Sevgili turk-internet.com Okuyucuları
Bilenler bilir, ben internet’in Türkiye’deki en eski isimlerinden birisiyim. Alnet’i kurduğumuz Ağustus 1996 tarihinden beri fiilen internetin içindeyim. Ama benden eskiler de var. Örneğin (Tübitak hariç), benim de ilk abonelerinden olduğum, ilk ISS Dominet’i kuran Enis Eryılmaz.
Enis internet işi için kendi gücü ile örneklerini gördüğüz çalışmalar yapan isimsiz kahramanlardan birisi. Bugün listelerde onun adı dolaşıyor. Çünkü AraBul arama motorunu açanlar bir pop-up ile karşılaştılar. Mesajın başlığı “Pamukbank hakkında Açıklama” idi ve “Internet Kamuoyuna” diye başlıyordu.
Enis Eryılmaz açıklamasında, Pamukbank olayına duyduğu tepkiyi farklı bir yönden gündeme getiriyordu. Enis’e telefon ettim ve neden böyle bir şey yaptığını sordum. Enis olayı “Dünya’da sürmekte olan Yeni ekonomi – Reel Sektör savaşının Türkiye yansıması” olarak yorumluyordu. “Yeni Ekonomi – Reel Sektör Savaşı”na Dünya boyutundan baktığı bu açıyı size bu yazıda sunmayacağım çünkü başlıbaşına bir tartışma olacak genişlikte, halbuki burada konumuz “Pamukbank Olayı ve Enis’in buna İnternet İşadamı gözlüğünden bakışı”. Bu nedenle size o bakış açısını (söz verdi kendisi yazacak) ayrıca sunacağız. Ama şimdi onun bakış açısını sunmak istiyorum. Tarafsız bir yayın olarak farklı bakış açılarına saygımız var ve bunları sizlerin de görüp olayı tüm boyutları ile görmenizi arzu ediyorum.
Enis Eryılmaz’a suallerim ve onun cevapları şöyleydi;
turk-internet.com : Neden Böyle bir Tepki?
Eryılmaz : Bu tepkiyi sektör değil, ülkem adına veriyorum. Cinayet bu yapılan. Bir ulus devletin yaşamda elde ettiği en önemli birikim BİLGİ’dir. Bilgi varsa, somut eylem ve finansmanla birleştirir ve enerjiye çevirirsiniz. Bu enerjide topluma yakıt verir. Bilgi intangible asset’tir ama aktif olunca toplumu da harekete geçirir. Bilgiyi harekete geçiren ise müteşebbistir. Müteşebbisleri yaralamak toplumu hareketsiz hale getirmenin bir yoludur.
turk-internet.com : Mehmet Emin Karamehmet ile ilişkin var mı?
Eryılmaz : Ben Mehmet E.Karamehmet’i hiç tanımam. Hiç karşılaşmadık. Hiç mailleşmedik. Hiç konuşmadım. İş hayatına 1978’de başladım. Mehmet bey’in adını da ilk defa 1981’de duydum. O günden beri kendisi benim işhayatındaki idolümdür.
Türkiye’nin en önemli müteşebbislerinden birisinin önünü kesmek cinayettir. Karamehmet çoğumuz için örnek alınabilecek bir kişidir. Pamukbank kapatıldı hikayesini duyduğum sabah, benim de ülkeye tüm güvenim yokoldu. Demek ki verdiğim mücadele anlamsız dedim kendime.
turk-internet.com : Peki neden oluyor bunlar sence ?
Eryılmaz : Tarih bugünlerde yazılıyor. Dikkatli bakın bu aslında başka bir savaş. 11 Eylül’ün arkasına bakın. Clinton zamanında finans sektörü ile işbirliği kısmen sahte bir cennet yarattı. Klasik bilanço kalemleri ile ifade edilemeyen bir başka dünya ortaya çıktı. Yeni bir asset kavramı çıktı. İntangible bir ekol doğdu. Ama bundan reel sektör zarar gördü. Sonuçta savaş geldi. Reel Sektör gördüğü zararı tamir etmeye çalışıyor. Bence 11 Eylül’ü getiren de budur. Ama tarih bu değil. Gelecek intangible olarak tarif ettiğimiz assetler yönünde – yeni ekonomi yönünde. İşte bir sürü guru – uzman – akademisyen şimdi bunu formüle etmeye çalışıyor. Bence Türkiye’de de bunun bir yansımasını görüyoruz. Şimdilik bu kadar söyleyeyim ama gerisini yazacağım yazıda sizlere daha detaylı anlatacağım.
Enis Eryılmaz’ın Arabul sayfalarında yaptığı açıklama şu şekilde;
- INTERNET KAMUOYUNA
Pamukbank olayı, Türkiye’de Internet kullanıcılarını çok yakından ilgilendiren ve bizlerin, kendimizi taraf olarak gördüğümüz çok önemli bir gelişmedir. Çukurova Gurubu ile Arabul’un sahibi Domi A.Ş ve Domi Ortakları arasında hiç bir organik ilişki yoktur, ancak kendimizi bu konuda sorumlu ve duyarlı hissediyoruz. Demokrasi adımlarını hızla atan Türkiye’nin geleceğinde, bireylerin ve sivil toplum örgütlerinin düşüncelerini açıkça ifade etme zorunluluğu ve sorumluluğu vardır.
