Dijital ekonomi artık, analistlerin tahminlerinde veya elit yöneticilerin oluşturduğu odaklanma gruplarında üzerinde çok tartışılan bir kavram olmaktan çıktı. Bugünün e-business çağında ortaya çıkan, ağların geliştirilmesi ve desteklenmesi için gereken uzmanlık açısından bakıldığında, pek çok ülkenin karşı karşıya kaldığı, yeni Internet Ekonomisi’nde en üst seviyede rekabete girişmek için gerekli uzman eksikliğine dikkat çekiliyor.
Batı Avrupa’da, bir süredir bilgi teknolojileri alanında yaşanan uzman eksikliğinin, -özellikle de internet ve ‘networking’ alanında-, diğer bir deyişle arz ve talep arasındaki açıklığın giderilmesi meselesinin, aslında buz dağının görünen kısmı olduğuna işaret ediliyor. Gelişen pazarlarda, örneğin Doğu Avrupa, Orta Doğu ve Afrika’da, kendi kendine bir trend yakalandı. Çalışmak için dünyanın herhangi bir yerini seçebilecek uzman ‘networking’ profesyonellerinin, kendi fiyatlarını belirlemelerine izin veriliyor. Eğer bu gelişen ekonomiler, şu anda batıyı da etkileyen ileriyi görme konusunda hata yaparlarsa, tekrar geri dönüş çok daha zor olacaktır. Buralardaki internet ve ‘networking’ profesyonelleri arasından yetişen uzmanlar, daha yüksek maaş ödeyen diğer ekonomilerdeki açıkları kapatmak üzere dışarı gideceklerdir.
Fakat gelişen ekonomilerin de önemli bir şansı var. Bu uzmanlar, genç girişimcilere dayanan ekonomilerin zorluklarından ve kazandırdıklarından hoşlanıyorlar. Ayrıca teknik altyapıları da onları oyunda önemli bir konuma getiriyor, çünkü eski bilgi işlem altyapısından kalan miras ile sınırlı değiller. Pek çok batı şirketi, Internet’i işleri için sağlam bir platform haline getirmek için, karmaşık geçiş yollarına önemli oranda zaman ve kaynak ayırıyorlar.
Gelişen pazarlarda, eski yatırımlar göz önüne alınmaksızın Uygulama Servis Sağlayıcıları’nın (ASP – Application Service Providers) sunduğu dış kaynak kullanılan servisleri de dahil ettiğimizde, Internet temelli modellerin nispeten ucuz oldukları görülüyor. Analistler, Internet temelli ekonomilere doğru bir gidiş gözlemliyorlar. Bağımsız bir araştırma grubu olan IDC’ye göre sayısal ekonomi, 2010 yılında bir milyarın üzerinde Internet kullanıcısına sahip olacak. Bütün bunlar, dijital ekonominin temelini oluşturan ‘networking’ bilgi teknolojisindeki uzman elemanların artmasına bağlı. Ve sorun hemen harekete geçmeyi gerektiriyor.
Gelişen Ekonomiler İçin Internet’in Yarattığı Fırsatlar
Bir iş aracı olarak Internet’in öneminin artmasının ışığında, burada bazı ekonomik faktörlerden ve gelişen pazarlardaki oyuncuların karşılaşacakları zorluklardan bahsedeceğiz: Onları Batı’daki benzerleri ile aynı hıza çıkaran fırsatlar; internet ve ‘networking’ uzmanı elemanların yetiştirilmesine odaklanmak konusundaki zaafların sonuçları.
Bu araştırma şu 12 ülkedeki pazarın ‘networking’ uzmanları üzerinde yapılmıştır: Çek Cumhuriyeti, Mısır, Macaristan, İsrail, Ürdün, Polonya, Romanya, Rusya, Suudi Arabistan, Güney Afrika, Türkiye ve Birleşik Arap Emirlikleri.
IDC, Internet devriminin, 1970’lerin başlarında ortaya çıkan bilgi işlem devriminin üçüncü aşaması olduğunu düşünüyor (bakınız Şekil 1).
