Hafta başında Antalya’da gerçekleşen CIO Summit sırasında çeşitli söyleşiler yaptık. Bu söyleşilerden birisi, konferansa katılan İhlas CIO’su Serdar Kayaoğlu ileydi. Kendisine gruptaki uygulamaları ve sektör konusundaki görüşlerini sorduk :
turk-internet.com: Merhaba! Antalya’daki IDC CIO Summit’teyiz. Sizinle karşılaştık! Bize kendinizi tanıtır mısınız?
Serdar Kayaoğlu: Tabii! İsmim Serdar Kayaoğlu. İhlas Holding’de Bilgi Sistemleri’nden sorumlu genel müdür yardımcısıyım.
turk-internet.com: İhlas Holding’de, ne gibi bilişim uygulamaları var?
Serdar Kayaoğlu: ERP projelerimiz yeni başladı, bir şirketimizi geçirdik, devam ediyor. Bunun yanında CRM projelerimiz var. İhlas Holding’de genelde hizmet ağırlıklı şirketler var, satış ağırlıklı şirketler var, müşteri ilişkileri önermeye yönelik CRM projelerimiz var. Altyapı projelerimiz var, bulut altyapısı kuruyoruz şu anda. Bulut altyapısını özel (private) olarak kuruyoruz.
turk-internet.com: Bu Holding’in merkezinde bir yapılanma, değil mi? Kaç şirketin merkezi yönetimi var?
Serdar Kayaoğlu: Grup olarak, medya, inşaat, sağlık, eğitim grupları ağırlıklı olarak varlar. Bir de pazarlama şirketimiz var tabii ki!
turk-internet.com: Bütün bunları kaç kişilik bir ekiple bunu yönlendiriyorsunuz?
Serdar Kayaoğlu: Şu anki ekibimizde çekirdek kadro olarak yaklaşık yirmi ila otuz arası bir çalışanımız var. Mümkün olduğunca outsource yapıyoruz. Özellikle network, internet konuları, dış uç noktaların bağlantı konularını, Call Center faaliyetlerini outsource ediyoruz. Bazen yazılım faaliyetlerinde outsource kullanıyoruz. Yani yazılımcı desteği gibi konularda outsource kullanıyoruz. Mümkün olduğunca konuyu bilen projeyi bilen insanların bünyemizde bulunmasını istiyoruz. Fakat diğer alt, destek gibi yazılım gelişimi tarafından olan kişileri mümkün olduğunca outsource olarak kullanıyoruz.
turk-internet.com: Serdar Bey CIO’ların işleri çok zor biliyoruz ama sizin gibi bir holdingde yani çok fazla bir şirkete çok fazla konulara bölünmüş şirketlerdeki CIO’ların işleri daha da zor olmalı herhalde. Ben hem sizin iç ilişkilerle ilgili zorluklarınızı sormak istiyorum hem de sağlayıcılarla (vendor) yaşadığınız zorlukları. Öncelikle iç işlerinde zorlukla karşılaşıyor musunuz?
Serdar Kayaoğlu: Tabi orada en önemli konu bahsettiğiniz gibi farklı farklı sektörlerde şirketler olunca her sektörün farklı iş süreçleri oluyor. Bu iş süreçlerini bir ERP ortamına, yazılım ortamına veya bir sistem ortamına aktarma durumunda en büyük karşılaşılan sıkıntılardan birisi bu süreçlerin tanımlanması gibi, tarifin çıkarılması gibi konular oluyor. Bunlarla ilgili sıkıntımız oluyor.
Zaten şu anda günümüzde IT dediğimiz zaman veya dijital dünya dediğimizde üç değişen var. Birisi IT, diğeri ‘insan kaynakları’ diğeri de “süreç” diyorlar. Bir bakış açısından bu böyle. İnsan kaynakları da çok önemli faktör. Hem kurmuş ve çalıştırmış olduğunuz yerlerdeki kullanıcı olan insan kaynakları, hem kendi bünyenizdeki insan kaynakları.
Aynı şekilde süreçlerin çok düzgün bir şekilde optimize edilmiş olması önemli ve kendi IT altyapınız önemli. Bu iç ilişkiler tarafındaki konular bu şekilde.
Dış tarafta vendor tarafında ise karşılaştığımız problemler oluyor. Yani konusunda uzman olmayan vendor veya belli bir ürünü sattığı için o ürünün dışına çıkartmamaya çalışan vendorler var. Sadece o ürünle ilgili bir şey ise bahsediyor. Halbuki çok daha basit, kolay bir çözümü olabiliyor ama belki bir lisans satmak için veya bir donanım satmak için çok yüksek maliyetler çıkartabiliyorlar. Buralarda işte bir IT yöneticisinin konuyu bilip, farklı teknolojileri bilip ona göre karar verebilmesi gerekiyor.
turk-internet.com: Ben de onu soracaktım! Nasıl başa çıkıyorsunuz böyle durumlarla yani o önerilmeyen çözümü nasıl anlıyorsunuz, takip ediyorsunuz?
