27 Şubat’da gerçekleştirilen Wireless One Konferansı kapsamında düzenlenen “Türkiye’de Wireless Neler Yapılabilir?” adlı panel, Prof. Dr. Ufuk Çağlayan moderatörlüğü’nde gerçekleşti. Panelde, Hakan Dülge (Microsoft), Hüsnü Zobu (Armada), İbrahim Sarıoğlu (Bnet), İsmail Hakkı Polat (Turkcell), Mert Atayurt (IBM Türk), Safa Topbaş (Turk Nokta Net), Selçuk Kumbasar (Mobilera), Önder Bicioğlu (Comsat Türkiye), Ülkem Kırımlı (Nokia), Serdar Kuzuloğlu (Radikal Gazetesi), Türkiye’deki mobil teknolojilerin sektöre getireceklerini tartıştılar.
Dülge: “Katma Değerli Ürünler ile Rekabet Şansı”
Microsoft Telekominikasyon Sektör Müdürü Hakan Dülge, satış ve otomasyon sistemlerinden oluşan mobil platformlar oluşmak istediklerini söyledi. Büyük şirketlerin, Anadolu’ya yayılmaları için bu platformları kullanabileceklerini vurgulayan Dülge, yakın gelecekte Avrupa Birliğine girildiğinde, şirketlerin rekabet avantajı elde etmeleri için bilgi teknolojilerine yatırım yapmalarının kaçınılmaz oldugunu belirtti. Türkiye’nin wireless teknolojiler ve çözümlerdeki avantajının ve dezavantajının tartışıldığı bölümde ise, Dülge şu açıklamada bulundu:
“Türkiye’nin Wireless teknolojilerde katma değerli ürünler geliştirme şansı var. Nitekim çözüm ortaklarımız ile birlikte Türkiye’de katma değerli ürünler geliştiriyoruz. Katma değerli ürünlerin önemi konusunda bir örnek vermek istiyorum. İsrail firması Amdocs, Microsoft’un mobil çözümleri üzerinde geliştiriği Telecom Billing programını GSM operatörlerine milyon dolara satıyor. Bu güzel bir örnek ve aynı yöntemi Türkiye’de uygulayabilir.”
Kuzuloğlu: “Kazanmak için Mücadele Şart”
Radikal Gazetesi yazarı ve internet editörü Serdar Kuzuloğlu ise, PC penetrasyonunun düşük olduğu ülkemizde, wireless ürünlerinin gelişme şansını sorguladı. Türkiye’nin dünya ekonomisinde yerini alması için, gelişmeleri yakından takip etmesi gerektiğini ve yerinde durarak hiçbirşey kazanamayacağını, diğer ülkelerin gittiği yoldan, Türkiye’nin de giderek, kazanmak için mücadele vermesi gerektiğini vurguladı.
Sarıoğlu: “Mobil’de 2 Tane Altyapı Teknolojisi Var”
Bnet Genel Müdür Yardımcısı İbrahim Sarıoğlu, Türkiye’nin mobil alt yapısında 811 B ve GPRS olmak üzere 2 teknoloji bulunduğunu hatırlatarak, “Bnet olarak, kapalı alanlarda mobil iletişimi sağlayan 811 B teknolojisini sunuyoruz. Bunun dışında operatörlerin sundugu GPRS teknolojisi var. Türkiye için 3.nesil uzak gözüküyor. UMTS lisansları verilirse, bu teknolojiyi de kullanmak mümkün olacak” dedi.
Polat: “GPRSLind Örneğini Yarattık”
Turkcell Mobil İnternet Servisleri Geliştirme Bölümü yöneticisi İsmail Hakkı Polat, Türkiye’nin en büyük şebekesini kurduklarını ve hedeflerinin bu şebeke üzerinde geliştirilecek katma değerli hizmetlerde öncülük yapmak ve diğer kurumların istifade etmesini sağlamak olduğunu söyledi. İnternet servislerini mobil platform üzerine taşımaya çalıştıklarını belirten Polat, “GPRSlind adında bir örnek yarattık. Herkes bu örneği kendisine adapte edebilir. Katma değerli ürünler ile yurdışı pazarlarına açılabiliriz” dedi.
