Wi-fi, işi gereği şehirlerarası, hatta yurt dışı gezilere gitmek durumunda olan profesyoneller için su, elektrik kadar bir gereklilik halini alıyor. Londra Belediyesi, kendi personeli kadar şehirde bir yerden bir yere giden kullanıcılara da fayda sunmak amacıyla yıl içinde metro istasyonlarına wi-fi ağlar kurmak için bir girişim başlatıyor.
Londra’nın, ulaşımından sorumlu birim olan Transport for London’ın (TfL) CIO’su Steve Townsend, mobil çalışanların daha verimli olabilmeleri amacıyla şehir genelindeki metro istasyonlarına yıl sonuna kadar Wi-fi ağları kurmak istediklerini açıkladı. Townsend’in verdiği bilgiye göre, çalışanlar sahip oldukları kişisel cihazları iş amacıyla kullanabilecekler. Ancak, hizmet amacıyla değerlendirilecek veriler belli bir merkez aracılığıyla kontrol edilecek. TfL’in, önümüzdeki aylarda hizmete alacağı servisle yolcular şehirdeki ulaşım hizmetlerinden anlık haberdar olabilecek.
Bir çok bilgi, iletişim ve servisin internette bulunması, Wi-fi erişimin önemini daha kritik hale getiriyor. Bu çerçevede, örneğin kalınacak otelin sahip olduğu erişimde sıkıntı yaşanması ya da böyle bir bağlantının dahi olmaması seyahatlerin başağrısı yaratması anlamını taşıyor. Halihazırda Amerika’daki otellerin önemli bir bölümü, “yavaş” nitelendirilebilecek bir internet erişimini günlüğü 15-20 dolardan ücretlendiriyor. Sık seyahat eden kullanıcılar, otellerin odalarda tüketilen elektriği ücretlendirmemelerine rağmen internet için ekstra fatura çıkartmalarına tepki gösteriyor. Yaygın istek, internetin de otellerde standart bir hizmet olarak verilmesi yönünde.
İngiltere’de telekomünikasyonu düzenleyen yasal kurum Ofcom, Londra’da gerçekleştirilecek 2012 Olimpiyat oyunları esnasında kullanılacak kablosuz internet erişimi için 20 bin kadar Wi-Fi frekansının gerekeceğini duyurmuştu. (1)
(1) 2012 Olimpiyatları İçin 20 Bin Wi-Fi Frekansı Tahsis Edilecek