Türk-Amerikan ticari ilişkilerinin masaya yatırıldığı; DEİK/Türk Amerikan İş Konseyi (TAİK), Bloomberg ve Amerikan Türk Cemiyeti (The American Turkish Society – ATS) işbirliğinde ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın katıldığı Türkiye Yatırım Konferansı, evvelki gün New York’ta yapıldı.
Konferans sırasında TOBB Başkan Yardımcısı Tanıl Küçük ve DEİK / Türk-Amerikan İş Konseyi Başkanı Haluk Dinçer, her iki ülkenin ekonomik ve ticari ilişkilerinin seyrettiği grafikten memnun olduklarını; ancak siyasi ve askeri işbirliğinin çeşitlendirilmesi gerektiğini söylediler.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Yatırım Konferansı kritik bir zamanda gerçekleştirildiğine ve Pittsburgh’taki G-20 zirvesinin yeni bittiğine dikkat çekerek, “Çok yakında İstanbul’da Dünya Bankası ve IMF toplantılarına ev sahipliği yapacağız. Küresel ekonomi de çok kritik bir dönemeçten geçiyor” dedi. Dost, ortak ve müttefik olarak ABD ve Türkiye’nin hukukun üstünlüğü, serbest piyasa ekonomisi ve demokrasi gibi çok çeşitli değerleri paylaştıklarını belirten Babacan; şöyle devam etti:
“Türkiye, bütün bu değerleri dünya çapında kucaklıyor ve destek oluyor. Özel bağları ve geniş nüfus alanı Türkiye’yi dünya siyasetinde vazgeçilmez bir ülke haline getiriyor. ABD ile ekonomik ilişkiler ise biraz geriden takip ediliyor ancak ekonomik ilişkilerin aksine siyasi ilişkiler ilerleme kaydediyor.”
Babacan, Türkiye’nin G20’nin bir parçası haline gelmesinin ve küresel krizde daha aktif bir rol oynamasının önemine işaret etti. Babacan, “Türkiye, artık küresel ekonomiye her zamankinden daha çok entegre olmuş durumdadır. Hükümetin, iş dünyasına yakın politikalar izlemesi; küresel yatırımcıların enerji, finans sektörü, konut, gayrimenkul geliştirme gibi alanlardan faydalanmasına ihtiyaç var. Yatırımcıları, araştırma ve geliştirme alanındaki fırsatlardan da yaralanmaları için ülkeye davet etmek gerek” diye konuştu.
Babacan: “2010’da yüzde 3,5 pozitif büyüme bekliyoruz”
Türkiye’nin küresel krizden ticaret, yatırım ve beklentiler olmak üzere 3 kanaldan etkilendiğini anlatan Babacan, “Bunlar bize, özellikle AB ile güçlenmiş olan ilişkilerimiz nedeniyle ağır bir darbe vurdu” dedi. Babacan, sözlerine şöyle devam etti:
“Bu yıl büyüme oranı yüzde – 6. Gelecek yıl yüzde 3,5 pozitif büyüme bekliyoruz. Güçlü finans sistemi Türkiye için büyümenin ana itici gücüdür. Türkiye bankacılık sektörüne dokunması gerekmeyen tek OECD ülkesidir. Orta vadeli ekonomik plan iki hafta önce tamamlandı; çıkış stratejimizi ilan edecek kadar güçlüyüz. Odaklandığımız esas nokta sürdürülebilir bir büyüme oranı yakalamak ve yapısal reformları gerçekleştirmek – rekabet gücünü artırmak, ekonominin esnekliğini artırmaktı. İşsizlikle ilgili sorun küresel resesyonun kalıntısıdır. 2012’de bile bunun yüzde 14’ün altında olmasını beklemiyoruz.”