Serdar Kayaoğlu: Orada önermediği çözüm için, CIO olan kişileri ve kendi kadrosundaki projeyi yapmış olanların bakış açılarını değerlendirmek önemli. Tek bir dünya şeklinde değil farklı konularda da bilgi sahibi olması, konferanslara gitmiş olması, birazcık sektörü takip etmesi gerekli. Zaten IT sektörün diğer sektörlere göre, en büyük sıkıntısı veya kolay olmaması buradan kaynaklı. Bir IT’ci adamın evinde bacaklarını uzatarak oturması gibi bir boş vakti olmuyor. Ya bir dergi okuyorsunuz ya internetten teknoloji ile ilgili bir şeyler takip ediyorsunuz, bir fuara gidiyorsunuz vb. hayatınız böyle geçiyor.
Bunları takip ederseniz ‘bana bu mobil uygulamayı tarif etti ama gerek yok, şuradaki şu mobili kullansam çok daha güzel çıkarırım’ diyebiliyorsunuz. Bu bir IT’ci için önemli, yani kendi sektörünü biliyor olması önemli bir konu. Vendorler konusunda artık çok dikkatli olmak gerekiyor. Bir kere yapılacak işi, konuyu çok iyi bilmek gerekiyor. Ne iş isteniyor benden ve neye göre? Bu soruların cevabını bilmesi lazım.
İç süreçlerini çok iyi bilerek, ‘Ben satış elemanlığından çıkıp servis elemanıyım demek önemli. Mobil cihaz vereceğim tabi ama bana mobil cihaz vereceksin ne iş yapacağım. Bu servis, mobil cihaz vereceğim elemanların gittikleri zaman fatura da verecek. Bu bileşenler varsa gerekli olan cihazla beraber onun entegrasyonunu yapacak altyapıyla birlikte düşünmeniz lazım.
Buna göre şart ve kriterlerinizi ortaya çıkarıp ilgili vendorleri yan yana koyup eskiden beri olan klasik yöntem, “vendor selection” dediğimiz firma seçimi tablosunu oluşturuyor. Oradan firmaya karar verebilmek gerekiyor. Bunu tabi yaparken de orada hangi firmalara katılıp hangi sektörü seçeceğini, o CIO’nun ya da IT yöneticisinin çok iyi bilmesi gerekiyor.
turk-internet.com: CIO’lar kendi aralarında haberleşiyor mu? Yani “Ben şuradan verim alamadım, şu vendor çok kötü şu vendor çok iyi” gibi?
Serdar Kayaoğlu: Haberleşebiliyor. Tabi mesela bugünkü gerçekleştirilen IDC örneği güzel bir örnek. Güzel bir network oluşumu iki günlük ortamda. Bir de iş ortamı dışında farklı bir yerde bir araya gelmeniz birçok şeyi paylaşma açısından iyi oluyor. Bunun gibi bir araya gelme organizasyonları güzel. Fakat bunun dışında zannetmiyorum ki bir CIO’nun fırsat ve zaman bulup da hadi ben geliyorum bugün öğlen yemeği falan yiyelim’ gibi bir durumu pek olmuyor yani. Ancak böyle toplantılar ve bir araya gelmelerde fırsat oluyor zaten.
Ben kendi şahsım olarak konuşuyorum bir konferansa veya bir yere gideceksem konferanstan ziyade oradaki birkaç arkadaşla görüşüp tanışıp ‘ne yapıyorsun, ne ediyorsun?’ muhabbetine gidiyoruz daha çok. “Networking” yani!
turk-internet.com: Son sorumuz şu şekilde: Siz genel müdür yardımcısısınız. CIO’lar yükseliyor organizasyonda. Bu konuyu nasıl değerlendiriyorsunuz? Mesela konferans sırasında bir konuşmacı, CIO’lar finansı daha çok raporlamaya başladı diye. Aslında yıllar önce de finansı raporluyordu CIO’lar.
Serdar Kayaoğlu – İhlas Holding CIO’su 2 – Noete.com – Vimeo.
Serdar Kayaoğlu: Yok aslında orada yanlışlık var. Önemli olan konulardan birisi o. Bir kere CIO kendi bildiği sistemin departmanın başında olan kişi. O’nun kendini bir teknik departman, teknik bir insan pozisyonundan çıkartması lazım. Zaten günümüzde iş süreçleri, (süreçler ki bu jargon çok ortalarda dolaşıyor) farklı ve önemli. Yani departmana iş süreçlerinin bir parçası olduğunu hissettirmesi lazım ki bu biraz CIO’da bitiyor. CFO’ya bağlı bir insan pozisyonundan kendini çıkartması lazım. Yani artık tutup da bir meta haline gelmiş, her yerde bulunan bir destek hizmeti artık CIO’nun almaması lazım. Bunu mümkün olduğunca outsorce etmesi lazım. Kendisi iş süreçlerini şirketin nasıl daha karlı hale getirebilir bunlarla ilgili fikirler üreten insanlar haline getirmesi lazım.
turk-internet.com: Yani iş adamı haline gelmesi lazım.
Serdar Kayaoğlu: Tabi iş adamı ve iş süreçlerinin bir parçası olması lazım. Bu birazcık CIO’nun kendisinde olan bir şey.
turk-internet.com: Bizim sorularımız bunlar sizin eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Serdar Kayaoğlu: Hayır, söyleyeceklerim bunlar.
turk-internet.com: Peki teşekkür ederiz!