Kablo TV-internet altyapısına ilişkin tartışmalar sürüyor. Bunu Kablo TV-İnternet’te İşler Karşıyor başlıklı haberimizde okuyabilirsiniz.
Bugün bir gazetede yayınlanan ve kablo şebekesinin önemli bir bölümünün işletilmesi için açıldığı görülen ihale ile ilgili olan bu haberle ilgili olarak hem özel kablo firmalarının, hem de Türksat’ın yorumlarını sormuştuk. Türksat’tan gelen cevaplar uzunca olduğu için ayrı bir haber olarak yayınlıyoruz.
Öncelikle, özel kablo firmalarının, 8 yıldır onlarca milyon $ yatırım yaptığımız için altyapı bizim ifadelerine karşın Türksat şu cevabı veriyor;
GPO firmaları ile 1997-98 yılında akdedilen sözleşmeler öncesinde, aralarında Ankara, İstanbul ve İzmir’in de bulunduğu 9 büyük ilde KabloTV şebekesi kurulumu Türk Telekom tarafından yapılmıştır. Bu firmalar bu illerde 8 yıl boyunca yaklaşık %30 kapasite artırımı gerçekleştirmiştir.
Ayrıca sözleşmelerin yap-işlet devret ruhu gereği tüm bu süre boyunca gelirden pay almışlardır. Abonelik, çağrı merkezi, fatura basım ve dağıtımı, içerik temini ve altyapıdan bedel ödemeksizin yararlanmışlardır. Kamu binalarında kurulu sistemler üzerinden verilen KabloTV hizmetlerinde yüzlerce kamu personeli çalıştırılmış, altyapılar, sabit şebeke güzergâhları ve kamunun telekomünikasyon alanındaki tüm imkânları ve en önemlisi kamu olmanın gücü firmalara bu hizmetlerin tesisine karşılık, gelir payına ek olarak, bedelsiz kullandırılmıştır.
Kaldı ki 24 Nisan’da verilen lisans belgesi ile KabloTV sektöründe serbestleşme dönemi başlamış ve herhangi bir özelleştirme yapılmamıştır. Firmaların fatura basma talepleri, Telekomünikasyon Kurumu tarafından uygun bulunmamış ve ancak Türksat’ın fatura kesmeye yetkili olduğu bildirilmiştir.
Türksat yetkilileri, bugün çıkılan ihale ilanı ile ilgili olarak şu bilgileri veriyorlar;
24 Nisan 2006 tarihi itibariyle sözkonusu 3 firmanın lisans alması nedeniyle, sözleşmeler sona ermiştir. 5335 sayılı Kanun ve akdedilen sözleşmeler gereğince, KabloTV ile ilgili tüm şebeke, sistem, alet ile cihazların mülkiyetinin Türksat’a ait olması nedeniyle bu firmaların ilânihaye sözleşme kapsamında yaptıkları hizmetleri devam ettirmeleri beklenemez. Zira artık kendileri de KabloTV alanında işletmeci konumuna gelmiş bulunmaktadırlar. Ve kendi alt yapılarını kuracaklardır. Bu itibarla Türksat’a devredilen KabloTV hizmetlerinin gördürülmesi amacıyla ihaleye çıkılmıştır.
Nisan ayında lisans alan özel kablo firmaları, o günden bu yana eksiksiz hizmet vermeye devam etmelerine karşın, Türksat’ın gelir paylaşımı çerçevesinde aktarması gereken ödemeleri yapmadığını bildiriyorlar. Bu konunun özellikle TMSF’yi rahatsız ettiği ve bugünlerde firmaların haklarını korumak için TMSF’nin harekete geçeceği bildiriliyor. Bilindiği gibi, İmar Bankası nedeniyle İnteraktif ve İktisat Bankası nedeniyle Kablonet firmalarını yöneten TMSF, bu 2 şirket nedeniyle sektörün yarısından fazlasına sahip ve tahsilatlar bu bankaların borçlarına mahsuben alınıyor. Bu konuyla ilgili olarak da Türksat şu açıklamayı yapıyor.
Firmalar ile akdedilen sözleşmeler, bu firmaların lisans almalarıyla birlikte, tüm hükümleri ile sona erdiğinden, artık, bu firmaların gelirden pay almaları mümkün değildir. Sözleşme kapsamında tasfiye sürecinde servislerin sürekliliğinin sağlanacağı taahhüt edilmiştir. Bu firmalar 8 yıla yakın bir süre boyunca gelirden pay almışlardır. Kendilerinin de işletmeci olmaları ve sözleşmelerin sona ermesi nedeniyle yapılması gereken herhangi bir ödeme bulunmamaktadır.
Son olarak Türksat’a mahkeme süreci nasıl devam edecek sizce diye sorduk. Yürütmeyi durdurma kararlarına verilen red konusunda ne düşündüklerini sorduk;
Özellikle şu hususun belirtilmesi gerekmektedir: Firmaların lisans alması ile sözleşmeler sona ermiş ve zaten Türksat’a ait bulunan ve fiilen de hâkimiyetinde bulunan şebeke ve sistemler üzerinde tasarrufumuz devam etmiştir. Firmalara ruhsat verilmesi işlemi, bir özelleştirme işlemi olmayıp, bu sektörün serbestleşmesidir.
Dolayısıyla ortada herhangi bir dava bulunmasa dahi Türksat, şebekesi üzerinde yasaların çizdiği sınırlar dâhilinde her türlü tasarruf ehliyetine sahiptir. Davalar bu süreçte devam edecektir.
Önümüzdeki günlerde bu konu tartışılmaya devam edecek. Kablo kullanıcıları kadar potansiyel kullanıcıları da etkileyen bu tartışmaların bir an önce bitirilmesini ve kablodan alınabilecek sayısal TV – VoIP hizmetlerinin bir an önce servise alınmasını diliyoruz.