Aria ve Aycell’le ilgili roaming – baz istasyonlarının paylaşımı amaçlı olarak ortaya çıkan problemin uzantısında, Telsim ve Turkcell’in Telekomünikasyon Kurumu aleyhine açtıkları dava sona erdi.
Konuyla ilgili olarak bugün Telekomünikasyon Kurumundan yapılan açıklama şu şekilde;
Telekomünikasyon Kurumu, GSM işletmecilerinden Turkcell ve Telsim A.Ş. tarafından Milletlerarası Tahkim Divanında ( ICC) kendisine karşı açılmış olan tahkim davalarından üçüncüsünü de kazanmış bulunmaktadır.
Bilindiği gibi, Anayasamızın 125inci maddesinde 14.08.1999 tarihinde yapılan değişiklik ile Kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıkların milli veya milletlerarası tahkim yoluyla çözülebileceği hükme bağlanmıştır.
Bu çerçevede “Kamu Hizmetleri ile İlgili İmtiyaz Şartlaşma ve Sözleşmelerinden Doğan Uyuşmazlıklarda Tahkim Yoluna Başvurulması Halinde Uyulması Gereken İlkelere Dair Kanun” 22.01.2000 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Daha sonra 21.06.2001 tarihli Milletlerarası Tahkim Kanunu Resmi Gazetede yayımlanarak 05.07.2001 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Bu kanunlar ve Ulaştırma Bakanlığı ile GSM işletmecileri arasında imzalanan ve daha sonra 4673 sayılı Kanun sebebi ile Kurumumuz ile GSM işletmecileri arasında yenilenen imtiyaz sözleşmelerindeki tahkim maddesi hükmüne dayanılarak Turkcell ve Telsim dava açmıştır.
Bu davalardan ilki; Telsim A.Ş’nin, Kurumumuz tarafından hazırlanan “Türkiye’deki GSM 900 ve GSM 1800 şebeke Operatörleri arasında makul, ekonomik açıdan orantılı ve teknik açıdan uygulanabilir bir ulusal roaming sözleşmesi gerçekleştirmek için belirlenen şart ve koşullar” adı altındaki düzenlemenin, lisans sözleşmesine ve yasalara aykırı olduğundan bahisle öncelikle Ankara 5. Asliye Hukuk Mahkemesinden 15.11.2001 tarihinde ihtiyati tedbir kararı alarak, 28.11.2001 tarihinde Milletlerarası Tahkim Divanında bu işlemlerin iptali için açtığı davadır.
Bu davada Milletlerarası Tahkim Divanı (ICC) 27.05.2003 tarihinde; Kurumumuz işlemlerinin Sözleşme hükümlerine uygun olduğu ve söz konusu uyuşmazlığın talebimiz gibi kanundan kaynaklanması sebebiyle Tahkim Mahkemesinin görevli olmadığı yönünde bir karar vererek davayı Kurumumuz lehine sonuçlandırmıştır.
Yine Telsim Mobil Telekomünikasyon Hizmetleri A.Ş; 08.03.2002 tarih ve 24689 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Roaming Yönetmeliği’nin Geçici 2 nci maddesi çerçevesinde Kurumumuz tarafından yapılan işlemler için Ankara 22. Asliye Hukuk Mahkemesinden 08.04.2002 tarihinde ihtiyati tedbir kararı alarak, 25.04.2002 tarihinde ICC’de dava açmıştır. 23 Eylül 2003 tarihinde ICC tarafından verilen karar ile Kurumumuz işlemlerinin Lisans sözleşmesine aykırı olmadığı ve talebimiz gibi, kanundan doğan bu uyuşmazlık konusunda çözüm yerinin tahkim mahkemesinin olmadığı belirtilerek aynı şekilde Kurum lehine karar verilmiştir.
Üçüncü olarak, Turkcell İletişim Hizmetleri A.Ş tarafından; arabağlantı gelirleri üzerinden hazine payı ödenmemesi gerektiğinden bahisle öncelikle 12. Asliye Hukuk Mahkemesinden 02.10.2001 tarihinde ihtiyati tedbir kararı alınmıştır. Daha sonra aynı konuda Kurumumuzu da hasım göstererek; 29.10.2001 tarihinde açtığı tahkim davası da ICC tarafından 07.10.2003 tarihinde verilen karar ile Kurumumuz ve Hazine lehine sonuçlanmıştır.
Söz konusu uluslararası tahkim davasının Kurum lehine sonuçlanması üzerine Turkcell A.Ş tarafından İMKB’ye yapılan açıklamaya göre adı geçen şirketçe bütçesinden hazineye ödenmek üzere bir kalemde 568 Trilyon TL. Kaynak tahsis edilmiştir. Kurum lehine kazanılan bu uluslararası tahkim mahkemesi kararının diğer işletmecilerin hazineye ödeyecekleri paylar açısından da emsal teşkil edecek olması ülkemizin bu gün içinde bulunduğu ekonomik şartlar açısından önemini daha da arttırmaktadır. Bu karar ile Turkcell A.Ş. ve diğer işletmeciler sahip oldukları lisans hakkının devamı süresince ki bu da yaklaşık 20 yıllık bir süreyi ifade etmektedir devlet hazinesine ara bağlantı gelirleri üzerinden hazine payı ödeyeceklerdir.
Bu tahkim davaların yanı sıra Turkcell A.Ş. prepaid (hazırkartlı) abonelerinden tahsil ettiği telsiz kullanma ücretlerinden 2002 yılında ödenmesi gereken 52.336.000.926.000 TL yi ödememiş ve bu ödemenin dayanağı olan protokolün iptali amacı ile Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesinde Kuruma karşı dava açmıştır. Mahkemece şirket lehine karar verilmiş ancak Yargıtay mahkemenin bu kararını bozmuştur. Bozma kararı üzerine 2003 yılı telsiz kullanım ücretleri Kurumumuz tarafından tahsil edilmiştir. 14.10.2003 tarihli duruşmada da Mahkeme 2002 yılı ücretleri açısından Yargıtay Kararına uyacağını bildirmiştir. Bu kararlar sebebiyle bu ücretlerin tahsili konusunda herhangi bir sıkıntı yaşanmayacağı düşünülmektedir. Telsim A.Ş. tarafından aynı konuda açılan davada aynı şekilde Kurumuz lehine sonuçlanmıştır. Kurumumuz gelirlerinin büyük bölümünü oluşturan bu ücretler Hazineye aktarılmaktadır.
Kamuoyunun bilgilendirilmesini teminen bilgilerinize saygıyla sunulur.