Geçtiğimiz günlerde Microsoft’un Web tabanlı posta hizmeti Hotmail’de çöp (Junk) postalara karşı verdiği kavgada, gelen mesajların yanında, giden mesajları da engellemeye karar vermesi eleştiri oklarına hedef olmasına neden oldu. Her ne kadar eleştiri oklarına hedef olsa da, bazı anti-spam grupları MSN Hotmail’in (www.hotmail.com) bu hareketini desteklediklerini açıkladılar.
Birçok İnternet servis sağlayıcı gibi Hotmail de MAPS’ın (Mail Abuse Prevention Systems -Posta Sömürülerini Engelleme Sistemleri) sağladığı çöp posta filtreleme hizmeti RBL’in (Realtime Blackhole List –http://mail-abuse.org/rbl/) bir abonesi.
Fakat, Hotmail’in anti-spam hareketinden memnun olmayanlar da var. Hotmail, geçtiğimiz günlerde anti-sansür sitesi Peacefire tarafından RBL kullanımında beceriksiz olmakla suçlandı. Peacefire’ın kurucusu, Bennett Haselton, geçen Perşembe günü yayınladığı bir basın bülteninde, Hotmail kullanıcılarının yaklaşık beş aydır Peacefire’dan e-posta alamadıklarını ve gönderemediklerini belirtti. Bunun nedeni ise, Peacefire’a evsahipliği yapan Media3 Technologies’in içerisinde Peacefire’ın IP’sinin de bulunduğu 1500’e yakın IP adresinin MAPS’ın kara listesinde yer alması.
MAPS, Media3’ün çöp posta gönderimine yarayan yazılımları satan çeşitli şirketlere evsahipliği yapmasından dolayı, Haziran ayından bu yana RBL listesinde yer aldığını belirtti. Media3, Aralık ayında IP adreslerini RBL listesinden çıkarması için MAPS’ı dava etti. Dava, hala devam ediyor.
Peacfire’dan Haselton, Hotmail olayının RBL’in iyiden çok kötü sonuçlar verdiğinin bir ispatı olduğunu belirtti ve sözlerine şöyle devam etti: “Birçok insan işlerine yarayacak tek bir e-posta mesajı için 9 çöp posta mesajını silmeyi tercih edecektir. Çöp posta ile savaş bu şekilde yapılmaz.” Haselton, ayrıca, bu durumdan memnun olmayan birçok Hotmail kullanıcısının kendisine başvurduğunu belirtti. Diğer yandan, Peacefire’a servis sağlayıcısını değiştirmesi için teklifler de gelmiş.
Fakat, anti-spam grupları Peacefire’ı kendisini Media3 ve MAPS arasına bilerek koymakla itham ettiler. Londra merkezli Web tasarımı ve evsahipliği konularında hizmet veren, aynı zamanda Spamhaus Projesinin de operatörü olan Ultradesign’ın (www.uxn.com) sahiplerinden Steve Linford, Haselton’ın, Media3’ün İnternet’in en büyük çöp posta servisinin ev sahibi olarak tanındığını bildiğini ve Media3’ü servis sağlayıcı olarak kullanarak, kendisini çöp posta savaşlarının bilmeden kurbanı olarak göstermeye çalışarak bir yanlış yaptığını belirtti.
Linford, sözlerine şöyle devam etti: “Birçok kişi Peacefire’a alternatif ücretsiz evsahipliği hizmeti teklif etti. Media3, Peacefire’ı DNS değişikliği yaparak birkaç dakika içerisinde taşıyabilir. Ama, Benneth bunu yapmaz.”
Media3’ün sahiplerinden Joe Hayes, Haselton’ın engellenen IP adresi aralığından çıkmak için herhangi bir istekte bulunmadığını doğruladı. Fakat, Hayes böyle bir taşınmanın Peacefire’ın sitesini bir karışıklığın içine sokabileceğini de sözlerine ekledi.
