Biz hazırlıklara uğraşırken, Fransada Palamentonun öncülüğünde “İnternet Fiesta” adıyla bir günlük bir etkinlik yapıldı. Bizim aklımızda ise tanıtıcı ve törensel etkinliklerin yayında Okulları İnternete Taşımak ve Halk kütüphanelerini İnternete taşımak gibi İnterneti büyütmek, ve sayısal uçurumu gidermeye yönelik etkinlikler vardı. Araya 23 nisan’ında girmesi nedeniyle, daha çok etkinlik yapmak amacıyla, İnternet haftasını 2 haftaya uzatmak gereği ortaya çıktı. O gün bugündür, İnternet haftası 2 haftadır.
İlk İnternet Haftası, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in katılımı ile gerçekleşti. Cumhurbaşkanı, işin öneminin altını çizdi, Bilgisayarların sarf malzemesi olması gerektigi, Bilgisayardan KDV’nin alınmaması ya da oranın düşürülmesi gibi ilginç ve güzel fikirler sundu. Ama, Cumhurbaşkanın bu fikirleri, bir eylem planına, bir görevlendirmeye, bu işin saglıklı gelişmesi için bir mekanizma kurulmasına yol açamadı. O internet haftasında başlayan çalışmalar, Polatlı Halk Kütüphanesin İnternete bağlanması ile sonuçlandı. İnternet Kurulu ve TBD birlikte çalıştı; bilgisayarlar bulundu, telefon hattı temin edildi, diğer donanım sağlandı ve kiralık hatla Ankara’ya bağlandı. Ankara’da İzmir’de bazı okulların İnternete bağlanması için bazı girişimler oldu. Bunların birazını hafta içinde olmasa da haftanın akabinde İnternete bağlıyabildik. Okulları İntenrete bağlamakla ilgili “Kendi Okulu İnternete Bağla”, “Halk Kütüphanelerini İnternete Bağla”, “Organize Sanayi Bölgelerinde İnternet Projeleri Geliştir”, “Belediyelerde İnternet EvleriAç” gibi fikirleri 6 yıldır gündeme getiriyoruz. Ciddi bir kımıldama meyda getiremedik.
İlk yıl, 10’a yakın ilde etkinlik yapabilmiştik. Bu sayı sürekli artarak 50 ili aştı simdilerde. İlk yıllarda, servis sağlayıcıları ve büyük şehirlerdeki Üniversiteler heyacanla işe sarılırken, son yıl, büyük şehirlerde ilginin azaldığı, ama bu karşılık Anadolu’da ilginin artığını gözlemledik. Hala, İnternetle ilişkin hic etkinliğin olmadığı önemli sayıda il olduğu gerçeginin altını çizmek istiyorum. Dogu-Güneydogu, Karadeniz, İç Anadolu ve Ege-Marmara-Trakya’da da bu tür iller var.
Bu yıl Anadoluya yönelik yetkililere mektupla bilgilendirme ve iş birligi talepleri gönderilmeye başlandı. En başta, Üniversite rektörlüklerine etkinliklere katılmaya çağıran mektuplar gitti. Valilik ve İl belediye başkanlıklarına Aktif Katılım Çağrısını içeren, ama onları daha çabalara davet eden, teşvik eden mektuplar gitti. Benzeri mektuplar, tüm kaymakamlıklara gitti. Benzeri mektuplar, MEB tarafından tüm okullara gönderildi. Türk telekom da il müdürlüklerine bu yönde bir talimat gönderdi. Taşra teşkilatı olan örgütler içinde en aktif olanı KOSGEB idi. Herkesi teşvik eden genelgelerin dışında, 2 genç elamanını Anadolu’nun bir köşesinden ötekine 2 hafta koşturdu. Ticaret ve Sanayi Odaları pek çok yerde Kosgeb’le birlikte çalıştı ve destek verdi. Ama, henüz TOBB ile daha kapsamlı bir işbirliğini başlatamadık. Benzeri şekilde, TMMOB, Barolar Birliği, Tabibler Birliği ve Ciftciler Birliği ile bir işbirliği mekanizması henüz kuramadık.
