Bu yazı Özelleşen Türk Telekom’da Personelin Durumu başlıklı dosya kapsamındadır.
Yayılan söylentilerden bir tanesi özelleştirme dolayısıyla kurumun % 55 hissesini devir alan Oger Telekom’un kiminle çalışıp çalışmayacağını belirlemeye yönelik olarak personel listesi hazırlattığı ve bu listelerin hazırlanmasındaki amacının personel çıkarmaya hazırlık çalışmaları şeklinde algılandığı söylentisi duyuldu. Bu söylentiler nedeniyle bizde turk internet.com olarak konuyu bilen bir uzmana sorduk. Değerlendirmesi şu şekilde oldu;
Bu konuda bir değerlendirme yapmadan önce Türk Telekom’daki personel rejimine bakmakta yarar vardır. Bu gün için Türk Telekom’da kadrolu, asli sürekli görevli, sözleşmeli ve İş Kanununa tabi personel olmak üzere çeşitli statülerde personel istihdam edilmektedir. İş Kanununa tabi personel de kendi içinde Kapsam İçi ve Kapsam Dışı olarak ikiye ayrılmaktadır.
Türk Telekom’un özelleştirilmesine ilişkin bu güne kadar yürürlüğe giren başta 4502 sayılı Kanun olmak üzere 4673, 5189 ve 5398 sayılı yasalarda özelleşme öncesi ve sonrasında personelin durumu tüm çıplaklığı ile ortaya konulmuştur. Onun için “Türk Telekom’da personel çıkarılması ile ilgili listeler hazırlanıyor” şeklindeki haberlerin asılsız olduğunu söylemek gerekir.
Türk Telekom’da şu an çalışmakta olan personelden kadrolu, asli sürekli görevli, sözleşmeli ve İş Kanununa tabi kapsam dışı personelin hisse devir tarihinden itibaren 150 gün içinde diğer kamu kurum ve kuruluşlarına naklen atanma hakları işaret edilen Kanunlarla güvence altına alınmıştır. Ancak, bu güvence işaret edilen personelin mutlaka diğer kurum ve kuruluşlara naklen atanması anlamına gelmemektedir. Çünkü, kadrolu, asli sürekli görevli, sözleşmeli ve İş Kanununa tabi kapsam dışı personelin ve Türk Telekom’un önünde iki seçenek bulunmaktadır. Türk Telekom kapsam içi personel hariç diğer statülerde çalışan personele ihtiyacı olduğunu ve bunların Şirkette kalmasını isteyebilir. Personelde bunu kabul ederse kabul eden personelin diğer kamu kurum ve kuruluşlarına nakil hakkı ortadan kalkar ve bu personel Türk Telekom’un Şirkette çalışmaya devam etmesini kabul etmesiyle sorun biter. Ancak, Türk Telekom o personele ihtiyacı olmadığını ilgiliye ve Devlet Personel Başkanlığına bildirirse o personelin artık Türk Telekom’da kalması söz konusu olmayacaktır, diğer kamu kurum ve kuruluşlarına naklen gidecektir.
Personel açısından ise; bu personel (Türk Telekom’un kabul etmesi şartıyla) kalıp Türk Telekom’da çalışmayı sürdürmek isteyebileceği gibi Türk Telekom’un özel sektörün eline geçtiğini ve özel sektör güven duyulmayacağını düşünerek Türk Telekom’da kalmayabilir. Bu durum her iki tarafa da tanınmış bir haktır. Ayrıca, kadrolu, sözleşmeli, asli sürekli görevli ve kapsam dışı personel diğer kamu kurum ve kuruluşlarına naklen gönderildikleri sırada Türk Telekom’da aldıkları ücretlerle (Maaş ve ikramiyeler eklenmek suretiyle bulunacak ortalama ücretlerle) naklen gidecekler ve gittikleri kurum ve kuruluşlarda emsal durumdaki personelle aralarındaki ücret farkı kapanıncaya kadar Türk Telekom’da aldıkları maaşı alacaklar. Yine, bu personelden Müdür ve daha üst unvandaki personel araştırmacı unvanıyla, diğer personel ise gittikleri kurumda uygun kadrolara atanacaktır. Bu yönüyle personele tam olmasa da unvan garantisi veriliyor.
İşte bu nedenle Türk Telekom’da hali hazır çalışan nakil hakkı bulunan bu personelin 150 günlük süreç içinde Türk Telekom’da kalmak istemeyeceği, büyük çoğunluğunun naklen başka kuruluşlara gitmek isteyeceğinden naklen gidenler için bir işten çıkarma söz konusu olmayacaktır.
Nakil hakkı olan bu personelin dışında 25-30 bin kadar Türk Telekom’da kalacak personel ise İş Kanuna tabi kapsam içi olarak adlandırılan ve unvanları yardımcı hizmet elemanı, işçi, memur, teknisyen ve tekniker unvanındaki personeldir. Bunların nakil hakkı bulunmamaktadır.
İşaret edilen personelin nakil hakkı bulunmadığı gibi İş Güvencesi Kanununa göre Toplu İşten Çıkarma olmadan bireysel olarak işten çıkarılmaları elbette mümkündür. Ancak, bu personelin de yakın bir gelecekte (6 ay 1 yıl gibi) zaman dilimi içinde işten çıkarılması beklenmemektedir. Paul Doany’nin açıklamalarından bunu görmek mümkün olduğu gibi, nakle tabi personelin (En az 20.000 kişi) büyük çoğunluğunun başka kurumlara gitmesiyle de kısa vadede işçi çıkarmanın mümkün olmayacağı düşünülmektedir.
Bir başka handikap ise; nakle tabi olan personelin şef, uzman, mühendis, müdür, yönetici gibi eğitimli kesimden oluşması, kalacak olanların ise tümünün yardımcı hizmet elemanı, işçi, memur, teknisyen ve tekniker unvanından oluşması dolaysıyla Türk Telekom’un nakillerin yapılmasıyla birlikte eğitimli personel konusunda kısa süreliğine de olsa bir zafiyet yaşabileceği tahmin edilmektedir. Kaldı ki, eğitim düzeyleri düşük olsa dahi sendikalı olan çok sayıda kapsam içi personeli işten çıkarmaya başlaması haline hem sendikaların direnişiyle karşılaşacak, hem de İş mevzuatının işten çıkarmayı engelleyen maddeleri ile karşılaşacaktır.
Bu nedenle Türk Telekom’da kısa vadeli işten çıkarmanın söz konusu olamayacağı düşünülmektedir.
Bu söylentilerin nedenin ise nakle tabi personelin naklen başka kurum ve kuruluşlara gideceği varsayılarak İl Müdürlüklerinde başta İl Yöneticileri ve Kısım Müdürleri eğitimli personelin gitmesiyle işlerin nasıl yürütüleceğine ilişkin hazırlık yapıyor olmalarından kaynaklanmış olabilir. Nitekim, Kurumda kalmayı düşünmemiş olsalar dahi bazı yöneticilerin gelecekte Türk Telekom’da kimlerin kalacağı, kalan işlerin nasıl yapılacağı ile ilgili çalışma yaptıkları duyulmakta olup, işte bu çalışmalar “Türk Telekom personel çıkarmaya hazırlanıyor” şeklindeki gerçek olmayan söylentilere yol açtığı sanılmaktadır. Aksini düşünmenin şu an mümkün olmadığına inanıyorum.
Uzmanımız konuyu teknik yönleriyle böyle açıklıyor. Biz de bekliyoruz..