Hayes sözlerine şöyle devam etti: “Eğer taşınmak isterse ona başka bir yer sağlayabiliriz. Ama onun isteyerek kaldığını zannetmiyorum, çünkü taşınma konusunda bir zamanlama geliştirmek istiyor. Eğer bizim ağımızda çöp posta olsaydı bundan şikayet edecek ilk kişi Haselton olurdu. Çünkü, o, çöp postaya inanmıyor”.
Hayes’e göre, Media3 oldukça sert bir kullanım politikasına sahip (http://www.media3.net/serviceagree.htm) ve çöp posta gönderen tüm şirketleri ağından çıkartıyor. Diğer yandan, Hayes, büyük e-posta yazılımı satan müşterilerinin anlaşma kurallarını hiç ihlal etmediklerini belirtti.
Hayes, “Sitemizde ‘çöp posta gönderiyorsanız buraya gelin’ diye bir afiş bulunmuyor. Kullanım anlaşmamız bunu yasaklıyor. Tüm evsahipliği yapan şirketlerin çöp posta gönderen müşterileri vardır. Önemli olan buna karşı nasıl davranacağınız. Eğer, şikayet alırsam çöp posta gönderen şirketlerin hesaplarını iptal ederim” diyor.
Fakat, Coalition Against Unsolicited Commercial Email (İstenmeyen Ticari E-posta Karşıtları Koalisyonu – http://www.cauce.org/) üyesi ve Abuse.net’in operatörü John Levine, Media3’ün adının, çöp posta yazılımı satıcılarına verdiği evsahipliği hizmetlerinden dolayı, anti-spam grupları arasında kötüye çıktığını belirtiyor.
Levine, “Peacefire’ın bu şekilde davranması, açıkçası, beni hayal kırıklığına uğrattı. Sempati duymadığı çöp posta yazılımı geliştiricileri ile ilişkili olarak bir kurban haline geldiğini iddia etmesinin Benneth’e herhangi bir avantaj sağlayacağını zannetmiyorum” diyor.
Birçok İnternet servis sağlayıcısı RBL’in kara listesinde bulunan IP adreslerinden gelen bağlantıları engellerken, Hotmail işi biraz daha ileri götürmüş. Hotmail şu anda MAPS’ın BGP kipi (http://mail-abuse.org/rbl/usage.html#BGP) adını verdiği yönlendirme tabanlı bir seçeneği uyguluyor. Bu sistemde Hotmail kullanıcıları, sadece kara listede bulunan IP adreslerinden gelen mesajları almamakla kalmıyor, aynı zamanda bu listedeki IP adreslerine mesaj da gönderemiyorlar. Haselton, şikayetlerinden sonra Hotmail’in er geç abonelerinin @peacefire.org adreslerine mesaj gönderebilmelerini sağlayacağına inandığını belirtti.
Media3’ten Hayes, Hotmail’deki gibi olayların anti-spam servislerinin evsahipliği hizmetlerini etkilediğini anlamalarını sağlayarak, İnternet servis sağlayıcılar arasındaki MAPS’a olan desteği yıpratacağını iddia etti.
Hayes sözlerine şöyle devam etti: “Eğer tüm hikayeye bakarsanız MAPS’ın bu işi yaparken kimlere zarar verdiğini önemsemediğini görürsünüz.”
Linford ise, İnternet servis sağlayıcılarının RBL listesini kullanmaları gerektiğini, ama bu listeyi kullanıcıların giden mesajlarını engellemek için kullanmamaları gerektiğini belirtti. Linford, ayrıca, Hotmail’in karşı karşıya kaldığı büyük çöp posta sorunu ile başa çıkabilmesi için bu tarz kararlar alması gerektiğini de sözlerine ekledi ve şöyle devam etti: “Tüm bunlar kulağa hiç de hoş gelmiyor. Eğer sıradan bir kullanıcı olsaydım ve MAPS’ın benim e-posta mesajlarımı durdurduğunu okusaydım sinirden kudururdum. Diğer yandan Hotmail kullanıcılarının “Çöp postaları durdurun” diye bas bas bağırdıklarını dikkate alırsak Hotmail’e minnettar olduklarını görebiliriz.”