Ankara Barosu, Twitter’ın perşembe akşamı geç saatte kapanmasından hemen sonra cuma sabahı yaptığı açıklamada[1], ilgili yetkililer hakkında idari, cezai ya da hukuki davalar açabileceğinin işaretini vermişti. Bugün ulaşan habere göre, Ankara Barosu Twitter’a erişimin tamamen engellenmesine yönelik olarak, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) işleminin yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle Ankara İdare Mahkemesi’nde dava açtı. Baro ayrıca Bilgi Teknolojileri Kurumu ve TİB başkanları için suç duyurusunda bulundu.
Ankara Barosu tarafından İdare Mahkemesi’ne sunulan dava dilekçesinde, TİB’in Twitter’ı engelleme kararının tarih ve sayısının bilinmediğine ve kamuoyuna açıklanmadığına dikkat çekilerek
“Ortada erişim engellenmesine dair bir mahkeme kararı yoktur. Savcılık tarafından verilmiş bir kısıtlama tedbiri yoktur. TİB Başkanı’nın doğrudan karar vermiş olması halinde izlemesi gereken kanun yolu olan 24 saat içinde sulh ceza mahkemesine götürmesi ve mahkemenin de 48 saat içinde karar vermesi gerekmektedir. Böyle bir karar da yoktur.”
denildi. Baro ayrıca, görevi kötüye kullandıkları gerekçesiyle BTK ve TİB Başkanları için Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Bu davanın sonucuna göre bazı başka davaların da açılabileceği bildiriliyor.
[2] DAVA DİLEKÇELERİ
Ankara Nöbetçi İdare Mahkemesi Başkanlığına
24.03.2014
Yürütmenin Durdurulması İstemli İptal Davası
D A V A C I : ANKARA BAROSU BAŞKANLIĞI Adliye Sarayı B Blok 5. Kat 06251 Sıhhiye/ANKARA
V E K İ L İ : Av. Mehtap CEVİZCİ Ihlamur Sok. No:1 Kat:3 Kızılay/ANKARA
D A V A L I :BİLGİ TEKNOLOJİLERİ VE İLETİŞİM KURUMU
Yeşilırmak Sokak No:16 Demirtepe/ANKARA
K O N U : Tarih ve sayısı bilinmeyen ve kamuoyuna açıklanmayan “twitter.com” adlı internet sitesine erişimin engellenmesine dair davalı İdare kararının iptali ve İdarenin savunması alınmaksızın dava sonuna kadar Yürütmenin Durdurulması istemini içerir iptal davası.
A Ç I K L A M A L A R :
1-20.03.2014 tarihinde “twitter.com” adresli internet sitesine erişim, davalı İdare’nin tarih ve sayısını bilmediğimiz ve kamuoyuna açıklanmayan kararı ile engellenmiştir.
2-21.03.2014 tarihinde internet üzerinden “twitter.com” adresi için yapılan sorgulama neticesinde “twitter.com” hakkında uygulanmakta olan kararlara yer verildiği görülmüştür. Erişimin engellenmesine gerekçe olarak;
*İstanbul Anadolu 14. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 03.02.2014 tarih ve 2011/795 Sayılı kararına istinaden Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı tarafından uygulanan KORUMA TEDBİRİ,
*İstanbul Anadolu 5. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 18.03.2014 tarih ve 2014/181 sayılı kararına istinaden Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı tarafından uygulanan KORUMA TEDBİRİ,
*Samsun 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 04.03.2014 tarih ve 2014/223 sayılı Kararına istinaden Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı tarafından uygulanan KORUMA TEDBİRİ,
* Mahkeme kararlarının yanı sıra, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın (TMK 10. Maddesi İle Görevli) 20/03/2014 tarihli kararı da gerekçe gösterilerek Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı tarafından KORUMA TEDBİRİ uygulandığı belirtilmiştir.
