Katma değerli üretim ve ihracat açısından tüm dünya ülkeleri için stratejik öneme sahip Makine, Elektrik ve Elektronik sektörleri, Covid-19 salgınının Türkiye’de en olumsuz etkilediği sanayi kollarından oldu. Türk savunma sanayiinin ana tedarikçileri olan, olağanüstü hallerde kamu sağlığı ve hijyen açısından da kritik önem taşıyan bu sektörlerin nisan ayında ilk 12 günlük ihracatları, geçen senenin aynı dönemine göre %40 düştü. Sektörler, geçen hafta da siparişler açısından son 10 yılın en kötü dönemini yaşadı.
Makine İmalat Sanayii Dernekleri Federasyonu’nun (MAKFED) düzenlediği anket de yaşanan olumsuz tabloyu ortaya koydu. Ankete göre, makine sektörü firmalarının %80’inin işi kötü giderken, yarı kapasitenin altında çalışan firmaların oranı %44 oldu. Pandemi ile mücadelede solunum cihazları, yoğun bakım ventilatörü üretimi ile öneminin bir kez daha gözler önüne serildiği sektörler, mücbir sebep kapsamına alınmayı bekliyor.
Makine İhtisas Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Sedat Silahtaroğlu, konuyla ilgili şöyle konuştu;
“Türkiye için makine sektörü, makine sektörü için de mücbir sebep, oksijen kadar önem taşıyor. Hayatın hemen hemen her alanında kullanılan sektörlerimizin önemi ortadayken, mücbir sebep kapsamına alınmadık”
Beşeri sermayemiz için varımızı yoğumuzu ortaya koyduk
Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığına muhtasar ve KDV ertelemesi tebliğine yönelik talepte bulunduklarını belirten Silahtaroğlu, şöyle devam etti;
“Ekonominin lokomotif sektörleri Makine, Elektrik ve Elektronik olarak, diğer sektörlerle aynı sıkıntılara maruz kalmamıza rağmen mücbir sebep kapsamına alınmadık. Bu durum bizler için haksız rekabet oluşturuyor. Makine ve aksamları imalatı, elektrik ve elektronik malzeme üretimi sektör grupları da mücbir sebep kapsamına alınmalı.
Tüm sektörler için likiditeye ihtiyaç duyulan dönemde, finansmana erişim şartlarının iyileştirilmesi gerekiyor. Ayrıca diğer sektörlerde olduğu gibi muhtasar ve KDV tevkifatı ile SGK primlerinin Mart, Nisan, Mayıs ödemelerinin 6’şar ay ertelenmesi bizim için de önem taşıyor. Çünkü bizim en büyük varlığımız; beşeri sermayemiz. Nitelikli iş gücümüzü kaybetmemek ve ülkemiz istihdamına güçlü katkımızı korumak için varımızı yoğumuzu ortaya koyuyoruz”
Sektör uluslararası hukuk önünde haksız duruma düşebilir
Makine İhracatçıları Birliği (MAİB) tarafından yapılan açıklamada da sektörün taahhütle iş yaptığı, ihraç edilen makinelerin teslimatlarında ortaya çıkmakta olan gecikmelerin yakın gelecekte ticari anlaşmazlıklara sebep olacağı dile getirilmiş, iptal veya cezai durumlar, teminat mektuplarının yanması veya imalatçının kara listeye alınması gibi durumlarda uluslararası hukuk önünde haklı veya güçlü durumda olunabilmesi için sektörün “mücbir sebep” kapsamına alınması gerektiği belirtilmişti.
Açıklamada, son yedi çeyrektir düşen makine teçhizat yatırımlarının yakın zamanda artmayacağından bahisle, imalatçı firmaların zaten kırılgan halde olan finansal yapılarının hızla takviye edilmesinin gereğine işaret edilmişti. Teşvik mekanizmalarının ithalatı avantajlı kılmayı sürdürmesi neticesinde ithalatın ilk iki ayda %16 arttığına işaret eden açıklama, kamu alımları için alınan tedbirlerin bürokrasi tarafından içselleştirilmesinin ve teşvik mekanizmalarında yerli makinaların kullanımının özendirilmesinin aciliyetine de dikkat çekmişti.
Sektörün %80’inde işler yolunda gitmiyor
MAKFED’in MAİB ve TOBB Türkiye Makine ve Teçhizatı İmalatı Meclisi ile işbirliği halinde imalat firmalarına yönelik gerçekleştirdiği “Makine Sektörüne Koronavirüs Etkileri ve Tedbirleri Değerlendirme Anketi” sonuçları, sektördeki imalat faaliyetinin yaşadığı olumsuz tabloyu net bir şekilde ortaya koydu. Üyelerin Mart 2020 dönemi doğrultusunda yanıtladığı ankete göre, sektör şirketlerinin sadece yüzde 20.92’sinin işleri normal seyrinde sürerken, kalan %79’u için işler yolunda gitmiyor. Firmasını kapatanların oranı %20 iken, yarı kapasitenin altında çalışan firmaların oranı ise %44 oldu. Bir aylık işi olan firmaların oranı %38, üç aylık işi olan firmaların oranı da %40 olarak gerçekleşti. Mart’ta hiç sipariş alamayan firmaların oranı %35, dış sipariş alamayanların oranı ise %52 olarak gerçekleşti. Firmaların sadece %32’si istihdamını tam koruyabildi.