Türkiye Yatırım Danışma Konseyi’nin ilk toplantısının başarılı geçtiğinin belirtildiği bildirgede şu sözler yer aldı:
“AB ile katılım müzakerelerine başlama sürecinin arifesindeki Türkiye için bu toplantının kritik bir zamanda gerçekleştiğine inanıyoruz.
Toplantının sabah oturumunda Dünya Bankası Başkanı sayın Wolfensohn, Türkiye’nin doğrudan yabancı sermaye yatırımları için çok daha güçlü bir cazibe merkezi olma potansiyeli taşıdığını ifade etmiş, IMF Avrupa Direktörü Deppler de ülkenin son 2 yılda kaydettiği muazzam ölçekteki ekonomik istikrardan söz etmiştir.
Bu hususlara tümüyle katılıyoruz. Bir ülkenin yatırım yeri olarak seçilmesi sürecinde en önemli faktörler, ekonomik ve siyasi istikrar, özellikle enflasyonun kontrol altına alınması, öngörülebilirlik, süreklilik, güven ve şeffaflıktır. Sayın Başbakan’ı bu alanda gösterdiği önderlikten ötürü kutluyor ve devam etmesini diliyoruz.”
Türkiye’nin önünde engel olarak görülen sorunların Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte değerlendirildiği ifade edilen bildirge de, şunlar kaydedildi:
- Başta sektörel düzeyde ihtiyaç duyan işlemlerin basitleştirilmesi olmak üzere idari ve bürokratik engellerin kaldırılması,
- Yasaların daha etkin uygulanması ve uyuşmazlıkların çözümüne ilişkin mekanizmaların geliştirilmesi,
- Kurumlar vergisi (Özellikle çifte vergilendirmenin önlenmesi anlaşmaları ile ilgili hususlar) ve devlet yardımları (Özellikle ARGE yardımları) rejimlerinin rakip ülkelerdekilerle rekabet edilebilir hale getirilmesi,
- Standartlar ve düzenlemelerin Avrupa Birliği ile uyumlaştırılması
- Gümrüklerin özellikle ithalat ve lisanlama süreçlerinin etkinliğinin artırılması,
- İhracat potansiyelinin artırılması ve güçlü insan kaynakları kapasitesinden daha iyi yararlanmak üzere Türkiye’nin araştırma geliştirme bazının güçlendirilmesi,
- İş dünyasını Türkiye’nin güçlü yönleri konusunda bilgilendirecek ve ülkeye yeni yatırımcıların çekilmesini sağlayabilecek bir yatırım promosyon ajansının kurulması,
- Ülkenin telekomünikasyon, enerji ve ulaşım gibi altyapı imkanlarının geliştirilmesi,
- Eğitim ve öğretime daha fazla yatırım yapılması,
- Yatırımlar için arazi ve arsa temin edilmesi,
- Fikri mülkiyet haklarının korunması,
- Özelleştirme programının hızlandırılması,
- Bir program dahilinde KOBİ’lerin güçlendirilmesi ve tedarik zincirindeki fonksiyonlarının geliştirilmesi.”
“Bir sonraki Yatırım Danışma Konseyi toplantısına kadar aşağıda sıralanan öncelikli hususlar üzerinde odaklanmaya karar vermiş bulunuyoruz.
Bu tedbirlerin kararlı bir şekilde uygulanması gerektiği vurgulanan bildirgede, “Bu tedbirleri kararlı bir şekilde uygulanmasının yatırım ortamının iyileşmesini sağlayacağına ve Türkiye’deki özel sektör yatırımlarında önemli bir artışa yol açacağına inanıyoruz” denildi.
Bildirgede, son olarak şunlara değinildi:
“Yatırım Danışma Konseyi’nin önerileri takip edilecek ve hayata geçirilecektir. Sayın Babacan bu girişimin hükümet adına takipçisi olacak, bu alanlardaki gelişmelere ilişkin güncel bilgileri Hazine Müsteşarlığı bünyesindeki Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Koordinasyon Kurulu (YOİKK) sekretaryası aracılığıyla bizlere iletecektir. Yatırım Danışma Konseyi en fazla 1 yıl içinde karşılıklı olarak üzerinde uzlaşılacak bir tarihte gelişmeleri gözden geçirmek ve yeni eylem alanlarını belirlemek üzere sayın Başbakanla bir kez daha bir araya gelecektir. Aynı zamanda gelişme raporları 6-8 aylık dönemler halinde Başbakan’a ve Konsey üyelerine sunulacaktır.”