Bu söyleşinin ilk bölümünü Zarakol : Siyasi Partilerimiz içinde Demokrasi Olmadığı için İnternet’te Yanlış Yapmaktan Korkuyorlar ve ikinci bölümünü Zarakol : AK Parti Teknolojinin en Gelişmiş Yöntemlerini ve İmkanlarını Kullanmaya Hep Hazır – 2 başlığı altında okuyabilirsiniz.
İnternet hayatımızda olduğu kadar, siyaset dünyasında da önemli etkileri olan bir iletişim ortamı. Nitekim bir web sitesi yani Wikileaks bugündünyayı sarsıyor. Türk siyasetçilerin internete yaklaşımını duayen halkla ilişkilerci Necla Zarakol’a soruyoruz. Dünkü bölümde, CHP yaşlı bir parti ve yaşlı olmayı da seviyor diyen Zarakol’a kaldığımız yerden şunları sorduk :
Turk-internet.com : Enver Aysever’e katılıyorsunuz o zaman. Onuncu yıl marşı artık geçmişte kaldı artık yüzüncü yıl marşı olmalı..
Necla Zarakol : Evet. Yeni marşlar olabilir evet yüzüncü yıl marşı olabilir. Ama onuncu yıl marşı da bir hoşluk olarak kullanılabilir.
Dolayısıyla CHP’ye düşen görev; hakikaten kendi taşıdığı değerleri, bugüne uyarlayıp, bugünkü gençleri onun etrafında toplayabilmeyi sağlamak. Onların kullandığı imkanlarla onların olduğu yerlere giderek. Bugün gençler eğer sinemaya gidiyorsa sinemaya gidersiniz, bugün gençler sadece radyo dinliyorsa radyoya konuşursunuz.
Ama biliniyor ki; şu anda Türkiye’de çok ciddi bir internet penetrasyonu var, dünyada Facebook’u kullanmakta ikinci, üçüncü sıralarda bu ülkenin gençliği. Çok haraketli, çok dinamik bir gençlik kitlesi var. Onlar neredeyse orada anlatacaksınız derdinizi.
Belki onları soru sormaya -yani ille de şart değil oraya kendi bilgilerinizi koymak- eğer onları soru sormaya, düşünmeye teşvik edecek yöntemler kullanabilirseniz ona göre ne bileyim işte; onların hoşlanacağı bulmacalar, küçük filmler, anketler işte efendim hani onların diline onların yaşamına uygun şeylerle sürdürülebilir.
Turk-internet.com : ki sosyal networkü de bayağı gelişmiş kullanan bir kitle var değil mi?
Necla Zarakol : Ona baktım mesela AK Part’den yirmi tanesi –elli diyorlar ama- aktif bir şekilde twitter kullanıyor. Bunlarında takipçileri var, en yüksek olanın ikibin beş yüz civarında takipçisi var en düşük olanınında altıyüz. Mesela bir AK Parti’li oraya bir şey yazdığında; diyelim ki, iyi bir şey hoş bir şey, mesela bugün başbakan bir yerde yine hoşumuza gidecek “one minute” gibi bir şey yaptıysa; televizyondan önce, akşam haberlere geçmeden önce onu Türkiye’de ellibin kişinin bir saat içinde belki beşyüzbin kişinin iki saat içinde onu öğrenme şansı var.
Böyle bir imkan kullanılmaz mı? Bunu eğer kullanmıyorlarsa hakikaten çok büyük bir eksiklik bu. Oraya yazdığını izleyen ikibinbeşyüz kişi varsa o milletvekilinin, her birinin üçyüz beşyüz izleyeni varsa, bu katlanarak artan çok kısa sürede çok büyük rakamlara ulaşan bir şey.
Bunu yapmak için eskiden köprülerin altına şeyler yapıştırılırdı böyle küçük postit gibi arkası yapışkanlı… oraya böyle sloganlar yazardık. Biz gençken. Ben altmışsekiz kuşağıyım. İşte efendim “katil oligarşi”, “oligarşiye son” falan diye. Şimdi bunlar twitter’da bir saatte bütün Türkiye’yi dolaşıp, bir de üstelik karşı şeylerini geliştirip önümüze gelebilir. Mesela “oligarşi sözcüğü ne demek biz oligarşiden anlamıyoruz” dedikleri zaman sizin mesajınız ölür.
Söyleşinin son bölümünü yarın okuyacaksınız..