Linux’a verdiği desteği her geçen gün artıran IBM Linux’un kurumsal alanda da söz sahibi olmasını sağlamaya hazırlanıyor.
Geçtiğimiz Çarşamba günü gerçekleştirilen Linux World Conference & Expo New York 2001’de, IBM, önümüzdeki üç yıl içerisinde Linux servisleri için 300 milyon dolar harcayacağını açıkladı. IBM, halihazırda, önümüzdeki bir yıl için 1 milyar dolar harcamaya söz vermişti.
IBM, 300 milyon doları Linux e-iş sağlama ve geçiş servisleri, Linux ortamları için açık kaynak danışmanlığı ile Web ve High Availability Cluster (Yüksek Erişilebilirlik Kümelemesi) servisleri için harcamayı planlıyor. IBM, ayrıca, servis ilişkilerini daha da genişletmek için SuSE ile teknik destek anlaşması yapacak ve RedHat gibi diğer Linux dağıtıcıları ile olan anlaşmalarını güçlendirecek.
IBM Yönetim Kurulu Başkanı Sam Palmisano, geçen Çarşamba günü Linux World’de yaptığı konuşmada Linux’un, IBM için taşıdığı önemi belirtti ve önümüzdeki birkaç yıl içerisinde Web sunucuları üzerinde en çok kullanılan işletim sistemi haline geleceğini söyledi.
Farklı sistemler ve altyapılar üzerine uyarlanabilmesinden dolayı Linux’un, her zaman her yerde bağlanabilirlik sağlayan, çok önemli bir teknoloji olduğunu belirten Palmisano, BT dünyasının İnternet teknolojilerinin yaygınlaşmaya başladığı günden bu yana böyle bir teknolojiyi beklediğini söyledi.
Palmisano sözlerine şöyle devam etti: “Linux’u bir uygulama bağlanabilirliği olarak görün. Linux uygulamaların birbirleri ile iletişim kurabilmelerini sağlayabilme yeteneği ile kurumsal alanda kullanıma hazır. 2001 Linux’un kurumsal alanda yükseliş yılı olacak.”
Linux’un standartların kabul edilmesini sağlamasının nedenlerinden birisinin, küresel anlamda kabul görmesi olduğunu belirten Palmisano, konuşmasına şöyle devam etti: “ABD’de geliştirilmeyen ilk işletim sistemi Linux. Linux, tüm dünyada kabul görüyor. Sağladığı en önemli değerlerden birisi, altyapıyı önemsemeden uygulama yazabilmesini sağlaması.”
IDC, Linux’un, 2004 yılında yüzde 38’lik bir pazar payını elinde tutacağını tahmin ediyor. Yükseliş sinyallerini önceden gören IBM, bu yüzden kendine ait Unix işletim sistemi olmasına rağmen, Linux’a çok ciddi yatırımlar yapıyor.
Palmisano, “Linux, her geçen gün, IBM geliştirmelerinin odak noktası haline geliyor. Biz IBM olarak, seçimimizi yaptık. Oyumuzu, açık endüstri standartlarından yana kullandık. 1 milyar doları yanlışlıkla yatırmadık.”
IBM’de 30 yıllık bir geçmişi olan Palmisano, Linux’la ilk defa, şirkette şu anki pozisyonunu aldıktan sonra ilgilenmeye başlamış. Bu pozisyona geçtikten sonra, çeşitli ülkelere iş gezilerine çıkan Palmisano, bu gezilerde en çok konuşulan şeylerden birisinin Linux olduğunu görmüş.
IBM, şu ana kadar Linux alanında bir çok çalışmaya imza atmış durumda. Bu çalışmalardan birisi, eServer z900 anabilgisayarlarının üzerine Linux’u uygulaması olmuş. IBM üzerinde Linux yüklü z900 eServer sunucularını Shell Oil, Deutsche Telekom, Wheather.com ve hatta Morgan Stanley gibi şirketler için uygulamış. Almanya’nın en büyük telekom şirketlerinden birisi olan Deutsche Telekom, Linux yüklü z900 sunucuları e-posta veritabanlarını yönetmek için kullanıyor.
Bununla birlikte, Palmisano, Linux’un kabulünü engelleyen dört yanlış söylence olduğunu düşünüyor. İlk yanlış Linux’un ölçeklenememesi. Bunun birkaç yıl önce gerçek olduğunu kabul eden Palmisano, artık, bunun kesinlikle doğru olmadığını belirtti ve z900’leri örnek vererek sözlerine şöyle devam etti: “Süper bilgisayardan daha büyük ne var?”
