.Com balonu patladı, PC satışları şimdiye kadar ilk defa düştü. Oracle PC’lerin 5 yıl içerisinde ömürlerini dolduracağını ve merkezi, devamlı güncellenen uygulamaların şirketler tarafından kiralanmaya başlayacağını iddia ediyor. Palm ise, PC’nin tüketiciler için tasarlanmadıklarını, artık devrin avuçiçi bilgisayarların olduğunu iddia ediyor.
‘Değişmeyen tek şey değişim’ sözünü doğrularcasına, pazar değişmeye devam ediyor. PC satışlarının düştüğünü gösteren en önemli belirtilerden birisi, ABD’deki PC satışlarının 2000 yılında yüzde 1, Aralık ayında ise, yüzde 24 oranında düşmesi. Geçtiğimiz tatil sezonu PC satıcılarının şimdiye kadar karşılaştıkları en kötü tatil sezonu olmuş… Bundan en çok çıkar sağlayacak olan şirketler ise, Oracle ve Palm. Oracle ve Palm bu düşüşü PC’lerin ömrü dolmuş ve ortadan kalkması gereken dinozorlar olduklarının bir işareti olarak görüyorlar…
Bunu ispatlayan daha birçok delil bulunuyor. Örneğin, İnternet’e erişmenin tek yolu artık PC’ler değil. Avuçiçi bilgisayarlar, telefonlar ve hatta dijital kameralar bile Web’e bağlantı sağlayabiliyorlar. Elbette, bu araçlar PC’lerin yaptıklarını yapamıyorlar, ama taşınabilirlik açısından çok önemli avantajlara sahipler. Düşünsenize artık dijital kameranızla bir resim çekip bunu anında bulunduğunuz yerden İnternet’e bağlanıp gönderebilirsiniz ya da bir çay bahçesinde otururken telefonunuzla e-postalarınızı kontrol edebilir, aracı kurumunuzu aramadan önce hangi hisselerin düştüğüne hangi hisselerin yükseldiğine bakabilirsiniz!..
Sun Microsystems’in kurucularından biri olan Scott McNeally “Network is the Computer – Ağ bilgisayardır” sözü ile ölümsüzleşti. Artık tamamı ağa bağlanabilen cep telefonları, avuçiçi bilgisayarlar ve oyun makineleri bu söze kesinlikle gölge düşürmüyorlar.
Ama, PC’ler bitecek yerini İnternet’e bağlanabilen araçlar alacak demek o kadar da kolay değil… Her ne kadar taşınabilirlik ve fiyat açısından PC’lere karşı galip gelseler de PC’lerin de kendilerine göre avantajları bulunuyor.
Ellerinden her iş gelen (henüz bulaşık yıkayamasalar da) PC’lerle İnternet’te gezinebilir, telefon görüşmesi yapabilir (hem de bedava), oyun oynayabilir, kendi bestenizi yapabilir ya da Lego’nun en son Mindstorms (mindstorms.lego.com) setini kontrol edebilecek bir program yazabilirsiniz.
Microsoft ve Intel yeni ürünleri ile tüketici elektroniği pazarına girmeye hazırlanıyorlar. XBox ve bir MP3 çalıcısı ile başlayacak olan bu giriş hiç kuşkusuz devam edecek ve bu şirketlerin pazara sunacakları ürünlerin yelpazesi daha da genişleyecek. Fakat, bu şirketler PC’leri elektronik cihaz evreninin beyni olarak görüyorlar ve telefonunuz, kelime işlemciniz, radyonuz, buzdolabınız ve oyun konsolunuzun içerisine yonga (chip) konulabilecek her türlü çalışmanın koordinasyonuna yardım ediyorlar.
Evet, merkezi sunucular verilerin depolanması ve güncellenmesi için çok uygun olabilirler ve teknik olarak müşterilerin isteklerini daha iyi anlayarak kontrolü ele alabilirler. Eğer kullandığınız makine bir ince istemci ise, makinenizi kurcalayamazsınız. Eğer güvenlik duvarları ile çevriliyse donanımlarınız ve yazılımlarınızla oynayamazsınız. Elbette, PC’lerin şovu ana bilgisayarların yerini almalarının nedeni var.
PC’ler ana bilgisayarların yerini aldılar, ama yok edemediler. Ev PC’lerinin Neil Armstrong’un 1969 yılında aya ayak basmasını sağlayan bilgisayarlardan daha güçlü olmasına rağmen, NASA bir uyduyu yörüngeye oturtmak için PC kullanmıyor. Ama, NASA İnternet’e erişmek ve yazı yazmak için PC’leri kullanıyor.
Evet, yeni nesil cihazlar bilgi işlem dünyasına yeni bir boyut getirebilirler, ama asla PC’lerin yerini alamazlar. Tamamen başka bir hikayeye konu olsa da PC ve televizyonda olduğu gibi cep telefonu ve PC bir ahenk içerisinde yaşamaya devam edecekler.