Şekil 1 – Yeni Internet Ekonomisi
Ana bilgisayar çağında büyük kurumlar ve hükümet birimleri tarafından büyük ölçüde tercih edilen arka ve ön ofis otomasyonu, PC çağında da hala tercih ediliyor, ancak Internet daha radikal değişiklikleri işaret ediyor. KOBİ’lerle yeni şirketler, işlerini destekleyecek altyapıyı kurarak, daha büyük ve kurumsallaşmış rakipleri ile aynı seviyede yarışabiliyorlar. Internet, pazara girmek için pek çok teknik ve finans engelini ortadan kaldıran altyapının önemli bir bölümünü oluşturuyor. Beş sene önce bu düşünülemezdi bile. Ayrıca, mobil teknolojiler, özellikle de WAP (Wireless Application Protocol –Kablosuz Uygulama Protokolü) uygulamalarındaki hızlı gelişmeler ve artan kablosuz iletişim hızı, Internet’i ve Internet temelli işlemleri, coğrafi konuma bakılmaksızın daha çok insan için kullanılabilir duruma getirdi. Bu, büyük bölümü KOBİ’lerden oluşan gelişen ekonomiler için, teşvik edici bir durum.
İnternet ve ‘Networking’ Uzmanı Talebi ve Bunu Karşılama Yolları
Bilgi teknolojisi servis endüstrisini sürekli izleyen IDC, altı ayda bir, uzman bilgi teknolojisi profesyoneli ihtiyacı talebini ve bu talebin karşılanmasını değerlendiriyor. Avrupa, Orta Doğu ve Afrika’dan 15 binden fazla bilgi sistemi yöneticisi ile yapılan görüşmelerden çıkarılan kaynak model, bilgi işlemin vaktinin önemli bir miktarının, alınan teknolojilerin uyarlanması için gerekli çalışmaya ayrıldığını gösteriyor.
Bilgi işlem çalışanları, planlama, kurulum, bakım, yönetim ve eğitim aşamaları boyunca uygulanmak zorunda olan çalışmalar için dağılıyorlar. Örneğin ‘networking’ ortamlarındaki bu aktiviteler arasında, ihtiyaçları değerlendirme, ağ tasarımı, konfigürasyon, kapasite planlama, optimizasyon, ağı izleme, bakım ve yönetim yer alıyor. Bilgi işlem yatırımlarındaki eğilimlerle birlikte bu bölümleme, her ülke için yıllık bazda uzman elemana olan talep için bir resim ortaya çıkaracak şekilde şirket boyutu bazında analiz ediliyor.
Gelişen pazarlar için, üçüncü parti ağ servisleri modelinin gelişmesi önemli bir konu. Güçlü bir ASP topluluğunun hızla gelişmesi, kurumların teknik ‘networking’ uzmanı ihtiyacının bir kısmına yatırım yapma gereksinimini ortadan kaldırıyor ve kurumun Internet Ekonomisi’ne ilk adımı atmasını sağlıyor. Bununla birlikte, potansiyel global müşteri tabanı ile yakın ilişkileri yoluyla ürettikleri bilgi ve veriyi yönetmek için yine de ‘networking’ uzmanına ihtiyaçları olacak.
Talebi Karşılayacak Kadar Uzman Yok
Kaynaklardan alınan bilgiler analiz edildi; üniversiteler ve diğer eğitim kurumlarından oluşan bir ağda yapılan araştırmalardan yola çıkılarak tahminler yapıldı. Bu veriler, internet ve ‘networking’ sektörü için, yeni profesyonellerin teminindeki temel eğilimlerin ortaya konması için kullanıldı. Akademik kesimden alınan bu verilere ek olarak IDC, diğer klasik endüstrilerdeki çalışanların tecrübelerine (yüzde 12’si yeni çalışan) ilişkin bilgileri de değerlendirdi.
