Cuma, Ocak 22, 2021
No Result
View All Result
Türk İnternet
  • Ana Sayfa
  • Araştırma
  • Etkinlik
  • Kim Nerede?
  • Şirket Haberleri
  • Ürün Tanıtımı
  • Hakkımızda
No Result
View All Result
  • Ana Sayfa
  • Araştırma
  • Etkinlik
  • Kim Nerede?
  • Şirket Haberleri
  • Ürün Tanıtımı
  • Hakkımızda
No Result
View All Result
Türk İnternet
No Result
View All Result
Ana Sayfa İNTERNET TEKNOLOJİLERİ İnternet Gelişimi & Sosyolojisi Sosyal Medya

AKP’nin Yaman Çelişkisi : Sosyal Medya Düzenlemeleri

Fusun S.Nebil - Fusun S.Nebil
14 Temmuz 2020
- 5651 - Erişim Engelleme, Günlük Haberler, Özgür İçerik, Regülasyon, Sosyal Medya, Toplum & Sosyoloji
0
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Sosyal medya ile ilgili düzenlemenin yakında TBMM komisyonlarına gelebileceği kaydediliyor [1]. Çünkü AKP’nin acilen sosyal medyadan kurtulması ya da erişimi kısması lazım. Yıllardır oylarını aldığı seçmen yaşlandı. Yerine gençler geldi. Seçimleri etkileyecek haber kaynakları artık değişti. Sosyal medyanın seçimleri etkileyebildiği gerçeği, Obama ile konuşulmaya başlanmıştı ama Trump’ın seçildiği başkanlık seçimlerinden beri daha da ortaya çıktı.

AKP’nin 2002 yılında seçimi kazandıktan sonra, bir daha iktidardan düşmemek yolunda ana motivasyonlarından birisi “merkez medya” denilen haber kaynaklarını, şu veya bu şekilde eline geçirmek oldu. Basılı medya ve TV kanalları olarak özetleyebileceğimiz bu alanların yanında, AKP’de (ve diğer tüm partilerde) internet konusunda farkındalık yoktu. Ancak 2013’deki Gezi Parkı ve arkasından 2013 sonundaki 17/25 tapeleri ile AKP bu alana daha dikkatli bakmaya ve baskıyı arttırmaya başladı.

Şimdi, merkez medyayı kontrol altına alma başarısını (ya da tirajlardaki düşüşe bakarsanız başarısızlığını), yeni düzenleme ile sosyal medyada tekrarlar mı? Hiç sanmıyorum. Çünkü teknolojinin kendini koruma kapasitesi bir yana, bu arada “oyun ve kuralları” değişti. Ama AKP ve diğer tüm siyasi partiler oyunun değiştiğini farkedemediler bile. Artık “Ben” yok “Biz” var. Anlatalım;

TV Ana Haber Saatinde, Sosyal Medyadan Alınan Haberler

Sosyal medya “dijital nesil”lerin yükselmesi ile birlikte, artık 21.yüzyılın merkez medyası durumunda [2]. Dikkat edin TV’ların ana haber bülteninde ne kadar çok sosyal medyadan gelen haber var. Artık, başkalarının oluşturduğu, patronun çizgisini izleyen, köşe yazarlarının fikirlerini tek başına beyan ettiği medya yerine paylaşımlı, herkesin fikrini ortaya koyduğu ve fikrin üzerine fikir geliştirilebilen medya önemli. Bu nedenle ana haberlerde spikerler şöyle haberler veriyorlar ;

“Sosyal medyayı salladı”

Yani özetle diyorlar ki;

“bu konuyu çok kişi konuştu ve şöyle gelişti”

Dolayısıyla tersine bir akım hızlanıyor.  İnsanlar haberlerini “şu ya da bu iktidar tarafından esir alınmış (Media Capture)” medyadan değil, kendilerinin de katkıda bulunduğu sosyal medyadan almayı tercih ediyorlar. Yine bu nedenle, ilk defa yeni nesil anne babasının öğrettikleri yerine internetin öğrettiklerini takip ediyor. Bu da tahmin edeceğiniz üzere “güç ve iktidar sahipleri” açısından bir tehdit.

Biz Kültürü Geldi, Yerleşti Bile..

