Hatırlanacağı üzere, geçtiğimiz haftalarda Türkiye’de tv programlarına ilişkin “manüpile edilmiş reyting” açıklanması dolayısıyla gözaltılar yaşanmıştı. Bu kadar keskin olmamakla birlikte ABD’de de benzer bir tartışma geleneksel radyolarla bunların rakibi durumundaki online radyolar arasında yaşanıyor. Online radyo hizmeti veren Pandora Media, dinleyici kitlesinin tespiti konusunda offline rakiplerine meydan okuyor. Kavga, reklam pastasından daha fazla gelir kapma yarışının bir uzantısını oluşturuyor.
Geleneksel radyoların reytinglerini ölçümleyen Arbitron isimli şirketin online radyo istasyonlarını ölçümlememesi “kavganın” çıkış noktasını oluşturuyor. Son yıllarda bu mecraya dönük reklam gelirlerinin giderek azalması, yayıncıları dinleyici sayılarıyla kendilerini ön plana çıkartmaya yönlendiriyor. Edison Research isimli bir ölçümleme firması ile anlaşan Pandora, böylelikle dinleyici kitlesini potansiyel reklam verenlere raporlamayı planlıyor.
Online ortamda, ağın diğer ucunda bir dinleyicinin varlığının kolay kolay doğrulanamayacağını iddia eden offline yayıncı Arbitron, kendi dinleyicilerini tespit etmenin ise mümkün olduğunu ileri sürüyor. Arbitron’un, Taşınabilir İnsan Ölçer “portable people meter” olarak isimlendirdiği bir teknoloji, gerçekte bir dinleyicinin var olup olmadığını istasyona bildiriyor. Pandora da, Arbitron’un tezini çürütmek istercesine online kullanıcının belli bir süre içerisinde herhangi bir etkileşim gerçekleştirmemesi durumunda yayının otomatikman durduğunu açıklıyor.
Teknoloji ekseninde rekabet giderek kızışıyor. Ancak, reklamverenler değerlendirmenin sadece aynı mecrada faaliyet gösteren medya kuruluşları arasında yapılabileceğini; offline ile online’ın birbirine karıştırılmaması gerektiğini savunuyorlar.
Bir reklam ağı şirketi olan ZenithOptimedia, ABD’deki toplam radyo reklam pazarının büyüklüğünü 16.3 milyar dolar olarak açıklıyor. Online radyoların 550 milyon dolar reklam alabileceği hesaplanıyor.