Geçen hafta Türk Telekom’un açıklama yaptığı uydu stratejisi dikkatimizi çekti ve TBMM KİT Komisyonu’nda gündeme gelen, Yüksek Denetleme Kurulu raporlarında yer alan ve kulislerde tartışılan “Türk Telekom’un uydu stratejisinin” ayrıntılarını soruşturduk. (Bkz : Türk Telekom’dan Uydu Açıklaması)
Edindiğimiz bilgilere göre, Türkiye’nin üç uydusuna ödediği para ile en büyük uydu şirketi olan Eutelsat’ın yüzde 19’una sahip olabileceği ifade ediliyor. Bu oran, Türkiye’nin Eutelsat’ın büyük ortağı olmasını sağlayabiliyordu. Bugün ise elimizde ömrü dolmak üzere olan bir uydu, kapasitesi dolu olan ikinci bir uydu ve arızalı olduğu iddia edilen ve yüzde 30 (TT’ye göre yüzde 50) kapasiteli çalışan bir başka uydumuz var.
Uzayda yörünge ve frekans tahsisini Birleşmiş milletler çatısı altında kurulmuş olan Uluslararası Telekom Birliği (ITU) yapıyor. Öncelikle herhangi bir uydu çalıştırmak için ITU’ya başvuruda bulunulması gerekiyor. Bu başvurunun onaylanmasının ardından ITU tarafından belirlenen ülkeler ile karşılıklı koordinasyon toplantıları yapılması ve sonucunda da uydunun üretilip hizmete verilmesi gibi yıllar süren işlemleri gerektiriyor.
TÜRKSAT 1B’NİN ÖMRÜ DOLUYOR
Türk Telekom’un Türksat 1B uydusunun ömrünün dolmak üzere olduğu belirtiliyor. Kısa süre sonra “eğimli yörüngeye” alınacak uydu en çok kullanılan servisleri içeriyor. Türksat 1B’deki servislerin Türksat 1C’ye aktarılması da bu uyduda yer olmadığı için mümkün değil. Diğer taraftan 300 milyon dolara mal olan Türksat 2A uydusunun, Türksat 1C ile aynı yörüngede olmasına rağmen frekans farkından dolayı kapasitesinin çok azı kullanılıyor.
Ayrıca Türk Telekom’un, Türksat 1B ve 2007 yılında ömrünün sona ermesi beklenen Türksat 1C uydusunun frekansında çalışacak uydu siparişini vermediği belirtiliyor.
TÜRKSAT 1C UYDUSUNUN DURUMU
Türksat 1C uydusu, 1996 yılında 42 derece doğu yörüngesinde, 13.75-14.5 GHZ frekans aralığında hizmete girdi. Türk televizyonlarının tümü bu pozisyona aktarıldı. Yerdeki çanak antenlerin hepsinin bu yörüngeye bakması sağlandı.
Bunun sonucu olarak Eutelsat’ı kullanan diğer Türk televizyon kuruluşları da bu uyduya geçtiler. Böylece Türksat 1C’nin kapasitesi 1997 yılında dolmuş oldu. Hatta 42 derece doğu yörüngesinden yayın yapmak isteyen bir çok televizyon kuruluşu bekliyordu ve 42 derece doğu yörüngesi Türkiye’nin “hotbird” pozisyonu oldu.
Türksat 1C uydusunun ömrü 2007 yılında doluyor. Bu uydunun yerine konulacak yeni bir uydu başvurusu yapılmadığı ifade ediliyor. Konunun uzmanları, 1C uydusunun yerine konulacak uydu için ömrünün dolmasından en az 2.5 yıl önce gerekli müracaatların yapılmış olması gerektiğine işaret ediyorlar. Ancak Türkiye’nin yeni bir uydu yapımına sıcak bakmadığı da gelen bilgiler arasında.