IDC yukarıda tanımlanan talep tarafı metodolojisine dayanarak, 1998 yılı sonunda, gelişen pazarlara sahip Doğu Avrupa, Orta Doğu ve Güney Afrika’da ‘networking’ alanında 83 bin profesyonelin çalıştığını tahmin ediyor. Yeni çalışanlara olan talepte yıllık olarak yüzde 20 ile 31 arasında bir artış olduğu düşünülerek, 2003’te işgücü sayısının 200 bin yeni çalışanla birlikte 287 bin olacağı tahmin ediliyor. Aynı dönem için IDC’nin pazara giren yeni profesyoneller için yaptığı analiz, yüzde 8 ile 20 arasında daha düşük bir büyüme hızını ortaya koyuyor. Bu da networking uzmanı profesyonellere olan talep ile bu talebin karşılanması arasında önemli bir açığın oluşacağını gösteriyor.
Yüzeysel olarak bakıldığında durum, özellikle 1999’da yüzde 20 gibi aşırı oranda uzman eleman eksikliğinin sıkıntısını çeken Batı ülkeleri ile karşılaştırıldığında, acilden de öte görünüyor. Peki, örneğin, Suudi Arabistan (yüzde 4), Ürdün (yüzde 11) veya Mısır’ın (yüzde 12), bu küçük gibi görünen açıklarla neden daha fazla ilgilenmeleri gerekiyor? IDC, aşağıda şekil 2’de gösterildiği gibi, ‘networking’ mimarisinin daha fazla yaygınlaşması ile uzman eleman eksikliğinin de üstel olarak artacağını tahmin ediyor. Bu ülkelerin, örneğin Güney Afrika’daki gelişmelere dikkat etmeleri gerekir: 1999’da en üst seviyesine çıkarak yüzde 33 olan uzman eleman eksikliğinin, uzmanların artan göçleri nedeniyle 2003 yılında yüzde 62’ye çıkması bekleniyor.
Şekil 2 – Gelişen Ekonomilerde ‘Networking’ uzmanlığı:
Arz ve Talep Eğilimleri
Kaynak: IDC, 2000
KOBİ’ler İçin Çözüm ASP Modelinde
Pek çok açıdan gelişen pazarların Internet’in üçüncü dalgasına katılmalarının vakti geldi. Bilgi işlem kaynaklarının deyimiyle, Internet’in kendisi kolaylaştırıcı bir unsurdur. Şahısların, büyük ya da küçük kurumların, karmaşık altyapılara yapılacak yatırımı en aza indirerek ve coğrafi konumlarına aldırmaksızın, iletişim kurmalarına ve elektronik olarak mal alıp satmalarına izin veriyor.
Kurumsal kullanıcıların büyük bölümü için Internet patlamasının mantıksal sonucu, servislerin ve uygulamaların üçüncü parti şirketler tarafından (özellikle de ASP’ler) yönetilebilmesidir. Girişimci ruhu güçlü olup kaynakları yeterli olmayan KOBİ’ler için çok önemli bir fırsat sağlayan bu durum, aslında, beklenen ‘networking’ uzmanı açığı ile mücadele etmek anlamına da geliyor. Örneğin Güney Afrika’daki işyerlerinin yüzde 55’i KOBİ niteliğindedir. Bu rakam Türkiye’de yüzde 65, Polonya’da ise yüzde 98’dir. Onlar için, ASP modeli ve daha az işgücü gerektiren bilgi işlem yöntemleri, ‘networking’ uzmanı talebinin karşılanamaması sorununu aşmak için önemli olacaktır.
IDC, şirketlerin çoğunun, ‘networking’ uzmanı eleman eksikliğini aşmak için ASP’lere dayanacağını tahmin ediyor. Özellikle de Orta Avrupa ülkeleri için bilgi işlem maliyetlerinin düşmesinin, Batı Avrupa’daki rakiplerini yakalamak ve onlarla daha eşit bir temelde yarışmak için fırsat oluşturduğunu tahmin ediyor. Ancak kısa bir süre içinde de kendileri için özel ‘networking’ uzmanı istihdam etme ihtiyacı duyacakları bildiriliyor. Bu ülkelerdeki ASP’ler de, gerekli seviyede servis sunmak için, ‘networking’ uzmanlarını işe alma ihtiyacı duyacaklar. Bu gelişmeler, son kullanıcı düzeyinde daha az tecrübe gerektiren, Internet temelli modern bilgi işlem modellerinin kolay kullanımlı ara yüzlere sahip olan uygulamalarının geliştirilmesine yol açarken, global bir ekonomide ağın güvenilirliği, sürekliliği ve esnekliğinin sanal olarak hatasız olması gerekmekte.
