Meşhur fıkradır; cehennemde her ulusun kazanında bir zebani kafasını kaldıranı kaynayan suya iterken, Türk kazanının başında zebani yoktur. Çünkü kafasını kaldıranı, diğer biri bacağından alaşağı eder. Benzer bir hikayeden bahsediyoruz. Rekabet Kurumu sayfalarında yayınlanan [1] bir gelişme bu fıkraya benziyor. Ama fıkraya kim güler bilmiyoruz?
Uluslararası akademik network’ün, 2006’da açılan ihalenin Türkiye bölümü için o dönemin tek fiber sağlayıcısı durumundaki Türk Telekom’dan fiyat isteyen yerli bir firmaya, ihalenin son teklif verme tarihine kadar fiyat verilmediği, buna karşılık Yunan Telekom firmasına fiyat verildiği ortaya çıktı. 7 yıllık süreçte önce Rekabet Kurumu’na sonra, Danıştay’a taşınan konuya, her 2 kurum soruşturmaya gerek yok kararı verirken, en sonunda Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, soruşturmaya gerek olduğu kararı verdi.
Rekabet Kurumu sayfalarında son durumu yayınlanan 7 yıllık olay şöyle gelişti;
- Avrupa’daki araştırmacı ve eğitim kurumlarına gereken hızda network sağlamak için kurulan ve bu yıl 20ci yaşını kutlayan Dante (Delivery of Advanced Network Technology to Europe) [2] şebekesi 2006 yılında, uluslararası bir ihaleye çıkar. Bu ihalenin Türkiye bölümü için ülkemizden Eser Telekom teklif vermek ister.
Eser Telekom, o güne kadar zaten (2002-2006 arasında) Dante kapsamında Tübitak’a erişim sağlamaktadır. Yeni ihaleye de girmek için, o günlerde ülkemizde fibar altyapı yapma hakkı olan tek firma olan Türk Telekom’dan teklif ister.
Ancak ihalenin sürdüğü 5-6 aylık süre boyunca, iddiaya göre Türk Telekom, istenen fiyatı Eser Telekom’a vermez. İhale süreci tamamlandığı için de Eser Telekom ihaleye giremez. Ancak daha sonra Türk Telekom’un aynı ihale için Ote Telecom’a ve de daha ucuz bir fiyat verdiği ortaya çıkar.
Eser Telekom, Rekabet Kurulu’na Türk Telekom’un hakim durumunu kötüye kullanarak, rekabeti engellediği iddiası ile 2006 yılında başvurur ve AB fonları tarafından desteklenen DANTE isimli kuruluşun ihalesine katılmak üzere, denizaltı ve karasal fiber optik kablolar üzerinden 622 Mbps ve 1.2 Gbps hızlarında kiralık devreler için Türk Telekom’dan fiyat talep ettiğini, ancak bu talebine tüm uyarılara rağmen ihalenin sonuçlanacağı süreçte yanıt gelmediğini şikayetini yapar.
Eser Telekom ayrıca, Türk Telekom’un aynı ihaleye giren Yunanistan uyruklu OTE Telekomünikasyona aynı hizmeti daha önceden ve kendilerine verilenden çok düşük fiyattan sağladığı iddiasında bulunur. Eser Telekom’un Rekabet Kurumuna yaptığı başvuru şu şekilde;
“Türk Telekom’un, Eser Telekom’un tarife bilgilerine yönelik talebini uzunca bir süre karşılamayarak Eser Telekom’u oyalamak suretiyle DANTE projesi kapsamında yapılan GN2 ihalesinde rekabetçi bir yapının oluşmasını engellediği,
Yine Türk Telekom’un aynı ihale için aynı hizmeti sağlama çabasındaki Eser Telekom ve OTE arasında, Eser Telekom aleyhine ayrımcılık yaptığı ve kendisine telekomünikasyon sektöründe değişik alanlarda sahip olduğu dört lisansla rakip olan Eser Telekom’u, denizaltı ve karasal fiber optik kablolardaki hâkim durumunu ve telekomünikasyon sektöründeki finansal gücünü kullanarak pazar dışına çıkarmayı amaçladığı.”
Bu başvuruya karşı; Rekabet Kurumu 2006 yılında yaptığı ön incelemede, soruşturmaya gerek olmadığı kararına vardı ve bu karar şu sözlerle açıklanır :
“Dosya konusu şikayetin daha çok taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanması nedenleriyle, hakkında ön araştırma yürütülen Türk Telekomünikasyon A.S. hakkında soruşturma açılmasına gerek olmadığına oy çokluğu ile karar verilmiştir”.
Karara Rekabet Kurulu Başkanı Nurettin Kaldırımcı ile Kurul üyesi Sıraç Aslan karşı çıkar ve karşı oy yazısında şöyle yazar :
“Düzenlenen rapora, toplanan delillere ve ilgili Kuruma yönelik geçmişteki soruşturmalara itibar edilirse, Türk Telekomünikasyon A.S.’nin, bu dosya çerçevesinde, pazardaki hakim durumunu kötüye kullandığı; teknik veya ticâri gerekçe veya uyuşmazlık iddia ve savunması ile sorumluluktan kaçınıp kolay yolu seçtiği, dolayısıyla, hakim durumdaki bir teşebbüsün göstermesi gereken hassasiyetten uzak olduğu izahtan vârestedir. Soruşturma açılması gerektiği düşüncesiyle, aksi yöndeki Kurul Kararı’na katılamıyorum”
Eser Telekom, Rekabet Kurulu’nun bu kararı üzerine Danıştay’a itirazda bulunur. Ancak Danıştay 13.Dairesi de Rekabet Kurulu kararında hukuka aykırı bir durum olmadığı gerekçesiyle davayı reddeder.
Eser Telekom bu karara da itiraz edince, konu Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na gider. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, 13. Daire’nin kararını bozar ve daha detaylı incelenmesi için soruşturma açılması gerektiğine hükmederek, şu açıklamayı yazar :
“Kurul kararında ve açılan davayı reddeden temyize konu Daire kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır”
İşte, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun bu kararı üzerine Rekabet Kurulu, 7 yıl sonra Türk Telekom’u 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’a aykırı hareket edip etmediğini soruşturma kararı aldı.
4054 sayılı Kanun’un 4. maddesi, teşebbüsler arasındaki rekabeti sınırlayıcı anlaşmaları ve uyumlu eylemleri; 6. maddesi, hâkim durumun kötüye kullanılmasını yasaklıyor. Soruşturma; Türk Telekomünikasyon A.Ş.’nin, deniz altı ve karasal fiber optik kablolardaki hakim durumunu, şikayetçinin kiralık devre tarifelerine ilişkin bilgi talebini karşılamamak ve ayrımcılık yapmak suretiyle kötüye kullanıp kullanmadığının tespiti amacıyla başlatıldı.
Konuyla ilgili olarak Yusuf Ata Arıak ile görüştük. Şunları belirtti;
DANTE Avrupa, Akdeniz, Kuzey Afrika ve Orta Asya bölgelerinde araştırma ve eğitim ortak projelerine servis veren, bu bölgelerin Çin, Güney Amerika ve Asya-Pasifik bölgeleri ile ilişkilerini yönlendiren bir kuruluş.
Bir türk firmasının uluslararası bir ihaleye girerken, Türk Telekom’dan, Yunan firması ile eşit şartlarda fiyat alamaması vahim bir olaydır. Türkiye Akademik networkün avantajlarını kaybetmiş oldu. Bu ülkede alternatif telekomcu olmanın ne kadar zor olduğunu gösteren bir örnektir bu.
[2] Dante Şebekesi