“HP eko-sistemine aldığımız girişimciyi, pazarda, hem geliştirmeye, hem de farklılaştırmaya çalışıyoruz” diyen HP Pazarlama Müdürü Tayfun Topkoç, yeni vizyonlarının e-business ve mobil çözümler üzerine kurduklarını söyledi. Portalların birleşmesi ile kurulacak E-Speak platformu ile büyük bir sinerji yaratacaklarını belirten Tayfun Topkoç, turk-internet.com’dan Gülden Tozkoparın’ın sorularını yanıtladı.
HP, yeni ekonomi düzeni içinde nasıl bir pozisyon alıyor?
Tayfun Topkoç: HP, tamamen kesintisiz bir internet alt yapısı altında bireyleri veya kurumları, mobil cihazlarla, elektronik hizmetlere ulaştırmayı hedefliyor. Bu ortamda, herhangi biri kişi, herhangi bir zamanda, herhangi bir yerde, herhangi bir hizmete kolaylıkla ulaşabilir. Aslında, her türlü cihazın birbirine bağlı olduğu bir dünyadan bahsediyoruz. Bu vizyon neden güçlü? Çünkü PC, cep telefonu ve yazıcıyı biraraya getiriyor. Kendisini bu şekilde pozisyonlandıran başka teknoloji firması yok.
HP’nin yeni vizyonunda, printer de artık farklı bir konumda anlaşılan.
Topkoç: Özellikle tüketiciye yönelik bütün ürünleri, appliance (araç-gereç) olarak nitelemeye başladı. Bu nedir? Avuç-içi bilgisayarlardan, yazıcılara kadar uzanan çeşitli cihazlar, tüketiciye hizmet verir hale geldi. Örneğin, printing e-services diye bir kavram ortaya atıldı. İnternet üzerinden yazıcıya ulaşıp, yönetebiliyorsunuz. Ordaki bir takım bilgilere, avuç-içi bilgisayarınızdan veya direk internet üzerinden alabiliyor veya yazdırabiliyorsunuz. Maç biletini, sinema biletini veya bir gazeteyi bastırabiliyorsunuz. Yani, yaşamı kolaylaştırmak ve hizmete ulaşmak için printer’lar bir teknoloji cihazı haline geliyor.
HP, CEBİT’de anons etti, DesingJet 995C’lerde bluetooth teknolojisi kullanılıyor. Bu cihaz, Mayıs’da piyasaya sunulacak. PC ile printer arasındaki bütün kablolar ortadan kalkacak. Bluetooth teknolojisini aynı şekilde HP notebook’lara adapte ediyoruz.
HP yazıcılar ile yeni bir güç kaynağı haline mi geliyor?
Topkoç: Evet. 2000 yılında 36 milyon printer satıldı. Bu cihazlar, artık insan hayatını kolaylaştıran cihazlar haline geliyor. Örnek olarak Nokia ile bir işbirliği başlattık. Nokia cep telefonunu kullananlar, HP printere bağlanıp istediklerini bastırabilecekler. Bu bir kupon veya bilet olabilir… Araç-gereçlerin mobil olarak birbirlerine bağlandığında, yeni bir güç oluşturduklarını gördük. Bu güçler birbirini tamamlıyor.
HP’nin wireless alanında başka ne gibi atılımları olacak?
Topkoç: Bu yılın ikinci yarısında, GPRS teknolojisini kullanan avuç-içi bilgisayarları pazara sunuyor olacağız. Amerika’da bir uygulama var, AT&T wireless IP networkü üzerinden, Jornada 620 avuç-içi bilgisayar kullanılıyor. Haraket halinde olduğunuzda, wirelles IP networküne bağlanarak birçok uygulamaya, özellikle mail-box’a ulaşabiliyorsunuz. Böyle, spesifik ülkelerde, onların telekom alt yapılarına bağlı olarak bir takım çözümler geliştiriliyor.
