Perşembe, Nisan 22, 2021
No Result
View All Result
Türk İnternet
  • Ana Sayfa
  • Araştırma
  • Etkinlik
  • Kim Nerede?
  • Şirket Haberleri
  • Ürün Tanıtımı
  • Hakkımızda
No Result
View All Result
  • Ana Sayfa
  • Araştırma
  • Etkinlik
  • Kim Nerede?
  • Şirket Haberleri
  • Ürün Tanıtımı
  • Hakkımızda
No Result
View All Result
Türk İnternet
No Result
View All Result
Ana Sayfa TELEKOMÜNİKASYON TEKNOLOJİLERİ TEKNOLOJİK MEVZUAT - HUKUK Kişisel Verilerin Korunması

Google ve Facebook, Hangi Verilerimize Baktığını Neden Göstermek İstemiyor?

Fusun S.Nebil - Fusun S.Nebil
7 Şubat 2021
- *ŞİRKET HABERLERİ, Günlük Haberler, Kişisel Verilerin Korunması, Mobil Reklam ve SMS, Sosyal Medya, Toplum & Sosyoloji
0
Google ve Facebook, Hangi Verilerimize Baktığını Neden Göstermek İstemiyor?
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Whatsapp olayı neden önemliydi.. Bunu anlatan ve 1,5 aydır ABD’de süren ve bizim ülkemizde çok farkında olmadığımız bir olay bir süredir tartışmalarla gidiyor. Size bunu anlatalım ki, olayın sadece “verilerimizi reklam için alıyorlar”dan öte olduğunu farkına varın [1].

7 Sene Önce Aynı Şeyi Yazmışız : Verilerinizi Kime ve Ne Kadar Verdiğinizi Farkında Olun

İlk “Bedavaysa, ürün sizsiniz” yazısı yazalı 7 sene geçmiş[2]. Dipnotta linki var. Gidip okursanız göreceksiniz ki, eskimemiş hatta “aynen bugün de geçerli”.

O gün de demişiz ki;

“Bunlardan birisi de “kişisel gizlilik” konusu. Biz internet kullanıcıları olarak hem “para ödemeyelim”, hem de “kişisel gizliliğimiz ihlal edilmesin” istiyoruz. Ama bu 2si nasıl uyuşacak?
….
….
Peki ama kullanıcıysak, ne yapacağız? Ücretsiz olan siteleri-uygulamaları kullanmayacak mıyız? Cevap aslında basit; kimin ne istediğini bakarak, farkında olarak kullanmak lazım. Sonuçta kararı verecek olan internet kullanıcıları oluyor;

“Ücretsiz model mi? Kişisel Gizlilik mi?” Tıpkı 11 eylül sonrasında dünyanın “Güvenlik mi? Kişisel Gizlilik mi?” şeklinde sorması gibi, bu konu da şimdilik cevapsız ve nasılsa öyle sürüyor.”

Şimdi tam da buna örnek bir olay bütün sıcaklığı ile sürüyor. Bugün size bunu anlatalım. Olayı bir de somut tarafından görün.

Apple 2021 İlk Çeyrekte ATT Uygulamasını Devreye Almayı Planlıyor

Apple firması iPhone cep telefonlarındaki “kişisel gizlilik” olayına yeni bir katman eklemeye karar verdi. Bu katmanın adı ATT yani “Uygulama İzleme Şeffaflığı (Application Tracking Transparency)”[3].

Apple’ın Yazılım Mühendisliği kıdemli başkan yardımcısı Craig Federighi konuyu şöyle açıklıyor :

“Gizlilik gönül rahatlığı anlamına gelir, güvenlik anlamına gelir ve kendi verileriniz söz konusu olduğunda sürücü koltuğunda olduğunuz anlamına gelir.

Amacımız, insanların bilgilerini güvende tutan ve koruyan bir teknoloji yaratmaktır. Gizliliğin temel bir insan hakkı olduğuna inanıyoruz ve ekiplerimiz bunu yaptığımız her şeye yerleştirmek için her gün çalışıyor.”

Federighi, “Dünya Veri Güvenliği” dolayısıyla yayınladığı bültende 227 milyar $ büyüklüğünde diyerek tanımladığı “dünya veri pazarı” konusunda yayınladıkları “Verilerinizin Hayatında Bir Gün” isimli bir rapor yayınladıklarını kaydediyor. Bu raporun içeriğini de bir başka yazımızda yorumlayacağız.

