Geçtiğimiz hafta sonu, Ankara Hacettepe Üniversitesinde Bilgisayar Mühendisleri Odası’nın (BMO) düzenlediği Bilgisayar Mühendisleri Kurultayı 2019 vardı. Kurultay hakkında bilgiyi web sayfasından alabilirsiniz [1]. Biz de önümüzdeki bir kaç gün, bu kurultaydan bizim ilgimizi çeken konuları yayınlıyor olacağız.
Toplantı sponsor bazlı olmayınca, tarafsız bilgi almak mümkün oldu. Öztürkçe kelimelerin de bolca kullanıldığı (Program yerine İzlence, Blok Zincir yerine Öbek Zincir gibi) kurultaydaki oturumlardan kısaca bahsedelim;
- ODTÜ Felsefe Bölümü eski yöneticisi, yeni yarı zamanlı öğretim görevlisi Prof.Dr.Ahmet İnam, etkileyici bir Mühendisliğin Dönüşümü ve Mühendislik Etiği sunuşu gerçekleştirdi. Bunu başka bir yazımızda elimizden geldiğince aktaracağız.
- Ülkedeki Bilgisayar Mühendislerinin aldığı eğitime ait düşünceler ve bilgiler bir panel ile aktarıldı. Burada sunulan bir araştırma bilgisayar mühendisi eğitiminde profesör olmayan çok sayıda bölüm olduğunu gösteriyor. Bunu mart ayından sonra yayınlayacaklar. O zaman biz de haber olarak vereceğiz [2].
- Çağın bilgisayar mühendisi olmak panelinde, bir yandan “beyin göçü” konusunda, kendisi de bir beyin göçü öznesi olan gazeteci Rengin Arslan’a Londra’dan bağlanıldı. Aynı konuda odanın üyesi olan 4 kişinin düşünceleri video ile aktarıldı. Bir yandan da sektördeki firmaların yöneticileri bu konuyu değerlendirdiler.
- Akademisyen ve yazar Dr.Özgür Narin, “Ütopyalar ve Gerçekler” başlığı altında Sanayi 4.0 ve Yapay Zeka konusunda hayli ilginç bir sunum yaptı. Bu konuda da bir haber sunacağız.
- Bilişim Politikaları ve Ekonomisi konusunda, ekonomist Emin Çapa bazı bilgiler verirken, ODTÜ TEKPOL yöneticileri teknoloji politikalarını anlattılar.
- Her yönüyle Bilişim Politikaları başlığında ise, Dr.Faruk Yarman salonu canlandıran bir sunum yaptı. Doç.Dr.Ahmet Koltuksuz ise, her zamanki gibi siber güvenliği farklı boyutları ve geçmişteki bilim kurgu kitapları ile gözümüze soktu. Doç.Dr. Erkut Erdem ise yapay zekada nerede olduğumuzu aktardı.
- Son 3 panel, BMO meslek denetimi konusuna, sektörden güncel uygulamalara ve “nasıl bir BMO?” sorusuna ayrılmıştı.
Kurultay sonunda Başkan Hülya Küçükaras ile yaptığımız söyleşiyi aşağıda izleyebilirsiniz.
Küçükaras’ın açılış konuşmasını da ayrıca ilgilerinize sunalım;
Sayın Rektör, Sayın Dekan, Sayın Bölüm Başkanı, Saygıdeğer Öğretmenlerimiz, Değerli Konuklar,
Çok Sevgili Üyelerimiz, Meslektaşlarımız, Sevgili Öğrenciler,Sizleri bilgisayar, yazılım, bilişim sistemleri mühendislerinin meslek örgütü Bilgisayar Mühendisleri Odasının yönetim kurulu adına en içten duygularımla, bir arada olmanın kıvancıyla selamlıyorum. Hoş geldiniz, onur verdiniz.
Hacettepe Üniversitesi, “bilgisayar” teriminin kullanıldığı ilk kurum, “bilgisayar bilimleri mühendisliği” adıyla lisans programını açan ilk üniversitedir. “Bilgisayar” sözcüğünün 50. yaşını da kutladığımız kurultayımızı, Hacettepe Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümüyle birlikte düzenlemenin övüncünü taşıyoruz. Etkinliğimize ev sahipliği yapan Hacettepe Üniversitesine; bizlere yüreklerini açan, bilgi ve deneyimlerini aktarmak için koşup gelen tüm konuşmacılara candan teşekkürlerimizi sunarız.
