Gelen okur yorumlarından bir hafta sonunda 100 kilobaytlık bir dosyanın indirilemediğini okuduk, yüzbinlerce dolarlık ticaret hacmi kaybı yaşadığımızı not aldık.
Ancak Ulaştırma bakanımız Binali Yıldırım, Yıldırım; ‘Cezayir Depreminde Erişim Sadece Yavaşladı’ adresinde de görebileceğiniz gibi bunun bir kesinti değil, sadece 932 megabitlik bir yavaşlama olduğunu iddia etti. Yıldırım öyle bir ifade kullanmış ki hani neredeyse 200 megabit ağzımıza da çok yüzümüze de çok diyecek. Bakan Yıldırım’ın mantalitesinden yola çıkacak olursak gelin şu “sadece yavaşlama” için neler söyleyebileceğiz bir bakalım:
Atom bombası sadece bir bomba. Tamam bir seferde milyonlarca insanı öldürebiliyor ama olsun yine de bu, fünyesi ve patlayıcısıyla el bombasından farklı bir cihaz değil.
Marilyne Monroe sadece bir kadın. Onun da aynı diğerleri gibi sarı saçları, güzel bir çehresi var.
F-16 sadece bir uçak. tek farkı diğerlerine göre biraz daha hızlı gidiyor olması.
Dinozorların kökünü kazıyan göktaşı, sadece bir gökcismi. Atmosferden geçerken yanıp bize yıldız kayması olayını yaşatan minik taşlardan hiçbir farkı yok (Hatta o devirlerde dinozorların tuttuğu her dilek olmuş diyor bilimadamları)
İnternet sadece gençlerin kendi aralarında oyun oynadıkları bir eğlence alanı…
Bilgisayar sadece yazılarımızı daha hızlı yazmaya yarayan bir makine…
Sayın Yıldırım “sadece” ulaştırma bakanı olduğu için eline ne bilgi verilirse onu bize veya meclise aktarıyor. Sayın Yıldırım internetin sadece deniz altındaki kablolarla taşındığını, taşınabildiğini sanıyor. Sadece internet kullanıcısı olsa, haydi onu bırakın sadece turk-internet.com sitesini takip etse, diğer ülkelerin bunu nasıl çabuk hallettiğini bilirdi. Karadan da hat çekilebildiğine kani olurdu. Tepemizde duran iki adet “Türk mühendisleri” tarafından yapılmış Türk Telekom uydusunun internet taşımaya muktedir olduğuna ikna olurdu. Servis sağlayıcıların kapasite artırımını iki günde yapıp bitirdiğini görürdü.
Bakanımızın verdiği demeçlerde biraz daha dikkatli olması gerekiyor. Altındaki insanların kendisine verdiği şeylere hemen inanmaması gerekiyor. Bunu en azından gazetedeki arkadaşlara doğrulatsa veya bir iki satır basın takip etse bu kadar mahçup duruma düşmez. Bu arada umarız Cezayir olayıyla ilgili soru önergesi veren CHP milletvekili sayın Attila Başoğlu bu açıklamayı yeterli görmez