Ülkemizin önde gelen sivil toplum örgütlerinden birisi olan TBD (Türkiye Bilişim Derneği) 30.yılını İstanbul’da yaptığı etkinliklerle kutladı.
30. yıl kutlamaları çerçevesinde düzenlenen baloda, TBD’ye hizmeti geçen kişileri ve tüm yönetim kurulları üyelerini temsilen eski, yeni başkanlara ödül verildi. Tekne Gezisi şeklinde devam eden kutlamalara, İstanbul, Ankara, Bursa ve İzmir’den geniş bir katılım oldu. Gecede ayrıca kriz ortamına rağmen katkıda bulunan firmalara (14 sponsor firma ve 6 katkıda bulunan firma vardı) ödüller verildi.
Gecenin bir başka sürprizi de, aynı zamanda Organizasyon Komitesi Başkanı olan Lütfi Dinç’in bestelediği “TBD 30.yıl marşı” oldu.
Baloda, 2.kez başkanlığa seçilen Rahmi Aktepe, İstanbul Şube Başkanı Erdal Balaban ve TBD Kurucuları adına Prof. Dr. Aydın Köksal, birer konuşma yaptılar.
Aydın Köksal, TBD’nin ve Türk bilişiminin tarihinden kesitler verirken, Başkanlar da planlanan çalışmaları anlattı.
Toplantı sonrası görüştüğümüz Rahmi Aktepe, önümüzdeki dönem için TBD hedeflerini şu şekilde iletti.
“Türkiye’de Bilişim Sektörü açısından yapılması gereken çok şey olduğunu biliyoruz. Önümüzdeki 2 yıl boyunca bu konuda bazı adımlar atmaya çalışacağız. Kriz ortamı, bilişim sektörünü biraz etkiledi. 2001 yılı için % 16 gibi bir küçülmeden bahsediliyor. Ancak biz yine de iyimseriz. Bilişim her zaman en hızlı gelişen sektördür.”
Rahmi Aktepe şöyle devam etti
“Yeni dönemde, özellikle yasal düzenlemeler üzerinde çalışacağız. TBMM Bilişim Grubu kanalıyla bir takım girişimlerimiz olacak. Ayrıca bir ‘Bilişim Şurası’ toplamayı planlıyoruz. Bu şura kanalıyla, Türkiye’nin Bilişim konusundaki 10-15 yıllık hedeflerini belirlemeye çalışacağız.”
Internet konusunda TBD’nin planlarını sorduğumuz Aktepe,
“Elbette Internet’in önemini biliyoruz. Özellikle alt yapı konusunda ve İnternet’in üretim çerçevesinde gelişmesi için elimizden geleni yapacağız. Ayrıca Avrupa Birliği konusunda bir çalışma var ama, E-Avrupa projesini Tübitak koordine ediyor. Bu nedenle de çalışmalar bilimle sınırlı kalıyor. Bilişim’in de bu kapsama sokulması lazım. Dolayısıyla tüm bunları koordine edecek bir kuruluşa yani Bilişim Bakanlığına ihtiyaç var”
dedi. Bakanlık sayısının eleştirilere uğradığını hatırlattığımız zaman Aktepe, şu cevabı verdi:
“Bakanlık sayısının 34’den 22’ye indirilmesinin tartışıldığı ortamda, yeni bir bakanlıktan bahsetmenin cesaret işi olduğunu biliyoruz ama biz bu konuyu bugün değil 1990’lardan beri konuşuyoruz. Bilişim’in geleceği ile Türkiye’nin geleceği yakından ilişkili. Sanayi devrimini yakalayamayan Türkiye’nin Bilişim Devrimini yakalaması şart. Bu düşüncemizi tüm diğer Sivil Toplum örgütleri de destekliyor.”
Son olarak kendisine bugünlerde çok konuşulan, “Bilişim Personelinin Yurt Dışına Kaçma” problemini sorduk.
“Bilişim sektörünün önemi buradan da anlaşılmalıdır. En başta Almanya olmak üzere, tüm ülkeler bilişim personeline kapılarını açtılar. İrlanda’da ve Hindistan’da ne yapılıyorsa, bizde de yapılmalıdır. Bu konuda geç kalıyoruz. Bilişim sektörünün sağlıklı organizasyonlara ihtiyacı var”
şeklinde konuşan Rahmi Aktepe’ye ikinci kez seçildiği görevinde başarılar diliyoruz.