Türkiye’nin 7-8 yıllık internet tarihinin duayenlerinden biri olan Turk Nokta Net’in kurucusu ve Genel Müdürü Ahmet Yürekli’nin, ortağı olan Sabancı Holding tarafından sürpriz şekilde Genel Müdürlük görevinden alınması, sektörde büyük şaşkınlık yarattı. Yürekli, 1999 yılında ortaklığa katılan Sabancı Holding ile yaşadıkları sorunları ve ayrılma nedenlerini turk-internet.com’a anlattı.
Turk-internet.com: Turk Nokta Net’in Genel Müdürlüğü’nden ayrıldığınız doğru mu?
Ahmet Yürekli: Turk Nokta Net ile olan iş akdimin feshedildiği 6 Kasım 2001 tarihinde bana bildirildi. Turk Nokta Net’in ortağı, yönetim kurulu üyesi ve genel müdür yardımcısı olan Pınar Kapralı’ya da aynı bildirim geldi. Resmi bildirimden bir süre önce Sabancı Holding’in talebiyle görevlerimiz zaten başka kişilere devredilmişti. İstifa etmemiz söz konusu değil. Ortaklar arasındaki anlaşmazlığın bir sonucu bu durum.
Bundan sonra hangi görevi üstleneceksiniz?
Yürekli: Bu konuda şu anda bir açıklama yapmıyoruz.
Sabanci Holding ile yaptığımız ortaklık bundan sonra ne şekilde yürüyecek?
Yürekli: Ortaklık zor bir döneme girdi. Bizim görevlerimizden alınmamız aslında şirketi kuran girişimciler olan Pınar Kapralı ve benimle, 1999 yılında ortaklığa katılan Sabancı Holding arasındaki temel bir anlaşmazlıktan kaynaklanıyor. Dolayısıyla bundan sonra oldukça sorunlu bir ortaklık olabilir.
Turk Nokta Net’in kuruluşunda ve en zor günlerde sorumluluk aldınız, bu aşamaya nasıl geldiniz?
Yürekli: Turk Nokta Net, 1995’te arkasında büyük sermaye olmadan kurulup, 5 yıl içinde 200 kişiyi istihdam edecek, Türkiye’nin en büyük holdinglerinden biriyle ortaklık yapacak, pekçok alanda kendi teknolojisini üretecek kadar büyüyen ilginç bir şirket. Yurtdışında bu tip örnekler var, ama Türkiye’de benzerini pek görmüyoruz.
1999 yılına geldiğimizde pazarda büyük rakibimiz olan tüm şirketler birer holding kuruluşuydu ve belirsiz bir gelecekte gerçekleşecek karlar uğruna akıl almaz zararları göze alıyorlardı. Biz ise kar ederek ayakta kalmak zorundaydık. Bunu başarabiliyor olmamız, hızla büyüyen Internet alanında henüz bir yatırım yapmamış olan holdinglerin dikkatini çekti. Bunlarla ortaklık görüşmeleri yaptık ve sonunda Sabancı Holding şirketimizin % 70’ini satın aldı.
Ancak Sabancı Holding telekomünikasyon ve Internet alanında beklenilen atılımı yapamadı. Muhtelif projeler üzerinde çalışıldı (mesela 3. GSM ihalesine girilmişti), ama bugüne kadar kayda değer bir sonuç ortaya çıkmadı. Böylece Turk Nokta Net, Sabancı Grubu içinde nereye konulacağı bilinemeyen bir şirket haline geldi.
Buna rağmen şirket çok zor bir dönemde önemli başarılar sağladı. Erişim pazarındaki haksız rekabetin etkilerini en aza indirmek için çok sayıda katma değerli hizmet geliştirildi. Şirketin o gününü değil geleceğini garanti altına almak için mantıksız reklam bütçeleri harcamak yerine insana yatırım yapıldı ve teknoloji geliştirildi. 2000 yılı başında Türkiye’nin en fazla sayfa yayınlayan portali haline gelindi.
