7 ekimde Hamas’ın Telaviv’e yaptığı baskın ve 1400+ kişiyi öldürmesi, yaralılar ve rehineler alması, dünyayı yaralayan Gazne bombalamalarına yol açtı. İsrail, adeta savaş suçu işlemeye aldırmayan bir tavır sergiliyor. Buna karşılık, dünya 2’ye bölünmüş durumda. Bir kısım insanlar İsrail’i haklı bulurken, Gazne’ye yapılan ve binlerce çocuğun ölmesine neden olan saldırıları protesto ediyor. Sosyal medyada bu tür insan hakları savunucularını görüyoruz. Bunlardan birisi de Harward öğrencileriydi. Yukarıda resimlerini görüyorsunuz;
Ancak öğrencilere yönelik ilginç bir olay meydana geldi. Gazeteci Glenn Greenwald, bu öğrencilerin “İşe Alınmayacaklar” başlıklı bir kara listeye alındığını iddia ediyor. Hedge fonu Pershing Square Capital Management’ın başkanı Bill Ackman, Hamas’ın 7 Ekim’deki ölümcül saldırısından İsrail’i sorumlu tutan bir mektuba imza atan Harvard öğrencilerini “İşe Alınmayacaklar listesi”ne koyduğı iddialarını reddetti.
Ackman’ın bu harekete katılan öğrenci liderlerinin isimlerini anons ederek, baskı kurmaya çalışıyor gibi gözüküyor. Gazeteci Glenn Greenwald ise bunu ortaya koyunca, ikili yukarıdaki tweetle tartışmaya başladı.
Ackman, Greenwald’in iddiasını yalanlıyor ve Wall Street’ten yasaklanmaları için genel bir talepte bulunmadığını, “Hiçbir zaman işe Alınmayacaklar Listesi hazırlamadım” derken sadece kendisinin bu öğrenci liderlerini işe almayacağını söyledi.
“Daha ziyade, Hamas’ın kötü ve barbarca eylemlerinden ‘tek başına sorumlu’ olan İsrail’in sorumlu olduğu açıklamasını destekleyen öğrencilerin, dahil olduğumuz herhangi bir şirket için işe almak isteyeceğim kişiler olmadığını yazdım.”
Rumble’daki “Sistem Güncellemesi” haber programının sunucusu Greenwald, iki Harvard öğrencisiyle yaptığı röportajdan bir klibi tweetledi ve milyarder hedge fon yöneticisi Bill Ackman tarafından derlenen “İşe Alınmayacaklar listesine” alındıklarını söyledi. İsrail karşıtı mektubu imzalayan Afro-Amerikan Direniş Örgütü’nün (AARO) öğrenci grubu üyesi Amari Butler, aynı zamanda kendilerini ifşa etmek için Harvard Üniversitesi kampüsünü çevresinde dolaşan “doxxing kamyonu” olduğunu da belirtti.
Anlayacağınız, basın yoluyla engelleyemedikleri tepkileri farklı yollarla baskı altına almaya çalışanlar var. Amari Butler, kişisel bilgileri yayınlanan ve tacize uğrayan insanların büyük çoğunluğunun ya siyah, Müslüman, Arap öğrenciler ya da Filistinli olduğunu da kaydetti.
Ackman, paylaşımında “Harvard kampüsünde dolaşan kamyonlarla herhangi bir ilgisi olmadığını” belirtti ve şöyle yqzdı :
“Genç kadının aksini söylemesine rağmen, Hamas destekçilerini işe alma çabasında olmamak beni ırkçı yapmaz.
Basitçe söylemek gerekirse, şirketimizde terörizmi destekleyen hiçbir kişinin olmasını istemiyorum. Ben ve diğer çalışanlarımız Filistinlileri destekliyoruz, ancak temsil ettiği amaç ne olursa olsun terörizmi hiçbir şekilde desteklemiyoruz. Bazı öğrencilerin ve diğerlerinin Filistinlilere verilen destekle Hamas’a verilen destek arasında ayrım yapamaması talihsiz bir durum.”
Sivil haklar savunucusu ve kendisini Snowden olayını yayınlayan gazeteci olarak tanıdığımız Greenwald, 2 öğrenci ile yaptığı röportaja karşı Ackman’ın verdiği yanıtı şöyle yorumladı :
“söylediğim her şeyin doğru olduğu” gerçeğini ikiye katladı.
- Kamyonla bir ilgisi olduğunu söylemedim.
- Defalarca işe alınmayacak öğrencilerin isim listesinden bahsetti
- Onun bu konu hakkında konuşmasına sevindim”
Ackman, geçen ay mektuba ilk başta adlarını ekleyen 34 grubun üyelerinin adlarını içeren listeleri yayınlaması için Harvard’a baskı yapmış ve bu isteğini X’te de yayınlamıştı :
“Anlamaya çalışmak taciz değildir. istihdam etmeyi düşündüğünüz adayların karakteri.
Kurbanlarının linç edilmesinden KKK’nın sorumlu olduğunu belirten bir bildiri yayınlayan bir okul kulübüne üye olan birini işe alır mıydınız?
Ben almazdım.”
10 kadar başka şirket yöneticisi de listenin yayınlanmasını istedi.
Hamas’ı açıkça kınamayan bölücü mektup nedeniyle Harvard kampüsünde çıkan kargaşanın ardından, zor durumdaki Harvard Başkanı Claudine Gay, antisemitizmle mücadele için bir danışma kurulu kurdu. Gay, kurul ve okul yöneticileri, profesörler ve öğrencilerden oluşan kurul üyeleri ile “Harvard’ın stratejimiz üzerinde başkalarından öğrenmesine ve onlarla birlikte çalışmasına olanak tanıyacak dış ortaklıklar belirlemeye çalıştıklarını” söyledi.
Gay ayrıca danışma kurulunun “genel anlamda Yahudi düşmanlığı konusunda öğrenciler, öğretim üyeleri ve personel için ve özellikle Harvard’da güçlü bir eğitim ve öğretim programı” uyguladığını ve öğrencileri “önyargı olayları için anonim bir ihbar hattı” kullanmaya teşvik ettiğini söyledi.
Ackman, danışma kurulunun yeterli olmadığını düşünüyor ve İsrail karşıtı mesaja karışan öğrencilerin okulun disipline edilmesini tercih ediyor. X’te şöyle yazdı :
“İfade özgürlüğü kisvesi altında veya polis ve FBI soruşturmasının tamamlanmasının beklenmesi gerektiği iddiası altında Yahudi öğrencilere zorbalık yapan, saldıran veya başka şekillerde tacizde bulunan öğrencileri disipline etmemek de aynı şekilde saçmadır.”
Dünya gitgide insan haklarından uzaklaşıp, faşizme doğru yol alıyor. Artık Amerikan üniversitelerinin de öğrencileri sopayla yola getirmesi mi isteniyor?