Saygıdeğer Katılımcılar,
Bizim bir gerçeğimiz var: Bilgisayar mühendisliği eğitiminin niteliği istenen düzeyde değil. Bireyi özgürleştirmesi beklenen eğitim, her bakımdan temel sorunumuz; ama biz, doğal olarak kendi meslek alanımızı önceleyerek saptamalarda bulunuyoruz. Üniversitelerimizdeki 200’e yakın lisans programından her yıl 10.000 kadar bilgisayar mühendisi mezun oluyor. Birbirlerinden nitelik açısından çok farklı koşullarda yetişen mühendisler, iş yaşamına katılmak için yarışıyorlar… Ne acıdır ki el ele, omuz omuza olmalarını beklediğimiz meslektaşlarımız birbirleriyle yarıştırılıyorlar. Üstelik mühendislik fakülteleriyle teknoloji fakültelerindeki mühendislik bölümleri birbirleriyle çekişiyorlar…
Bizim bir gerçeğimiz var: İşsiziz!… Genç işsizliğinin resmi kayıtlarda %30’a yaklaştığı ülkemizde, meslektaşlarımız da işsiz. İŞKUR’un 2018 kayıtlarında 4.000’e yakın meslektaşımızın iş aradığı gözüküyor. Bunun nedenlerini de çözümlerini de biliyoruz.
Bizim bir gerçeğimiz var: Üretmiyoruz, uyarlıyoruz!… Evet, ne yazık bu ülkenin bilgisayar mühendisleri, yepyeni sistemler tasarlayıp geliştirmek, yeni teknolojiler için araştırma-geliştirme yapmak yerine hazır ürünlerin uyarlanmasıyla zaman tüketiyor; yaratıcılıkları örseleniyor. Mühendislik, tanımı gereği yeni süreçleri planlamak, yaşamı dönüştürmektir; oysa biz, benzer süreçleri uyarlayarak ya da yalnızca kontrol ederek mesleğimize yabancılaşıyoruz.
Değerli Konuklar,
Bizim bir gerçeğimiz var: Mesleğimizi tanımıyoruz!… Zamandan ve yerden bağımsız, etki alanı çok geniş, dokunduğu insanı ve o insanın yaşamını değiştiren mesleğimizin toplumsal ve kültürel yanlarını yeterince içselleştirmiş değiliz. Geliştirdiğimiz sistemlere kamu yararı gözüyle bakmayı, dahası kamu sistemlerinin tasarımıyla, uygulamasıyla yurttaşlık haklarının bir parçası olduğunu yeterince kavramış değiliz…
Bizim bir gerçeğimiz var: Örgütlenemiyoruz. Örgütlü davranmayı da bilmiyoruz. Sorunların bireysel olmadığını, kişiye özgü olmadığını, tam tersine birer politika konusu olduğunu anlamakta ve bu sorunları çözmek için örgütlenmenin zorunluluğunu görmekte eksik kalıyoruz…
Ve bizim bir gerçeğimiz daha var: Bu kez gerçeklikten uzak bir gerçeklik… Kalkınma planında, cumhurbaşkanlığı programında bilişim konusunda sıralananlar, ülke gerçekliğinden kopuk… Plan ve programlarda “Dijital Türkiye Yol Haritası, blokzinciri -yani öbekzinciri- teknolojisiyle sayısal para, Yapay Zekâ Teknolojileri Yol Haritası, Milli Teknoloji Hamlesi, yazılım geliştirici ekosistemi” gibi kalıp tümcelerle yazılmış hedefler epeyce şaşırtıcı… Açıkçası, on yıldır İnternet altyapısı için bile hedefler tutturulamamışken, onlarca yıldır tüm girişimlerimize karşın kamu bilişim çalışanlarının kadroları ve özlük hakları için gelişme olmamışken, bilişim kesimi ekonomik bunalımın çıkmazlarıyla boğuşurken bu hedefler hiç de akla yatkın gelmiyor…
İşte bütün bu gerçekler, Bilgisayar Mühendisleri Odasının var olma nedeni, bu kurultayları düzenlememizin gerekçesidir.
Bu koşulları, bu sonuçları yaratanlar doğrudan biz olmayabiliriz; ama bu olumsuzlukları giderme istencini gösterenler biz olmalıyız. Çünkü bizim, saydığım bu gerçeklerden öte, çok daha önemli bir gerçeğimiz var: Genciz, kıpır kıpırız… Mesleğimiz genç, Odamız genç…
Bilgisayar mühendisliği, hep genç olan, hep genç kalan; bu yönüyle toplumun önünde yürüyen bir meslektir… Bizler, değiştiren, değiştirme gücü olan özneleriz; her disipline, her alana dokunan; insanları, toplumları ardından sürükleyen bir mesleğin üyeleriyiz.