3-Erişimin engellenmesine dair dava konusu karara gerekçe olarak gösterilen mahkeme kararları incelendiğinde; her bir kararın münferit bir olay için özel kişilerce mahkemeye başvurulması sonucu münhasıran alınan kararlar olduğu görülmektedir. Anılan Mahkeme kararları twitter’ın bütününe değil sadece belli kullanıcılar için bazı linklere erişimin engellenmesine ilişkindir.
Mahkeme kararları yanında, ‘İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın (TMK 10. maddesi ile görevli) 20.03.2014 tarih ve sayılı kararına istinaden TİB tarafından koruma tedbirinin uygulandığı’ ibaresine yer verilmişse de, daha sonra twitter sayfasındaki duyuruda değişiklik yapılarak, kapatılan TMK Başsavcı vekilliğinin 20 Mart’taki kararına istinaden Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) tarafından koruma tedbiri uygulandığı ifadesindeki tarih değiştirilmiştir. Artık twitter sayfasındaki yeni metinde TMK Başsavcı vekilliğinin 7 Mart’taki kararına istinaden koruma tedbiri uygulandığı belirtilmektedir.
4- Twitter’ın erişime kapatılmasının ardından, erişime kapatma sebebi olarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca alındığı ileri sürülen kararla koruma tedbiri uygulandığına ilişkin TİB açıklaması karşısında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı 21.03.2014 tarihinde yazılı olarak;
“…Anılan engelleme ile ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından talep olunmuş ve/veya alınmış herhangi bir karar mevcut değildir.” şeklinde bir açıklama yapmıştır.
Bu durumda twitter’ı erişime kapatma kararı vererek uygulayanın Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) olduğu ve kararın idarşi bir karar olduğu ortaya çıkmıştır.
Diğer taraftan Başbakanlık Basın Müşavirliği,21.03.2014 tarihinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Bursa mitingindeki “twitter, mwitter kökünü kazıyacağız” sözlerine açıklık getirerek, “halihazırdaki durumda Türkiye cumhuriyeti vatandaşlarının bazı linklerin kaldırılmasına ilişkin mahkemelerden çıkarmış oldukları kararların uygulanması konusunda twitter yetkililerinin duyarsız kaldıkları bir sürecin söz konusu olduğu, bu süreç zarfında mahkeme kararları doğrultusunda TİB’in gerekli görüşmelerde bulunduğu ancak Twitter yetkililerinin bu taleplere duyarsız kaldığı, mahkeme kararlarını umursamama, hukukun gereğini yerine getirmeme biçimindeki bu tutumda bir değişiklik gözlenmemesi halinde, vatandaşların mağduriyetini gidermek için teknik olarak, Twitter’a erişimin engellenmesinden başka çare kalmayabileceği ” belirtilmiştir.
Yine 21.03.2014 tarihinde davalı İdare Basın ile İlişkiler Müdürlüğü de basın açıklaması yaparak;
“…Vatandaşlarımızın şikayetleri üzerine, Twitter’da kişilik haklarının ve özel hayatın gizliliğinin ihlali nedeniyle Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerince erişimi engelleme kararları verilmiştir….. Ancak, mahkeme kararlarının uygulanması hususunda tüm iyi niyet çabalarımıza karşılık Twitter bu kararlara duyarsız kalmış ve mahkeme kararlarını tanımamıştır…. Bu nedenle, vatandaşlarımızın ileride telafisi mümkün olmayacak mağduriyetlerinin önlenmesi için başka bir seçenek kalmadığından mahkeme kararları doğrultusunda Twitter’a erişimin engellenmesi tedbiri uygulanmıştır.”
5-Görüldüğü üzere söz konusu kapatma, savcılık kararına veya her hangi bir mahkeme kararına dayanmamaktadır. Erişimin engellenmesine ilişkin olarak her hangi bir yargı kararı bulunmamaktadır.
