Veriler mevcut yıl için birçok farklı kaynaktan derlenmekte olup belli başlıklar altında Türkiye’nin Artıları ve Eksileri olarak mukayeseli olarak karşılaştırılmaktadır. Profil belirlemede yılın verisi bulunamamışsa bir önceki yılın verisi verilmektedir. Bu profilin belirlenmesindeki amaç Türkiye’nin Enlerini belirlemek ve karar vericilere yön göstermektir. Türkiye’nin sayısal profili 11 ayrı kategori halinde belirlenmektedir. Bunlar Ekonomi, İhracat, İşgücü, Sağlık, Trafik, Turizm, Yaşam Standardı, Eğitim, Kadın Hakları, Adalet&Hukuk ve İsraf’tır. Rakamlarla 2001 EKONOMİ PROFİLİ şöyledir:
2001 Türkiye Ekonomi Profili
2001 yılı Türkiye için zor geçti. 2000 yılında yakalandığı krizi 2001’e de taşıyan Türkiye, 2001’de zor bir dönem geçirdi. Ekonomi düzeldi düzelecek derken 19 Şubat krizi patlak verdi. Cumhurbaşkanı A. Necdet Sezer ile Başbakan Bülent Ecevit arasında Milli Güvenlik Kurulu toplantısında yaşanan tartışma, Cumhuriyet döneminin en büyük ekonomik krizini ortaya çıkardı.
Umudumuz Kemal Derviş oldu. Üst üste yaşanan iki kriz sonucunda varolan kadrolarla başa çıkamayacağını anlayan hükümet çareyi yurt dışında buldu. Dünya Bankası Başkan Yardımcıları’ndan Kemal Derviş, Başbakan Bülent Ecevit tarafından Türkiye’ye çağrıldı. İlk olarak söylentisi yayılan ve 27 Şubat’ta da ismi anılan Kemal Derviş, gelen davete kısa süre içinde olumlu cevap verdi.
Avrupa tek para birimi Euro’da birleşti. 1 Ocak 2002 tarihinden itibaren tedavüle girdi. Parasal Birliğe dahil 12 ülke ulusal paralarını tedavülden kaldırdı.
IMF parasal desteğini Türkiye’den esirgemedi. Uluslararası Para Fonu (IMF), Türkiye’de uygulanan ekonomik programın arkasında olduğunu sık sık söylerken isteklerinin yapılmaması halinde sert çıkışlar da bulundu. Yılın ilk günlerinde krizle boğuşan Türkiye’ye IMF ve Dünya Bankası, bol bol umut dağıttı. IMF 1. Başkan Yardımcısı Fischer, Türkiye’nin krizden hızla çıktığını söylerken Dünya Bankası Başkanı James Wolfenson ülkenin krizden çıkmaya başladığını bildirdi.
Derviş yasaları hemen çıkarıldı. Türkiye’nin krizden çıkabilmesi ve hedeflere ulaşabilmesi için yapısal reformları gerçekleştirmesi gerektiğinin altını çizen IMF “bazı acil yasalar”ın biran önce çıkarılmasını şart koştu. ABD bulunan Derviş ise 27 Mart’ta istenilen yardımların alınabilmesi için 15 günde 15 yasanın çıkarılması gerektiğini söyledi.
Dolar şok etti borsa sarstı geçti. Yaşanan mali kriz, dalgalı kura geçiş, dış kaynak arayışları ve açıklanan ekonomik paket ve yapısal önlemler altında bir yıl geçerken, dövizde baş döndürücü bir yükseliş yaşandı. Dolar 677 bin liradan 1.475 bin Tl’ye çıktı. Faizler geniş bir aralıkta dalgalanırken TL cazibesini yitirdi. Borsa 6 bin 700 seviyesindeki dip seviyesinden yıl sonunda 14 bin puana dayanarak yatırımcıları şaşırttı.
Bankalar operasyonu artarak devam etti. 2001 yılında da finans kurumlarına yönelik operasyonlar devam etti. Yıl boyunca biri özel finans kurumu sekizi de banka olmak üzere Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na toplam 9 finans kurumu devredildi. BDDK fon bankalarının faturasının 16.5 katrilyon olduğunu açıkladı.
İşsizlik arttı, enflasyon şaştı. Ekonomideki sıkıntılar işsiz sayısını artırırken birçok firma kapısına kilit vurdu. Ekonomideki %9.4 ile küçülme rekor kırdı, enflasyon hedefleri şaştı ve Türkiye 25 yıldır sürdürdüğü OECD ülkeleri enflasyon şampiyonluğunu kimselere bırakmadı. Dünyanın en değersiz ve bol sıfırlı parasına sahip olan ülkemiz Dünyanın en bol sıfırlı banknotunu (20 milyon Tl) piyasaya sürüldü.
Dolar bazında 2001 yılında dörtte bir fakirleşen Türkiye’de kişi başına iç borç 850 ve dış borç 1585 $ çıkmış durumdadır. Her yeni doğan çocuk 2336 $ borç yükü ile Türkiye’de dünyaya gözlerini açmaktadır. Kayıt dışı ekonomide liderliği kaptırmayan Türkiye, yolsuzlukta ön sıralardaki yerini bırakmadığından yabancı sermayeyi de çekememektedir. Parayı yastık altına kaçıran, en fazla vergi isteyen fakat bunu da toplayamayan Türkiye, globalleşmede de sınıfta kalmıştır. Halkın büyük bir kısmının yoksulluk sınırı altında yaşayan ülkemizde, gelir dağılımı adaletsizliği gün geçtikçe artmaktadır.
Dünyada ilk 20 ve Avrupa’da ilk 7 ekonomi içinde yer almamız, maalesef yeterli olamamaktadır. 2160 $ civarındaki milli gelir ile üretmeyen, yatırım yapmayan ve daha çok dışarıya mal satamayan Türkiye’de halkın refah seviyesi daha da düşecektir.
Dünya ekonomisi de 2001’de ısındı. Dünyada bu yıl 11 Eylül saldırıların yarattığı kaos, ekonomide yaşanan küresel durgunluk, petrol fiyatlarındaki keskin düşüş, Arjantin’in iflası/çöküşü ve Çin’in kapılarını global ticarete açması çok konuşuldu.