Değerli Katılımcılar,
Kurultaylarımızda gençliğimizin, değiştirme gücümüzün ve mesleğimizin bize kazandırdığı bu önemli özellikleri bilince çıkarmayı amaçlıyoruz. Mesleğimizin doğasına uygun olarak sorunlarımızı doğru tanımlayıp çözüm seçenekleri üretmeyi; sizlerin önerilerini, görüşlerini derlemeyi istiyoruz. Kurultay içeriklerimizi, hatta -gözünüzden kaçmamıştır- kurultay oturumlarının bol soru imli başlıklarını da bu doğrultuda oluşturuyoruz.
Bir yandan Odamızın yürüttüğü çalışmaları üyelerimize, meslektaşlarımıza aktarırken diğer yandan kendimizi, ürünlerimizi, bilişim politikalarını, BMO’dan beklentileri sorgulayıp ülkemizin geleceğini, bu gelecekte üstümüze düşen görevleri tartışmayı hedefliyoruz.
Evet, bizim görevlerimiz var:
- Belli kesimlere değil, ülke kalkınmasına hizmet eden bilim, teknoloji ve bilişim politikalarının oluşturulup uygulamaya geçirilmesi uğraş veriyoruz, vereceğiz.
- “Bilim, teknoloji evrenseldir; insanlığın ortak malıdır; dayanışmayla, paylaşılarak üretilmelidir,” diyoruz, demeyi sürdüreceğiz.
- Bilginin özgürce yayımlanmasını, dolaşımını ve paylaşımını savunuyoruz, savunacağız.
- İnsanlığın ortak bilgisi, özgür ansiklopedi Wikipedia’ya erişim bu ülkede yasaklıyken biz inadına evrensel bilgiye katkı yapmak için çabalayacak, “Wikipedia”ya özgürlük isteyeceğiz.
Bizim görevlerimiz var:
- Bir parçası olduğumuz TMMOB’nin toplumcu mühendislik anlayışıyla yol alıp mühendislik ürün ve hizmetlerinin, kamu yararına kullanılması için çalışıyoruz, çalışacağız.
- Mesleğimizle ilgili konularda kamuoyunu aydınlatmak, doğru bilgilendirmek için çalışıyoruz, çalışacağız.
- Bilişim alanında kamu adına mesleki denetimler yapmak; bu bağlamda meslektaşlarımızın haklarını tanımlamak ve korumak için çalışıyoruz, çalışacağız…
Çünkü biz biliyoruz ki bir mesleğe sahip olmak yalnızca kişisel bir seçim değil, yaşam içerisinde bir duruş, bir toplumsal sorumluluktur!
* * *
Toplumsal sorumluluklarımız, yükümlülüklerimiz çok büyük… Algılarımızı körleştirircesine yönetilen ülkemiz yapay gündemlerle karanlıklara savrulurken biz susmayacağız!…
İnsanlığın ilerici birikiminden beslenerek bu ülkeyi kuşatan gericiliğe, dinselleştirme karabasanına, karşıdevrime, baskıcı yönetime direnecek; özgürlük, laiklik, barış, demokrasi için sesimizi yükselteceğiz.
Çünkü biz biliyoruz ki düşünce özgürlüğü, demokrasi, laiklik yoksa bilimsel bilginin yeşerip serpileceği toprak da yoktur, insanlık yararına mühendislik de…
Çünkü biz biliyoruz ki kavram tasarımından yoksun, analitik düşünceden uzak, sormayan, sorgulamayan kuşaklar yetiştiren bu eğitim sistemiyle, böyle bir eğitimi kanıksamış bir toplumla
21. yüzyılın bilimsel ve teknolojik gelişmelerinin belirleyicisi olamayız.Saygıdeğer Katılımcılar,
İçinde yaşadığımız topluma, insanlığın geleceğine karşı ödevlerimizi yerine getirirken hiç kuşkusuz dayanışmamızdan, mesleki örgütlenmemizden güç alacağız. Bir de tarihimizden… Cumhuriyet tarihimizden, bilişim tarihimizden…
Bu yıl, bağımsızlık savaşımızın 100. yılını kutluyoruz. Mustafa Kemal Atatürk’ün bilge önderliğiyle başlayan; devrimcilerimizin, yurtsever aydınlarımızın canları pahasına yürüttükleri demokrasi, özgürlük ve bağımsızlık mücadelesini aynı kararlılıkla sürdüreceğiz.