Bu yıl 425 bin afiş dagıttık. Yaklaşık 200 bini okullara, 100 bini valiliklere, 100 bini de sponsorlar kanalıyla dağıldı. İnternet Kurulu olarak, kamu ve üniversitelere 25 bin civarında dagıtabildik. Daha iyi bir örgütlenme ile bir milyon afişi hedeflememiz gerekir.
Bu yıl Samsun ve Karsta, geçen yıl Aydın’da gördüğümüz başka illerde de kıpırtılarını gördüğümüz önemli bir olgu var: İnternet Haftası etkinlikleri için Vali yardımcısı başkanlığında bir komitenin kurulması ve etkinliklerin planlanması ve hayata geçmesi. Hatta Samsun, buna “Samsun İnternet Kurulu” adını verdi. Kamu’dan ilgili birimlerin yanında Türk Telekom, Sanayi ve ticaret Odası, Kosgeb temsilcileri dışında özel sektör temsilcisi olarak bilgisayar ve intenret şirketleri ve İnternet cafe temsilcileri de muhakkak bu komitenin içinde. Şayet, ilde bir Üniversite varsa, bu komiteyi tetikliyen de Üniversite temsilcileri. Genellikle, şehrin merkezi bir yerinde İnternet cafe kuruluyor. Gelen herkese ücretsiz İnternet erişimi sağlanıyor. Erkinliklerde, kamu kuurmlarını kendi, deyim yerindeyse, e-devlet uygulamalarını anlatıyorlar. Çogunlukta çok konuşmacılı bir panel oluyor, seyircilerin bir miktar katılımı ile etkileşimli bir şekilde bitiyor.
Bu sene iki yeni proje ortaya çıktı: çiftciye-internet ve İnternet Anadolu’da Çalıstayı. www.ciftciye-internet.org.tr webi etrafında örgütlenen “Çiftciye İnternet” kampanyası, Çukurova Üniversitesinden Zeynel Çebeci’nin öncülüğünde gelişiyor. Ziraat fakültelerinde çalışan Bilişimcilerin öncülüğünde uzunca bir dönemdir “Tarımsal Bilişim” konusunu gündeme getirmeye çalışıyoruz. İnet-tr’2001 de ilk defa “Tarımsal Bilişim” paneli yapıldı. Panel konu uzmanalarını bir araya getirdi. Ocak 2002 de Ankara’da, İnternet Kurulu ve TBD’nin öncülüğünde, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesinde “Tarımsal Bilişim” konulu daha genş kapsamlı bir panel yapıldı. Ortak eylem birliği yönünde ilke kararı alındı. Ve bunlara ek olarak, tarım.org.tr alan adı alındı ve tarı[email protected] ve tarı[email protected] listeleri açıldı. İnternet Kurulu içinde de bir Tarım Çalışma Grubu kuruldu. 2003 Şubatında Çukurova Üniversitesinde yapılan Akademik Bilişim Konferansında
Tarımsal Bilişim başlıklı 2 panel yapıldı. Panelist ve dinyeici olarak çok geniş bir katılım vardı. Panelin sonunda bir sonuç raporu ve “Tarımsal Bilişim Bildirgesi” yayınlandı: http://ab2003.cukurova.edu.tr/ab2003raporlar4.asp Bu raporda önerilerden biri köyleri bilgisayarlaştımaya yönelikti. Çifticiye-İntenet bu yönde bir kapmanya. Özel sektör ve STK’lardan alınan bağışlarla, Adana’nın beş ileçesinde birer köye bilgisayar yerleştirilecek. Her köyden 5 genç, Çukurova Üniversitesi tarafından yetiştirilecek ve bu köylerin intenret kullanımı izlenerek, onların bu teknolojileri etkin kullanımına destek olunacaktır.
İnternet Anadolu’da çalıştayı da ilk defa bu İnternet Haftasında uygulanmaya konulan bir proje. Bizlere, Akgül-Çaglayan-Derman-Özgit’e, sürekli gelin bizde seminer verin talepleri geliyor. Bu talepleri düzgün yapılandırılmış, ve bölgeye yararlı olacak bir şekilde yapma fikri ortaya çıktı. Toplam 2 gün sürecek, İnternetin temel kullanımı, giriş bilgileri, çok temel teknik bilgileri ve internet hizmetlerini sağlayan bir sunucu kurulumu da hedefleyen bir program oluşturduk. İlk uygulamayıda Kahraman Maraşta Sütçü İmam Üniversitesinde yaptık. İlk uygulanan programı http://calistay.inet-tr.org.tr/ görülebilir. Çalıştay ekibine [email protected] adresinden ulaşmak mümkün. Çalıştayı yaz ayları dışında ortalama 2 ayda bir tekrarlamak istiyoruz.
