Geçtiğimiz cuma İstanbul Polisi Asayiş Şube Müdürlüğü, vatandaşları dolandıran ve çağrı merkezi görünümlü bazı çetelere yönelik bir operasyon düzenledi. Operasyon kapsamında 300’ün üzerinde kişinin gözaltına alındığı söyleniyor. Ülkemizde hem ekonomiye hem de istihdama katkı sağlayan çağrı merkezleri alanındaki bu ilginç gelişmeyi Çağrı Merkezleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Metin Tarakçı’ya sorduk. Tarakçı, operasyonda gözaltına alınan hiç kimseyi tanımadıklarına dikkat çekerken bu tip çetelerin çağrı merkezi ismiyle yan yana anılmasının bile yanlış olduğu görüşünde.
Çağrı merkezi sektörü, özellikle son yıllarda verilen teşvikler ve telekom firmalarının Anadolu’da açtıkları merkezler sayesinde ülkemizde ciddi bir büyüme yakaladı. Çağrı merkezlerinin oluşturduğu pazar, 2013 yılı araştırma sonuçlarına göre Türkiye’de 1.4 milyar $ hacme ve 70.000 kişilik işgücüne ulaşmış durumda. Ancak bu hızla büyüyen pazar, dolandırıcıların da ilgisini çekmeden olur mu hiç?
Hani cep telefonunuza gelen “200 puanınız birikti. Şu numarayı arayıp hediyenizi alın” ya da “Kredi kartı borçlarınıza 9 taksit” şeklindeki SMS’ler var ya. İşte bunlar onlar.
Kendilerine çağrı merkezi süsü veren bazı dolandırıcılar gerek SMS, gerekse de telefon üzerinden insanları dolandırmayı meslek haline getirmiş durumdalar. İstanbul Polisi Asayiş Şube Müdürlüğü’nün geçtiğimiz günlerde düzenlediği operasyon bu bakımdan son derece önemli.
Yapılan operasyon kapsamında, İstanbul’da, kurdukları sözde çağrı merkezi ofisleriyle milyonlarca liralık vurgun yapan ve aralarında bu çağrı merkezlerinin şirket sahiplerinin de bulunduğu 300’ün üzerinde kişinin gözaltına alındığı bildiriliyor. Gelen ihbarları değerlendirerek bir operasyon başlattığı söylenen emniyet ekiplerinin uzun soluklu teknik ve fiziki takip yürüttüğü ve bunun sonucunda çok sayıda adrese baskın düzenledikleri bilgisi verilmekte.
Call Center ofislerinde kurulan dolandırıcılık ağında, vatandaşlara mesaj gönderilerek, banka hesapları aktifleştirme bahanesiyle şifrelerinin alındığı ve hesaplarının boşaltıldığı söyleniyor. Ayrıca, vatandaşlar aranarak düzenlenen kampanyalarda hediye kazandıkları, hediyenin teslim edilmesi için ödeme yapmaları gerektiği söylenerek yasa dışı kazancın artırıldığı bilgisi veriliyor. Anılan yerlerde, günlük 2 milyon TL seviyesinde haksız kazanç elde edildiği kaydedilmekte.
Bu durumla ilgili bilgisine başvurduğumuz Çağrı Merkezleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Metin Tarakçı, operasyonda gözaltına alınan hiç kimseyi tanımadıklarına dikkat çekerken bu tip çetelerin çağrı merkezi ismiyle yan yana anılmasının bile yanlış olduğu görüşünde. Çağrı Merkezleri Derneği’nin 2008’de kurulduğunu ve 43 üyesiyle birlikte Türkiye’deki toplam yasal çağrı merkezi pazarının %85’ine hitap ettiklerini açıklayan Tarakçı, söz konusu dolandırıcılık çeteleri nedeniyle sektörde güven kaybı yaşanabildiğine dikkat çekti.
Sektörün bu tip çeteler dolayısıyla iş kaybına uğrayabileceğini söyleyen Tarakçı daha önce bu konuda suç duyurusunda bulunduklarını söylüyor ve yapılan operasyonu memnuniyetle karşıladıklarını; bu tip çetelerin sektörden temizlenmesi sonucunda tüketicilerde güvenin artacağını ve çağrı merkezi sektörünün hak ettiği saygınlığa ulaşacağını ifade ediyor. Tarakçı ayrıca tüketicileri de özellikle para transferinin söz konusu olduğu işlemlerde daha şüpheci davranmaya ve ilgili çağrı merkezini veya çağrı merkezinin hizmet verdiği servis sağlayıcısını arayarak teyitte bulunmaya davet ediyor.