Turk-internet.com tarafından 15 Haziran’da düzenlenen geleneksel “İnternet Breakfast Forum”da, “İnternet Yayıncılığının Hukuksal Yönü Nasıl Olmalıdır” konusu tartışıldı. Forumda, sektör yetkilileri, internetin ayrı bir kanun olarak ele alınması gerektiğini vurgularken, hukukçular, ayrı bir kanuna gerek olmadığı, çeşitli kanunlar içinde internet ile ilgili yasal düzenlemelerin yapılmasının yeterli olacağı görüşünü savundular. Öte yandan, Cumhurbaşkanı’nın onayına sunulan RTÜK yasasından internetle ilgili maddenin çıkarılması için eylem yapılması konusunda önerilerde bulunuldu.
Dünyanın en büyük internet endüstrisi portalı, internet.com’un geleneksel “İnternet Breakfast Forum”larından biri daha, İstanbul’da Ericsson – Crea World’de gerçekleşti. Bütün dünyada bilişim sektörü profesyonellerinin, sektördeki gelişmeleri tartışmasına ortam sağlayan “İnternet Breakfast Forumları”, Eylül 2000 de “Türkçe” olarak yayına başlayan turk-internet.com tarafından Türkiye’de düzenleniyor.
Hukukçular, politikacılar ve internetciler, ilk defa bu kadar geniş bir platformda buluştu ve interneti kapsayan hukuksal düzenlemeleri tartıştı. Forum, hukukçuların, internetcilerin ve politikacıların olaya çok farklı yönlerden yaklaşmaları nedeniyle, önemli ipuçları verdi.
Forumda üzerinde birleşilen noktalar şöyle:
Forumda görüşlerin ayrıldığı noktalar:
Türkiye’de üçüncü kez düzenlenen “İnternet Breakfast Forum”un açılış konuşmasını yapan turk-internet.com Genel Müdürü Füsun Sarp Nebil, interneti kapsayan hukuksal düzenlemelerde, ilgili birimler arasında işbirliğini sağlayacak bir ortamın yaratılmasını amaçladıklarını vurguladı. Bilişim ve internetin Türkiye’nin önünü açmak için en önemli araçlar olduğunu, bu nedenle hukuksal düzenlemelerin çok dikkatli yapılması gerektiğini söyleyen Nebil, “internet, online yayıncılık dışında, sağlık, eğitim, ticaret gibi birçok alanı kapsayan özgür bir ortam. Hukuksal düzenlemeler yapılırken, konunun tarafları önemli noktalarda aynı dili konuşmaya başlaması gerekiyor. İnternet sayesinde önümüzde fırsat var. İşbirliğine gitmek şart” dedi.
Dr. Şeref Oğuz
Foruma katılan Gazeteci – yazar ve Koç Holding Bilgi Grubu Danışmanı Dr. Şeref Oğuz, yazılı ve görsel basın ile internet ortamını kıyasladı. Basına getirilen yasakların tarihçesine değinen Oğuz, “İngiltere Kraliçesi Elizabet, mektupların kişiler arasında serbestce dolaşmaya başlaması üzerine, belli istasyonlarda mektupların tutularak okunması talimatını verdi. Ancak mektuplar o kadar çoğaldı ki, bununla baş etmek imkansız hale geldi. Daha sonra gazeteler ve televizyon denetim altına alındı. Gücü elinde bulunduran kişiler, şimdi yeni mecrayı denetleme çabası içindeler” dedi.
Oğuz, Savunma Bakanlığı tarafından daha önce çok ağır yaptırımlar içeren Ulusal Bilgi Güvenliği yasa taslağının hazırladığını, ancak bu taslağın TBMM Bilgi Grubu tarafından tepki ile karşılanması üzerine geri çekildiğini, şimdi RTÜK ile yeniden ortaya çıktığını hatırlattı.
Dr. Şeref Oğuz, RTÜK içine eklenen internetle ilgili maddeyi uygulamaya kalkıldığında, kendi iç çelişkisinin ortaya çıkacağını belirterek şu öneride bulundu:
“Eğer internette yayınlanan bir web sayfası basın kanununa tabi tutuluyorsa, o zaman belli yaptırımları beraberinde getirir. Örneğin biz kobiline.com’u açtığımız gün 15 bin üye kayıt oldu ve her biri web sayfası açtı. Bu durumda, 15 bin basın kanununa tabi yayıncı oluştu. Herkes yayıncı olabilir. Eğer basın kanununa tabi olacaklarsa, yanlarında ve araçlarında basın kartı taşıma haklarına da sahip olmaları gerekir. Yani kanun yapıcıların da bazı yükümlülükleri yerine getirmesi gerekiyor. Bence mücadele, bu kanunu uygulayarak yapılmalı.”
Babür Özden
Superonline ve ixir’in eski Genel Müdürü ve Deppo’nun kurucusu Babür Özden ise, internetin sağlıklı büyümesi ve çalışması için hukuksal düzenlemelere ihtiyacı olduğunu söyledi. Özden, internete kısıtlamalar getirecek, yatırımcıları uzaklaştıracak yasal düzenlemeler yerine, online bankacılıktan turizme kadar uzanan iş alanlarında ihtiyaçlara cevap verecek kanunların çıkarılması gerektiğine dikkat çekti.