5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’un 8. Maddesinin 2 inci fıkrası uyarınca, “Erişimin engellenmesi kararı, soruşturma evresinde hakim, kovuşturma evresinde ise mahkeme tarafından verilir.Soruşturma evresinde, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısı tarafından da erişimin engellenmesine karar verilebilir. Bu durumda Cumhuriyet savcısı kararını yirmi dört saat içinde hâkimin onayına sunar ve hâkim, kararını yirmi dört saat içerisinde verir. Bu süre içinde kararın onaylanması halinde tedbir, Cumhuriyet savcısı tarafından derhal kaldırılır.”
5651 sayılı yasanın 9.maddesine göre, Hâkim bu madde kapsamında vereceği erişimin engellenmesi kararlarını esas olarak, yalnızca kişilik hakkının ihlalinin gerçekleştiği yayın, kısım, bölüm ile ilgili olarak (URL. vb şeklinde) içeriğe erişimin engellenmesi yöntemiyle verir. 5651 sayılı Kanun’da yapılan değişiklikle belli teknik altyapının devreye girmesinden sonra bu kararların uygulanması söz konusu olacaktır. Bu nedenle zorunlu olmadıkça internet sitesinde yapılan yayının tümüne yönelik erişimin engellenmesine karar verilemez. Ancak hakim URL adresi belirterek içeriğe erişimin engellenmesi yöntemiyle ihlalin engellenemeyeceğine kanaat getirmesi halinde, gerekçesini de belirtmek kaydıyla, internet sitesindeki tüm yayına yönelik olarak erişimin engellenmesine de karar verebilir.
5651 sayılıYasanın 9/A maddesinin 8 ve 9. Fıkralarına göre, “ Özel hayatın gizliliğinin ihlaline bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde doğrudan Başkanın emri üzerine erişimin engellenmesi Başkanlık tarafından yapılır. Bu kapsamda Başkan tarafından verilen erişimin engellenmesi kararı, Başkanlık tarafından, yirmi dört saat içinde sulh ceza hâkiminin onayına sunulur. Hakim kararını kırk sekiz saat içinde açıklar.”
İtiraza konu kararda, yukarıda sayılan madde gereklerinden hiçbirisinin yerine getirilmediği açıkça görülmektedir:
*Ortada erişim engellenmesine dair bir mahkeme kararı yoktur.
*Savcılık tarafından verilmiş bir kısıtlama tedbiri yoktur.
*TİB Başkanının doğrudan karar vermiş olması halinde izlemesi gerek kanun yolu olan 24 saat içinde sulh ceza mahkemesine götürmesi ve Mahkemenin de 48 saat içinde karar vermesi gerekmektedir. Böyle bir karar da yoktur.
Davalı İdare, Başbakan’ın Bursa mitinginde yaptığı konuşmayı talimat olarak kabul ederek, eski tarihli mahkeme kararlarını da gerekçe göstererek dava konusu kararı uygulamaya koymuştur. Dolayısıyla dava konusu karar, sadece Başbakan’ın Bursa mitingi talimatı üzerine hayata geçirilmiş hukuki dayanaktan yoksun bir karardır.
6- Anayasanın 13. Maddesine göre temel hak ve özgürlükler özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasa’nın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasa’nın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzenine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz.Temel hak ve özgürlükler arasında bulunan ve Anayasa’nın 22.maddesi ile güvence altına alınan haberleşme özgürlüğünün kısıtlanması anlamına gelen bu karar, Türkiye’de 12 milyona yakın twitter kullanıcısının ve bu kullanıcılardan biri olan Ankara Barosu Başkanlığı’nın da haberleşme özgürlüğünün kısıtlanması anlamına gelmektedir.
Anayasa’nın 125. Maddesi uyarınca idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır ve idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda gerekçe gösterilerek yürütmenin durdurulması kararı verilebilir.