Anlaşmazlık noktaları nelerdi?
Yürekli: Turk Nokta Net’te ben ve Pınar Kapralı, hem yönetici, hem de azınlık ortak konumundaydık. Yurtdışında bu çok arzu edilen bir durumdur. Şirketin stratejik kararlarını alan kişilerin kendi ortaklık menfaatlerini kollamaları durumunda bunun diğer ortaklar için de iyi olacağı düşünülür.
Ancak çoğunluğa sahip olan ortak, bir holding ise durum farklı olabiliyor. Yöneticilerden, bu holdingin diğer iştiraklerinin ihtiyaç duyduğu hizmetleri, başka müşterilere sağlanmayan imkanlarla sunmaları bekleniyor. Bir yere kadar bunu doğal karşılamak mümkün. Ancak şirketten, kendisi zarar etmek pahasına bu hizmetleri vermesi isteniyorsa diğer ortakların aleyhine bir durum oluşuyor. Eğer azınlık ortaklar aynı zamanda şirketin yöneticisiyse, bu tip talepleri engelleyebiliyorlar.
İşte Pınar Kapralı ve ben böyle engelleyici bir konumdaydık. Sabancı Holding iştiraklerinin Turk Nokta Net’ten almak istedikleri hizmetleri, onların istediği şartlarla sunsaydık şirketi ilave zararlara sokacaktık. Sabancı Holding bu zararın karşılığında diğer iştirakinde ilave bir kazanç elde ederken, azınlık ortaklar aynı imkana sahip olmayacaktı. Zamanla sermaye ihtiyacı artacak ve hisseleri azalacaktı.
Son zamanlarda, grubun bankasının kredi kartı POS cihazlarının bağlanmasından tutun da, şirket müşteri bilgilerinin ve online bağlantı kayıtlarının kullandırılmasına kadar pek çok alanda hizmeti vermeyi reddetmek durumunda kaldık.
Bu muhalefetimiz nedeniyle, Sabancı Holding bizi yönetimden uzaklaştırdı. Sabancı iştiraklerinin taleplerini sorun çıkartmadan karşılayacak bir yönetimle çalışmayı tercih ediyorlar.
ISP alanında ilk’lere imza attınız. Bu alanda sektörde en tecrübeli kişilerden birisi olarak biliniyorsunuz. ISP sektörünün geleceğini nasıl görüyorsunuz. Bir değişim mi yaşanıyor?
Yürekli: Değişim her zaman hayatımızın bir parçasıydı zaten. Buna ayak uydurmaktaki başarımız sayesinde bugünlere kadar geldik. Ama her değişim iyiye doğru olmuyor. O zaman ayak uydurmamak daha doğru olabiliyor. Daha girişimci, daha hırslı, dünyayla daha bütünleşmiş bir yapıdan, daha bürokratik, daha konvansiyonel, daha statükocu bir yapıya gidiliyor. Oysa böyle olması gerekmezdi.
Amerikan şirketlerinin bu zor dönemi çok daha olumlu gelişmelerle aşabildiğini düşünüyorum. AOL, Yahoo, Microsoft gibi şirketler kendilerini başarılı kılan temel değerlere sahip çıkabildikleri için tüm olumsuzluklara rağmen büyümeye devam ediyorlar.
Türkiye’deki ISP şirketlerinin bu gidişi, doğal olarak buralarda çalışan insan profilini de değiştiriyor. Çok zor yetişen, risk alan, becerikli insanlar sektörü terk ediyorlar. Yerlerine gelenlerin çoğunun geçmişinde, holding yönetimleriyle sıcak ilişkiler kurabilmenin ötesinde bir başarı göremiyoruz.
İşin gerçeği şu ki, Türkiye hala girişimcinin enerjisini büyük şeyler yaratmak için kullanabilen bir iş ortamını yaratamadı.
Internetle ilgili planlarınız neler, yeniden bu alanda projeler düşünüyor musunuz?
Yürekli: Bu konuda şu anda bir açıklama yapmıyoruz.