Eski atasözü artık değişecek gözüküyor.. Şöyle ki; Eski askerler ölmezler …. sadece risk sermayesi veren haline dönüşürler..
Amerika’nın eski Dışişleri Bakanı ve Amerikan Ordusu 4 yıldızlı generali Colin Powell risk sermayesi şirketi Kleiner, Perkins, Caufield & Byers (KPCB)’ın yeni ortağı haline geldi.
Ama askeri liderlikten, teknoloji yatırımcısına dönüşmek deyince akla ilk olarak Amerikalı Tuğgeneral F.Doriot geliyor. Fransız asıllı Doriot, 1.Dünya Savaşında topçu olarak görev almış. Doriot, Paris Üniversitesinden sonra, Harvard Business School’da önce öğretmenlik, sonra da profesörlük yapmış.
1941’de, II.Dünya Savaşı sırasında, eski bir öğrencisinin ikna etmesiyle Amerikan ordusunda general olmuş ve Amerikan ordusunun modernize edilmesi için kurulan bir komisyonda görev almış.
Doriot, meraklı ve pratik bir adam olduğu için, ordu içi bürokrasisi ile uğraşmak yerine doğrudan General George C. Marshall’a gidiyor ve projenin sorunlarını böylece hallediyor.
Mesela, tank sürücüleri için bir yeni üniforma tasarlayacakları zaman, Washington’da çalıştığı yerin otoparkına bir tank getirtiyor. Doriot’un çalışmaları Amerikan ordusuna, her iklime uyabilecek yeni üniformalar, günlük modern tayın, savaş botları, taarruz paketleri gibi, pek çoğu zamanı için öncü sayılabilecek plastik ve ateşe dayanıklı malzemeler kazandırıyor.
Doriot aynı zamanda orduya gelen teklifleri de alan kişiydi. Yazar Jeffrey Cruikshank “Shaping the Waves: A History of Entrepreneurship at Harvard Business School,” adlı kitabında, Doriot’un gerçekleştirdiklerini listeler. Bunu okuduğunuzda, bir nevi Risk Sermayesi iş tanımı okumuş gibi olursunuz.
Cruikshank “Her gün masasına en aptalından, en vizyonerine değin pek çok teklif ulaşıyordu. Bunlardan acaip olanlar hemen reddediliyordu. Ama Doriot ile ekibi geri kalanı dikkatle inceler ve parlak fikirleri ayırırlardı” diyor.
Savaştan sonra Doriot, bu becerisini kendisi için kullanmaya başladı. 1946’da, MIT ve John Hancock Mutual Insurance firmasından finansmanı sağlanan American Research & Development Corp. (ARD) şirketini kurdu.
ARD, pek çok önemli firmaya para sağladı ve teknoloji alanında uzmanlaştı. mesela 1957’de kurulan Digital Equipment Company (daha sonra Compaq ile birleşen bilgisayar firması) ARD tarafından 70,000 $ fonlanmıştı.
DEC, 1966 ve 1972 yıllarında halka açıldı. Ekonomi profesörleri Jeremy Greenwood ve Boyan Jovanovic’in bir makalesine göre Doriot’un yatırımı böylece 350 milyon $’a ulaştı.
ABD’de risk sermayesi sağlayan firmaların çoğu aile servetlerine dayanıyorsa da, ARD ilk bağımsız risk sermayesi firması olarak kabul edilir. Doriot da “Risk sermayesi endüstrisinin babası” olarak adlandırılır.
Doriot 1987 yılında öldü ama açtığı yol bugün yaşıyor.
Onun yolundan giden öğrencilerinden birisi olan Thomas J. Perkins, KPCB’yi kurdu. Yani Powell gibi risk sermayesi tecrübesi olmayan bir askeri almaktan korkmayan firmayı.
Powell’ın orduda kazandığı beceriler, şüphesiz KPCB’de bir artı olacaktır ama daha önemlisi, eski Dışişleri Bakanı olmasının getireceği uluslararası ilişkiler olarak görünüyor. Powell, KPCB’nin Çin ve Hint pazarına girmesinde kullanılabilir gibi düşünülüyor.
National Venture Capital Association’dan Başkan Mark Heeson, internetnews.com’a “Şirketler tüketici elektroniğine gittikçe daha çok yatırım yapmaya devam ederken, Colin Powell gibi bu ülkelerdeki yetkilileri tanıyan, oralardaki detayları, anlayış farklılıklarını bilen birisinin olması, KPCB’ye portföyünü genişletmek için olanak sağlayacktır” dedi.
Heesent “Powell aynı zamanda Washington’u da tanıyor. KPCB’nin enerji şirketleri alanında yatırım yapmayı arzuladığı da biliniyor. Bazen risk sermayesinin başarısının arkasında hükümet düzenlemeleri ya da zor bir projenin başarılmasında enerji lobisinin gücü de yatar.” diyor.
Heeson “Yeni tür enerji yaratmaya yönelik çalışan bu genç firmalar için savaşacak insan bulmak önemli. Aksi takdirde bu genç firmalar başarısızlığa uğrayacaklardır” diye ekliyor.
Bir savaş varsa, onu eski bir askerden daha iyi kim yönetebilir ki?
turk-internet.com Notu : Bu yazı, ülkemizde zayıf olan risk sermayesinin tarihçesini vermesi, hem de ABD’de de işlerin nasıl yürüdüğünü göstermesi açısından ilginç olduğu için sayfalarımıza alındı..