‘Networking’ Uzmanına Olan Talep Gittikçe Artacak
Önceden tahmin edilebilen ‘networking’ uzmanı eksikliğini karşılama ihtiyacı olmayan hiçbir ülke bulunmuyor. IDC, Batı Avrupa’da hala hissedilen bu sorunun, 2002 yılında toplam 600 bin ‘networking’ uzmanı açığı yaratacağını bildiriyor. Hatta, yeni teknolojiyle daha önce tanışanlar arasında değerlendirilen Almanya (188 binden fazla açığı olacak), Fransa (67 bin civarında açığı olacak) ve İngiltere (81 binin üzerinde açığı olacak) de etkilenecek ülkeler arasında. Networking’in benimsenmesi yolunda adımlar atma açısından geride kalan gelişen pazarlar, yeni teknolojilerden yararlanmak konusunda da uzman eksikliğinden oldukça fazla etkilenecekler. Kağıt üzerinde bu açıklık, bazı gelişen ekonomiler için pek ciddi gözükmüyor, ancak bu, nispeten küçük nüfuslarından ve kendi mikro ekonomilerinin durumundan dolayı böyle gözüküyor. IDC’nin, Orta ve Doğu Avrupa, Orta Doğu ve Afrika’dan 12 ülkenin her birindeki internet ve ‘networking’ uzmanı eksikliği oranları konusundaki tahminleri aşağıdaki Tablo 1’de görülebilir.
Tablo 1 – Networking uzmanları – Ülke Bazında 2003’teki Arz ve Talep
Örneğin 2003’de Çek Cumhuriyeti, 4.500’ün üzerindeki ağ uzmanı profesyonelinin açığını kapatma arayışında olacak. Rusya, Güney Afrika ve Türkiye ise daha büyük bir açıkla karşı karşıya kalacaklar. Global seviyede rekabet için kurumsal altyapıya büyük ve sürekli yatırımların yapıldığı Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi Orta Doğu ekonomilerinde ise, ‘networking’ uzmanı açığı 2003 yılında yüzde 30’a çıkacak. Özellikle genel ve ağ teknolojileri alanlarında güçlü bir bilgi işlem teknolojisi geliştirme geçmişine sahip olan Israil’de de önemli bir talep artışı nedeniyle, eleman açığı yüzde 36’yı bulacak.
‘Networking’ Uzmanına Yatırım Şart
Avrupa Birliği üyeliğine adaylığı kabul edilen ülkelerde (Çek Cumhuriyeti, Macaristan ve Polonya) uzun dönemli durum daha da karmaşık. ‘Network’ uzmanlarının Batı Avrupa’ya göçleri, buralarda ücretleri yükseltebilir. Birliğe katılım tarihleri henüz belli olmayan Macaristan, Polonya, Romanya ve Çek Cumhuriyeti’nin görüşmeleri ileri aşamalarda sürüyor. Adaylığı kabul edilen bu ülkelerde, çalışanların Avrupa Birliği bölgesi içinde serbestçe dolaşabilmeleri olasılığı oldukça önemli bir unsur oluşturuyor. Bu ülkelerin, tecrübeli elemanları ellerinde tutabilmesi için, Batı’daki potansiyel rakiplerinin sundukları fırsatlara uygun eğitim, çalışan hakları ve kariyer olanakları sunmaları gerekli. Batı Avrupa’daki kariyer paketleri ve ücretler, ‘networking’ uzmanlarını cezbedecek şekilde gittikçe yükseliyor.