Öte yandan HP, NTT DoCoMo ile Ar-ge alanında Aralık 2000’de bir işbirliği yaptı. NTT DoCoMo i-mode teknolojisini kullanıyor. i-mode teknolojisi ile yüksek hızda mobil internet hizmetleri sağlayabiliyor. Özellikle eğlence konusunda, cep telefonu kullanıcılara hizmet verebiliyor. Chat yapabiliyorlar veya karşılıklı oyun oynayabiliyorlar. Grafik gönderebiliyorlar. HP, NTT DoCoMo ile multimedya aktarımı ve network uygulamasında özellikle 4. nesil yüksek hızlı networklere yönelik işbirliği bulunuyor. Yine wireless data ve internet konusunda China Mobile ile bir işbirliği anlaşması imzalandı.
Mobil alanda Türkiye’de ne gibi yatırımlarınız var?
Topkoç: En önemlisi Türkiye’de yaptığımız yatırımlar. HP teknolojisi ile E-Speak adlı mobil bir portal çözümünü, Teta ile birlikte gerçekleştirdik. Katma değerli hizmetler yanı sıra, tüketici hizmetleri, SMS uygulamaları, chat, cep telefonu melodileri gibi birçok unsuru içeren bir portal çalışması oldu. Hem operatörlere, hem de kurumsal pazara, hem de kullanıcılara hizmet olarak sunuluyor.
GSM alanında işbirlikleriniz var mı?
Topkoç: Türkiye’de operatörler ile ciddi anlamda işbirliklerimiz var. Bu alanda milyon dolarlar düzeyinde önemli yatırımlar yaptık. Crea World’da Ericsson ile ciddi bir işbirliği oluştu. Crea World’da HP alt yapısı kullanıyorlar. Crea World, aslında ‘mobil bazaar’ dediğimiz eko-sistemin bir benzeri. Crea World, bir katma değer yaratan yazılım evlerini veya servis sağlayıcılarını birara getirerek, mobil teknoloji alanında çözümler üretmeye çalışıyor. HP teknolojilerimiz ile, destek oluyoruz.
E-speak nedir? Biraz daha açar mısınız?
Topkoç: E-speak, bir yazılım platformu. Elektronik hizmetler, birbiri ile iletişim halinde. Bir yıldır bu teknoloji üzerinde çalışıyor. B2B pazar ortamı uygulamalarında, iletişimi sağlayan, bilgi akışının standartını belirleyen bir oluşum. E-speak; bir platformun protokolü…
Buradaki amaç nedir?
Topkoç: Aslında, bu da bir araç. Bu platformu kullanarak bunun üzerinde bir takım uygulamalar geliştirebiliyorsunuz. Örneğin, bir servis şirketinin, E-Speak platformuna dahil olduğunu düşünelim. Bu şirkete bağlı, teknik elemanların cep telefonu var. Gün içinde operatörler, elemanların nerede olduğunu mobil cihazlar sayesinde izleyebiliyorlar. Bu sistem içinde, servis yardımına ihtiyacı olan bir kişiden çağrı alındı. Sistem otomatik olarak, çağrının geldiği adrese en yakın olan gezici servis elemanına gerekli mesajı gönderiyor. Böylece, servis elemanı adrese yönlendiriliyor.
Biz E-Speak platformuna, geleceğin interneti diyoruz. Çünkü, farklı işletim sistemleri, veritabanları ve yazılımlarla geliştirilmiş; farklı donanımlar üzerinde çalışan ve farklı İnternet erişim cihazları ile ulaşılabilen e-işleri birbirleriyle konuşturmak, epey zahmetli bir süreç.
E-Speak’in uygulama süreci nasıl?
Topkoç: Kayıt, keşif, pazarlık ve takipten oluşan 4 safhalık bir süreç var. Herhangi bir e-iş uygulaması, öncelikle E-Speak ortamına kayıt ettiriliyor. Daha sonra, bir bilgi veya işlem talebi geldiğinde, E-Speak motorları, talep edilen bilgi veya uygulamaya ulaşarak gerekli irtibatı kuruyor ve keşif görevi tamamlanmış oluyor.
