İlk 2 bölümde startup girişimcisi ve yatırımcısı arasındaki ilişkiyi, bu sürecin nasıl olması gerektiğini konuştuk. İTÜ ARI Teknokent Genel Müdürü Doç.Dr.Deniz Tunçalp bu bölümde bize Türkiye’deki yatırımcı ortamındaki sorunları ve yeni bazı gelişmeleri anlattı.
Bu söyleşiyi 5 bölüm halinde okuyacaksınız;
- İlk bölümde girişimci alanında yatırımcılar ne yapıyor onu konuştuk
- Bu bölümde Girişimci-Yatırımcı ekosisteminde Oyun Teorisinin kullanılması
- 3cü bölümde Yatırımcı alanındaki Durum
- 4cü bölümde devletin Yaklaşımı
- 5ci bölümde Genç bir Girişimci Adayı Ne yapmalıdır?
konuları var. Üçüncü bölüm ile devam edelim;
turk-internet.com: Önceki bölümde de belirttiniz. Bazı eksiklikler var diye. Peki, Türkiye’deki şu söylediğiniz merdivendeki 4 grubu yani melek yatırımcıları, mikro vc’leri, VC’leri ve private equity’leri nasıl değerlendiriyorsunuz? Hangisi ne durumda? Mesela melek yatırımcı var dediniz. Yeterince sayıda var mı? Yaptıkları yatırımlar akılcı mı?
Deniz Tunçalp : Şimdi şöyle diyelim: Türkiye’de zaten tarihsel bakarsak, geleneksel bir sermaye birikim sorunu var.
Bunu Cumhuriyet’in ilk yıllarında Osmanlı’ya yani uzun tarihsel perspektife yayabiliriz. Sermaye birikimi olunca kalkınıyorsunuz zaten. Sermaye birikince zengin oluyor ülke. Türkiye’nin kalkınması çerçevesinde oluşmuş bir sermaye birikimi de var. Yani zenginlerimiz var, Anadolu’da büyük şehirlerde. İşte bunların önemli bir kısmı ilgilenmiyor hâlâ girişimcilik yatırımıyla. Yani eskiye göre daha iyi melek yatırımcı var, hiç yok değil ama hâlâ diyemeyiz ki, geleneksel sermaye Türkiye’nin zenginleri – her şehirde. Aklımıza sadece 3-5 holding gelmesin-
turk-internet.com: Ama holding deyince ortaklarının “private equity”ye sahip olması daha doğru değil mi?
Deniz Tunçalp : Şimdi, her boy zengin var. Yani ben illa en büyük holdingleri kastetmiyorum.
Her boy sermaye birikimi sağlamış kişiler bu işten bir para kazanılacağına daha kanaat etmiş, o kültürü yaşamış, örnekleri görmüş değiller. Çok az miktar parası olan, emekli, beyaz yakalı veya işte değerli, kıymetli, biriktirilmiş para veya bir miktar zengin işte belli başlı birkaç yatırımcı yani hiç yok değil ama sayıları az Türkiye için. Hasan Aslanoba en büyük yatırımcılardan biri ama 5 tane daha Hasan Aslanoba’mız yok mesela.
İşte bu noktada soralım; Hasan Aslanova yatırımını kime satacak? Onun da satacağı birine ihtiyacı var ki parasını katlasın, geri alsın. Bu bir yatırım merdiveni. Melek yatırımcı daha büyüğe satacak, daha büyüğü, daha büyüğe satacak. Bu arada hisseler de el değiştirecek, her el değiştirmede değeri katlana katlana büyüyecek ki, kıymetli şirket olsun. Bu merdiven daha kurulmadı.
turk-internet.com: Amerika’da ya da Almanya’da çalışıyor mu bu sistem?
Deniz Tunçalp : Bu zaten kendiliğinden organik olarak San Francisco’da oldu. Onun için San Francisco, Silikon Vadisi dediğiniz şey bunun böyle biraz şans eseri, biraz doğal şartlar ile oluşması sonucunda bu zenginlik zinciri oluştu. Dünyanın diğer tarafları bunu yapay olarak kurmaya çalışıyor.
Avrupa’da da var sorunlar ama bize göre daha iyi durumdalar sermaye birikimi daha fazla olduğu için. İşe İsrail de yine Amerika ile eklemlenmek ile ilgili bir şey var, Çin’de çok hareket var.
Yani bizde de ana sorun şu an bir; geleneksel sermayenin bu işe az ilgi göstermesi, öğrenmemiş olması; iki; öğrenmiş olanların da takiben satacak unsur bulmakta yani yeni yatırımcı bulmakta zorlanmaları.
Şimdi yakın günlerde TÜBİTAK, 1514 çağrısı kapsamında güzel bir çağrı yaptı. İnşallah Hazine’nin de desteğiyle 10 yeni VC gelecek eğer amacına ulaşır ise çağrı. Şöyle oldu: teknokentler, teknoloji transfer ofisleri belli fonlara para yatırmaya söz verdiler. Kabaca anlatıyorum. Ne kadar bizler üniversiteler, teknokentler olarak söz verdiyse, TÜBİTAK dedi ki, sizin koyduğunuz kadar ben hibe veriyorum, para size dönmek üzere. Benim 2 TL oldu 4 TL. Bu arada fon şirketleri kendileri de özel yatırımcılardan paralar buldular, diyelim oldu 5 lira, şimdi o fon ile o proje ile Hazine ile önümüzdeki yılın ilk aylarında masaya oturacaklar ve diyelim Hazine de koyacak yaklaşık 5 TL, böylece benim koyduğum 2 TL’nin 10 TL’lik bir yatırım kaynağına katlandığı bir kurgu çalışılıyor şu an ve bu sayede de 10 fon TÜBİTAK ve teknokentler ile anlaştı, TÜBİTAK hibesinin niyetini aldı, şimdi önümüzdeki aylarda Hazine’nin kendisini davet etmesini bekliyor.
Bunlar 2019’da aşamalı olarak ekosisteme eklenince önemli bir boşluk dolmuş olacak. Teknoloji işlerine yatırım yapan 10 yeni VC gelecek Türkiye’ye. Bu çok önemli bir haber.
turk-internet.com: Bence de.
Deniz Tunçalp : Ama onların bir boy büyüğünde hâlâ boşluk var. Private equity ile bu VC’lerin arasında da bir daha böyle 100 milyon, 50 milyon, 20 milyon’luk yatırımlar yapacak, bir boy büyüğü… Çünkü private equity dediğimiz Mavi Jeans’i falan satın alıyor, Migros’u satın alıyor yani Türkven mesela o boy. Türkven, private equity’den küçük, bu vc’lerden büyük.
Hala bizim zincirimizde kopukluk var ama henüz oraya gelmiş firma sayısı da çok fazla değil. Onun için inşallah bu yeni kurulan VC’ler yatırımcıların da bu kazan-kazan müzakereyi anlamasıyla biraz ortam hareketlenirse, o zaman diyeceğiz ki, “vay, bizim büyük VC’lerimiz nerede olsunlar?” o zaman bu zincirin önemli bir halkasını daha konuşmaya vaktimiz olur. Şu an o VC olsa da bunun yapacağı yatırım sayısı çok az. Dolayısıyla o boya önce firma yetiştirmek lâzım.
Yarın 4cü bölümde “Devletin Yaklaşımı konusundaki düşünceleri okuyacaksınız..