Aslında, bu araştırmaya dahil olan ülkeler ilk uyarıları almış durumdalar. ‘Networking’ uzmanı açığı söz konusu ülkelerde şu anda çok keskin gözükmüyorsa da, günümüzde Batı Avrupa’da yaşanan uzman açığının da ötesine geçecek. Batı’daki küçük bir düşüş, bu ülkelerin Y2K krizini atlatmak için bilgi işlem kaynaklarını kullanmak konusunda daha önce yaptıkları gibi yeniden toparlanarak adım atmalarını sağlayacak. Gelişen ekonomilerden bir kaçının biraz nefes almak için bir lüksleri olacak, çünkü pek çok endüstri kaynağına göre Internet’in bir yılı normal yedi iş yılına eşittir. Bir başka deyişle, teknolojik değişme hızı o kadar artıyor ki, buna cevap veremeyen ülkeler, kendilerini çok çok gerilerde kalmış bulacaklar.
Şu bir gerçek ki, gelişen ekonomiler, büyük bir fırsat yakalamakla tehlikelere karşı boyun eğmek arasındaki ortak noktada bir denge bulacaklar. Eğer, global dijital ekonomiye şimdi katılmak için gerekli ‘networking’ uzmanına yatırım yaparlarsa, ilerleme konusunda kendilerine önlerde bir yer bulabilecekler. Girişimci ruhunu beslemenin yanı sıra uzman ‘network’ profesyonellerini de cezbedecek işler yaratacak olan ağ ortamları oluşturacaklar.
Diğer taraftan, eğer ‘networking’ uzmanı açığını kapatmaya girişmezlerse, global ekonomiye tam anlamıyla katılma ve ekonomik büyüme için kendi şanslarını riske atmış olurlar.
IDC verileri gösteriyor ki, bu ülkelerin hiçbiri artan eleman açığı karşısında kendilerini risksiz göremezler. İki önemli faktör göreli durumlarını değerlendirmeye yardımcı oluyor. Talebin bir oranı olarak ifade edilen, arz-talep açığında olduğu gibi, talebin yıllık büyüme oranı da istihdam fırsatlarının ya da kalifiye eleman açığı probleminin büyüklüğünü gösterir. Aşağıda, Şekil 3’te, Y ekseni sadece talepteki büyümeyi gösterirken, X ekseni de 2003 yılında taleple orantılı olarak arz ve talep arasındaki açıklığı gösteriyor.
Ülkelerin grafiğin ortasında toplanması, yeni teknolojileri ve gelişen bilgi işlem modellerini hızla benimseyip kullanmaktan kaynaklanan uzman talebinin, ülkelerin çoğunda benzer bir şekilde yüzde 20 oranını geçtiklerini gösteriyor.
Şekil 3 – ‘Networking’ Uzmanı Sorununda Ülkelerin Konumu
Kaynak: IDC, 2000
Eleman Açığını Karşılamak İçin Çözüm İşbirliğinde
Batı Avrupa ülkeleri sorunun farkına vardı ve ‘networking’ uzmanı eksikliğini çözmek için çeşitli seviyelerde çalışmalara başladı. Hükümetler, bilgi işlem üreticileri, okullar ve yüksek eğitim kurumları, 21. yüzyılın ağ ekonomisini kullanmada kritik bir rol oynayabilecek insanların eğitimine gittikçe daha fazla önem vermeye başladılar. Gelişen pazarlardaki aynı organizasyonlar da, benzer sorumluluklarla karşı karşıyalar.
Örneğin Batı ülkeleri, diploma düzeyinde ‘networking’ niteliklerini artırarak sonuç almaya başladılar. Böylece, desteklenenin sadece bir teknoloji olmadığını, global bir iş modeli olduğunu anlayan ‘network’ profesyonelleri yetiştirme şansına sahip oldular.
Gelişen pazarlarda da benzer girişimler, akademik, kurumsal ve hükümet kurumları seviyesinde görülüyor. Fakat hem profesyoneller hem de yeni mezunların, yerel ekonomilerin gelişmesine katkı sağlamaları için daha fazla teşvik edilmeleri gerekiyor. Yoksa zarar büyük olabilir.
‘Networking’ uzmanı eksikliği, bu ülkelerin, zamanla Batı’nın çok daha arkasında kalmasına yol açacaktır. Eğer bilgi işlem projeleri ertelenirse, sonuç olarak iş rekabetinde de iniş başlar.