Mahkeme Kararı olmadan Twitterın komple kapatılması yasalara aykırı bir karardır. Yukarıda belirtildiği üzere idarenin her türlü işlemi ve eylemi yaptırıma bağlıdır. Sözkonusu idari işlem Anayasa’ya aykırıdır. Anayasa’da yer alan düşünce özgürlüğü, düşünceyi yayma özgürlüğü, Anayasa’nın 90. Maddesi gereği Türk Hukukunun bir parçası olan AİHS ‘NİN 10.maddesinde yer alan ifade özgürlüğünün ihlalidir.
7-Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Bursa mitinginde yaptığı “Twitter mivitır, hepsinin kökünü kazıyacağız.” açıklamasının hemen ardından Twitter’a giriş yasaklanmıştır. Twitter’ın kapatılmasıyla kullanıcılar DNS ayarlarını değiştirerek Twitter’a girmeye devam etmiş olmakla birlikte, 22.03.2014 sabahı itibarıyla Google DNS’leri de engellenmiş, twitter’a girmek için artık 8.8.8.8 ile 8.8.4.4 DNS ayarları da yeterli olmamaktadır. DNS, Domain Name System’in kısaltılmışı olarak bilinmektedir. Türkçede ‘Alan İsimlendirme Sistemi’ olarak adlandırılan bir iletişim terimi ve çözümleme hizmetidir. Bilgisayarlar diğer bilgisayar ve sunucularla IP adresi adı verilen sayısal adres numaraları kullanarak haberleşirler ve tüm veri alışverişleri bu IP adresleri yardımı ile yapılır.
Böylece Türkiye, topyekûn internet yasağı anlamına gelen bu kararla dünyada Google DNS’lerini engelleyen ilk ülke, Dünyada da, Çin’den sonra twitterı yasaklayan ikinci ülke olmuştur.
8-Ülkemizde twitter.com adlı sosyal paylaşım sitesinin itiraza konu kararla kapatılması, demokratik dünya ülkelerinin de tepkisini çekmiştir. Twittere yapılan bu ani engellemeye ilişkin olarak, Avrupa Birliği de kayıtsız kalamamış ve Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı ve dijital gündemden sorumlu üyesi Neelie Kroes, kararı “Dayanaksız, anlamsız ve korkakça bir adım” olarak nitelendirmiştir ve “Türkiye halkı ve uluslararası kamuoyu bu kararı sansür olarak değerlendirecektir” ifadeleriyle değerlendirmiştir. Bu konudaki açıklamalara ilişkin internet çıktıları ekte sunulmuştur.
9-2012 yılında Avrupa İnsan hakları Mahkemesi de “AHMET YILDIRIM v. Türkiye” kararında (başvuru no:3110/10) “5651 sayılı Yasa’nın uygulanmasından kaynaklanan müdahalenin, sözleşmenin “öngörülebilirlik” şartını karşılamada başarısız olduğunu ve demokratik bir toplumda hukuk devleti sayesinde sahip olduğu korumanın sağlanamadığına“ değinerek “AİHS’nin 10. maddesinde güvence altına alınan ifade özgürlünün ihlal edildiğine” hükmetmiştir. Mahkeme kararında;
“…TİB, Denizli Asliye Ceza Mahkemesi tarafından emredilen tedbiri yerine getirebilmek için diğer sitelere de erişimi teknik olarak imkânsız hale getirmiştir. Mahkeme, bunun geniş kapsamlı bir yasaktan ziyade internet erişimine dair bir kısıtlama olduğunu kabul etmektedir. Bununla birlikte sınırlamanın etkisinin kısıtlı olması, özellikle de internetin ifade ve bilgiye erişim özgürlüğü hakkının temel araçlarından biri haline geldiği günümüzde onun önemini azaltmamaktadır. Bu yüzden mevcut tedbir, kamu makamları tarafından başvurucunun ifade özgürlüğü hakkına müdahale oluşturmuştur. Yasa ile öngörülmedikçe, bir ya da daha fazla meşru amaç izlenmedikçe ve bu amacı başarmak demokratik bir toplumda gerekli olmadıkça böylesi bir müdahale 10. maddenin ihlalini oluşturur.” denilmektedir.
