Söyleşinin ilk bölümünü Abdullah Körnes : Kamu’daki Bilişimciler e-Devlet Kelimesinden Çok Önce 1980’lerde Biraraya Geldiler – 1 başlığı altında okuyabilirsiniz.
Kaldığımız yerden devam ediyoruz;
turk-internet.com : Sizin enteresan bir cümlenizi hatırlıyorum ben yine o 2000’lerden; “Bilişimleşmemenin maliyeti” gibi. Neydi o?
Abdullah Körnes : Çok doğru. Ağzınıza sağlık, ben de kullanayım, benim ürettiğim bir sözcüktü. Bunun karşılığı şunu söylemek istedim, 3 boyutta ele alınabilir o. Ama ben genelini söyleyeyim size. Biz bilişimi doğru kullanmamakla neler kaybediyoruz.
turk-internet.com : Onun hesabını da yapmıştınız değil mi? Çok önemli bir çalışmaydı o.
Abdullah Körnes : Evet bunun hesabını yaptım. Hatta bir anekdotla anlatayım size onu. Ben bu çalışmalarını saklamadım kimseden. Hep bunları yazılı çizili halde her yerde paylaştım.
turk-internet.com : turk-internet.com’da da yayınlandı[1].
Abdullah Körnes : Her yerde paylaştım. Fakat o dönemin ünlü aklı evvel ekonomistlerinden inanılmaz bir tepki geldi bana. Ve bu tepkinin özünde atalet vardı. Bana ne dediler biliyor musunuz? Sen para saymayı biliyor musunuz dediler önce, bu rakamın ne anlama geldiğini biliyor musun dediler. Ben de Allah var, öyle sakin bir adam değilimdir ama, Allah bana sabır verdi. Onlara döndüm, dönerken de şu cümleyle döndüm, “ben size bazı rakamlar yollayacağım. Bunun değerlendirmesini siz yapın.” İnanın bana, o gün bugün yaklaşık bu söylediğim şeyler 2003’te olmuştu. 8 sene olmuş. 8 sene sonra bana geri dönen olmadı. Çünkü orada ifade ettiğimiz ve kurguladığımız her öğenin altında ya bir bakan açıklaması, ya bir kurumun istatistikleri vardı. İki uçta da benim kişisel olarak yaptığım çalışmalar yer alıyordu ki, bunlar çok eksik. Onu da söyleyeyim size.
turk-internet.com : Yani daha derinleşmesi de gerekirdi diyorsunuz.
Abdullah Körnes : Bir tane de bir şey söyleyeyim size. Farkında mısınız, Türkiye’miz delik deşiktir. Her gün bir yer kazılır. İkinci gün tekrar aynı yer kazılır. Bunun maliyetini biliyor musunuz? Korkunç bir şey. Bu böyle milyarlarla falan ölçülemez. Bu bir boyutu bir de psikolojik boyutu var. İnsanlarımız rahat yüzü görmüyor. Siz benden daha çok yurtdışı görmüşsünüzdür, insanların ayağına çamur değmez yurtdışında. Biz de çamurdan dışarı çıkamıyoruz. Bir de böyle psikolojik yanı var işin. Neyse bilişimsizlik maliyeti dolayısıyla çok iyi bilinmesi gereken bir kavram. Hamdolsun bu öğretimiz artık literatürde kullanılmaya başlandı. Buradaki hedef deminden beri söylemeye çalıştığım gibi, biz bilişimi uygulayamamakla, gecikmekle neler kaybediyoruz, bunu vurgulamak.
Abdullah Körnes : Kamu’daki Yoğun Değişimler Nedeniyle Sürekliliği Yakalayamıyoruz
turk-internet.com : Peki, bugün 13.sü yapılıyor. Size şunu soracağım, sizce yararlı oldu mu bu toplantılar? Buraya dediğiniz gibi sponsor olarak üretici firmalar da katılıyor, zaman zaman düzenleyici kurumlar da katılıyor, politikacıların katıldığını gördük geçmiş toplantılarda. Ve tabi en önemlisi bilgi işlemciler katılıyor, kamunun bilgi işlemcileri. Sizce bu toplantıların bir yararı oldu mu?
Abdullah Körnes : Şimdi sorunuzu iki fazda ele almak istiyorum. Genel fazda ele alırsak, evet bugüne kadar Kamu Bib’ler oldukça başarılı olmuşlardır. Elbette her yapıda olduğu gibi aksaklıkları her zaman vardır. Bu toplantının özeline geldiğimizde, bir şey – ben bunu kişisel olarak söylüyorum yalnız ama toplantıda edindiğim izlenimler de beni doğruluyor galiba – tekrarlı çalışmalara girmeye başlamışız. Ve unutkan bellek taşımaya başlamışız. Daha önce yapılan bir dizi işlemin tekrarlanmaya çalışıldığını görüyoruz.
turk-internet.com : Toplantıda tekrarlar olduğunu belirtiyordunuz. Ne gibi?
