlikte yazılım tecrübeli personel oranına önem vermektedir. Mühendislerinin yarısı “5 sene veya üstü” yazılım tecrübeli personelden oluşmaktadır. Bu oran, yetişmiş kadro anlamında sektör oranlarının üzerindedir. Dolayısı ile yüksek tecrübeli personel, özellikle teknoloji geliştiren firmaların rekabette farklılık yaratmak için en önemli unsurlardan biri olan yazılım mimarisi alanında şirkete büyük katkı sağlamaktadır.
Oksijen, insan kaynakları kalitesi yanında çalışma biçimleri bakımından da farklı uygulamalarla dikkat çeken bir firma özelliği taşımaktadır. Oksijen bünyesinde kişilere bireysel mimari sorumlulukları atanması yerine, kolektif bir sorumluluk ortamı oluşturulması esas alınmaktadır. Bu doğrultuda yapılmakta olan her tasarım ve çalışmayı, tüm yazılım ekibinin değerlendirmesine açan bir paylaşımcı ortam yaratılmıştır. Buna göre, en tecrübelisinden en az tecrübelisine kadar her yazılımcı, yapılan tasarımlar hakkında bilgi ve fikir sahibi olmakta ve görüşlerini paylaşabilmektedir. Tasarımlar belirli bir süre paylaşım ortamında yer almakta ve gelen yorum ve katkılara göre nihai olarak şekillenmektedir. Bu süreç, hem tüm kadronun oluşan ortak bilgi birikiminin en üst seviyede şirkete katkı olarak dönmesini sağlamakta hem de yeni kadrolar için öğrenme sürecini en az zaman ve enerji ile aşmasına yardımcı olmaktadır.
Diğer yandan gerek geliştirme ve gerekse hazırlanan yazılımların nihai testleri bakımından çeşitli teknik ekipman ve olanakların önemi büyüktür. Oksijen bu konuya da özel önem vermektedir. Şu ana kadar 1.000.000 ABD Doları değerinde bir laboratuar yatırımı yapılmıştır. Bu yatırımlar sayesinde hem sahadaki tüm yazılımlar doğrudan canlı olarak tutulmakta ve test ortamlarında kullanılmakta, hem de sektörün çok bilinen simulatör, analiz cihazları kullanılmaktadır. Gerçek ortama benzer test ortamları oluşturularak, yazılım üretim süreçlerindeki nihai test aşamaları ciddi olarak gerçekleştirilebilmektedir.
Oksijen ArGe’de çalışan personelin bilgilerinin herkesle paylaşılmasına özel önem verilmektedir. Bilgi ve tecrübenin belli bir aşamaya gelmesi ile beraber, diğer insanlarla paylaşılması ortamının formal şekilde sürekliliğini sağlamak üzere iç seminerler sürekli olarak düzenlenmektedir. Doğrudan kullanılabilecek konular kadar, yeni gelişmeler noktasında da iç seminerler ile bilgi paylaşımı ve dağılımı yapılmakta, ayrıca zaman zaman bu eğitimler kayda alınıp, eğitim portalinden izlenebilmektedir. Böylece eğitim ve bilgilendirme, sadece eğitim zamanlarına kısıtlı kalmamakta, personel iş yoğunluğunun izin verdiği zamanlarda bu eğitimleri izleyebilmektedir.
Oksijen’deki staj imkanları ise titizlikle takip edilen bir süreçtir. ArGe’de staj süresi minimum 8 hafta olarak belirlenmiştir. Buna göre çalışan stajyerler hem ciddi şekilde çalışma ortamında eğitilmekte, hem de kendilerinden yeniliklerin araştırılması ve denenmesi konularında yararlanılmaktadır. Oksijen AR-Ge’de staj yapmak için her yıl 200’e yakın aday başvurmaktadır.
Sonuç olarak, Oksijen Türkiye’de mevcut olan ve teknoloji gelişimde en önemli kaynak ve belirleyici unsure olan kaliteli insan gücünü, sektörün gereklerine uygun olarak doğru biçimde kullanmak ve yönlendirmek sureti ile katma değeri ülkemizin lokomotif ihracat sektörlerine gore çok daha yüksek bir sektörde uluslararası alanda bir başarı hikayesi oluşturmuştur. Önümüzdeki dönem, Oksijen’in uzun vadede dünya devleri arasında yerini almak için gerekli yatırımların yapılacağı ve yeni hedeflerin tespit edileceği bir büyüme dönemi olacaktır.
Bu BAŞARI HİKAYESİ, advertorial olarak tarafından hazırlanmıştır.