EHLİYET YÖNÜNDEN :
Barolar hukukun üstünlüğünü koruma yetkisi ile donatılmış meslek kuruluşlarıdır. Bu itibarla diğer meslek kuruluşlarından çok farklı misyonları ve görevleri bulunmaktadır. Bu yetki Barolara 1136 sayılı Avukatlık Kanunu ile açıkça tanınmıştır. Kanunun “Baroların Kuruluş ve Nitelikleri” başlığı altında düzenlenen 76. maddesinde; Baroların görevinin, meslek mensupları arasında dürüstlük ve meslek düzenini korumakla birlikte, insan haklarını, hukukun üstünlüğünü korumak ve sağlamak olduğu açık şekilde düzenlenmektedir.
1136 sayılı Avukatlık Yasası’nın 76. Maddesinde, hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunmak ve korumak Baroların amaçları arasında sayılmış, 95/2-21. Maddesinde ise hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunmak, korumak ve bu kavramlara işlerlik kazandırmak Baro Yönetim Kurulları’nın görevleri arasında sayılmıştır.
Avukatlık Kanunu’nun 76. Maddesinde de açıkça ifade edildiği gibi Barolar, kendi özel Kanununu ile meslek kuruluşu olmanın ötesinde hukukun üstünlüğünü korumakla görevlendirilmiş kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşlarıdır;
“Baroların mesleki bir örgütü olmanın ötesinde, hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunmak ve korumak gibi bir işlev yüklenmesi nedeniyle diğer meslek örgütlerinden farklı bir konumda olduğu açıktır.” (DİDDGK 2003/417 E.2005/234 K. sayılı kararı)
Avukatlık Kanunu’nun, 4667 sayılı Yasa ile değişik 95. Maddesinin 21. Fıkrasında da “hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunmak, korumak ve bu kavramlara işlerlik kazandırmak “Baro Yönetim Kurullarına verilen görevlerdendir.
Baromuz açtığı bu davayla, dava konusu idari kararın etkin ve yaygın bir biçimde hukuka uygunluk denetiminin sağlanması, Anayasal ilkelere uygunluğunun tartışılması amacıyla idari yargıyı harekete geçirmekte, dolayısıyla, hukukun üstünlüğüne işlerlik kazandırmaktadır.
YÜRÜTMENİN DURDURULMASI TALEBİ HAKKINDA
2014 yerel seçimlerine yakın bir tarihte twitter.com adresine erişimin engellenmesine yönelik dava konusu bu karar, telafisi güç ve imkansız zararların doğmasına neden olabileceğinden seçim güvenliği ve demokrasi sürecinin atmosferi açısından da son derece hatalıdır. Bu nedenle, dava konusu kararla ilgili idarenin savunması alınmaksızın ağır derecede hukuka ve Anayasa’ya aykırı bu işlemin yürütmesinin durdurulmasına karar verilmesi talep ediyoruz.
D E L İ L L E R : Dava konusu işleme ilişkin internet çıktıları ve her türlü yasal delil
HUKUKİ SEBEPLER : Anayasa, 5651 sayılı Yasa, İYUK ve sair mevzuat.
SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda belirtilen ve Mahkeme tarafından re’sen dikkate alınacak nedenlerle;
1)Hukuk devletine yönelik açık bir ihlalin yaptırımsız kalmasının yol açacağı giderilmesi mümkün olmayan zararlar gözetilerek dava sonuna kadar idarenin savunması alınmaksızın derhal yürütmenin durdurulmasına,
2)Tarih ve sayısı bilinmeyen ve kamuoyuna açıklanmayan “twitter.com” adlı internet sitesine erişimin engellenmesine dair davalı İdare kararının iptaline,
3)Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı idareler üzerinde bırakılmasına karar verilmesini,
Anayasa ve 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 76. ve 95. maddelerinin verdiği “hukukun üstünlüğünü” korumak görevi çerçevesinde işbu davayı açan Ankara Barosu Başkanlığı adına vekaleten arz ve talep ederim.