Dijital ekonomiyi anlayıp kullanmaya başlayan ülkeler, aynı zamanda, kendi ülkelerinde vizyon eksikliği nedeniyle engellenmiş olan ‘networking’ uzmanı profesyonellerini çekme konusunda da bir mıknatıs işlevi görür.
KOBİ’ler, bu dinamik, gelişen pazarların hayat kaynağıdır. Bunlar yeni teknolojiyi, özellikle de Internet’i daha fazla desteklerler, fakat kendi önemli elemanlarını eğitmek için kaynakları yoktur. Kısmen bu problem, ASP’lerin gelişmesi ile hafifleyebilir, ancak ‘networking’ uzmanları hala sadece akademik kurumlardan çıkıyorlar.
E-business, Internet ve mobil iletişim, Batı’da hayatın gerçekleri olarak kabul görmüşlerdir. ‘Networking’ uzmanı eksikliği, gelişen pazarlarda benzer teknolojilerin benimsenmesini yavaşlatacaktır.
Talebin büyümesiyle, ‘networking’ uzmanı eksikliği de yıldan yıla artacaktır. Zamanın gerisinde kalmak, Batı’daki ülkelerin gelişimi ile birlikte gelişen ekonomilerde daha derin bir hal alacaktır.
İşgücünün daha mobil olmasıyla, ‘network’ profesyonelleri de kendi kaderlerinin sahibi olacaklar. Maaşlar artacak, elemanlar daha büyük kazançlar elde edecekleri ülkelere doğru gidecekler, gelişen ülkelerin riskleri, ‘networking’ uzmanları diğer cazip ülkeleri tercih ettiğinden, anaokullarından başlayacak. Böylece yerel ekonomiler, profesyonel internet ve ‘networking’ elemanları için yaptıkları yatırımın dönüşünü göremeyecek ve ticari olarak zarar edecekler.
Eğer gelişen pazarlar, kendi ‘networking’ profesyonellerini yetiştirme çabasına girmezlerse, eleman açığını yurtdışından gelen insanlar dolduracak ve önemli bir istihdam fırsatını kaybedecekler.
En iyi işler, en kaliteli profesyonellere gidecektir. Gelişen pazarlarda okuldan ayrılanlar, özel bir ‘networking’ tecrübesi ve uzmanlığı kazanmadıkça zorlu bir mücadeleye girişeceklerdir.
Gelirler, en nitelikli elemanların gittikleri yere doğru kayacaktır. Yüksek miktarda eleman kaybı, düşük maaşlar, anlayış ve vizyon eksikliği, şimdiki gibi davranmaya devam eden ülkelerin karaya oturmasına neden olacaktır.
Yerel ekonomik şartlar, artan nüfus ve yoğun eleman kaybı gibi gerçekler ‘network’ uzmanı eksikliğini daha da artıran bir kısır döngü yaratabilir. Fakat, eğer ülkeler Batı’dakileri örnek alır, ‘networking’ kavramını geliştirmek için endüstri ve akademik kurumlar arasında işbirliğini desteklerse, tahminlerin bu kadar kötü yapılmasına gerek kalmaz.
Bu arada, bilgi işlem teknolojisi üreticileri bir gerçeğin de farkındalar, o da şu: Teknoloji alanında uzman olan ‘networking’ elemanları, müşteri memnuniyeti hedefine varmak için ana faktörlerden biridir. Global ağ ekonomisinin büyümesiyle de çok daha önemli olabilirler. Bu nitelikler, iş üzerinde kazanılan pratikten çok, resmi ve akademik eğitimle daha etkin bir şekilde kazanılabilir.
Sertifikasyon, Endüstri İçin Bir Gereklilik Oluyor
Teknik uzmanlık, iş ve iletişim için Internet patlamasından yararlanmak isteyen, küçük veya büyük her kurum için temel bir niteliktir. Teknik uzmanlığı kazanmanın en iyi yolu da sertifikasyondur. Batı’da, üretici sertifikasyon programları, ‘network’ profesyonellerinin nitelik ve uzmanlıklarını değerlendiren temel metodları oluşturmakta uzun bir yol aldı.