Yazımızın konusu olan Apple’ın bu çeyrek içinde uygulamaya alacağını kaydettiği ATT uygulamasının yaptığı şey ise şu; iPhone telefonunuz varsa, (iOS 14 ve üstü işletim sistemi) buna yükleyeceğiniz uygulamalar için size, o uygulamanın size ait hangi verileri aldığını gösterecek. Yani oyun, online bankacılık, harita ya da sosyal medyanın mobil uygulamasını yüklediyseniz, siz tek tek bu uygulamaların sizin hangi verilerinizi aldığınızı gösterecek.

Güzel bir gelişme; özellikle kişisel veriler konusundaki endişelerin bu kadar yükseldiği bugünlerde …

ATT’ye Facebook ve Google Neden İsyan Ediyor?

Amma velakin, Apple’ın bu uygulamasına karşın Facebook ve Google bir nevi savaş açmış durumdalar.

Neden ki?

Ben ücretsiz kullandığım için “ürün” isem de, aynı zamanda “müşteri”yim ve bu kişisel verilerin sahibiyim. Bana bedava bir hizmet sunarak, verilerimi alacak  olan firma benim bunları görmemi neden engellemek istiyor?

Üstelik bunu doğrudan değil çakallıkla (başkalarını yönlendirerek) yapıyorlar.

Facebook “hangi verileri aldığını göstermek”ten kaçmak için, KOBİ’lerin pazarlamasına halel gelecek (yani bizim verilerimizi alamayınca KOBİler pazarlamasını yapamayacak demeye getiriyor).

“ben KOBİ’lerin pazarlamasına yardımcı oluyorum. Onların pazarlaması zora girecek”

diye Amerikan gazetelerine kocaman reklamlar veriyor [4]. Yetmiyor bir de KOBİ’ler “aman Facebook bu verileri almazsa biz öldük, bittik” desinler diye web sitesi açıyor [5].

Google ise hangi verileri aldığını göstermek yerine, Apple’a bu verilerin programlanmasına yarayan arayüzü vermeyeceğini dolaylı olarak, “Uygulama Geliştiriciler (developer)”e yaptığı duyuru ile söylüyor.  Onlara bir açıklama yayınlıyor ve diyor ki [6];

“Ben sizlere Apple üzerindeki uygulamalar için arayüz (API) verirken, reklam tanımlayıcıları (IDFA) kaldıracağım. Sizin de reklam gelirleriniz düşecek” [7]

Şimdiden bir kaç mobil uygulama şirketinin “mutsuz” açıklamalar yaptığı görülüyor [8].

Google ve Facebook Neyi Alıyorlar ki, Görmeyelim İstiyorlar?

Burası çok önemli. Hani hep ne diyoruz “Reklam için şu-bu verilerimizi alıyorlar” …. Acaba sadece bu kadar mı?

Şu-bu verimiz mesela “hangi müziği dinliyoruz” ya da “hangi saatte internete girdik” filan mı?

Ya da bunlar başka bir şeyler mi yapıyorlar da, paylaşacağımız verileri görmemizden bu kadar rahatsız oluyorlar?

Son haberlerden biri şu şekilde; Amerikan polisi ABD Capitol baskınındaki kişilerin kimliklerini ve içerideki hareketlerini, IDFA denilen bu reklam tanımlayıcılarla tespit etmiş. Haberden bir bölümünü alalım [9].

“Bize getirilen veriler, teknoloji endüstrisindeki bazılarının o karanlık günün Tanrı görüşü olarak adlandırabileceği bir şeyi gösterdi. Binlerce akıllı telefon için yaklaşık 100.000 konum pingi içeriyordu ve Capitol’de tam olarak Trump destekçileri binaya saldırırken yaklaşık 130 cihaz ortaya çıktı…..

Konuşmalar sırasında National Mall’da miting sahnesinin yakınında izlenen telefonların yaklaşık yüzde 40’ı, kuşatma sırasında Kongre Binası içinde ve çevresinde bulundu – bu, başkan ve müttefiklerini dinleyen ve ardından yürüyüşe çıkan kişiler arasında net bir bağlantı.

Verilerde isim veya telefon numarası olmasa da onlarca cihazı bir kez daha sahiplerine bağlayıp anonim yerleri tekrar isimlere, ev adreslerine, sosyal ağlara ve katılanların telefon numaralarına bağlayabildik. Bir örnekte, verilerde tek bir ailenin üç üyesi izlendi.