İnternet 1990’un sonlarında hayatımıza girdi. Sadece kullanıp, sonra bir kenara bıraktığımız bir şey değil. İnsanlara hayat ve düşünce tarzı da gösteriyor ve öğretiyor. TTGV Başkanı Cengiz Ultav son 5-6 yıldır bu konuya zaten dikkati çekiyor ve aşağı yukarı (mealen) şöyle diyordu;

“İlk defa gençler, fikirlerini anne-babalarının geleneksel alışkanlıklarından, görüşlerinden değil, internetten gördükleriyle oluşturuyorlar”

Ama gençlerin internetten aldıkları sadece “fikir“ler değil yanısıra yeni bir “kültür” oluşuyor.  İnternet yukarıda da yazdık;  “ben” den ziyade “biz” olmayı öğretiyor. Hep ortaklaşa yapılan bir şeyler var. 1991’de başlatılan Linux’dan, 2010’larda yaratılan BlockChain’e gelin. Hepsi merkezi olmamasıyla övünür. Ortaklaşa oluşturulan yapılardır. Üstelik içinde yer alanlar bu ortaklaşa yapıyı desteklerken, bir iş olarak değil, bir oyun, hobi gibi yaklaşırlar.

“Biz Kültürü” derken, sadece teknolojiden bahsediyoruz da sanmayın. Gerçek hayattan mesela Airbnb ya da Uber’den Netflix gibi ortak oluşturulan yapıların hepsinden bahsediyoruz. Yani Uber ise herkesin kendi arabaları ile, Airbnb ise evlerle, Netflix ise farklı ülkelerden gelen prodüksiyonlarla. Bu firmalar işlerinin genişlemesi yolunda, bir kısmını kendileri gerçekleştirseler de, ortaya farklı ülkelerdeki farklı insanların bir ortak yapımı çıkıyor.

Gençlerin büyürken içine daldıkları oyunlar da öyle. İnternet Cafelerde bir dönem bu çocukların şiddet içeren oyunlar oynamasından rahatsız olanlar vardı. Ama çocuklar ve günümüzün gençleri aynı zamanda “biz olmayı” öğrendiler. Bu nedenle de, her türlü ayrımcılığa karşı duruyorlar.

Özetle internet 20ci yüzyılın kültürünü kırıp, yıkmakla meşgul. Zaten İnternet için –yazılarımı okuyanlar bilir– “disruptive” denir. Türkçesi tam çevrilemediği için İngilizcesini kullanıyorum. Tam Türkçesi “yıkıcı” demek, Faruk Eczacıbaşı ve Işın Çelebi bunu bir konferansta “kırılma” olarak kullandılar. Bence de daha makul bir tanım. Gelin bakalım neleri kırıyor.

İnternet Hayatın Özel ya da Tüzel Her Yerini Kırıyor

“Kırılma” ya da “Yıkma” kelimesi ile, internetin eski iş modelini ya da özel yaşantımıza dair bir bölümü alıp, değiştirdiği, başka şekile soktuğu anlatılıyor. Örneğin, artık salı gecesi, cuma gecesi şu dizinin bölümü yayınlanacak diye 1 hafta filan beklemiyoruz. Netflix’in karşısına oturup sabaha kadar 3-4 bölüm ve hatta 1 sezon seyrediyoruz.

Laf streaming’den (akan yayın) açılmışken, şimdilerde birilerinin  (TV kanal yönetiminin) bize dayattığını değil, bizim kendi istediğimizi, kendi istediğimiz yer ve zamanda seyrediyoruz. Bazen yemek yaparken, bazen tuvalette, metroda. Hatta YouTube, Instagram, PeriscopTv gibi mecralar üzerinden hep birlikte oluşturuyoruz. Hele gençlerin TikTok üzerine koydukları engellenemez boyutta. Anlayacağınız artık seyredeceğimiz içeriği ortaklaşa hep birlikte kendimiz üretiyoruz. Aşağıda Türkiye’den bir kaç örnek var.

Taksi kullanmak yerine, Uber’i tercih ediyoruz. Taksi plakası alarak kazançlarını garantilediklerini düşünüp, (istisnalar hariç) bizi özen göstermedikleri, yasak olduğu halde sigara dumanı dolu, üstelik en uzun yollardan giderek dolandırmaya çalışarak hizmet eden bu modası geçmiş insanlar yokolmakta olduklarını, türlerinin son örneği olduklarını farkında değiller henüz. Dijital nesiller, bu eski taksici modeli yerine, kredi kartı ile ödediği Uber taksiyi tercih ediyor. Hatta araba satın almamayı da. Bunun adı paylaşım ekonomisi.

Müzikte, kaset almak mı? 2000 sonrası doğanlar muhtemelen “o da nesi?” diyecek. Walkman mi? Haa öyle bir şey vardı di mi? Müzik önce Napster olarak telifsiz yüklemelerle dönüştü, sonra iPodla birlikte 3-4 $’a satın alma geldi. Arkasından da Spotify ile birlikte abonelik usülü müziğe geçtik.  Dikkat; yine satın almak yok. Hoşlandığın müziği hoşlandığın anda dinle, o kadar. başka bir paylaşım ekonomisi örneği.