İnternet yayıncılığının en çok ilgi çeken alan olmasına rağmen, internet endüstrisinin yatırım ve gelir üretilen bir alan olduğunu belirten Özden, şöyle konuştu:
“Ülkemizde 1996 yılından bugüne kadar internette yaklaşık 2.5 milyar dolarlık ekonomik faaliyet sözkonusu. İnternet çok hızlı büyüyen bir sektör. Hukuksal düzenlemeler sektörün önüne engel çıkarıcı değil teşvik edici olmalı. Cazip bir yatırım noktası haline gelmeli. İnternete yatırım yapmak isteyenler, RTÜK konuşulduğunda hemen frene basıyorlar. Neyse ki, ekonomik kriz nedeniyle yatırımların durduğu bir anda RTÜK sorunu ortaya çıktı. Yoksa yatırımcıların frene basması, sektörü çok daha derinden sarsacaktı. İnternet denetlenmek istenirken, mutlaka teknolojik evrimi de dikkate almak gerekiyor.”
Dr. Ali Talip Özdemir
TBMM Bilgi ve Bilgi Teknolojileri Grubu kurucuları arasında yer alan ANAP MKYK üyesi Dr. Ali Talip Özdemir de, politikacı ve internet sektöründe faaliyet gösteren bir kişi olarak somut neler yapılacağının arayışı içinde olduğunu vurguladı. Özdemir, internetin politikacılara bırakılmayacak kadar önemli olduğuna dikkat çekerek, internete ciddi yasaklar getirilmeye çalışıldığını söyledi. Özdemir, sorunlara şöyle değindi:
“İnternet Komisyonu hala yok. TMBB Bilgi Grubu’nu oluşturduk ancak resmi bir statüye sahip değil. Nitekim, RTÜK’ün içinden internetin çıkarılması gerektiğini anlatmaya çalıştık. Ancak, patronların dediği oldu ve kanun çıktı. 27. madde yumuşamış gibi görüldü. Oysa şu an çok tedirgin olmalıyız. Aslında bu sorunun temelinde ‘Siyasi Partiler Kanunu’ yer alıyor. Emrehan Halıcı, Bilgi Grubu üyesi iken, gelip bize sürekli internetin önemini anlatırdı. Daha sonra DSP’den milletvekili oldu, Grup Başkanı oldu. Şimdi Bilgi Grubu toplantılarına bile gelmiyor. RTÜK’le ilgili görüştüğümüzde ‘Elimden daha fazla birşey gelmiyor’ dedi. Bunun için Siyasi Partiler Kanunu değişmeli. Tepkimizi dile getirmeliyiz.”
Ali Talip Özdemir, yapılması gerekenleri ise şöyle sıraladı:
Av. Erdem Türkekul
İstanbul Barosu – Fikri Haklar Komisyonu’ndan Av. Erdem Türkekul ise, internetle ilgili tek bir kanun olmasına katılmadığını belirterek, “Örneğin, internetteki telif hakları, 5846 Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu içinde düzenlenmekte. Birde bunlar için ayrı bir internet kanununa gerek yok” dedi. Türkekul, forumda, Basın Kanunu Ek.9’uncu maddenin nasıl uygulanacağını, bu maddenin Anayasa’nın bazı maddelerine ve Ulusal Programa aykırı olduğunu vurguladı. Türkekul, şu bilgiyi verdi:
“Kanunun uygulanmasında ilk tesbit edilecek husus, yalan haber, hakaret ve benzeri fiillerin neler olduğudur. 17. maddenin ikinci hükmü, açılacak maddi ve manevi tazminat davaları ile ilgili 10 milyar liralık tazminatta alt sınır belirlenmekte. Oysa maddi ve manevi zararların nasıl karşılanacağı Borçlar Kanunu’nda belirlenmiştir. Takdiri de hakim yapar. Kanunun acele ile çıkarıldığı ve Anayasa başta olmak üzere birçok uygulamaya ters düştüğü açıktır.”
Av.Nilgün Tortop
İzmir Barosu – İnternet Komisyonu’ndan Av. Nilgün Tortop da, Av. Erdem Türkekul’a katıldığını, internetin ayrı ayrı kanunlar ile düzenleme altına alınmasının doğru olmadığını bildirdi.
“RTÜK’ün 27. maddesi ve diğer atıf yapılan maddelerde birçok belirsizlikler hakim. Eğer internette bir web sayfası olan kişinin, sorumlu müdür saptaması gerekiyorsa, bunu kime nasıl bildirileceği belirsizdir. Kısaca kanunun nasıl uygulanacağı büyük bir belirsizlik içindedir” diyen Tortop, interneti de kapsayacak bir yasa hazırlanacaksa, bunun teknisyenlerle birlikte çalışılarak yapılması gerektiğini vurguladı.