Ankara Barosu BaşkanlığI Vekili
Mehtap CEVİZCİ
*****************************************************************
*****************************************************************
SUÇ DUYURUSU DİLEKÇESİ:
ANKARA CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA
ŞİKAYETÇİ :ANKARA BAROSU BAŞKANLIĞI Adliye Sarayı B Blok Kat:5 06251 Sıhhiye/Ankara
VEKİLİ : Av. Mehtap Cevizci- Av. İlkay Koçak Ihlamur Sokak No:1 Kat:3 Kızılay/AnkarA
ŞÜPHELİLER : 1-BİLGİ TEKNOLOJİLERİ VE İLETİŞİM KURUMU BAŞKANI-TAYFUN ACARER Yeşilırmak SokakNo.:16 Demirtepe / ANKARA
2-TELEKOMÜNİKASYON İLETİŞİM BAŞKANI AHMET CEMALLETTİN ÇELİK İncek Mahallesi Bozetepe SK. No:125 Gölbaşı/ANKARA
3-Tespit edilecek sorumlu diğer kamu görevlileri
SUÇ : BTK tarafından verilen 20.03.2014 tarihli “twitter.com” adresli internet sitesine erişimin engellenmesi kararının; hukuki dayanaktan, yargı kararından ve izlenmesi gereken yargı yollarından yoksun bir idari işlem olduğundan Anayasa’nın 13 ve 22. maddeleri , AİHS’in 10. maddesi ve 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’un 9. maddesine açıkça aykırı olması nedeniyle BTK’nın işleminin TCK 257. maddesine aykırılığı hakkında.
AÇIKLAMALAR :
1-5651 sayılı Kanunda yapılan son değişiklikle “istisna” haline getirildiği öne sürülen internet sitesi kapatma (sitelere erişimi engelleme) yolu, dünyanın en büyük sosyal paylaşım sitelerinden biri olan Twitter için 20.03.2014 tarihi itibariyle BTK Kararı ile uygulanmıştır.
2-Twitter.com adresi sorgulandığı zaman “İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 20.03.2014 tarihli kararına istinaden TİB tarafından koruma tedbiri uygulanmaktadır” ibaresi yayınlanmakta idi. Ancak söz konusu kapatmanın, erişimin engellenmesinin savcılık kararına veya her hangi bir mahkeme kararına dayanmadığı ortaya çıkmış bulunmaktadır. Erişimin engellenmesine ilişkin olarak her hangi bir yargı kararı bulunmamaktadır.
5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu
Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’un 8. Maddesinin 2 inci fıkrası uyarınca, “Erişimin engellenmesi kararı, soruşturma evresinde hakim, kovuşturma evresinde ise mahkeme tarafından verilir.Soruşturma evresinde, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısı tarafından da erişimin engellenmesine karar verilebilir. Bu durumda Cumhuriyet savcısı kararını yirmi dört saat içinde hâkimin onayına sunar ve hâkim, kararını yirmi dört saat içerisinde verir. Bu süre içinde kararın onaylanması halinde tedbir, Cumhuriyet savcısı tarafından derhal kaldırılır.”
5651 sayılı yasanın 9.maddesine göre, Hâkim bu madde kapsamında vereceği erişimin engellenmesi kararlarını esas olarak, yalnızca kişilik hakkının ihlalinin gerçekleştiği yayın, kısım, bölüm ile ilgili olarak (URL. vb şeklinde) içeriğe erişimin engellenmesi yöntemiyle verir. 5651 sayılı Kanun’da yapılan değişiklikle belli teknik altyapının devreye girmesinden sonra bu kararların uygulanması söz konusu olacaktır. Bu nedenle zorunlu olmadıkça internet sitesinde yapılan yayının tümüne yönelik erişimin engellenmesine karar verilemez. Ancak hakim URL adresi belirterek içeriğe erişimin engellenmesi yöntemiyle ihlalin engellenemeyeceğine kanaat getirmesi halinde, gerekçesini de belirtmek kaydıyla, internet sitesindeki tüm yayına yönelik olarak erişimin engellenmesine de karar verebilir.
