VoIP konusunda kazan kaynamaya devam ediyor. Türk Telekom, ISS’lerin İzmir’deki hatlarını birer birer kapatmaya başladı. Geçtiğimiz haftalarda başlayan işlem, bu hafta içinde 3 ISS’in hatlarının kapatılması ile devam etti.
Telekom’un hat kapatma nedeni “VoIP yapıyor” şüphesi. Ancak hatlar ISS’lerin derhal mahkeme kararı alması ile geri iade ediliyor. Bu konuda ISS’lerin “Haberleşme Hürriyetini Kısıtlama” şikayeti ile mahkemeye gidecekleri öğrenildi.
Tabi ISS’lerin haklı bir şikayeti şu.. TT bu hatları keserken ISS’e gidip örneğin “falan müşteriniz VoIP yapıyor” iddiası ile kesiyor.
VoIP artık dünyada çok yaygın olduğu için bildiğiniz tüm telekom cihazları üreticileri VoIP cihazları satıyor (Bkz : VoIP Kategorisi). Bu cihazları da reel sektör firmaları takır takır alıyor. Hatta Netaş-Alcatel-Ericcson firmaları gibi büyük firmalar sattıkları santrallara, yarın öbürgün lazım olacak diye VoIP kartları ilave ediyorlar.
İşte bu kadar yaygın satılan bu cihazlara karşı, ISS’ler suçlanıyor. ISS’ler ise “Bizim muşterilerimiz VoIP yapıyor diye binlerce kişi ve diğer kuruluşa hizmet veren ISS hatlarını kesiyorlar. Bizim bir mahkeme kararı olmadan, zaten “gri” bir konu olan VoIP sevisini veren müşterileri kapatma yetkimizde yok. Ancak Türk Telekom ‘un mahkeme kararıyla bunu yapabiliriz. Posta idaresi evinize getirdiği bir mektubun içeriğinden nasıl sorumlu değilse, ISS lerde taşıdıkları trafiğin içeriğinden sorumlu olamazlar. Bir yerde kamu hizmeti veren ISS lerinin hatlarının Türk Telekom tarafından kesilmesi de haberleşme hürriyetini kısıtlama, anayasa ihlali olacaktır.” diyorlar.
Bu hikayenin içindeki ilginç bir başka boyut ise, Türk Telekom’un ISS’lere “istediği zaman istediği ISS’in binasına girerek araştırmayı yapabileceği, istediği alete el koyabileceği” şeklinde bir izin belgesi imzalatıyor olması. Bu belgeyi sözleşmenin iptali tehditi ile imzalattığını öğrendik. Çünkü, ISS’ler resmi mahkeme kararı olmadığı sürece Türk Telekom’u bina içine almak zorunda değil.
Bahsedilen sözleşme telekom sektöründe tepkiye yol açtı. Konuyla ilgili olarak bilgi aldığımız hukukçular, imzalanmış olsa bile bu tür bir sözleşmenin geçerliliğinin olmayacağını, çünkü sözleşmenin, Telekom’un aynı zamanda ISS’lere rakip oluşu nedeniyle doğal olarak geçersiz olacağını ve baskı altında imzalanmasının da diğer bir sorun olduğunu bildiriyorlar.
Bilindiği gibi Türk Telekom’un ses tekeli 31/12/2003 itibariyle sona eriyor. Ancak VoIP yani İnternet üzerinden ses aktarımı Katma değerli bir servis olması yüzünden, tekel kapsamına girmiyor. Bu nedenle de 3-4 yıldan bu yana TT tarafından mahkemeye verilmiş 10’larca firmanın hiçbirisi “VoIP Yasaktır” suçlaması ile ceza almış değil.
Ancak Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım bir müddetten beri çeşitli medya kuruluşlarına verdiği “liberalleşmenin ertelenmesi”ne dair beyanatları ile dikkatleri üstüne çekiyor. 1 yıldan beri Devlet içinde liberalleşmenin ertelenmesine dair çalışmalar, yasal ve kamusal zeminler arama görüşmelerinin yapıldığı biliniyor.
Bu konuda detaylı bir yorumu Telekomünikasyon Kurumu Nerde başlığı altında okuyabilirsiniz.