Palmisano, ikinci yanlışın, Linux’un sadece belirli bir alanı hedeflediği olduğunu belirtti. Web sunucusu üreticilerinin, İnternet servis sağlayıcıların, telekom şirketlerini ve İnternet uygulama sağlayıcıların hepsinin Linux kullandıklarını ve bu grubun endüstrinin yüzde 40’ını oluşturduğunu vurgulayarak sözlerine şöyle devam etti: “Sanırım, yüzde 40 oynamak için yeterli bir alandır.”
Linux’un, görev kritik üretim ortamlarında kullanıma hazır olmadığının düşünülmesinin, üçüncü yanlış olduğunu belirten Palmisano, Unix sunucularını Linux sunucularla değiştiren Morgan Stanley’i örnek gösterdi.
Dördüncü yanlış ise, Linux’un açık kaynak koduna dayalı bir işletim sistemi olmasının bir zayıflık olarak görülmesi. Palmisano, ismini açıklamadığı bir üreticinin, Linux’u, bir kod havuzu olarak tanımladığını ve üreticilerin havuzdan istedikleri kodu alıp, adını Linux koyduklarını iddia ettiğini belirtti. Palmisano, Linux’un, açık kaynak koduna dayalı olmasının zayıflık değil aksine bir güç göstergesi olduğunu söyledi.
Toplulukların bir arada çalışarak mükemmel ve çok kaliteli işler başarabileceğini belirten Palmisano, IBM’in araştırmaya ve geliştirmeye yılda 5 milyar dolar harcadığını söyledi. Ardından, kollarını konuşmayı izleyen seyircileri bağrına basacak şekilde açan Palmisano, “Biz tüm dünyada çalışan binlerce kişinin yaratıcılığını ortaya çıkaracağız” dedi.
IBM Linux servislerine, 300 milyon dolar yatırmakla kalmayacak, müşterilerin ticari Linux e-iş çözümlerini kurmalarına ve uygulamalarına yardımcı olacak. IBM, ayrıca, üzerine 64 adete kadar işlemci takılabilen eServer x430 sunucularının da yeni Linux uygulama ortamını çalıştırabilmesi üzerinde çalışacak.
IDC Sistem Yazılım Araştırma Bölümü Başkan Yardımcısı Dan Kusnetzky, “Deneyimlerime dayanarak söyleyebilirim ki, servis ve destek kurumsal ortamlarında Linux, kullanan şirketleri rahatlatacak en önemli etken. IBM, üstün servisler ve destek sunarak Linux’un kurumsal alanda benimsenmesine yardımcı olacak” diyor.
IBM, ayrıca, İnternet servis sağlayıcılar ve ağ donanımı üreticileri için çeşitli Linux tabanlı yazılım geliştirme araçları ve servislerini de duyurdu.
IBM’in planları ve yeni ürünleri arasında şunlar yer alıyor:
·Domino Workflow on Linux. Domino Workflow yazılımı müşterilerin CRM (Customer Relationship Management – Müşteri İlişkileri Yönetimi) gibi iş süreçlerini oluşturabilmelerini, düzenleyebilmelerini ve geliştirebilmelerini sağlayacak ve etkileşimleri otomatikleştirecek.
·Tivoli Systems yönetim yazılımına Linux desteğinin getirilmesi
·IBM Director for Advanced Systems Management yazılımının Linux sürümüne sunucu başarısızlıklarının tahmin edilebilmesini sağlayan “self healing – kendi kendini iyileştirme” özelliği eklenecek
·Üzerinde Linux çalışan N22001 NetVista Thin Client piyasaya sunulacak
·Intel’in 64 bit Itanium işlemcisi üzerine kurulu Linux sertifikalı IntelliStation Z Pro işistasyonları piyasaya sunulacak
IBM Sunucu Grubu Teknoloji ve Stratejiden Sorumlu Başkan Yardımcısı Irving “IBM Linux’u e-iş gelişiminin en önemli parçası olarak kucakladığından bu yana müşterilerimiz Linux’u gerçek e-iş çözümlerinde hızla benimsediler. Artık donanım ve yazılımlarımız için her türlü Linux desteğini vermenin yanında Linux servislerine yatırımlar yapıyoruz. Yani müşterilerimizin kurumsal bilgi işlem ortamlarında bekleyecekleri her türlü desteği Linux için vereceğiz” diyor.