5651 sayılıYasanın 9/A maddesinin 8 ve 9. Fıkralarına göre, “ Özel hayatın gizliliğinin ihlaline bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde doğrudan Başkanın emri üzerine erişimin engellenmesi Başkanlık tarafından yapılır. Bu kapsamda Başkan tarafından verilen erişimin engellenmesi kararı, Başkanlık tarafından, yirmi dört saat içinde sulh ceza hâkiminin onayına sunulur. Hakim kararını kırk sekiz saat içinde açıklar.”
İtiraza konu kararda, yukarıda sayılan madde gereklerinden hiçbirisinin yerine getirilmediği açıkça görülmektedir:
*Ortada erişim engellenmesine dair bir mahkeme kararı yoktur.
*Savcılık tarafından verilmiş bir kısıtlama tedbiri yoktur.
*TİB Başkanının doğrudan karar vermiş olması halinde izlemesi gerek kanun yolu olan 24 saat içinde sulh ceza mahkemesine götürmesi ve Mahkemenin de 48 saat içinde karar vermesi gerekmektedir. Böyle bir karar da yoktur.
Dolayısıyla yapılan işlem tamamen hukuki dayanaktan yoksun ve hukuka aykırıdır.
3-Anayasanın 13. Maddesine temel hak ve özgürlükler özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasa’nın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasa’nın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzenine ve “ölçülülük ilkesi”ne aykırı olamaz. Temel hak ve özgürlükler arasında bulunan ve Anayasa’nın 22.maddesi ile güvence altına alınan haberleşme özgürlüğünün kısıtlanması anlamına gelen ve yukarıda sayılan sebeplerle hukuka aykırı olan bu karar, Türkiye’de 12 milyona yakın twitter kullanıcısının ve bu kullanıcılardan biri olan Ankara Barosu Başkanlığı’nın da haberleşme özgürlüğünün kısıtlanması anlamına gelmektedir.
Mahkeme Kararı olmadan Twitterın komple kapatılması yasalara aykırı bir idari eylemdir. Yukarıda belirtildiği üzere idarenin her türlü işlemi ve eylemi yaptırıma bağlıdır. Sözkonusu idari işlem Anayasa’ya aykırıdır. Anayasa’da yer alan düşünce özgürlüğü, düşünceyi yayma özgürlüğü, Anayasa’nın 90. Maddesi gereği Türk Hukukunun bir parçası olan AİHS ‘nin 10.maddesinde yer alan ifade özgürlüğünün ihlalidir.T.C.Anayasasının 129 maddesine göre “ Memurlar ve diğer kamu görevlileri Anayasa ve kanunlara sadık kalarak faaliyette bulunmakla yükümlüdürler”.
Twitter’ın kapatılmasıyla kullanıcılar DNS ayarlarını değiştirerek Twitter’a girmeye devam etmiş olmakla birlikte 22.03.2014 sabahı itibarıyla Google DNS’leri de engellenmiştir. Twitter’a girmek için artık 8.8.8.8 ile 8.8.4.4 DNS ayarları da yeterli olmamaktadır. DNS, Domain Name System’in kısaltılmışı olarak bilinmektedir. Türkçede ‘Alan İsimlendirme Sistemi’ olarak adlandırılan bir iletişim terimi ve çözümleme hizmetidir. Bilgisayarlar diğer bilgisayar ve sunucularla IP adresi adı verilen sayısal adres numaraları kullanarak haberleşirler ve tüm veri alışverişleri bu IP adresleri yardımı ile yapılır.
