10 temmuzda Paris’te tedavi gördüğü hastanede vefat eden Özgür Uçkan’ın 16 Temmuz Perşembe günü İstanbul Teşvikiye Camiinde kılınacak ikindi namazı ve 17 Temmuz Cuma günü ise İzmir Alsancak Camiinde kılınacak öğle namazından sonra 14:30’da Yukarı Balçova Mezarlığında toprağa verileceği, ailesi tarafından bildirildi.
OzgurUckan.com adresinden bilgi veren ailesi şunları iletti;
Gerek telefonla gerekse sanal ortamda taziyede bulunan, düşüncelerini, anılarını paylaşan ve telaşımıza ortak ve yardımcı olan tüm dostlarımıza, ve Özgür Uçkan’ın öğrenci ve aktivizm gönüldaşlarına teşekkür ederiz.
Sevdiğimiz ve/veya takdir ettiğimiz insanların arkasından yazı yazmak zor ama en azından bunu borçluyuz diye düşünüyorum. Çünkü bu insanlar bize bir şeyler öğrettiler ya da hayatımıza bir şeyler kattılar. İşte geçen cuma Paris’te kanser nedeniyle hayatını kaybeden Özgür Uçkan da böyle bir kişiydi. Derinliği çok yüksek; ekşisözlük’e baktım. 22 ocak 2007’de “dumspirospero” isimli kullanıcı şöyle bir tanımlama yapmış; (Bkz : Ekşi Sözlük / Özgür Uçkan)
kendisini ağzınız açık dinlerken,
- bi insan bu kadar şeyi nasıl aklında tutabilir?
- bi insan bu kadar seyi bu kadar kısa zamanda nasıl öğrenmiş olabilir?
- bi insan bu kadar şeyi bilip hala günlük hayat saçmalıklarına nasıl tahammül edebilir?
- bi insan bu kadar şey bilip nasıl depresyona girmeden yaşayabilir?
- bi insan nasıl böle olabilir ??
soruları yuzunden, kendinizi başka yerde bulabilirsiniz. hazırlıklı olun. ama fırsatını bulursanız mutlaka ya dersini alın, ya 2 dakka konusun kendisiyle. buyuk bi adam kendisi.
Filmlerde hristiyan kişilerin cenaze töreninde, vefat eden kişi hakkında söz söylemek isteyen herkesin kürsüye çıkarak 2-3 kelime ettiğini seyrederiz. Bizim cenaze törenlerinde böyle adetler yok, sadece “Nasıl Bilirdiniz” diye sorar hoca ve hep birlikte “İyi Bilirdik” deriz. Yeterli mi? Bence değil.
Özellikle ölüm için genç sayılabilecek bir yaşta giden bu insanların hayatlarımıza neler kattığını, veda ederken anmakta yarar yok mu? Belki bu da toplumumuzu zenginleştirir.
Bu yazıyı da öyle bir yazı kabul edin. turk-internet.com olarak biz sektörümüzün kayıplarını veda ederken onurlandırmayı bir borç kabul ediyoruz (bkz : Sektörün Duayenlerinden Muzaffer Özer Vefat Etti).
Özgür Uçkan’ı anmak için 2 gün evvel İsmail Polat hoca ile bir söyleşi yaptık. İsmail Hoca, Uçkan’ın “derya deniz bir insan olarak” adeta gerçek üstü durduğunu söyledi. Kendisinin hukuk, ekonomi, sanat, felsefe gibi pek çok daldaki verimliliğini andık. İsmail Hoca kendisinin alçakgönüllüğünü de gösteren bu bölümü aşağıda izleyebilirsiniz.;
Söyleşinin ikinci bölümünde ise, Özgür Uçkan’ın hem akademik, hem de aktivist ve özgürlüğü savunan ve düşündüklerinden ödün vermeyen yönünü andık. Bu bölümü de aşağıda izleyebilirsiniz;
Bir daha tekrarlarsak; bu yazıda Uçkan’ın çok kapsamlı düşünebilen, okuyan, yazan, çizen, özgürlükler ve demokrasi için savaşan, aktivist, öncü yanını konuştuk. Uzun bir yaşamın da getirdiği zorluklar var ama 54 yaş da çok genç ve Uçkan henüz toplumumuza çok fazla katkıda bulunabilecek bir kişiydi. Maalesef kaybettik. Eşi İlhan Uçkan ve kızına ve tüm ailesine sabır diliyoruz.