İnternet Haftasını geniş kitleleri internetle tanıştırmak, toplumda internet bilinci yaratmak, mevcut projeler hakkında halkı bilgilendirmek, herkesin interneti konuşmasını, düşünmesini, tartışmasını arzuluyoruz. Bu İnternet haftasının vatandaşı e-türkiye ve e-devlet kavramları ile tanıştırmayı hedeflemiştik.Haftanın bir İnternet Şenliği şeklinde algılanmasını arzuluyoruz. Bunu arzuladığımız düzeyde yapabildiğimizi söylemek mümkün değil. Irak şavaşının da etkisi var tabii. Başta basın ve TV’nin, bilişim örgütleri dahil Sivil Toplumun yeteri kadar desteğini çekemediğimiz bir gerçek. E-devlet tarafında da fazla bir kımıldama söz konusu değildi.
www.internethaftasi.org.tr altında 4 forum alanı açıldı ve ziyaretçilerden İnternet Haftası, Ulusal Boyutta Örgütlenme, Eylem Planı ve STK’ların rolü konusunda görüşlerini yazmalarını istedik. Türk Telekom, İnternet Haftası başında telefon ücretlerine zam yapmıştı. Forumlarda belirtilen görüşlerin büyük çogunlugu bu konuya ayrılmıştı. Vatandaşlarımız, Türk Telekoma öfkesini, uysa da uymasada her forumda dile getirdi. Bunun dışındaki yorumlara bakınca da genel olarak, sorunlar hakkında derinliğine düşünülmüş ve bir fikre sahip olunmuş izlenimine kapılamıyorsunuz. Bir çok yurttaşımız, internete ilişkin tüm sorunların çözülmeden İnternet Haftasının kutlamasını eleştiriyordu. Bazıları, İnternet Kuruluna bu sorunları çözmediği için kızıyordu. Bütçesi ve sekreteri bile olmayan yarı sivil bir yapıdan çok şey bekliyordu.
10 Yılın Kısa Bir Değerlendirmesi
İnternet Haftası vesilesiyle Türkiye İnternetin 10 yılına baktığımızda, düzensiz, kendiliğinden oluşan bir gelişmeyi, eşit olmıyan bir gelişmeyi görüyoruz. Bir yanda dünyaya mal ve hizmet satabilen bir internet sektörü, öte yandan internetden bihaber milyonlar. Bir yandan, interneti yaşamının ayrılmaz bir parçası yapmış insanlar, öte yandan internetle tanışmamış ve internetin zararlı olduguna inanmış kesimler. Bir yandan, e-türkiye, e-devlet, e-dönüşüm ve bilgi toplumu gibi kavramlar, öte yanda sistematik olarak yapılan çok az iş. Bakanlık ve müsteşarlık tartışmaları arasından ortaya çıkan 5 kişilik bir bilgi toplumu dairesi. Sınırları, görevleri, kaynakları belli olmıyan bir daire. Yöntem üzerine, başarı ve başarısızlığı ölçmeye odaklı içsel hiç bir çabanın olmadığı, sınırları, kaynakları, takvimi belli olmıyan girişim/projeler. Avrupa birliğinden gelen türevsel tanımlar dışında e-türkiye, e-devlet projelerinden bahsetmek bana pek dogru gelmiyor. Hayallerimiz var ama hayallerimizi girişim aşamasına getirdiğimizden de emin değilim. İnternet ve temsil ettiği değişim ışıgında ülkenin yeniden yapılanması olarak düşünülmesi gereken e-türkiye’yi kurmak hepimiizn ortak sorumluluğudur. Ortak akıl ve eylem birliği ile bunu hep birlikte yapmak zorundayız. Durumu gerçekci olarak değerlendirmek ve yöntem ve mekanizmalar üzerinde anlaşmak kritik unsurlardır.Biz bu deveyi birlikte güdecegiz.
İnternet Yaşamdır !