BDDK Başkanı Engin Akçakoca ve Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti IMF heyetinin Türkiye’de olması nedeniyle oturumlara katılamadılar.
Oturuma katılımın yüksek olduğu gözlemlenirken oturumun açılış konuşmasını Ekonomistler Platformu Genel Kooordinatörü Tuna Bekleviç yaptı. Tuna Bekleviç konuşmasına bankacılık sektöründe hala önemli eksiklikler yaşandığını ve boşluklar olduğunu söyleyerek başladı. Türk bankacılık sisteminin en büyük sorununun, toplanan kaynakların devletin yüksek finansman ihtiyacının karşılanmasında kullandığını ve bu nedenle büyüme için gerekli olan özel sektör finansmanının sağlanamadığını söyleyerek devam eden Bekleviç, siyasi kararlar ve istikrarsızlıklar nedeniyle sektörün öngöremeyeceði risklerle yüzyüze geldiğini ekledi.
Tuna Bekleviç konuşmasında bankacılık sektörünün Türkiye’de büyüyemediğini, halkın bankalara itibarının azalmasıyla mali sektörün mevduat toplama sorunu ile yüzyüze geldiğini, dış piyasalarda da Türkiye’nin ülke riskinin artması nedeniyle bankaların sendikasyon kredileri bulmakta güçlük çektiğini vurguladı.
BDDK’nın uygulamalarının bankacılık sektörünü tasfiye sürecine götürdüğünü söyleyen Bekleviç, bu kurumun ve TSMF’nin konumunun gözden geçirilmesi gerektiğini, piyasalardan ayrı, uzak ve sorumluluğu bulunmayan kişilerden müteşekkil bir kurumun ekonomiye hiç bir katkısı bulunmayacağını da söyleyerek BDDK’yı eleştirdi.
Bankacılık sektöründe bu sorunların çözülmesini dahi tartışabilmek için siyasi istikrara ihtiyaç olduğunu, katılımcılığın ve değişime inanmanın gerekliliğini vurgulayarak harekete geçilmesi gerektiğini sözlerine ekledi. Tuna Bekleviç Ekonomistler Platformu Koordinasyon Ekibinin “değişimden” umutlu, “değiştirmek” için çalışmaktan mutlu olduğunu söyleyerek konuşmasını bitirdi.
Tuna Bekleviç’in ardından söz alan Merkez Bankası Eski Başkanı Rüşdü Saraçoğlu; Türkiye’de sıkça tartışılan iç borç konusunda hesaplama hataları yaptığını söyleyerek konuşmasına başladı. Saraçoğlu konuşmasında iç borç analizine çok farklı açılımlar getirdi. Yaklaşımında akım-stok hesaplamalarının ve birim hesaplarının dikkate alınmadığını, bu konular dikkate alındığında iç borcun çevrilebilirliği ile ilgili çok daha farklı sonuçlara ulaşıldığını belirtti.
Son olarak JP Morgan Baþkan Yardımcısı Ümit Kumcuoğlu, Türkiye’de birçok alanda gereksiz yoğunlaşma olduğu fikrini çok ince esprilerle katılımcılarla paylaştı. Bu espriler içerisinde Türkiye’de 3 büyük futbol takımının, 3 büyük buzdolabı üreticisinin olduğunu ancak 40 tane bankanın var olmaya çalıştığını söyleyerek dinleyenlerin gülümsemelerine neden oldu.