2002 yılı, 2001 yılında tüm dünyayı derinden etkileyen 11 Eylül saldırılarının yarattığı etkilerin normalleştirilmesi çabalarının, yaşamın her alanında -ticari ve gayri ticari- gözlemlendiği bir yıl olarak tarih sayfalarındaki yerini aldı.
Tamamlayıcı bir sektör olarak konumlanan bilişim sektörü de, bu çalkantı içerisinde, üzerine basabileceği sağlam bir yaşam alanı arayışı içerisinde mücadele etti. İlk bakışta sektörde ciddi bir küçülmeye yol açan gelişmeler, aslında başka bir bakış açısı ile taşların yerine oturduğu, gerçek anlamda değer katan firma ve çözümlerin seçici olarak algılandığı bir süreci de beraberinde getirdi. Özellikle bilişim sektörünün lokomotif kullanıcılarındaki yeniden yapılanma sürecinin tamamlanması, yapılan yatırımların geri dönüşlerinin dikkatle irdelenmesi sonucunu doğurdu. Kalite, süreklilik, markalaşma ve segmentasyon bilişim sektöründeki sınıflandırmanın en önemli ön koşulları olarak belirlendi.
2002 yılını, “Bir musibet, bin nasihatten daha öğreticidir” atasözünün gerçekten algılandığı bir yıl olarak nitelendirmek yanlış olmaz. Hem kurumsal son kullanıcılar, hem de bu segmentte faaliyet gösteren köklü kurumların; kendi kurumsal zeka seviyelerine göre özgün derslerini çıkardıkları gelişmelerle dolu 2002 yılı, “hayırlı” olmuştur.
Sektörün özellikle verim katan ve otomasyonu mümkün kılan “yazılım sektörü” tarafına doğru büyüyeceğini gösteren yapısal değişikliklerin gözlendiği 2002 yılının, bu bağlamdaki olumlu etkilerini, 2003 yılının özellikle ikinci yarısından itibaren görmeyi umut ediyoruz.