iOS 14’ün piyasaya sürülmesiyle birlikte mobil uygulama ekonomisi tarihindeki en önemli gizlilik politikalarından biri hayata geçmiş oldu. Google ve Facebook’un bu politikaya karşı engelleme (hatta küçük esnaf ve geliştiricileri kışkırtma) çabalarını haber yapmıştık[1][2].
iOS kullanıcıları bu versiyonla birlikte artık davranışlarının diğer uygulamalar ve üçüncü taraflarla paylaşılıp paylaşılmayacağı konusunda doğrudan bilgiye ve daha önemlisi kontrole sahip.
Tersine iOS üzerindeki çalışan uygulamaların geliştiricilerinin artık, uygulamadan toplanacak verileri izlemek için kullanıcılarından izin istemeleri gerekiyor. Bu değişiklik, tüm mobil ekosistemi etkileyecek ve kişiselleştirilmiş reklamcılık ve ilişkilendirme için zorluklar yaratacak.
iOS 14.5’in kullanıma sunulmasıyla birlikte uygulama geliştiricileri şu 2 seçenekle karşı karşıya:
- “Uygulama İzleme Şeffaflığı (ATT) İstemi” görüntüleyin
- Veya kullanıcıları hiç izlemeyin.
iOS 14.5’in nisan ayında kullanıma sunulmasından bu yana yapılan incelemelere göre, tüm uygulamalarda yeni “ATT sistemi”ne katılım oranı, %11’den %15’e yükseldi. “İstem”i görüntüleyen uygulamaların katılım oranı, kullanıcıların yaklaşık dörtte birine ulaştı.
Bazı kategorilerdeki uygulamalar, ATT istemi aracılığıyla katılım isteğinde bulunma konusunda başarılı olduklarını bildirdi. Ancak Apple henüz bazı cihazları seçim yapmaktan alıkoyuyor. Bazı kullanıcılar ise cihaz ayarlarında aktif olarak devre dışı bırakıyor.
Kullanıcıların %73’ünün “Uygulamaların İzleme İsteğine İzin Ver” ayarını kapatmış olmaları veya Apple’ın bu ayarı onlar için kapatıp devre dışı bırakması nedeniyle talep katılım durumu henüz gerçek durumu göstermiyor. Bu sayıyı, istemi göstermeyen uygulamalara bakarak ve aktif iOS 14+ kullanıcıları arasında “Reddedildi” veya “Kısıtlanmış durumda” olanlar elenerek %27 olarak bulunmuş.
Kullanıcıların Yarısı Henüz Seçimini Yapmadı
iOS 14+ sürümündeki tüm uygulama kullanıcılarının yarısından fazlası (%57) hala “Belirlenmedi” durumunda. Bu, uygulama geliştiricisi tarafından henüz “etkinleştirme” veya “devre dışı bırakma” seçeneklerinin verilmediği anlamına geliyor.
Daha da önemlisi, iOS 14.5’ten itibaren bu, bu kullanıcıların IDFA’ya (reklam tanımlayıcı) sahip olmadığı ve Apple’ın politikasına göre izlenemeyeceği anlamına geliyor.
iOS 14.5 ve 14.5.1, 20 Mayıs itibariyle dünya genelinde iOS cihazlarının yalnızca yaklaşık %16’sında bulunuyor. Bu, sektörün henüz iOS 14.5’teki büyük değişiklikten etkilenmeye başlamadığı anlamına gelir.
[1] Facebook, Apple’a Saldırdı Hem de ABD’de Tam Sayfa Gazete Reklami ile