Aşk mı? O da önemli değişimler yaşadı. Acaba daha yaşayacak mı? Aşağıdaki filmi gördünüz mü? Yani yakın bir gelecekte diye sunulan yapay zeka ile aşk yaşayan yalnız yazarın hikayesini?

Ofis mi? Yeni nesil farklı bir iş yapma modeli ile çalışıyor. En önemli tanımı, Nazım Hikmet’in şiirine benziyor; “bir ağaç gibi yalnız, bir orman gibi kardeşcesine”. Yani “ayrı ama birlikte”. Örnek mi? Bugünün ortak ofislerine bakın; Kollektif House, Regus, Workinton ve diğerleri. Buraların bir hedefi belki tasarruf ve ekonomik faydadır ama eğer çalışanlarla konuşursanız, bir ortamı paylaşmak, birbirleri ile karşılaşmak ve fikirlerini ortak geliştirmekten zevk aldıklarını dinleyeceksiniz.

Bir başka örnek; Açık Kaynak Kod deposu olan GitHUB’dır. “Git”, yazılım geliştirme sırasında kaynak kodundaki değişiklikleri izlemek için dağıtılmış bir sürüm kontrol sistemidir. Eskiden herkes geliştirdiği kodları kendisine saklar ve açık kaynak yerine derleme yaparak kapalı hale sokarken, şimdilerde yeni nesil programcılar, kodlarını açık kaynak olarak bu depoya, herkes açık bir şekilde yerleştiriyorlar. Burada olan şu; diğer programcılar bu kodları kullanabilir, geliştirme yapabilir. Yani yine “ortak kullanım” mevcut.

Ha bir de Bitcoin ve BlockChain var. Buna geleneksel ekonomistler ve finansçılar halen “yok imkansız” diyerek baksalar da, bu yeni neslin parası ve altyapısı. BlockChain de (dolayısıyla Bitcoin), aynen “Biz” kültürünün bir yansıması. Yani Merkez Bankası yerine, blokları ve dolayısıyla zinciri oluşturan kişilerin “ortaklaşa” onay verdiği bir para cinsi ve altyapı. Gerçekleşir mi? Yola daha yeni çıktı. Bakacağız.

Daha sayabileceğim başka şeyler de var ama ana fikir değişmez. Dikkat ettiniz mi? Bu bölümde en çok kullandığım tanım “ORTAK” yani “BİZ” oldu. İnternetin özelliği budur. İnsanlar ortak çalışırlar. Hatta bunu bir oyun gibi görüp, fikirlerini paylaşıp, yarıştırmayı sonra çıkanı tekrar geliştirip, yeniden yarıştırmayı severler. O nedenle de, gençlerin geliştirdiği ve genç olmayanların mantığını hiç anlayamadığınız mobil uygulamalar tonla para kazanır.

AKP Sosyal Medyayı Düzenlese mi, Düzenlemese mi?

AKP’nin sosyal medya düzenlemesi ile muhalif söylemlere erişimlerini engellemeye uğraştığı kesim yaklaşım 16 milyon genç ve digital göçmen olarak tanımlanan orta yaşlıları kapsıyor. Bunlardan 6,4 milyonu ilk oylarını 2023 seçimlerinde kullanacak olan gençler (Z nesli denilen). Onun dışında da oy kullanmış ama hala Z ya da kısmen Y nesli olarak tanımlanan bir 10 milyona yakın kesim var. Ayrıca dediğimiz gibi, interneti hayatlarının ortasına koymuş olan orta yaş grubu var. Hepsine birden dijital nesiller diyebiliriz [3].

Yukarıda belirttik; bunlar farklı bir kültür yaşamaya başladılar bile; haklarını arayan insanlar, sorguluyorlar, paylaşımcı ve hayvanlara, diğer insanlara, doğaya saygılı, özgürlükçü. İnternet sayesinde neyi, nasıl yapacaklarını tespit edip, harekete geçiyorlar.

Her türlü ayrımcılığa karşı çıkıyorlar. ABD’ye bakın, ilk defa bu kadar yüksek sesli “kadın ayrımcılığı”, “zenci ayrımcılığı”, “LGBTİ ayrımcılığı” gibi çeşitli konularda protestolar ama sadece ilgili insanlardan değil, hep birlikte yükseliyor. 1960’lardakinden çok daha yüksek düzeyde. Öyle ki; teknolojik kelimeler değişiyor [4]. Facebook’un elemanları “Trump’ı bloklamadı diye” patronlarına kazan kaldırıyor ve hatta para verdiği bilim adamları da “tarihin doğru yerinde yer al” diyorlar [5][6]. Düşünün 800’den fazla firma “ırkçılık” yapıyor diye bir firmaya reklamı durduruyor [7].