Sertifikalı eğitim programları, aralarında, önemli ‘networking’ niteliklerini uluslararası düzeyde tanınan niteliklere dönüştürmeye yardımcı olan Cisco Systems’in de bulunduğu pek çok şirket tarafından geliştirilmiştir.
Üreticilerin sponsor oldukları eğitim programları, Batı’da okullardan kolejlere ve üniversitelere kadar, ‘networking’in yeni bir meslek olarak geliştirilmesine yardımcı oldular. 21. yüzyılda iş dünyasının bilgi işlemi gittikçe özel şekillerde kullanması ile birlikte, tanınacak ve geliştirilecek niteliklerin belirlenmesi hayati bir önem taşıyor.
Öğrenciler ve mezunlar bu nitelikleri kazanmadıkça, gelişen ekonomilerdeki iş sahipleri de bazı ek sorumluluklar taşıyacaklardır:
İş üzerinde ve pahalı uzmanlık kursları yoluyla eğitim sağlama.
Bu niteliklere sahip olanlara yüksek maaş verme.
Mezunların özel nitelikler kazanmaları için yerel eğitim kurumları ile yakın ilişki kurma.
İngiltere, Almanya ve ABD gibi ülkelerde, bu niteliklerin geliştirilmesi konusuna odaklanmış ajanslar arasındaki yapısal ilişkinin kazançları hakkında açık göstergeler var. Fakat Batı’da da, nitelikli eleman eksikliği giderilmek isteniyorsa, endüstri, hükümet ve akademi arasındaki işbirliğinin daha ileri götürülmesi gerekir. Doğu Avrupa, Orta Doğu ve Afrika’da, bu konu üzerinde daha fazla durmak gerekiyor.
Sonuç
Her kurum, global dijital ekonomiye katılmak için ağlarının kapasitesine ve performansına gittikçe daha fazla güvenmektedir.
‘Networking’ uzmanı eksikliği, Internet Ekonomisi’nin bir parçası olma yolunda en zayıf halkayı oluşturuyor. Henüz hiç bir ülke, kronik olan ‘network’ profesyonelleri eksikliğini ortadan kaldıracak bir strateji geliştiremedi. Açığı kapatma fırsatı, ekonomiyi, Batı ülkelerindeki kadar geliştirmekten geçiyor.
Her yıl daha kötüye gidecek olan bu durum için çeşitli çözümler var: Yararlı akademik nitelikler sağlamak, daha fazla çalışanı eğitmek veya yurtdışından kaliteli profesyoneller getirmek.
Pratik bir seçenek olarak, bilgi işlem dışındaki endüstrilerden profesyonelleri alıp eğitmek; fakat dikkatli bir planlama ve eğitim için oldukça büyük bir yatırım yapmak gerekiyor. Daha da gelişmek isteyebilirler veya bu kariyeri, yurtdışındaki daha kazançlı olanlara geçmek için kullanabilirler.
‘Network’ profesyonelleri büyük ölçüde kendi fiyatlarını kendileri belirlerler. Değerli elemanların ortaya çıkış oranı, artan maaşların bir sonucudur. Eleman arama ve eğitim maliyeti, şirketlerin vazgeçemeyecekleri masraflardır. Kurumları ve vergi gelirlerini etkiler, yeni işlerin açılmasını engeller ve yerel ekonomiye zarar verir.
Uzun dönemde, Internet patlaması global dijital ekonomiye katılmak için bir fırsat yaratırken, ‘networking’ uzmanı eksikliği ülkelerin ekonomik büyümelerini engeller.
Ülkelerin, KOBİ’lerinin global pazardaki büyük hedeflerini desteklemeleri oldukça önemlidir.
Erken yapılan hareketler, kısa dönemde ülkelerin başarı şansını oldukça artırır. Krizden çıkış için geç değil, ancak yatırım 2000’de yapılmalıdır. 2003’te eleman açığı daha da büyüyecektir.
İstatistiksel ekler:
Ülkelere Göre Arz –Talep Eğilimleri:
Orta Avrupa & Türkiye’de Nitelikli Eleman Eksikliği Yüzdeleri (1998– 2003)