Ocak ayında “Kaos Bölgelerinde “Hayalet Gemi” Aldatmacası” haberini yayınlamıştık. Şimdi bu sayının arttığı raporlanıyor. O dönem yeni farkedilen bir durumdu ve gemilerin gözüktüğü pozisyonlar nedeniyle, Ruslarla ilgili bir olay mı diye düşünülmüştü. Şimdi bu sayının arttığı raporlanıyor.
Hayalet Gemi (şimdilerde “Gölge Gemi” diye adlandırılıyor) olayı, GPS yani coğrafi konum sistemi ile ilgili bir konu. Geminin GPS’in aldatılarak, gerçekte olmadığı bir konumda gösterilmesi olayına verilen bir ad. Günümüzde uluslararası hukuk çerçevesinde belli büyüklüğün üstündeki uçaklar ve gemiler, taşıdıkları transponder’ların (AIS) uydulara gönderdiği sinyaller aracılığıyla takip edilebiliyor.
GPS ile çalışan bu transponderlar, bir yandan deniz kıyısı olan ülkelere araçların (gemi/uçak) lokasyonunu, kim olduklarını ve başka bilgileri sağlarken, gemi/uçak ve içindeki kargoların sahiplerine takip imkanı veriyor ve araçların kendisi için de bir güvenlik unsuru oluyor. GPS verilerini kullanan bu cihazlar, gemilerin kimliklerini, konumlarını, rotalarını ve hızlarını, birkaç saniyede bir yayınlayarak, kalabalık su yollarının güvenliğini sağlamaya yardımcı oluyor. Askeri gemiler AIS yayınlamak zorunda değildir, ancak yoğun limanlarda seyrederken bazen yaparlar.
AIS, Türkiye’de de mevcut. Boğazlarda ve kıyılarda büyük beyaz kuleleri ile farkedebilirsiniz. Bu transponderların yaydığı bilgiler ayrıca halka da açıktır ve Marine Tracking gibi web sitelerinde görülebilir. Yukarıda bu tür bir web sitesinden alınma anlık görüntü ile Türkiye çevresindeki gemilerin o andaki durumunu görebilirsiniz.
Gölge Gemi Aldatmacası Yasaları ya da Yaptırımları Atlatmaya Yarıyor
New York Times’da yeni yayınlanan bir habere göre göre, Windward adlı denizcilik veri analiz şirketi “yerlerini gizlemek için uydu navigasyon sistemlerini manipüle eden” 500’den fazla gemi vakasını ortaya çıkarmış durumda.
Örneğin Güney Kıbrıs’a kayıtlı tanker Reliant, geçen aralık ayında bir Venezüella rafinerisinde petrol alırken gözlemlenmiş. Ama GPS aynı zaman aralığında geminin yaklaşık 300 deniz mili (500 kilometre) uzaklıkta “St. Lucia kıyılarında zararsız bir şekilde sürükleniyor” olduğu bir konumu bildiriyormuş.
GPS’i bu şekilde manipüle etmek uluslararası hukuka göre yasa dışı. Ancak gölge gemilerin sayısının giderek arttığı belirtiliyor. Peki o zaman ne oluyor?
Olayı ilk raporlayan, “yasadışı balıkçılığı” tespit için, dünya çapındaki AIS verilerini analiz eden SkyTruth ve Global Fishing Watch idi. O zaman Ukrayna henüz işgal edilmemişti. Bu olayın askeri olup olmadığı tartışılıyordu.
Aradan geçen sürede, gölge gemilerin sayısı artarken, bu yolla bazı gemilerin uluslararası yasaları ve yaptırımları atlatmaya çalıştığı düşünülüyor. New York Times haberinde “uluslararası hukukun atlatılmak istenebileceği ve organize suçların kapsamındaki malların dünya çapında bu yolla taşınıyor olabileceği kaydediliyor.
Güney Amerika açıklarındaki korumalı sularda operasyonları gizleyen Çinli balıkçı filolarının, İran petrol limanlarındaki durduklarını gizleyen tankerlerin ve Orta Doğu’daki yolculukları gizleyen konteyner gemilerinin bu yolu kullandığı düşünülüyor. Tabii ki silah ve uyuşturucu kaçakçılığı için de kullanılıyor.
Ayrıca yaptırım altındaki ülkelerin de bu yola başvurduğu kaydediliyor.
Ama “Gölge Gemi” olayının yani AIS manipülasyonunun asıl gösterdiği şey şu; teknolojinin (bu örnekte Küresel Konumlandırma Sistemi veya GPS) tersine ya da yasadışılığa kullanımı çok çabuk geliştiriyor ve kullanılıyor.
Bu olayda şunu da düşünmek lazım; bazı ülkelerin diğer bazı ülkeler üzerinde yaptırım uygulama hakkı var mı?