AKP artık % 50’nin üstüne çıkan bu digital nesillerin muhalif söylemlere erişimini engellemek peşinde. Bu nedenle düzenleme yapmaya uğraşıyor. Başarır mı? Bence AKP’nin en yaman çelişkisi burada. Düzenlese bir dert, düzenlemese başka dert. Bence bu konu Wikipedia’nın Paradox’lar listesinde Siyaset başlığı altına [8] yeni bir paradox ekleyebilir : “AKP’s paradox” gibi.

Çünkü sosyal medya düzenlediği takdirde, 6,4 milyon ve üstü oy veren “ellerinden şekerleri alınmış” gibi olacak ve AKP hakkındaki olumsuz görüşlerini daha da sivrileştirecekler. Düzenlenmese, zaten süregiden muhalif görüşler devam ediyor ve belki de artıyor olacak. Çünkü ekonomiyi başaramayan bir hükümet var. Bunun sonuçlarını ise atanamayan, işsiz kalan, evlenemeyen gençler yaşıyor.

Dijital Nesiller ve Bugünün Siyaseti – Siyasetçileri

Bugün siyaset ortamımıza bakarsanız, deminden beri anlattığımız “BİZ” kültüründen uzak insanlar var. Kendisini güncelleyen ya da genç olanlar (istisnalar) bulunmakla birlikte, çoğunluğu eski moda.  Deminden beri işaret ettiğimiz “paylaşım” ya da “biz” kültürünün farkında değiller. Hala “ben” diyorlar.

Yani Türkiye’de mevcut tüm partiler –diğer ülkelerdekiler de– henüz internet çağına giremediler. Hala 20.yüzyılın kuralları –yani fiziksel olarak bile dövüşen, çekişen delegeler, liderin gözüne girmeye çalışan insanlar ve seçildikten sonra halkın istekleri ile ilgilenmeyen, kendilerini herkesin üstünde gören temsilciler– ile siyaset yapıyorlar.

Ama anlattık, artık başka bir çağdayız. Bu çağı şekillendiren ise internet. Değişim ise 1 gün, 1 hafta, 1 yılda olmadı. İlk işaretleri 80’lerin ortasından bu yana geliyor.  Yani 30 yıllık dönüşüm artık emeklemeyi bıraktı. Ergenliğe girdi. Dünya mecbur değişecek. Parasına kadar şekillenmekte. Bunu düşünürler de söyleyip  duruyorlar. Ne zaman ve ne şekilde değişir bilmiyoruz ama dönüşüm sürüyor.

Gezici Araştırma’nın yaptığı bir araştırma, “Türkiye’nin kaderi yeni nesil Z kuşağının elinde” başlığı ile sunuluyor [9]. Türkiye’nin 12 ilinde 20 yaş altını temsil eden Z kuşağı ile yapılan ankete göre, insan hakları, hayvan hakları ve cinsiyet ayrımcılığı konusunda duyarlılık yüksek. Adalet, düşünce özgürlüğü ve liyakat istiyorlar.

Şimdi bir de bu gençlerin içinde yaşadıkları hayata bakalım; Genç işsizliğinin % 20’ler düzeyinde  olduğu [10] günümüzde gençlerin bunaldıkları temel sorunlarını;

  1. Üniversiteyi bitirse bile iş bulamamak (dolayısıyla ergen yaşa rağmen ekonomik özgür olamamak )
  2. İş bulanların ise ekonomik durum ve aşırı pahalılık nedeniyle sıkıntı yaşaması
  3. İş ya da özel hayatında, en büyük gereksinim ve eğlence olan, internetin eksik altyapısı (fibere sahip olamamak), pahalılığı, erişim engelli olması
  4. Kavga ve umutsuzluk ortamı ve geleceğinden şüphe duymak

şeklinde özetleyebiliriz.  Yani AKP’den memnun değiller ve anneleri, babaları AKP’li bile olsa buna karşı hareket koyabilecek bir nesil bu. Bu nedenle de araştırmalar “seçimin anahtarı Z neslinde” diyor.

AKP’nin Dijital Nesli Kazanmasının Yolları

Son olarak bakalım; AKP nasıl kazanır?

