Bu makalenin
- 1. bölümünü Burayı tıklayarak ulaşabilirsiniz.
- 2. bölümünü Burayı tıklayarak.
ulaşabilirsiniz.
Makalenin ilk bölümünde, neden bu yazıyı yazmak istediğimizi açıklamıştık. İkinci bölümde ise lisanslı SMS ile olmayan arasındaki karşılaştırmayı vermiştik. Bu bölümde sektörün sorunları için çözüm önerilerini aktarıyoruz;
Öneriler:
- Ana operatörlerin SMS paketlerine sınırlama ve denetim getirilmelidir (birbirinden farklı alıcı sayısı belli bir sınırın üzerindeyse veya SMS gönderme ile SMS alma arasında belirli bir yüzdeden daha fazla fark oluştuysa ayrı bir pakete tabi olması).
Gerekiyorsa bu tip tarifeler revize edilmelidir. Operatörler arabağlantı tarifesi üzerinden değeri vergiler dahil 300 TL civarında olan bir paketi perakende pazarda vergiler dahil 10 TL civarına satabilmekteler. Bu konuda Kurum ve mobil İşletmeciler ortak adım atmalıdır.
Toplu SMS formatında (aynı içeriğin çok fazla sayıda farklı alıcıya iletilmesi şeklinde) yapılan gönderimlerin mobil işletmeci tarafından teknolojik imkanlar dahilinde en sıkı şekide takibinin yapılması gereklidir. Bu şekildeki kullanımların tespiti modern cihazlar ve algoritmalar sayesinde mümkün ve kolaydır.
- Telekomünikasyon hizmetlerini yetkilendirme sahibi olmayan şirketlerden temin eden (satın alan) bireysel veya kurumsal müşteriler, bundan dolayı ceza alabilmelidir. Hem Kurum’un hem de Maliye’nin mevzuatına aykırı bir durumdur.
- Kurum, mevcut mevzuatta değişikliğe giderek, bir kişinın adına aktif olarak satın alınabilecek mobil abonelik (SIM kartı) kartı sayısını sınırlandırmış durumdadır. Kurum’un bu hareketi bir miktar etkisini göstermiş olsa da, başlıksız SMS gönderimi yapıldığı tespit edilen SIM kartları çok hızlı bir şekilde bloke edilmeli, SIM kartına ait aboneliğin sahibi olan gerçek veya tüzel kişi hem ilgili mobil operatöre, hem de Kurum’a cevap vermek durumunda bırakılabilmelidir.
Sahte aktivasyon yaptığı tespit edilmesi durumunda şaibeli satışı gerçekleştirmiş olan bayi hakkında da yasal işlem yapılmalıdır, sözkonusu sahte satışı açıklaması talep edilmelidir.
Özetle, aboneliklerde sahteciliğe karşı daha sıkı kontrol olmalıdır. Kurum, daha önce de Anonim SMS’lerle ilgili aldığı kararla, yurtiçinde hizmet veren bazı kişi ve şirketlerin SMS hizmetini yurtdışından alma yolunun önüne geçerek, SMS’in gönderen alanı ile yapılan manipülasyonların, tüketici mağduriyetinin ve vergi kaybının azaltılmasını sağlamıştır.
- Çok sayıda SIM kartı alıp başkalarının SMS’ini göndermek suretiyle Devir Hakkının ihlal edilmesi durumunda, mobil işletmecinin abonelik sözleşmesinin ilgili maddesinin yerine getirilmesi gerekir.
- Mevcut durumda, Kurum’ca onaylanmış yetkilendirme sahibi olmayan firmaların SMS hizmeti satmak amacıyla açmış olduğu Web siteleri, Kurum tarafından kapatılmaktadır. Buna devam olarak, sözkonusu şirketler Kurum’dan yetkilendirme almaktadırlar ve bunun ardından Web sitelerinin üzerindeki engel kaldırılmaktadır. Ne var ki, bu gibi firmaların sahip oldukları yetkilendirme, aldatıcı olmakta ve çoğu faaliyetlerine eskisi gibi devam etmektedirler.
- Birey ve şirketlerin yasalara aykırı hareket etmesi durumunda alacakları cezaların arttırılması ele alınmalıdır. Mevcut durumda, Kurum ve yasalar daha çok yetkilendirilmiş (lisans sahibi) İşletmeciler üzerinde denetim ve sınırlamalar getirmektedir; halbuki, sıkıntının kaynağının büyük kısmı, yasalara uygun olmadan hareket eden “merdiven altı” şeklinde tabir edilen kişi veya şirketlerdedir. Dolayısıyla, yetkilendirme altında faaliyet göstermeyen kişi ve şirketlere olan denetimler yoğunlaştırılmalıdır.