Kaynak bu bilgiyi kısmen paylaştı, çünkü kişi 6 Ocak olaylarına öfkeliydi. Kaynak cevaplar, hesap verebilirlik, adalet istiyordu. Kişi ayrıca bu gizli veri toplamanın mahremiyet üzerindeki etkileri konusunda derinden endişeliydi. Sadece bu değil, aynı zamanda çoğu tüketicinin toplandığını bilmediği ve güvensiz ve kanun yaptırımlarının yanı sıra onu masum insanlara zarar vermek için kullanabilecek kötü aktörler veya çevrimiçi bir çeteye karşı savunmasız olduğu da oluyor. (Kaynak, kişinin verileri paylaşma yetkisine sahip olmadığı ve bunu yaptığı için ciddi cezalarla karşılaşabileceği için anonim kalmasını istedi.)

Google ve Facebook Reklam Uygulamalarından Alınan Gelir Şeffaf Değil

Bu konuyu bir de Harvard Business Review’cılar “Facebook tarafından bakarak” incelemişler. Yani “acaba Apple ATT uygulamaya başladığında, KOBİ’lerin pazarlamaları zarar mı görecek?” diye bakmışlar. Söyledikleri özetle şu şekilde (detayı için ilgili habere bakın [10])

“Bu iddiayı doğru bir şekilde değerlendirmek için, önce Facebook’un reklam başarısını ölçmek için kullandığı popüler metriği anlamanız gerekir: % 60 rakamıyla ilgili sorun, Facebook’un karşılaştırdığı iki tür kampanya hakkında hiçbir şey bildirmemesidir. Tek bildiğimiz, farklı endüstrileri, farklı şirketleri, farklı ürünleri, farklı zamanları, farklı yerleri kapsıyor olabilirler. Ayrıca raporladıkları Deloitte araştırmasına yakından baktık ve Facebook’un sayıyı yanlış bildirdiğini keşfettik. “[10]

Zaten ne Google ne de Facebook, reklam gelir paylaşımı  konusunda şeffaf bir süreç sürdürmüyor. Öyle ki, Google güya reklam sağladığı mecraya % 68 verdiğini söylüyor ama bir geliştirici toplantısında, kendi sitesine 20 TL reklam verdiği halde sadece 5 kuruş gelir elde ettiğini söyleyen birilerine açıklayıcı bir cevap verememişlerdi.

Buna ilaveten Google neden Apple uygulamasında hangi IDFA (reklam tanımlayıcıları) gözükmesinden korkuyor acaba? Yukarıdaki Capitol haberi, bu verilerin başka şekilde kullanılabilir olduğuna da işaret ediyor[9].

Haklarınızı Bilin

7 sene önce yazdığım yazıdan bir bölümü daha alacağım;

Ücretsiz internet servisi kullanan kişiler saygıyı haketmezler mi? Burada 2 konu önemli; Birisi kullanıcının, diğeri servisin sorumluluğu ;

  • Ücretsiz servis kullanan kişilerin, kullandığı servisin kendisi konusunda neler yaptığına, verilerini nasıl kullandığına dikkat etmesi lazım.
  • Ücretsiz servisin, kullanıcılarının verilerini nasıl kullandığını açık ve şeffaf bir şekilde duyurması, gizli veri aktarımı olmaması lazım.

Bu sorumlulukların bilinci dışında kullanıcı olarak neyi kullandığımıza da dikkat etmek üzere bir kaç noktayı vurgulayalım;

  1. Servis Ücretsiz ise , Servisi veren firmanın “Şikayet Etme Hakkın Yok, Otur Oturduğun Yere!!” Deme Hakkı var mı?
  2. Siz “Ürün” Kabul Edilseniz de, Aynı Zamanda Müşterisiniz. Servis “Ücretsiz” denilse de aslında ödeme yapıyorsunuz; “verilerinizle”
  3. Ücret Ödemeseydiniz bile, madem servisi veriyorlar, size müşteriye Davranıldığı Tarzda Saygılı davranılmalı

Başka deyişle ; ücret ödemeseniz de, şirketin para kazanmasına vesile olduğunuz için, servisin size saygı göstermesi, verilerinizi nasıl kullandığını açıklaması lazım.