Bilişim tarihimizi yaratan öğretmenlerimiz, öncülerimiz de aynı kararlılıkla, Cumhuriyetimizin aydınlanmacı, ilerici çizgisini sahiplenen tutumlarıyla bizlere örnek oluyorlar, esin kaynağı oluyorlar. İlk kurultayımızda Cumhuriyetin bize armağanı hocalarımız Bülent Epir, Necdet Bulut, Oğuz Manas ve Mustafa Akgül’ü anmıştık; bu kurultayımızda Esen Özkarahan, Yüksel Uçkan ve Nadir Yücel’in adlarını yaşatıyoruz… Onlar bize edimlerimizle, ürünlerimizle, sesimizle, sözümüzle birer
“tarih yapıcı” olduğumuzu bir kez daha anımsatıyorlar.Cumhuriyetimizin kurucularını, devrimlerimizi başlatıp sürdüren aydınlarımızı; laik ve bilimsel eğitimden ödün vermeden bizleri yetiştiren, mesleğimizi insan ve yurt sevgisini kuşanarak yücelten öğretmenlerimizi sonsuz gönül borcumuzla, en derin saygılarımızla anıyoruz.
Değerli Konuklar,
Kurultayımıza katılarak, heyecanımızı paylaşarak bizleri çok mutlu ettiniz. Katılımınız, güçbirliğiniz için her birinize ayrı ayrı teşekkür ederiz.
Kurultayımızda BMO’nun yürüttüğü çalışmalardan söz edeceğiz. Bilgisayar Mühendisliği Lisans Eğitimi Durum Saptama Raporu hazırlıklarının, meslek tanımları ve mesleki denetim düzenlemelerine ilişkin çalışmaların, üyelerimize yönelik profil belirleme araştırmasının ve gençlerimize yönelik “Nasıl Bir Staj İstiyoruz?” sormacasının sonuçlarını sizlerle paylaşacağız. Bu çalışmalara emek veren komisyonlarımıza, üyelerimize ve katkıda bulunan dostlarımıza içtenlikle teşekkür ederiz.
Özverili çalışmaları ve işbirliğiyle kurultayımızın gerçekleşmesini sağlayan düzenleme kurulumuza, yol gösterici önerileriyle bizlere ışık tutan danışma kurulumuza, etkinliğin başarısı için emek veren Oda Koordinatörümüze ve Oda çalışanlarımıza, bize bu güzel ortamı hazırlayan Hacettepe Üniversitesi Kültür Merkezinin yöneticilerine ve çalışanlarına yürek dolusu teşekkürlerimizi sunarız.
Sevgili Meslektaşlarım,
Kendimizi mesleğimizle tanımlıyor, yaşamın her alanında mesleğimizle var oluyoruz. Diliyoruz ki varoluşumuzun adresi Bilgisayar Mühendisleri Odasını, meslek odamızı bu kurultayın çıktılarıyla ileriye taşıyalım.
Diliyoruz ki 6.359 üyemizle, genel merkezimizin yanı sıra İstanbul, İzmir, Adana ve Samsun’daki temsilciliklerimizle çoğalttığımız örgütlenmemizi, birbirimizin sesini işitip hep birlikte ses verdiğimiz buluşmalarımızla, kurultaylarımızla pekiştirelim.
Ver her adımda büyüttüğümüz dayanışmamızla bir kez daha vurgulayalım: Biz bu ülkenin geleceğiyiz; umudun ta kendisiyiz!…
Bu duygularla hepinize yönetim kurulumuz adına saygılarımı sunarım. Hoş geldiniz, onur verdiniz…
[2] Ülkemizde yılda 10.000 kadar bilgisayar mühendisinin mezun olduğu kaydediliyor. Şu anda ülkemizde, hazırlıktan son sınıf dahil bilgisayar mühendisliği okuyan öğrenci sayısı 70.000’in üzerinde.
2018 yılında 4 farklı mühendislik alanında (bilgisayar mühendisliği, bilgisayar ve yazılım mühendisliği, bilişim sistemleri mühendisliği, yazılım mühendisliği) 375 program incelenmiş ve yıllık kapasitenin 2019 ÖSYM kitapçığına göre, 13.069 olduğu görülmüş. Bu bölümlerde 280 profesör, 241 doçent, 832 doktor öğretim üyesi olduğu anlaşılmış.
BMO Eğitim Komisyonu, bilgisayar mühendisliği lisans eğitiminin mevcut durumunu saptamak ve değerlendirmek, öğretim programlarında gereken iyileştirme ile yeni alan ve teknolojilerin uyarlanması konusunda yapılması gerekenleri belirlemek amacıyla bir çalışma sürdürmektedir.
Bu çalışmaya Bilgisayar Mühendisliği Bölümleri için başlanmış, sonrasında Yazılım Mühendisliği ve Bilişim Sistemleri Mühendisliği Bölümleri için devam edilmesi öngörülmüştür.
Bu çalışmada değerlendirilen veriler 2018 ve 2019 yılı verileridir. Üniversite giriş puanlarına göre sıralamadaki ilk ve son 10 üniversite üzerinden değerlendirmeler yapılmıştır.
Araştırmanın ön sonuçları bunlardır. Tamamı mart ayındaki genel kurulda sunulduktan sonra kitap haline getirilecektir.