Abdullah Körnes : Evet, toplantı konularında. Dolayısıyla bunu doğru bulmuyoruz açıkçası. Çünkü bizim unutkan belleğe ihtiyacımız yok bizim tam tersi dinamik belleğe ihtiyacımız var. Bu tekrarlardan arınmak lazım. Olabilir, yaşanmış olabilir bu tekrarlar. Ama bundan sonra buna dikkat etmemiz lazım. Seçtiğimiz konuların mutlaka yeni bir şeyler öğretici hale gelmesi lazım. Mesela örneklemek istiyorum, bu çok konuşuldu toplantı ve sonrasında da onun için açık yüreklilikle bunu söylemek istiyorum, bakanlık kurulsun mu, kurulmasın mı, nedir vesaire.
turk-internet.com : Evet en önemli konulardan biriydi bu sefer.
Abdullah Körnes : Biz bunu 2003 yılında ve 2004’teki şura sonunda ilan ettik bütün topluma. Orada o zamanın yöneticisi arkadaşlarımız ikaz ettiler, bunun birinci aşaması 1973’tür. Ben şunu söyleyeyim, ben kişisel olarak bakanlık kurulmasından yana bir kişiyim. Başka türlü toparlanacağını düşünmüyorum bilişim sektörünün. Ama velev ki, benim bakışım yanlış olabilir. Ama bir dernek olarak ürettiğimiz bir şeyin arkasında duralım, onu incelerken ayrıntılara girerek özümseyelim, hatalı bir davranışımız varsa onu düzeltelim. Biz bunu yapmadık, tekrarlara girmeye başladık.
turk-internet.com : Peki bunu da söylemişken sektörde çok konuşulan bir konuyu sormak istiyorum. Konusu da geçti, Türksat. Bakanlık kurulmadı ama Türksat merkezi bir kurum gibi davranıyor şu anda bilişim alanında. O konuda bir şey söyleyebiliyor musunuz?
Abdullah Körnes : Çok şey var belleğimde ama izninizle biraz politik konular onlar, oraya girmeyeyim. Yalnız Türksat’ın çalışması beklendiği gibi, bir emir vasıtasıyla oldu. O emir de kucağı küçük bir emir, herkesi kapsamıyor çünkü. Öyle olunca da biraz – ben eski bir adamım kusura bakmayın tabirime – güdük kaldı.
turk-internet.com : Peki. Siz dediniz ki, “bu toplantılar yararlı oldu mu, iki konuda değerlendireyim”, birinciyi değerlendirdiniz. İkincisi?
Abdullah Körnes : Şimdi bu Kamu Bib’i özünü oluşturan ve bizi eğer varsa bir başarıya götüren unsur o sinerjinin yaratılmasıdır. Bu toplantıda ben yine bunu gördüm. Belki kamudaki yoğun değişimler, bizi yolda yürürken engellere takıltırıyor. O kadar çok insan değişiyor ki kamuda sürekliliği yakalayamıyoruz. Bu sürekliliğin yakalanamaması etkinliklerde de karşımıza çıkıyor. Çünkü bir arkadaşınız geliyor – eski yönetici – bir sürü şeye vakıf, bir bakıyorsunuz bir devre sonra bir yenisi gelmiş ama bu bilgi aktarımı olamadığı için – paylaşım eksikliği dedik ya en başta, bizim en büyük kültürel eksikliklerimizden bir tanesi paylaşım eksikliği – paylaşım eksikliği olmadığı için baştan başlıyoruz. Baştan başladığımız gibi çok önemli bir kaybımız daha var, o da “ben yaptım oldu”’yu çok seviyoruz. Yani ‘ahde vefa’ dediğimiz mekanizma çalışmadığı gibi tam tersine mekanizma çalışıyor.
turk-internet.com : Peki başka söyleyeceğiniz bir şey var mı bu konuda?
Abdullah Körnes : Yani Kamu Bib’in şu anki toplantı yapısıyla ilgili söylemek istediğim başka bir şey yok. Güzel bir toplantı oldu her zamanki gibi. Ama daha dikkatli davranmalıyız diye tekrar vurgulamak istiyorum.
turk-internet.com : Teşekkür ediyoruz.
[1] Değişim, Değişim, Değişim…
Türk İnternet'ten buna benzer yazılar için bildirim almak ister misiniz?