TÜRKSAT 2A UYDUSUNUN DURUMU
Türksat 2A uydusu başlangıçta 42 derece doğu yörüngesinde, Türksat 1C ile aynı frekansta yerleştirilmesi planlanıyordu. Ancak Türksat 2A uydusu, fırlatma tarihinden 9-10 ay önce 42 doğu yörüngesinde ancak dünyada pek kullanılmayan, 17.3-17.8 GHZ frekans bandında çalıştırılması şeklinde plan değişikliği yapıldı.
Önceleri, Türksat 1C uydusu ile aynı frekans bandında çalışması planlanan Türksat 2A uydusunun kapasiteleri böylece rahatlıkla doldurulacakken neden böyle bir frekans değişikliğine gidildiği soru işaretlerinden biri. Konuyla ilgili görüştüğümüz bir uzman, ITU’nun Türksat 2A uydusunun frekans bantları için 40’ı üzerinde ülke ile koordinasyon yapıldığını söylüyor. Uzman, haberleşme uydularında en çok kullanılan frekans bandının Türksat 1B ve 1C uydularının kullandığı frekans bandı olduğunu ifade ederek, şöyle diyor:
“Uzaydaki haberleşme uydularının büyük bir çoğunluğu bu bandı kullanıyor. Artık bu frekans bandı doyum noktasına ulaştı. Aynı bandı kullanan farklı uyduların birbirlerine karşı enterferansa (sinyal bozulması) neden olma ihtimali arttı. Bu nedenle ITU, uzayın daha verimli kullanılması amacıyla söz konusu frekans bantlarını vermiştir.”
Görüşlerini aldığımız uzman, ITU’nun Türksat 1C ve Türksat 2A uydularının aynı yörüngede ancak farklı frekansta hizmet vermesinin, verilen servislerin kalitesi ve enterferansın önlenmesi açısından doğru bir karar olduğu görüşünde. Ancak farklı bir görüş daha var.
Konuyla ilgili kamu yetkilisi, Türksat 2A’nın doğru yörüngede ancak kullanılmayan frekans bandında olmasının pazarlama şansının doğal olarak yok olmasına neden olduğu görüşünde. Kamu yetkilisi bu tezini şu sözlerle destekliyor:
“2001 yılı Şubat ayında uzaya fırlatılan Türksat 2A uydusu, bugün yüzde 30 (Türk Telekom’a göre yüzde 50) kapasite ile çalışıyor. Bundaki temel neden, uydunun kullandığı frekansın talep görmemesi. Türk Telekom’un pazarlama faaliyetleri de bu anlamda sonuçsuz kalmıştır. Türksat 2A uydusunda 22 adet 17.30-17.80 frekansında çalışan transponderı, 12 adet de 13.75-14.00 frekansında çalışan transponderı bulunuyor. Bu 12 adet transponder Türksat 1C ile aynı frekansta. Bu transponderların kullanıcılar tarafından tercih edilmiş ve satılmıştır. Bu uydudaki doluluk bundan kaynaklanmaktadır. Oysa diğer frekans pazarlanamıyor.”
İlk bölümün sonuna gelindiğinde, Türksat 1B, Türksat 1C ve Türksat 2A uydularının bugünkü durumu hakkında özet bilgi ve iddialara yer verdik. Bundan sonra Türksat 2A uydusunun teknik sorunları hakkındaki iddialara ve Türk Telekom’un 12 Kasım 2002 tarihli raporuna yer vereceğiz. Söz konusu rapor, Türksat 2A uydusunun pazarlanması konusundaki sıkıntıları gözler önüne serecek.
Türk Telekom’un uydu stratejisi ve mevcut durum hakkındaki sorularımızı Türk Telekom yetkililerine ilettik. Cevaplar geldiğinde bilginize sunacağız.
Bu yazının devamını Türk Telekom’un Uydu Stratejisi Alarm Veriyor-2 başlığı altında okuyabilirsiniz.