Türkiye Yatırım Konferansı’nda konuşan TOBB Başkan Yardımcısı Tanıl Küçük, Türk-Amerikan ilişkilerinin hem askeri hem siyasi hem de ekonomik boyutu bulunduğunu belirterek, şu ana kadar gerçekleşen ticaret hacminin olması gerekenden daha düşük bir seviyede bulunduğunu, askeri ve siyasi gelişmelerin gölgesinde kalan ticari birlikteliğe önem verilmesi gerektiğini söyledi. Küçük, ekonomik işbirliğinin, ikili ilişkide anahtar görevi gördüğünü söyledi.
Küçük “İki ülke arasındaki ekonomik ilişkinin geleceğinin daha iyi olmasını istiyorsak, oturup bu konu üzerinde düşünmeliyiz. Ekonomik ilişkileri güçlendirebilmek için Nitelikli Sanayi Bölgesi (QIZ), Yeniden Yapılandırma Fırsat Bölgeleri (ROZ) ile irtibata geçilmesi gerekiyor. Ayrıca Genelleştirilmiş Tercihler Sistemi’nde de (GSP) kalmalıyız” dedi.
Dinçer: Türkiye gelişmekte olan ülkelerin birinci ligine yükselmiştir
DEİK/Türk-Amerikan İş Konseyi Başkanı Haluk Dinçer de konuşmasında küresel krizin sonlarına geldiğimiz şu günlerde Türkiye’nin başta ABD olmak üzere dünyadaki tüm büyük yatırımcılar için bir umut ışığı olduğunu ifade etti.
Dinçer, “Değişmekte olan bir dünyada, Türkiye yabancı yatırımcılar için gelişmiş ülkelerin istikrarını ve gelişmekte olan ülkelerin keşfedilmemiş zenginliklerini sunarak yabancı yatırımcı için bir numaralı adrestir. 2001 senesinden beri Türk ekonomisi yılda ortalama %7 gibi muazzam bir büyüme rakamı kaydetmiştir. Ülkemiz Avrupa’nın ve dünyanın belli başlı ekonomileri içinde yer almaktadır. Yalnızca on sene önce yılda sadece 1 milyar dolar yabancı yatırım alırken, ülkemiz 2007 senesinde 21 milyar dolar yatırım çekmiş, krizin en zorlu geçtiği geçen yılda dahi, Türkiye’nin aldığı yıllık yatırım 15 Milyar doları bulmuştur. Türkiye’deki yabancı firmaların sayısı 22, 000’e ulaşmıştır. Ülkemizin son sekiz yılda gösterdiği mali istikrar ve disiplin, AB üyelik süreciyle de birleşerek Türkiye’yi dünyanın gelişmekte olan ülkelerinin birinci ligine yükseltmiştir. Bu da ülkemize yabancı yatırımcılar için en önemli faktör olan öngörülebilirlik kazandırmıştır” diyerek, Türk ekonomisinin zenginliklerine de işaret etti. Türkiye’nin bu anlamda pek çok ülkeden daha ileri bir seviyede olduğunu kaydeden Dinçer, “Gelecek, gelişmekte olan ülkelerde yatmaktadır. Genç ve çalışkan nüfusu, bir trilyon dolara yaklaşan ekonomisi, jeostratejik önemi ve tüm dünyaya nam salmış atılımcı ruhuyla ülkemiz bu geleceğin hayata geçmiş halidir” diyerek sözlerine son verdi.
DEİK/Türk-Amerikan İş Konseyi (TAİK) ile birlikte Konferansa ev sahipliği yapan Amerikan Türk Cemiyeti Başkanı Murat Köprülü kapanış konuşmasında, G20 üyesi olarak dünyanın en büyük ekonomilerinden biri olan Türkiye’nin, global ekonominin düzelmeye başlamasından yakın dönemde fayda göreceğini ifade etti. Türkiye’nin ekonomisini güçlü kılan temel unsurların, ülkeyi yabancı yatırım için cazip kılmaya devam edeceğini vurgulayan Köprülü, bu süreçte kuvvetli para ve finans politikalarının önemli rol oynayacağına işaret etti.