Firmalar sizden para almıyorsa, bir yerden para kazanacak, bu da reklam oluyor. Ama bu reklam noktasında, firmanın sizin bilgilerinden alıp kullandığı veriler önemli. Bütün bunları anlatırken, vurgulamaya çalıştığımız “kişisel gizlilik” konusuna dikkat çekmek. Ama Kullanmayı sevdiğimiz internet girişimlerini tabi ki desteklemeliyiz. Para ödemiyorsak, reklam almasına da saygı göstermeliyiz. Tersine saygıyı gördüğümüz ve verilerimiz konusunda bilgilendirildiğimiz sürece böyle olmalı.

Son söz : “Kime” ve “ne” veri veriyorsunuz dikkatlice takip edin, farkında olun ve koruyun.

 

[1] Whatsapp’ı Siliyor Muyuz? Peki Silersek Ne Kullanacağız?

[2] Instagram’ın ve OBA’nın Alevlendirdiği Tartışma; Ürüne Ödeme Yapmıyorsanız, Ürün Sizsiniz Demektir !!

[3] https://www.apple.com/newsroom/2021/01/data-privacy-day-at-apple-improving-transparency-and-empowering-users/

[4] Apple App Store’un Güncellenen Gizlilik Politikası, Facebook’un Hangi Bilgileri Topladığını Gösteriyor

[5] Small businesses deserve to be heard

[6] Google, Apple’ın Kullanıcı Verileri Şeffaflık Uygulamasına Karşılık, iOS Uygulamalarında Reklam Tanımlayıcıları Toplamayı Durduracak

[7] Preparing our partners for Apple’s iOS 14 policy updates

[8] Looming Apple privacy changes weigh on Snap despite revenue growth

[9] They Stormed the Capitol. Their Apps Tracked Them

[10] Facebook, Apple’ın Gizlilik Politikasına Karşı Yanıltıcı Kampanya Yapıyor

Etiketler: FacebookGoogleKişisel Verilerin KorunmasıManşetReklamcılar için Tanımlayıcı (Identifier for Advertisers - IDFA)Uygulama İzleme Şeffaflığı (App Tracking Transparency - ATT)Whatsapp

Türk İnternet'ten buna benzer yazılar için bildirim almak ister misiniz?

ABONELİKTEN ÇIK
Fusun S.Nebil

Fusun S.Nebil

Detaylı bilgi için aşağıdaki dünya işaretini tıklayınız.

Lütfen yorum yapmak için giriş yapın.

GÜNLÜK BÜLTEN ABONELİĞİ

Aboneliğinizi onaylamak için gelen veya istenmeyen posta kutunuzu kontrol edin.

YAZARLARIMIZ

Can Türe
  • “Mobilya Dosyası’nın Sonuçları, Türkiye’de İşlenen Benzeri Suçların Cezasız Kalmayacağının Göstergesi Oldu”
Can Erginkurban / ESET Ürün ve Pazarlama Müdürü
  • Facebook, LinkedIn, Yemeksepeti ve Dahası, Veri Sızıntılarının Bizim için Anlamı Nedir?
Fusun S.Nebil
  • 32 Firmaya Soruşturma Zamanlaması Manidar : Rekabet Kurumu, Çalışma Bakanlığı İşlerine mi Bakıyor?
Innocenzo Genna* / EU telecom regulation expert
  • Yeni Avrupa Dolaşım Yönetmeliği: Gizli Sorunlar
Mehmet Taşnikli
  • GAFA’ya Eleştirel Bakan Lina Khan, Amerikan Ticaret Komisyonuna Aday Gösteriliyor
Melike Beykoz
  • Koronaya İnat Teknolojiyle Ömür Uzuyor

BU HAFTA EN ÇOK OKUNAN HABERLERİMİZ

  • Bitcoin’i Türkler mi Düşürdü (Espri)?
  • Yerli Kripto Para Borsalarında Neler Yaşanıyor?
  • AB Komisyonu ‘Yüksek Riskli’ Yapay Zekayı Durduracak Düzenleme Getiriyor
  • Avustralya’daki Plaj Kasabası, Netflix’in Bölgelerinde Belgesel Çekimini Protesto Ediyor
  • Rekabet Kurumu, İhlal Tekrarı Yapan Google’a Bu Sefer 300 Milyon TL Ceza Verdi

DOSYALAR

  • 2020/09 Dosyası : İleti Yönetim Sistemi
  • 2020/08 Dosyası : Trump’ın Çinli Uygulamalarla Savaşı
  • 20/07 Dosyası : AKP’nin 2020 Sosyal Medya Düzenlemeleri
  • 20/06 Dosyası : ABD’de Protestolar – Sosyal Medya – Trump Çekişmesi
  • 2020/05 Dosyası : Yeniden Düşünmek ; Korona Salgını ve Türkiye

HAFTANIN KELİMESİ

YAZILIM

(İng. Software, Fra. Logiciel)

Bir bilgi işlem dizgesinin işleyişi ile ilgili bilgisayar izlencelerinin, yordamların, kuralların ve gerektiğinde belgelemenin tümü.