- Web sitelerinde ana sayfanın alt kısmına “SMS hizmetlerimiz filanca lisanslı operatörün adına sunulmaktadır” şeklinde bir yazı yerleştirerek veya “Şirketimiz lisanslı telekomünikasyon operatörüdür; bakınız lisans belge no: xxx.xxxx.xx.x” şeklinde “lisansı al, cebe koy dursun” tarzındaki “lisanssız operasyonu aklama” teşebbüsleri Kurum ve Maliye tarafından çok iyi analiz edilmelidir.
- Yetkilendirme (lisans) sahibi pekçok firma yetkilendirme almanın ötesinde hiçbir altyapı ve ücretlendirme sistemleri kurulumu gerçekleştirmemiş olarak eski işlerine devam edebilmektedir.
- Yetkilendirme kapsamında faaliyet gösteren şirketlerin bağlı oldukları vergi dairesinde ÖİV hesabı açtırdığı teyit edilmelidir.
- Halbuki, yetkilendirme almış şirketlerin TİB sistemleri ile entegrasyonu ve kullanım hakkı var ise Kurum’un numara taşınabilirliği sistemleri ile entegrasyonu zorunlu kılınmalıdır; bu entegrasyonlarla ilgili yükümlülükler yerine getirilmeden, yetkilendirme geçerli olmamalı ve pazarda faaliyet gösterilememelidir.
- SMS hizmeti sunan şirketlerin kendi tedarikçileri ile yapmış olduğu arabağlantı sözleşmelerinin 15 gün içinde Kurum’la paylaşılma zorunluluğu vardır; bu zorunluluk uygulatılmalı, pazara girmiş olan firmaların hizmetlerini ne şekilde sağladıkları anlaşılmalıdır (yetkilendirme sahibi her işletmecinin faaliyet gösterebilmesi için teknik olarak en az bir sağlayıcı – provider – sahibi olması gerekir).
- Genel olarak Elektronik Haberleşme ve özelde Mesajlaşma sektöründeki tüm şirketlerin mesajlaşma gelirlerinin tamamının ilgili ya yetkili bayilik altıda yürümüş olup, yetkilendirmesinden istifade edilen işletmeciye kesilen komisyon faturalarından oluştuğundan ya da eğer kendi yetkilendirmesi kapsamında faaliyet göstermekte ise mesajlaşma gelirinin tamamının yetkilendirme kapsamında gösterilmiş olduğundan emin olunması için gerekirse defterler ve sistemler incelenmelidir. Şirketin ilgili yetkilendirme türü altında kendi müşterisine faturalandırdığı SMS adedi ile tedarikçisinden satın aldığı SMS adedi arasındaki farkın açıklanması gerekmelidir.
- Yetkilendirme altıda faaliyet gösteren firmaların çağrı kayıtları (CDR’ları) ile kestikleri faturalar tutuyor mu, analiz edilmelidir. Bu firmaların ve ortaklarının sahip oldukları SIM kartları ile FCT tarzı cihazlarda denetim olmalı, ilgili firmaların “cihaz bakımı”, “hizmet bedeli” tarzı ÖİV’siz gelirlerinin yetkilendirme kapsamında satışı yapılmış olan hizmetlerden kaynaklanıp kaynaklanmadığı Maliye ve Kurum’ca analiz edilmelidir.
- Buradaki tek istisna, bir kişi veya şirketin kendi üzerine aldığı SIM kart(lar)ı üzerinden, sadece kendisi için yaptığı, üçüncü bir tarafa fayda sağlamayan ve/veya fatura edilmeyecek gönderimler olup, bunlar mevcut kanunlara göre suç teşkil etmemektedir.
Sonuç
Ülkemizde Kurum’un hakemliğini yaptığı Elektronik Haberleşme Sektörü’nün istendiği gibi gelişmesi, mevzuata uygun hareket eden hizmet sağlayıcıların sayısının artmasından geçmektedir. Ülke kanunlarına, Kurum’un mevzuatına, tüketici haklarına uygun şekilde faaliyet gösteren şirketlerin desteklenmesi ile aksi yönde hareket edenlerin engellenmesi sayesinde tüketiciye sunulan hizmetin kalitesi artacak, devletimizin kayıplarının önüne geçilecek, rekabete engel olan ve sektörü zedeleyen koşullar azaltılmış olacaktır.