Ardından, keşfi yapılmış bilgi ve uygulamalar ile pazarlıklar başlıyor ve gerçekten gerekli olanlar seçilerek talep rafine bir halde cevaplanmış oluyor.
E-Speak’in son safhası, gelen talep sonucunda herhangi bir şekilde irtibata geçilmiş diğer e-iş uygulamasının irtibat sona erene kadar takip edilmesi oluyor. Bu sayede, irtibat dinamik bir şekilde kontrol altında tutuluyor; ortaya çıkabilecek olağandışı bir durum için gerekli önlem alınıyor.
Servis hizmetleri dışında ne gibi alanlarda E-Speak uygulanabilir?
Topkoç: E-Speak platformu, e-ticaret yapan portalların birleştiği bir nokta olacak. Bu nedenle, e-ticarete konu her türlü tüketici odaklı işlem, bu platform üzerinden gerçekleşebilecek. Gelecekte tatil organizasyonlarını, E-Speak ile konuşan ortamlarda yapmak mümkün olacak. Uçak veya otobüs biletinin ayırtılması, araba kiralanması, otel rezervasyonu, tatil aktivitelerinin planlanması ve dönüş bileti gibi birbiriyle ilişkili birçok organizasyon bu ortamlarda koordineli olarak yapılabilecek.
Yukarıda anlatılan aktivitelerin her birinin ayrı, fakat aynı E-Speak ortamına kayıtlı firmalar tarafından yapıldığını, bir turizm acentasının koordinasyon görevini üstlendiğini ve gidiş biletinde bir problem çıktığını varsayalım. Turizm acentasında çalışan ve E-Speak teknolojisiyle geliştirilmiş uygulama, hemen şu önlemleri alıyor: E-Speak ortamında bulunan havayolu şirketinin e-iş uygulaması, hemen yeni bir uçak bileti rezerve ederek bunu başka bir e-iş uygulamasının çalıştığı araba kiralama şirketine bildiriyor. Araba kiralama aktivitesinin zamanlaması değiştirildikten sonra, bu durum otele bildirilerek otelde çalışan e-iş uygulamasının yeni bir rezervasyon yapması bekleniyor. Tüm bunlar tamamlanınca müşteri, turizm acentası tarafından, kullandığı cep telefonundan veya e-posta adresinden ulaşılarak haberdar ediliyor.
Sizce E-Speak uygulaması, ne zaman istenilen şekilde aktif hale gelir?
Topkoç: Özellikle 3.nesil teknolojilere geçildiğinde, yani ilk önce GPRS, ardından UMTS ile birçok kapı açılacak. İnternete entegre olan bu tip hizmetler hızla gelişecek. 3. GSM operatör artık hizmete başladı. Görüyoruz ki, bu gelişme, diğer GSM operatörleri fiyatlarını düşürdü, yeni kampanyalar yapmaya başladı. Bu gelişmeler 4. operatör geldiğinde, 5. operatör geldiğinde daha da artacak. Bu tip operatörler, artık katma değerli ürünler geliştirmek baskısı altında kalacak.
Yapılan bir araştırmaya göre, üç GSM operatörünün üstü fazla gelecekmiş. Sizce de öyle değil mi?
Topkoç: Türkiye’de planlanan rakkam, beş GSM operatörü… 4. operatör Türk Telekom olduğuna göre, benim tahminin 5. operatöre bir UMTS lisansı satılabilir. Tabi ki, diğer dört operatöre de UMTS lisansı satılmak istenecektir. Alt yapılara geçildikten sonra, bu tip fiyat baskılarından dolayı ve müşteri tabanını kaybetmemek için içerik daha önemli hale gelecektir. Bu mobil ortamda özellikle içerik hizmetleri zenginleşecek. Eğlence çok önemli bir konuma ulaşacak. Oyun siteleri, chat gibi, ciddi pazar paylarına ulaşmaya başladı. Finlandiya, Kuzey Avrupa ülkelerinde olduğu gibi… Artık cep telefonu operatörleri reklamdan kazanç sağlar duruma gelecekler. Radyo, televizyon gibi önemli bir medya konumuna ulaşacaklar.
