Startup- girişimcisi-yatırımcı ekosistemini analiz ettiğimiz bu söyleşiyi 5 bölüm halinde okuyacaksınız;
- İlk bölümde girişimci alanında yatırımcılar ne yapıyor onu konuştuk
- Bu bölümde Girişimci-Yatırımcı ekosisteminde Oyun Teorisinin kullanılması
- 3cü bölümde Yatırımcı alanındaki Durum
- 4cü bölümde devletin Yaklaşımı
- 5ci bölümde Genç bir Girişimci Adayı Ne yapmalıdır?
konuları var. Dördüncü bölüm ile devam edelim;
turk-internet.com: Önceki bölümlerde, yatırımcı ve girişimci ekosisteminin durumunu konuştuk. Pekala bu derinliği daha arttıracak akademik çalışmalar var mı Türkiye’de?
Deniz Tunçalp : Dünyada özelikle Amerika’da çok konuşulan, çok yazılan bir konu. Bilinmeyen plan, parçacık fiziğinde bir keşif yapmıyoruz yani hakikaten kuantum fiziği değil bu. Çok bilinen, konuşulan bir konu.
Türkiye’ye daha az taşınmış bir konu. Bu özellikle okullarda işletme fakültelerinde finans ve ekonomi ile ilgili kürsüler, hocalar bunu çalışabilir. Türkiye’de finans alanında entrepreneurial finance, girişimci finansmanı ile ilgili çalışan akademisyen nadir, çok az sayıda.
turk-internet.com: Olmalı mı?
Deniz Tunçalp : Kesinlikle olmalı çünkü geleneksel olarak işletme fakülteleri dünyada da büyük şirket meseleleri ile ilgileniyorlar yani. Bir işletme fakültesi dünyada da Harvard’ından başlayın en ufağına kadar son yıllara kadar hep multinational büyük firma, çok uluslu firma, binlerce kişinin çalıştığı firma için teorize ettiler ama son belki bir 10 yıldır her konunun startupçası da daha güncel tartışılıyor, konuşuluyor. Onun için önümüzdeki zamanda Türkiye ‘de de İTÜ’nün işletme Fakültesi’nde bunu çalışan hocalarımıza var.
Entrepreneurial finance çalışan hocalarımız var. Yani İTÜ’de bununla ilgili hem teorik hem pratik birikim var. Dolayısıyla biz önümüzdeki dönem de yani 2019’da bunu daha güçlü ekosisteme anlatmaya, konuşmaya, tartışmaya çalışacağız ki, aksi takdirde emekler heba oluyor doğru yatırım stratejisi uygulanamadığı için.
Onun için bunu anlatmak biraz da buradaki oyunculara… bilen iyi yatırımcılar var. Bugün sabahtan burada bir tane VC firmamız buradaydı; ismini vermeyeyim. Onlarla da bunu konuştuk.
Mesela, Amerika’da belli başlı üniversitelerin birtakım eğitim programları var. İşte Berkeley’in, Stanford’un vesaire. Oradaki eğitimlerin içine bu işi bilen yatırımcılar da yani sadece bir akademisyenin ders verir tonda anlatması değil, teorisi anlatıldıktan sonra pratiğini de anlatan birtakım yatırımcıların kullanıldığını öğrendik. Dolayısıyla biz de böyle bir kurgu yapabiliriz ki, yani hem kuramını hem pratiğini böyle belki 2 günlük bir çalışmada ilgilenen yatırımcılara veya girişimcilere bu işin temel mekaniklerini, karar noktalarını pratiği ile beraber aktaralım. Herhalde bu yılın, önümüzdeki yılın ortalarına doğru biz bunu yapıyor olacağız.
turk-internet.com: Bir başka sorum, hakikaten son 5-10 yılda AR-GE konusunda hükümetin bayağı destek olduğu çalışmalar yapıldı. Demin de anlattığınız TÜBİTAK…
Deniz Tunçalp : O çok önemli bir şey TÜBİTAK’ın yaptığı.
turk-internet.com: Genel olarak bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Yani devlet şu anda bu startup- girişimci sektörüne nasıl bakıyor?
Deniz Tunçalp : Valla ben Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, Cumhurbaşkanlığı bütün kurum ve kuruluşların çok kuvvetli bir şekilde destek olduğunu düşünüyorum. Burada devlet üzerine düşen görevi fazlasıyla yerine getiriyor. Dolayısıyla burada hani bunun hakkını vermek lâzım.
Önemli bir eksiklikleri var diyemeyiz. Yani, “Türkiye’de yeterli destek yok” denilebilir mi? Hayır, dünyanın pek çok ülkesini kat be kat aşacak her alanda işte startup’lardan, teknokentlerden Ticaret Bakanlığı desteklerinden, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın teşviklerinden sayısız destek var. Devletin bu konuya yaklaşımını çok da etkin de buluyorum, alışılmış devlet pratiğinin dışında. Yani çok başarılı bir şekilde bu konuya elinden gelen tüm desteği veriyor.
Hep görüyoruz ki, burada destek çok miktarda var ama piyasanın kendi kendine işleme ile ilgili bilgi, kültür, deneyim eksikliği önümüzü kesiyor.
Yoksa Türkiye’de her alanda sayısız destek var. Eksik olan söylendiğinde büyük bir açık yüreklilik ile dinleniyor, hayata geçiriliyor, hızlı da hareket ediliyor ama işte insanların bunları öğrenip özümsemesi ile ilgili bir öğrenme eğrisini yaşıyoruz şu an. Dolayısıyla hem TÜBİTAK’ın desteği, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın teknokentler kuluçkalar, diğer destekleri var.
KOSGEB’in yeni KOBİGel destekleme yaklaşımı açıklandı geçen hafta. Artık teknoloji KOBİ’lerine daha organize destekler veriyor KOSGEB de. Ticaret Bakanlığı’nın ihracat yönelen KOBİ’lere, startuplara sayısız inanılmaz belki dünyanın hiçbir yerinde olmayan destekleri var ama bunlar az biliniyor, az kullanılıyor. Daha yaygınlaşması lazım. Kullanıcıların bunun niteliklerini anlaması lazım. Dolayısıyla biz de kuluçkalar, teknokentler olarak hem kendi firmalarımızı, hem etrafımızdaki firmalarımızı doğru destekler ile buluşturmak, onu ticari akıl ile taçlandırmak için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz.
Yarın son ve 5ci bölümde “Genç bir Girişimci Adayı Ne yapmalıdır?” bölümünü okuyacaksınız..