İlk bağımsız iş girişimi için sert bir rekabetin yaşandığı ve yılın yalnızca bazı aylarında yoğunlaşan bir pazarı, hediye sepeti sektörünü seçer.
Hediye sepetleri?
Susi ”Hediye sepetleri sektörü Wall Street’in bir parçası değildir hatta pek çok yönden Wall Street’in tam zıddıdır.” diyor ve bu sektörde yaptığı ilk şeyin bir hediye sepetini e-bay’da satmak ardından da bu tecrübesine dayanarak işlerin nasıl yürüdüğünü uzun uzadıya incelemek olduğunu ekliyor.
“Bir Web sitesinin nasıl işletildiğini öğrenmek istedim.” diyen Susi, teslimatın püf noktalarından, arama motoru sonuçlarına kadar gereken her şeyi öğrendikten sonra GothamBaskets.com. sitesini açtığını belirtiyor.
“O dönemde bu acımasız rekabet kurallarının geçerli olduğu ve evden yürütülen bir işti.” Diyen Susi şöyle devam ediyor: “ Pek fazla para kazanamıyordum. Google ve Overture üzerinden sipariş alıyordum fakat karın önemli bir kısmı bu şirketlerin cebine gidiyordu.”
Evde tek başına çalışıyor olmak ona kendini yalnız hissettiriyordu ve şirketlerdeki işlerinden yeni ayrılmış pek çok yeni girişimci gibi o da etrafında çalışma arkadaşlarının olmasını özlüyordu. Bu duygularını “Evde çalışmaktan nefret eder olmuştum” sözleriyle ifade ediyor.
İşte her şey tam da bu sıkıntılı dönemde değişti.
“O zaman şunu fark ettim ki teslimat üzerine kurulu bir Web sitesi ve müşteri servisim vardı fakat herkesin dikkatini çekecek ürünler satmak istiyordum. Aslında yaptığım şey zaten herkesin alıp yeninden sattığı bir ürünü alıp yeniden satmaya çalışmaktı.” diyor
Gerçekten de internet üzerinden hediye sepeti satan yüzlerce kişi vardı.
Susi, New York Greenwich Village’daki The Gifted Ones isimli bir hediye sepeti mağazası ile bağlantı kurdu ve bu mağazanın ürünlerini internet üzerinden satmaya başladı. 150 West 10th Street ‘ deki mağazanın sahipleri David Titus ve Tim Riches dükkanın bulunduğu mahallede yaşanan büyük bir yangın ve 11 Eylül’ün ardından gelen ekonomik durgunluk nedeniyle zor günler geçiriyorlardı. Susi onları ikna ederek interenet üzerinden satış fikrine sıcak bakmalarını sağladı.
Titus’la Riches’in işbirliğine ve işlerini online yürütme fikrine açık olmaları sayesinde ortaya yeni bir şirket ve TheGiftedOnes.com isimli yeni bir Web sitesi çıktı.
Yeni site 1 Eylül 2003’te hizmete girdi. Susi’nin eski Web sitesi GothamBaskets.com ise açık kalmaya devam etti çünkü bu sitenin arama motoruyla müşterilerin yaptığı aramalar onlara tüketicinin istekleri konusunda ihtiyaç duydukları bilgilere ulaşma fırsatını veriyordu ve iki sitenin günlük ziyaretçi sayısı toplandığında günlük 1000 kişilik bir rakama ulaşılıyordu.
Susi “Bu Web sitesi bulmacanın eksik parçasını tamamladı. Sitenin hizmete girmesini izleyen iki ayda The Gifted Ones satışlarını ikiye katladı. Kuşkusuz bu artışta ekonomik durgunluğun yavaş yavaş sona eriyor olmasının da büyük payı var.” diyor.
Susi potansiyel müşteri kitlesine sitenin açılışını haber vermek için e-kartlar hazırladıklarını ve bunları GothamBaskets.com’un ziyaretçilerine yolladıklarını anlatıyor.
Her iki sitenin de sunucusu MonsterCommerce.com’du ve siteler ince biçimde tasarlanmış fakat modası geçmiş bir alışveriş listesi teknolojisi kullanıyordu.
Sue kendi sitesi GothamBaskets.com’da edindiği tecrübeden faydalandı ve sitenin tanınmasını sağlamak için harekete geçti .Bu amaçla Google AdWords’den yararlanmaya karar verdi.
Susi “Arama motoruna dayanılarak yapılan reklamlarda en iyi seçeneğin Google olduğunu biliyordum. Google’ diğer sitelere göre çok daha fazla biliniyordu ya da en azından ben öyle düşünüyordum. Yaptığımız tek reklamcılık faliyeti Google AdWords’ü kullanmak oldu.” diyor.
Kullandıkları bir diğer yöntem ise sitenin adının müşteriler arasında ağızdan ağıza yayılmasını sağlamaktı. Susi insanların sitenin ismini duyulmasını ve ziyaretçilerin siteye linkler veya reklamlar üstünden değil de doğrudan gelmesini istediklerini söylüyor.
Susi’yi yeni işinde en çok mutlu eden şey ise kendisinin ve ortaklarının son derece özel ürünler satıyor olması ve nakliyenin işlerinin çok küçük bir bölümünü oluşturması.
“Bütün hediye sepetleri mağazada yapılıyor, her biri eşsiz , bir manav dükkanındaki gibi bir yerden alıp başka bir yere satmıyoruz. Bütün meyve sepetleri mağazada hazırlanıyor. Her sepetin bir fotoğrafını çekiyorum” diyor Susi.
Ürünlerin tümü el yapımı ve sepetlerdeki her mamülü istenildiğinde teker teker Greenwich Village’daki mağazadan almak da mümkün. Susi’nin dediğine göre her kurdele elle bağlanıyor ve her sepetin yapımında 3,5 metrelik ipek kullanılıyor.
Susi’ye bu e-ticaret girişiminden online rekabete dair neler öğrendiğini sordum. Yanıtındaki tespitler oldukça dikkat çekiciydi ve sizin de işinize yarayabilir. Diyor ki
“Ne mi öğrendim? Büyük bir firma haline gelmek benim için bir takıntı olmuştu fakat bu takıntının büyük beklentiler beslemekten başka hiçbir şeye yaramadığını anladım ve şimdi kişiye özel bir hizmet sunuyorum ve bu hizmeti büyük bir şirketin vermesi mümkün olmadığı için onların neler yaptığıyla hiç ilgilenmiyorum.”
“Önemli olan artık modası geçmiş gözüyle bakılan kişiye özel kaliteli ürünleri ve hizmetleri göz alıcı bir şekilde sunabilmek.Mesela biz müşterilerin her e-mailine cevap veriyoruz ve ben her müşteriyi teker teker arayıp özel bir isteği olup olmadığını soruyorum.”
“Rakiplerimiz bu noktaları gözden kaçırıyor ve müşterilerimiz sürekli bundan yakınıyor.”