Devlette e-Dönüşümü konuştuğumuz bu söyleşiye kaldığımız yerden devam ediyoruz. İlk bölümü Yüksel Samast : Bir şeyi Bilgisayarla Yapmaya Başlamak, e-Dönüşüm Anlamına Gelmez – 1 başlığı altında okuyabilirsiniz.
Turk-internet.com: Peki e-dönüşüm neden tam anlamıyla yapılamıyor dersiniz?
Yüksel Samast: Bu bir yaşama ve algılama şekli. “E” nin bir şirkete ve kuruma oluşturduğu katkının henüz farkında değiliz. Hızı ve verimliliği arttırıyor.
Başta “e-Dönüşüm hız demektir” dedik. Düşünün ki; sen hızlı olmadığında, benim de hızım düşüyor.
E-Dönüşüm çağında, devlette çalışanların hepsinin ofise gitmesi gerekiyor mu? Bu hızı yakalamak için bunu incelemek lazım. Belki bazıları evden çalışmalı. İnsanlar köle olsun, 24 saat çalışsın demiyoruz ama “e” nin içinde, neyi, nasıl yaparızın tasarımını doğru yapamazsak, e-dönüşümü de yapamıyoruz.
Değerli şirketler, değerli şeyler çıkmıyor ortaya. Çünkü daha devlet tarafında verimliliği yakalayamıyoruz.
Turk-internet.com: Peki e-dönüşüm sadece hız mıdır?
Yüksel Samast: Hayır, aynı zamanda e-Dönüşüm tasarruftur. Sadece elektronik tebligatla (yakında başlıyor) yıllık 400 milyon TL tasarruf sağlanıyor. Bu rakam sadece adli konuların e-tebligatla takibi durumunda, ortaya çıkan tasarruf. İşlemlerin sonuçlarının getireceği kazanç dâhil değil.
Artık tebligatlar dakikalar içinde yapılabilir olacak. Hız ve verimliliği işaret ediyoruz.
Adli sistemin birinci sorunu tebligat yapamamak. Süreler çok uzuyor. Çünkü kâğıt tebligat gönderme işlemiyle tebligatlar, kişiye ulaşamadığında işler uzamaya başlıyor ve önemli bir zaman kaybına sebep oluyor.
Elektronik tebligat hem hızı, hem verimliliği hem de kültürel olarak fayda sağlayacak. Ama ancak 2 yılda ite kaka bir yere geldi.
Turk-internet.com: Neden “İte Kaka”? Kim geciktiriyor?
Yüksel Samast: Çünkü sistemi ayağa kaldıracak olan paydaşlar, bunun yapılması gerekliliğine politik olarak aynı derecede inanmıyor.
Ayrıca farkındalık yok. Devletin parasının aslında milletin parası yani bizim paramız olduğunu bilmiyoruz kültürel olarak. Başkasının parası olduğunu sanıyoruz.
Sivil toplum, iş dünyası, ekonomi dünyası, siyaset hiçbiri işin farkında değil. Hiç kimse “400 milyon TL tasarruf edebileceğimiz bir şeyi neden yapmıyorsunuz demiyor?” Hâlbuki devlet bu parayla rahatlayacak, devamlı bu tür bir tasarruf olursa belki ödeyeceğimiz vergi oranları düşecek ya da bu parayla kamu yararına hizmet eden kurumlar oluşturulacak.
Elektronik tebligat 2013’de devreye giremedi. 400 milyon kaybettik. 2014’de de giremezse 400 milyon daha kaybedeceğiz.
Bu aslında en basit hesap; Türkiye’de 1 yılda 40 milyon adet tebligat yapılıyor. Daha detaya bakarsak; 700.000 adet/ay kurumsal tebligat ile 2,5 milyon adet/ay bireysel tebligat var. Yıllık bakarsak, kurumsal olarak 9 ve bireysel olarak 30 milyon var. Bunların posta masrafı 14 TL/adet, üstüne işçilik, arşivleme vs maliyetleri var. Biz 1 tanesinde 10 TL tasarruf yapılacak şeklinde Kabul edersek, 40 milyon adette 400 milyon TL/yıl yapar.
2 yıldır PTT’nin altyapıyı ayağa kaldırmasını bekliyoruz. Biz hazırız hemen kullanmaya başlayacağız. UYAP da diğer ayağı olacak. Birlikte kuracaklar…
5 bölümlük bu söyleşinin 3cü bölümünü Yüksel Samast : Türkiye’de Yılda 6 Milyar Fatura Dönüyor, e-Fatura’ya Dönsek Tanesinde 13 TL Tasarruf Var – 3 başlığı altında okuyabilirsiniz.