İngilizce “Software” sözcüğü “hardware” sözcüğünün karşıtı olarak türetilmiştir. “Hardware” yani hırdavat ya da donanım olarak bilinen fiziksel cisimlerin değişmezliğinin aksine yazılım değişkenlik gösteren esnek yapısıyla karşımıza çıkmaktadır.

1950’lerin sonundaki ilk bilgisayarlarda kullanılan yazılımlar bilgisayarın komut, veri ve işlem panellerindeki yuvalara takılıp çıkarılan kablolarla hazırlanmaktaydı. Lehimlenmeden, yani sabitlenmeden yapılan programlardan (izlencelerden) dolayı “software” olarak adlandırılmıştır. 1966 yılında “software” karşılığında Aydın Köksal tarafından Türkçe “yazılım” sözcüğü kullanılmıştır. Bu sözcük dünyada “software” karşılığında İngilizce dışında kendi ana dilinde (Türkçe’de) kullanılan ilk sözcüktür. Türkçe’den 8 yıl sonra 1974 yılında Fransızlar da kendi dillerinde “logiciel” karşılığını kullanan ikinci ulus olmuştur.

BİZİ TAKİP EDİN

  • 6.3k Takipçis
  • 390.5M Takipçis

TWITTER

Facebook Twitter LinkedIn
Türk İnternet

Turk-internet.com 25 Ekim 2000'den beri Hizmetinizde

TURK-İNTERNET

  • Haber İndeksi
  • Hakkımızda
  • Gizlilik Bildirimi
  • Firmaların turk-internet.com ile Çalışabilirlik Yöntemleri
  • Destek
  • Bize Yazın

Türk İnternet'ten ilginize çekecek yazılar için bildirim almak ister misiniz?

Abone Ol

© Copyrights 2000-2021 - Bu sitede yayınlanan haber/söyleşi/makale ve bilgilerin tüm hakkı turk-internet.com'a aittir.

No Result
View All Result
  • Ana Sayfa
  • Araştırma
  • Etkinlik
  • Kim Nerede?
  • Şirket Haberleri
  • Ürün Tanıtımı
  • Hakkımızda

© Copyrights 2000-2021 - Bu sitede yayınlanan haber/söyleşi/makale ve bilgilerin tüm hakkı turk-internet.com'a aittir.

Aşağıdan hesabınıza giriş yapınız

Şifremi unuttum? Kayıt Ol

Kayıt olmak için aşağıdaki formu doldurunuz

Tüm alanların doldurulması gerekiyor. Giriş yap

Şifrenizi geri alın

Lütfen şifrenizi resetlemek için kullanıcı adı veya email adresinizi girin.

Giriş yap
Bu internet sitesinde, kullanıcı deneyimini geliştirmek ve internet sitesinin verimli çalışmasını sağlamak amacıyla çerezler kullanılmaktadır. Kabul Ediyorum
Privacy & Cookies Policy

Privacy Overview

This website uses cookies to improve your experience while you navigate through the website. Out of these cookies, the cookies that are categorized as necessary are stored on your browser as they are essential for the working of basic functionalities of the website. We also use third-party cookies that help us analyze and understand how you use this website. These cookies will be stored in your browser only with your consent. You also have the option to opt-out of these cookies. But opting out of some of these cookies may have an effect on your browsing experience.
Necessary
Always Enabled

Necessary cookies are absolutely essential for the website to function properly. This category only includes cookies that ensures basic functionalities and security features of the website. These cookies do not store any personal information.

Non-necessary

Any cookies that may not be particularly necessary for the website to function and is used specifically to collect user personal data via analytics, ads, other embedded contents are termed as non-necessary cookies. It is mandatory to procure user consent prior to running these cookies on your website.

SAVE & ACCEPT