HP’nin kablosuz teknolojiler alanında sinerji yaratmak amacıyla yaptığı çalışmalar neler?
Topkoç: HP, aslında bütün rakiplerinden önce, Crea World benzeri bir eko-sistemi hayata geçirdi. Geçtiğimiz yıl, Mobile E-Services Bazaar adıyla, Helsinki’de kuruldu. Ayrıca, Singapur, Coliforniya, Çin’de faaliyetlere başladı. Burda telekom ekipman sağlayıcıları var. Nokia, Motorola, Ericsson, Alcatel, Siemens gibi… Bu pazarda, birçok yatırımcı firma var. Birçok risk sermayesi sağlayan kurumlar var. Amaç burda bir sinerji yaratmak. HP, kendi teknolojilerini burdaki uygulama geliştirici firmaların çözümleriyle birleştirerek, bütün dünyada bu ürünleri pazarlıyor.
Türkiye’de Crea World var. Ancak burdan herhangi bir kuruluş HP’nin Helsinki’deki Mobile E-Services Bazaar’ından faydalanabilir mi?
Topkoç: Crea World ile bizim Bazaar arasında bir link kurma planımız var. Çünkü Mobile Bazaar’da şu an 355 tane kayıtlı girişimci var. Helsinki, ABD ve Japonya’da…
Mesala Teta var mı bu Bazaar’da?
Topkoç: Evet Teta, sisteme girmek üzere. Teta’nın geliştirdiği iki çözüm var. Biri mobil finansal portal çözümü… Tek kullanıcı özelliğine sahip. İkincisi de mobil çalışan bir portal. Her ikisi de çok başarılı. Bu uygulamalar hakkında, kendi bölgemizde olsun, diğer ülkelerde olsun, konunun uzmanlarını bilgilendiriyoruz. Gerektiğinde de, dışarıya bu çözümleri satıyoruz. Yapısı da bu zaten… HP kanalı ile çözümleri bütün dünyada pazarlamak. Böyle bir strateji izleniyor.
Risk sermayesi kuruluşlarının da yer aldığını söylediniz. Bu konuda bir çalışma yapılıyor mu?
Topkoç: Biz Türkiye’de birçok firmayı buluşturduk. Bazaar’da ve çalıştığımız diğer risk sermayesi şirketleriyle bu organizasyonu sağladık. Çünkü HP’nin, ‘Garaj programı’ adını verdiğimiz teknoloji finans çözümü var. Garaj programında risk sermayesi şirketlerinin olması bir ön koşul. HP bu alanda ciddi fonlamalar yapıyor. Bu fonlar, uzun vadede geri dönüyor. Ciddi analizler yapılıyor. 2 milyon dolara kadar çıkan fonlar…
Türkiye’de uyguladınız mı?
Topkoç: Türkiye’de uygulayamadık. Çünkü, Türkiye’de finansal risk yüksek ve kararlı bir ekonomik yapı yok. Bu firmaların kredi problemleri var. Ancak biz, klasik teknolojik finans modelimizi Türkiye’ye uyarladık. Örneğin, ilk 6 ay ödemenin olmadığı, daha sonra ise 6 ayda bir ödemeye kadar uzanan vadelere yayılmış bir geri ödeme planı geliştirdik. Örneğin teknoloji finans paketini Emlax.com’da uyguladık. Çünkü onların işlerini büyüterek, kendi işlerimizi büyütüyoruz. HP eko-sistemine aldığımız girişimciyi, pazarda, hem geliştirmeye, hem de farklılaştırmaya çalışıyoruz.