Son zamanlarda medyada yakın dönemde yapılacak seçimler tartışılıyor. Önümüzdeki 3 yıl içinde önce yerel seçimler ve Cumhurbaşkanlığı seçimi, ardından da 2020’de genel seçimler yapılacak. Geleneksel yöntemler ile seçim sonucu tahminleri anket firmaları tarafından yürütüldüğünden, seçim yarışının içerisinde bir başka yarış daha yaşanacak ve anket firmaları en doğru tahmini yapabilmek adına ciddi bir rekabet içerisine girecekler. Muhtemelen her zaman olduğu gibi bu sefer de siyasi manipülasyon, eksik veya yanlış hesaplama, hatalı örneklem gibi iddialar havalarda uçuşacak ve firmalar seçim gününe kadar birbirlerini yanlışlamakla uğraşacak. Geleneksel yöntemlerin gelenekselleşmiş tartışmalar içerisinde çoktan güvenilirliğini yitirmesinden bahsetmeye devam edecek ve kendimize en yakın gördüğümüz tahmini son güne kadar benimsemiş olduğumuzdan biz de aynı hataların bir parçası olmayı sürdüreceğiz.
Oysa dünyada, seçim ortamına girmiş ülkelerde farklı uygulamalar çoktan başladı bile. Seçim sonucu tahminlerinde yapay zekâ kullanımı bir hayli gelişti ve popülerleşti. Örneğin 2016 yılında Amerika’da başkanlık seçimini birçok kişi için sürpriz bir şekilde kazanan Donald Trump’ın seçim sonucu kimileri için şaşırtıcı değildi. Son 4 Amerikan seçim sonucunu doğru tahmin eden Hintli bir yazılım firması Genic.ia’nın bir yazılımı olan MogIA sonucu tespit etmişti, hem de tam 3 hafta öncesinden. Bu yazılım, Google, Facebook, Twitter, YouTube gibi sosyal medya platformlarında 20 milyon veri noktasından topladığı bilgileri işliyor ve geçmişten öğrendiği bu bilgilerle geleceği tahmin ediyordu. Her geçen gün makine öğrenmesi yöntemiyle daha da başarılı olan bu sistem 2004 yılında kurulmuştu ve kimi zaman konunun uzmanlarının görüşlerine zıt sonuçları işaret etse de ciddi bir doğruluk oranıyla sonuçları önceden bilebiliyordu. (1)
Başka ülkelerde de benzer durumlar söz konusuydu. Fransa’da 2017 yılında yapılan seçimleri Macron’un kazanacağı da yapay zekâ araçları ile önceden öngörülmüştü. (2) İngiltere’de 2016 yılında yapılan Brexit (Avrupa Birliğinde kalma) referandumu sonuçları yine yapay zekâ kullanımı yoluyla önceden tespit edilebilmişti. Kısaca yapay zekanın seçim sonuçlarını önceden bilebilme konusunda ciddi bir başarı sağladığı deneyimlerle sabitlenmişti. Sistem işliyordu.
Anketlerle yapay zekânın kullandığı yöntemler arasındaki en belirgin fark, anketlerde sorulan soruların yönlendirici ya da eksik olması. Oysa yapay zekâ sistemlerinde veri içinde örüntüler (Pattern) aranırken herhangi bir varsayım yapılmadan matematiksel yöntemler kullanılıyor.
Yapay zekâ sadece seçim sonuçlarının tahmininde değil aynı zamanda seçmen tercihlerini olumlu yönde etkileyen bir çok kamusal hizmet alanında da kullanılabiliyor. 2008 yılı Amerikan seçimlerinde Obama kampanyalarında yapay zekânın başarıyla kullanıldığı biliniyor. 2. Başkanlık döneminin sonunda Obama ile yapılan bir TV programında yapay zekâya ne kadar inandığı, güvendiği ve onu günlük operasyonlarda nasıl kullanıldığını paylaştığını da görüyoruz (3) . Obama, tıpta, ulaşımda, elektrik dağıtımında bu teknolojinin zaten kullanıldığını ve daha da yaygınlaşacağın söylüyor. Obama’ya göre yapay zekâ doğru kullanıldığında insanlara refah ve yeni fırsatlar getirecek, hastalıkların çözümüne katkı sağlayacak ve güvenliği destekleyecek bir enstrüman. Ancak olumsuz bazı etkilerini göz ardı etmenin doğru olmadığını vurgulamaktan da geri durmuyor. Bazı iş ve mesleklerin yok olması, eşitsizliğin artması, maaşların baskılanması gibi konular bunların arasında. Her yeni teknolojinin hayatımıza girmesinin bu tür etkiler yaratabileceğini ama bunları aşacak önlemlerin de alınabileceğini ısrarla belirtiyor.
Trump’ın başkanlık kampanyasında da yapay zekanın başarıyla kullanıldığı örnekler mevcut. 2013 yılında kurulan Cambridge Analytica (CA), yapay zekâ, veri madenciliği, veri analitiği, stratejik iletişim gibi alanlarda uzmanlaşmış bir firma ve 2016 Amerika başkanlık seçimlerinde etkin olarak bu teknolojileri kullanmış. (4) 220 milyon Amerikalının verilerinin toplandığı ve kişiye özel iletişim yöntemleri kullanılarak gerektiğinde onları aktive ettiği kampanyada CA, araştırma, veri bilimi ve dijital pazarlama olarak 3 ekiple birlikte çalışmış. Sonuç olarak seçimlerden zaferle çıkan Trump’ın arkasında veri biliminden yararlanan ve pazarlama stratejileriyle hedefteki insan davranışını etkileyip sonucu yönlendiren bir mekanizmanın varlığı açıkça ortaya çıkmış.
Geleneksel anket yöntemlerine belki bir alternatif olarak değil ama tamamlayıcı bir unsur olarak yapay zekanın tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de önümüzdeki seçimlerde kullanılması bekleniyor.(5) artık siyasi partiler de halk da seçim sonuçlarını tahmin ederken sadece anketlere ve seçmenleri etkilerken de sadece sandviçlere güvenmemek gerektiğini biliyorlar.
(1) An artificial intelligence system that correctly predictedthe last 3 elections says Trump will win
(2) Using AI to predict the next French President
(3) How Social Media Strategy Changed Election Campaigns
(4) Donald J. Trump for President
(5) Politika’da Büyük Veri Kavşağı; 68 Like Sizin Kim Olduğunuzu Söyler. *