Böylece Türkiye, topyekûn internet yasağı anlamına gelen bu kararla
dünyada Google DNS’lerini engelleyen ilk ülke, Dünyada da, Çin’den sonra twitterı yasaklayan ikinci ülke olmuştur.
4-Ülkemizde twitter.com adlı sosyal paylaşım sitesinin itiraza konu kararla kapatılması, demokratik dünya ülkelerinin tepkisini çekmiştir. Twittere yapılan bu ani engellemeye ilişkin olarak, Avrupa Birliği de kayıtsız kalamamış ve Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı ve dijital gündemden sorumlu üyesi Neelie Kroes, kararı “Dayanaksız, anlamsız ve korkakça bir adım” olarak nitelendirmiştir ve “Türkiye halkı ve uluslararası kamuoyu bu kararı sansür olarak değerlendirecektir” ifadeleriyle değerlendirmiştir.
5- 2012 yılında Avrupa İnsan hakları Mahkemesi de “AHMET YILDIRIM v. Türkiye” kararında (başvuru no:3110/10) : konuya ilişkin önceki içtihatlarında geliştirdiği genel ilkeleri ortaya koymuştur. Buna göre: “Sözleşme’nin 10. maddesi “herkesin” ifade özgürlüğünü güvence altına alır ve bu güvence sadece bilginin içeriğine değil, aynı zamanda onun dağıtılma araçlarına da uygulanır.”
TİB, Denizli Asliye Ceza Mahkemesi tarafından emredilen tedbiri yerine getirebilmek için diğer sitelere de erişimi teknik olarak imkânsız hale getirmiştir. Mahkeme, bunun geniş kapsamlı bir yasaktan ziyade internet erişimine dair bir kısıtlama olduğunu kabul etmektedir. Bununla birlikte sınırlamanın etkisinin kısıtlı olması, özellikle de internetin ifade ve bilgiye erişim özgürlüğü hakkının temel araçlarından biri haline geldiği günümüzde onun önemini azaltmamaktadır. Bu yüzden mevcut tedbir, kamu makamları tarafından başvurucunun ifade özgürlüğü hakkına müdahale oluşturmuştur. Yasa ile öngörülmedikçe, bir ya da daha fazla meşru amaç izlenmedikçe ve bu amacı başarmak demokratik bir toplumda gerekli olmadıkça böylesi bir müdahale 10. maddenin ihlalini oluşturur.
“5651 sayılı Yasa’nın uygulanmasından kaynaklanan müdahalenin, sözleşmenin “öngörülebilirlik” şartını karşılamada başarısız olduğunu ve demokratik bir toplumda hukuk devleti sayesinde sahip olduğu korumanın sağlanamadığına“ değinerek “AİHS’nin 10. maddesinde güvence altına alınan ifade özgürlünün ihlal edildiğine” hükmetmiştir.
6-1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 76 ve 95/21 maddeleri gereği hukukun üstünlüğünü korumakla görevli aynı zamanda bir twitter kullanıcısı olan Ankara Barosu Başkanlığı adına yukarıda açıklanan nedenlerle suç duyurusunda bulunmak zorunlu olmuştur.
SONUÇ :Yukarıda açıklanan ve re’sen tespit olunacak nedenlerle, BTK’nın 20.03.2014 tarihli kararının Anayasanın 13. 22. ve 26. Maddelerine ve 5651 sayılı Yasanın 9. Maddesine açıkça aykırı olduğu ve yasal dayanaktan yoksun olan işbu kararı alan ve uygulayan BTK ve TİB Başkan ve yetkilileri hakkında TCK 257 kapsamında ve re’sen dikkate alınacak nedenlerle gerekli soruşturma yapılarak kamu davası açılmasını vekaleten saygılarımla arz ve talep ederim
Ankara Barosu Başkanlığı Vekili
Av. İlkay KOÇAK