Geçtiğimiz günlerde sürücüsüz 6 kamyondan oluşan konvoy, Avrupa’da uzun bir yolu katedip Rotterdam Limanına ulaştı. 6 kamyon, Avrupa’nın en önemli üreticilerine aitti. Bunlar; DAF, Daimler, IVECO, MAN, Scania ve Volvo’ydu.
Gösteri amaçlı bu olay, taşımacılıkta yeni bir dönemin yaklaşmakta olduğuna işaret ediyor. Anlaşılan “Kamyon şöförlüğü” de artık tarihe karışıyor.
Avrupa’daki gösteri, sürücüsüz kamyonların çok yakında göreve başlayabileceğini gösteriyor. Gerçi ilk zamanlar, hibrit bir durum planlanıyor. Sürücüsüz araçların çıkacağı otoyollara kadar, şöförler tarafından getirilmeleri söz konusu. Sürücüsüz arabalar daha yavaş gidecekleri için onlara ayrı hatlar ayrılması gerekiyor.
Ama hükümetlerin henüz konuya yakın baktığı söylenemez. Sürücüsüz araçlar yaklaşıyor ama düzenleme yapmaya hazırlanan hükümet gözükmüyor. Çünkü böyle bir gelişme, işsizliği çok önemli bir oranda arttırabilir.
Maliyetler Düşecek, Güvenlik Artacak
Taşımacılık sektörü, nakliye maliyetinin % 50’si civarının sürücü maliyeti olduğunu belirtiyor. Sürücüsüz kamyonlarla yapılacak taşımacılık bu maliyetten kurtulmuş oluyor.
Ama sadece bu değil; malum uzun yolda sürücünün mola vermesi zorunluluğu var. Bu molanın getirdiği maliyet de söz konusu. İşte bundan da kurtulunmuş olunuyor. Uzun yola çıkan sürücülerin trafik güvenliğini ve en başta kendi güvenliklerini sağlamaları için belli aralıklarla molalar vererek dinlenmeleri gerekiyor. Şehirlerarası yük ve yolcu taşıyan ticari araçlar, kanuna göre 4,5 saatte bir mola vermek zorundalar ve mola süresinin ise 15 ile 45 dakika arasında olması gerekiyor. Ayrıca, yine kanunen araç sürücüleri 24 saat içinde en fazla 9 saat yol yapabilirler. Otobüs, kamyon ve çekici araçlarında çalışma süreleri takograf cihazıyla takip edilir ve bu takipler ile mola süreleri tespit edilebiliyor.
Sürücüsüz kamyonların bir yararı da, yakıt verimliliği. Aracın dengeli ve en optimum yakıt harcayacak sürüş hızında programlanması mümkün.
Hatta artık farklı bir teknoloji de, Peloton Teknoloji firmasının yarattığı bir sistem. Birbirini takip eden araçların sensörlerle yönetilmesini sağlayan bu sistemde, araçların kaza yapmasının önlenebilmesinin yanısıra, öndeki kamyonun, arkadaki kamyona sağlayacağı rüzgar engelleme faktörü sayesindeyakıt verimliliği daha da artıyor (arkadaki kamyonda % 10 kadar)[1].
Peki bu sürücüsüz kamyonların tek yararı, kamyon sahiplerine mi?
Kamyonların taşıdığı mallar nedir? İnsanların ihtiyacı olan herşey. Sebzeden, arabaya, mobilyadan, hayvanlara kadar herşey. Peki, taşıma masrafı azalırsa ne olacak? Tabi ki fiyatların düşmesi söz konusu.
Son olarak da güvenlik konusu var. Sürücüsüz arabaların daha az kaza yapması öngörülüyor.
Peki Kamyon Sürücüleri İşsiz Kalınca Ne Olacak?
Tamam “buraya kadar güzel ama, hiç mi kötü yönü yok?” diye soracağız ama siz zaten farkındasınız ! Bu teknoloji ticari anlamda kullanılmaya başlandığında, kamyon şöförleri işsiz kalacak. Bugün Türkiye’de 1 milyon civarı kamyon + kamyonet bulunuyor. Yani 1 milyon kadar insanın işsiz kalması söz konusu.
Üstelik bu gelişme sonucunda işini kaybedecek tek meslek grubu onlar değil; kamyon şoförlerinin yollarda yemek yediği, konakladığı yerler de azalacak ve oralarda çalışan insanlar da işsiz kalacak. İşte hükümetlerin gönülsüz davranmalarının ve düzenleme konusunda henüz çalışmıyor olmalarının en büyük nedeni bu.
Teknoloji hazır ama getireceği müthiş değişimi hiç bir hükümet karşılamaya hazır değil.
[1] Peloton-Tech