Atayurt: “Katma Değerli Ürünlerde Aracıyız”
IBM Türk Mobil İnternet Çözümleri Satış Temsilcisi Mert Atayurt ise, teknolojik uygulamalarda geri dönüşümü görmenin büyük önem taşıdığını vurgulayarak, kurumların, teknolojik uygulamaların sonuçlarını ölçebildiklerini, sürekli ve yeni uygulamalar üretibildiklerini söyledi. Wireless alanda geliştirilen katma değerli ürünlerde, yurtdışına açılmada IBM Türk’ün de aracı olduğunu belirtti.
Topbaş: “Cep Kullanıcısının yüzde 70’i SMS Atıyor”
Türk Nokta Net Ar-Ge Uygulama, Geliştirme Birim Müdürü Safa Topbaş, katma değerli hizmetlerde son kullanıcılar ile birlikte kurumsal kesime de gittiklerini söyleyerek, “Turk Nokta Net’de, 400 bin aktif kullanıcı var. Bu kullanıcıların hepsinde cep telefonu bulunuyor. Bir araştırma yaptık. Sonuç; yüzde 70’i SMS atıyor. Çünkü konuşmaya göre fiyatı düşük. Yüzde 15’i oyun oynuyor. Bu bize yüksek bir oran geldi. Yüzde 1 WAP, Yüzde 2 GPRS özelliğini kullanıyor. WAP kullanım oranı çok düşük çünkü maliyeti yüksek. GPRS’in maliyeti daha düşük olduğu için tercih ediliyor ve daha cazip bulunuyor” dedi.
Kumbasar: “Mobil Çözümle Kurumlar Verim Artışını Yakalıyor”
Mobilera Teknik Müdürü Selçuk Kumbasar ise, kurumlara yönelik kablosuz çözümlerde birçok başarıya imza attıklarını belirterek, özellikle parakende sektöründe, satış yapan kişilerin stoklardaki durumu anında görmeleri, sipariş vermeleri ve tahsilat yapabilmelerinde mobil çözümlerin büyük bir verim artışı ve zaman kazancı yarattığını vurguladı.
Bicioğlu: “Uydu Aracılığı İle İletişimde Avantajlar”
Comsat Türkiye Operasyon Direktörü Önder Bicioğlu, uydu ve karasal iletişim avantajları ve dezavantajlarından bahsetti. Karasal iletişimde, bağlantı kopmalarının sık sık yaşandığını, Anadolu’nun ücra köşeleri ile iletişim sağlamanın yüksek maliyet taşıdığına dikkat çekerek, şöyle konuştu:
“Uydu ile sağlanan iletişimde, kesinti problemi yok. Hız ve veri transferi, karasal bağlantıya göre daha iyi. Örneğin Hürriyet Gazetesi’nin Türkiye’de bulunan 7 baskı merkezini, uygu ile merkeze bağladık. Daha önce, baskı kalıpları uçak ile bölgelere gönderilirken, şimdi uydu aracığılı ile baskıya giriyor. Böylece, taşranın, şehirden farkı kalmadı. Doğu bölgesindeki ISS’ler uydu aracılığı ile dial up hizmet verebiliyor. GSM’de uydu üzerinden yeni projeler var. Uzaktan eğitimde uydu kullanılıyor. Örneğin Türkiye – Kazakistan arasında ve Türkiye – Kıbrıs arasında uzaktan eğitim sağlanıyor.”
Kırımlı: “Developer’lar SMS’de Yeni Çözümleri Geliştirebilir”
Nokia Mobile Fon Pazarlama Müdürü Ülkem Kırımlı, Dünya’da 1 milyar, Türkiye’de ise 18 milyon cep kullanıcısı bulunduğunu, bu rakamın büyük önem taşıdığını vurgulayarak, Nokia’nın sitesinde developer’ların yeni ürünler geliştirmesi için imkanlar sunduğunu belirtti. Kırımlı, 1 milyon cep kullanıcısının 100 milyar SMS gönderdiğini hatırlatarak, developer’ların SMS’lere görüntü ve ses eklenerek yeni çözümler üretebileceklerini söyledi.