Davos Ekonomik Forum toplantısının açılış oturumunda konuşan Huawei kurucusu ve CEO’su Ren Zhengfei, ABD’nin şirkete karşı ticari yaptırımlarını daha da artırabileceğini tahmin ettiklerini söylerken, kendilerinin hazır olduğunu ve işlerinin etkilenmeyeceğini açıkladı.
Ren Zhengfei, konuşmasında ABD’nin Huawei ve Çin’in bir tehdit teşkil ettiği şeklindeki ifadelerini abartı olarak değerlendirdi.
Ren, ABD’nin geçen yıl Huawei’i ticaret kara listesine almasının şirkete çok fazla zarar vermediğini söyledi:
“On yıl önce bile ABD’ye güvenmediğimiz için, “B planı” için yüzlerce milyar dolar harcadık. Bu yüzden ilk tur saldırılara dayandıkk. Şimdi daha fazla saldırıya karşı duracağımıza da eminiz.
Ren, konuşmasında yapay zekaya ağırlık verdi. Çin’de eğitimin endüstri çağı için tasarlandığına ve mühendis eğitimine odaklanıldığına işaret etti :
“Çok sayıda matematikçi, süper bilgisayar, süper bağlantı ve süper depolama gerektirdiği için yapay zeka hızla büyüyemiyor. Bu alanlarda, Çin hala ölçek ekonomisi açısından başlarda. ABD bu açıdan bakarsal abartılı bir endişe duyuyor. Dünyanın bir numaralı olmaya alışmış durumda. Ama yaptığı her şeyde en iyisi olması gerekmiyor. ”
Ren, yapay zekanın topluma fayda sağlamak için nasıl kullanılabileceği konusunda bütün dünyanın bir arada ciddi bir çalışma yürütmesi gerektiğini, herkesin hemfikir olacağı kuralların oluşturulması, neyin üzerinde çalışılabileceği ve neyin üzerinde çalışılmayacağı gibi konulara görüş birliğine varılması gerektiğini söyledi.
Hem ABD hem de Çin hükümetlerinin hızlı yapay zeka gelişmesi görmeleri için temel eğitim ve araştırmaya daha fazla yatırım yapmalarının şart olduğuna dikkat çekti.
Huawei’in yapay zekaya yaptığı büyük yatırımla ilgili kaygılara ilişkin olarak da Ren, araştırmasının teknolojinin uygulanabileceği açık sınırları olan “zayıf” yapay zekayı kapsadığını söyledi. Odak noktası, otonom sürüş, veri madenciliği ve biyoteknoloji gibi sektörler.
“Yapay zekanın ilerlemesi muazzam bir servet yaratabilir. İnsanlar, daha fazla servet yaratıldıkça birçoğunun işini kaybedeceğini söylüyor. Genişleyen gelir farkını ele almak teknoloji meselesi değil sosyal bir meseledir. ”