Çukurova Gurubu, teknolojiye ve Internet’e en fazla inanan ve yatırımlarını bu konulara en üst düzeyde odaklamış yatırımcı guruptur.
Diğer bir çok büyük holdingimizin, yatırımcı ve riski minimize eden davranışlarına karşın, Çukurova Gurubu, girişimci ruhunu ön plana çıkararak büyük riskler almış ve elle tutulamayan(intangible) ama sahip olunması zorunlu değerlere büyük yatırımlar yapmıştır.
Gelişmenin ve çağdaşlaşmanın zorunlu koşulu olduğuna inandığımız bu alanda, bu sektörün temsilcileri olarak biz ve bizim gibi az sayıda müteşebbis şirket, büyük bir özveri ile yıllardır mücadele ediyoruz. Bu sektörün ne kadar zahmetli, ne kadar yüksek öğrenme maliyetlerine sahip ve ne kadar uzun süreli çaba gerektirdiğini bizzat yaşayarak öğrendik.
Bu sektör, bütün dünyada, ancak devletlerin öncelikli vizyonları ile ve çok büyük kaynakları ile kurulabilmektedir. Ama Türkiye’de, devlet, teknolojinin gelişmesi önünde en büyük engeldir. Bırakın destek görmeyi, yıllardır, her türlü yatırımımızda önümüzdeki en büyük engel devlet bürokrasisi olmuştur. Yıllardır dünyanın en pahalı ve en kötü alt yapı hizmetlerini kullanmaktayız. Dünyada, bu sektörde ödenen en fazla vergiler ödenmektedir. Tüm dünya bu alana büyük teşvikler sağlarken, biz, sürekli devletin müdahalelerine ve engellerine karşı yaşama mücadelesi veriyoruz. Vizyonsuz ve bilgisiz, yetkisi olan ama sorumluluğu bulunmayan bir bürokrat takımı, çağın gereği olan ve sahip olunması en öncelikli olarak zorunlu olan Bilgi Teknolojileri alanında, destek değil farkında olmadan köstek olmaktadırlar. İşte böylesine bir ortamda, her türlü belirsizliğin ve hatta engellerin yaşandığı Türkiye’de, büyük bir özveri ve risk alarak, öncelikle bu alana yatırım yapan, devletin yapamadığını, yapmadığını bu sektör için gerçekleştiren Çukurova gurubu ve sahibi Sayın Mehmet Emin Karamehmet’e teşekkür edip ödül vereceğimize, onu, anlamsız kuralların, anlaşılmaz mazeretlerin arkasında yok etmeye çalışıyoruz. Bu yatırımlar Türkiye için zorunludur, Türkiye’nin defalarca ıskaladığı uygarlık trenini yakalamanın tek yolu Bilgi Teknolojileridir. Bu treni de kaçırırsak ulusal varlığımız ve gelecek nesillerimiz tehlike altındadır.
Bilgi Teknolojileri, sinerji üreten ve sinerjiden beslenen bir alandır. Bu sinerjiye en çok yaklaşmış ve toplumsal dönüşüm alanında en önemli değerlere sahip, Çukurova gurubunun yok edilmesi, bu sinerjinin yok olması ve bu sektörün bir daha toparlanamamak üzere donmasına neden olacaktır.
Değerli Bilişim severler ve kullanıcıları, durum yüzeyden görüldüğünden çok daha vahimdir. Bu bizler için bir yaşam savaşıdır. Bu, Türkiye’nin uygar bir toplum olma savaşıdır. Bu konu, paradan başka bir şeyden anlamayan bir kaç finans uzmanına emanet edilemeyecek kadar karmaşıktır. Değerli bir varlığa, çok boyutlu ve derin bakmayı gerektirmektedir. Ülkeyi yönetenlerin, ülkenin uzun vadeli çıkarlarını gözetme sorumluluğu vardır.
Olayı basit ve tek yanlı IMF reçetelerine indirgemek en eski uygarlıklardan biri olan Türk Ulusuna haksızlıktır.
Olayın arkasında yatan bir diğer önemli konu da, Türk Bankacılık sisteminin bu olaydan sonra tamamen yabancıların kontrolüne geçebileceği olgusudur.
Meksika’da ve Güney Amerika’da oynanan oyun, şimdi Türkiye’de sahneye konmaktadır. Biz, diğer azgelişmiş ülkeler ile aynı seviyede değiliz, öz değerlerimiz ve tarihi kültür birikimimiz ile hakettiklerimizi kendi başımıza, mücadele ile elde edebilecek bir Ulusuz. Sorun hepimizin sorunudur. Biz Arabul çalışanları olarak bu mücadelede elimizden gelen her türlü olanak ile taraf olacağız.
Saygılarımızla.
Domi A.Ş. adına
Enis Eryılmaz
Yönetim Kurulu Başkanı