Özelleşen Türk Telekom’da personelin durumu konulu haber ve yorumlara Bu konudaki Özel dosyamız içinden ulaşabilirsiniz.
Yazının ilk 2 bölümünü
başlıkları altında okuyabilirsiniz.
Bu arada çalışanların aklına şu husus gelebilir: “Haklısınız ama biz Şirkette 1 veya 2 yıl çalıştıktan sonra Şirketin bize ihtiyacı kalmadığını anlaması halinde “Kaşıyın üzerinde gözün var” gibi bir bahane ile iş akdimizi feshederse veya bizim pozisyonumuzu insan içine çıkamayacak derecede aşağıya çekerse ne olur şeklinde düşünülebilir. Bu konudaki endişelere tümüyle karşı çıkmak, olmaz demek mümkün değil. Bu konuyla ilgili olarak ileriki günlerde sizlerden gelecek eleştiri ve önerileri de dikkate alarak İş Kanunun hükümleri doğrultusunda cevap vermeye çalışacağım. Fakat şu andaki düşüncemi sorarsanız “bunun olacağını sanmıyorum”.
İş güvencesi ile öngörülen sürelerin ortaya koyduğu bir başka husus da bende, emeklisi gelmiş olanlarla, hizmet süresi 20 yıl ve üzerinde olan nakle tabi personeli bir nevi ödüllendiriyor, ancak hizmet süresi 20 yıl ve çok daha altında olan ve genç nesil sayılabilecek personeli ise bir nevi cezalandırıyor şeklinde bir düşünce uyandırdı.
Çünkü içlerinde kendisine aşırı güvenen, işten çıkarılsa dahi başka bir yerde iş bulabileceğine inanan kişiler olabilir. Onlar için denilebilecek tek kelime kendilerini iyi ölçüp, tartıp ona göre karar vermelerini söylemektir. Ama bu şekilde emekliliğine uzun yıllar olan nakle tabi personelden Şirkette kalmayı düşünebilecek olacağını sanıyorum. Bu da şu anda mevcut olan genç personele Şirketin ihtiyaç duymayacağını ortaya koymaktadır. Hiçbir Şirketin geleceğini orta ve yaşlı grup olarak adlandırılabilecek personele emanet etmesi beklenemez. Ben Türk Telekom üst yönetiminin de böyle düşündüğünü sanıyorum. Peki öyleyse neden genç nesile daha fazla iş garantisi vermediğini düşünmek gerekecektir. Bu Şirketin Türkiye’de ayakta kalması için belli bir zamana ihtiyacı olduğunu, bu nedenle tecrübeli personele gereksinim duyduğunu, yeniden işe aldığını duyduğumuz genç ve dinamik kesimlere bunların vereceği eğitimlerle geçiş sürecinde işlerini yürütebileceklerine inandıklarını ortaya koyduğu düşünülmektedir. Elbette bunda haklı olabilirler ve bu tercih onların hakkıdır.
İş güvencesi ile ilgili diğer hususlar ise; yukarda sayılanların dışında Şirketin sosyal içerikli bir takım ilave avantajlar uygulayacağını, bu avantajların neler olacağının Şirket politikası çerçevesinde ileride belirlenerek çalışanlara duyurulacağını belirttiği görülmektedir.
Enflasyon ve Zamlar: Şirket ücretlerde her yılın Ocak ayı başında yapılacak artışları genel performansa ve enflasyon artışını dikkate alarak belirleyeceğini belirtmektedir ki bu cümleden zam oranlarının Şirketin sağlayacağı karlılık ve genel performansın olumlu olması halinde enflasyon artış oranından az olmayacağı düşünülmektedir.
Kıdem Tazminatı: Şirkette kalan ve 1.Tip Sözleşmeyi imzalayıp nakil hakkından vazgeçen personelin kıdem tazminatları konusunda hiçbir kaybına uğramayacakları ve bunların kıdem tazminatlarının geçmişte kamu görevinde geçmiş hizmetleri kesintisiz şekilde dikkate alınmak suretiyle ve tüm ücret ve ekleri dikkate alınarak Türk Telekom tarafından İş Kanunu hükümlerine göre ödeneceği beyan ediliyor. Bu husus İş Kanunu hükümlerinin gereği olmakla birlikte özellikle emekliliğini doldurmuş personelin ve Şirkette kalacak olan ve hizmet süresi 20 yıl ve daha üzerinde olanlar için bu teklifin son derece cazip olduğunu söylemek mümkündür. Bunun aksini düşünecek olan varsa bunu gerçekten tartışmak isterim.
2.tip sözleşmenin analiz edildiği, yazının son bölümünü Türk Telekom’da Beklenen Paket Açıldı – 4 başlığı altında okuyabilirsiniz.