AKP’nin kazanması için önünde sadece şu yol var;

  1. Ekonomiyi, dolayısıyla genç işsizliğini düzeltecek
  2. Özgürlükleri rahatlatacak (dolayısıyla sosyal medyaya da dokunmayacak)
  3. Hukuku bugün olduğu karmaşık durumdan çıkaracak
  4. İnterneti rahatlatacak

“AKP’s Dilemma” ya da “Paradox” işte bu. Bunları yapamazsa, tersini yapacak. Yani sosyal medyayı engelleyerek bunları yapamadığının ve başka yaptıklarının duyulmasını engellemeye çalışacak ama bunu yaptığında da o nesilleri daha fazla kaybedecek.

Ayrıca hatırlatalım, merkez medyada işleyen kontrol altına alma operasyonu internet tarafında işlemez. Çünkü;

  1. Sosyal medyayı tamamen kapatsa da, başka yollar var (oyun üzerinden haberleşmek gibi, VPN gibi)
  2. İnterneti tamamen kapatamaz çünkü üzerinde iş hayatı var
  3. Diyelim ki, interneti kapattı. O zaman da dijital kitle kendi koşullarını oluşturur. İran’da görüyoruz. Ayrıca Elon Musk ve benzeri projeler yolda.

Özetle, AKP şu anda bir kocaman paradox’un içinde ve çözüm zor. Muhtemelen, onun yerine başka stratejileri tercih edecekler. Örneğin arada bir gördüğümüz “Whatsapp hükümetlere dinleme hakkı veriyormuş” mesajları ya da “Sosyal Medyadaki 100 kişi gözaltına alındı” türü haberlerle, “sosyal medyayı fazla kullanan kafayı üşütüyormuş” analizleri ile yani korkutma yoluyla engelleme yapmaya çalışacaklar. Arada bir çok sıkıştıklarında da bant genişliğini daraltacaklar.


[1]  AKP’nin Sosyal Medya Düzenlemesinde Neler Var?

[2] Sosyal medyanın haberleri aldığımız yer olmasından memnun olduğum da yok. Zaman zaman sosyal medyanın demokrasiyi koruma işlevi olmadığını, tamamen ticari şirketler olduğunu anlatıyorum. Burada konu bu değil. Bu konuyu anlatsaydık; “AKP bugüne gelmeden çok daha önce Türkçe içeriği korumalıydı, önlemleri almalıydı ve özellikle tarafsız içeriğin yaratılmasını desteklemeliydi” derdik. Örneğin YouTube’ün rakibi olması için Beyaz’ın PiknikTüp projesini desteklemeliydi. Bu da başka bir konu. Şimdi bunu anlatmıyoruz.

[3] Gerçi bu kavramlar 1980’lerde bilgisayarların çoğalması ve bireysel hale doğru yol almasıyla konulmuş terimlerdir ama internet sonrası, internet için kullanılmaya başlandı.

[4] Teknoloji dünyası, “zenci” ve “kölelik” çağrıştıran terminolojiyi değiştiriyor

[5] Zuckerberg Facebook Personeli Protestosuna Kulak Verdi ama Değişiklik Yapacak mı Belirsiz?

[6] Facebook çalışanlarından sonra bilim insanları da Zuckerberg’e tepki gösterdi

[7] Facebook Reklam Boykotuna Katılan Firma Sayısı 800’e Ulaştı

[8] Wikipedia : List of Paradoxes

[9] Gezici Araştırma Merkezi Başkanı: 2018’de ilk kez oy kullananların yüzde 76.7’si Cumhur İttifakı’na oy vermedi, Türkiye’nin kaderi Z kuşağının elinde

[10] Türkiye’de işsizlik oranı 0,2 puan azalışla yüzde 12,8 oldu

Etiketler: AKPCengiz UltavDijital NesillerErişim EngellemeManşetParadoksParadoxSansürSosyal MedyaSosyal Medya Düzenlemelerinin AnaliziX NesliY nesliZ nesli

Türk İnternet'ten buna benzer yazılar için bildirim almak ister misiniz?

ABONELİKTEN ÇIK
Fusun S.Nebil

Fusun S.Nebil

Detaylı bilgi için aşağıdaki dünya işaretini tıklayınız.

Lütfen yorum yapmak için giriş yapın.

GÜNLÜK BÜLTEN ABONELİĞİ

Aboneliğinizi onaylamak için gelen veya istenmeyen posta kutunuzu kontrol edin.

YAZARLARIMIZ

Fusun S.Nebil
  • Sosyal Medya Şirketleri, Hayalet Temsilcilikler mi Açtı?
Innocenzo Genna* / EU telecom regulation expert
  • AB, İnternetin Kurallarını Yeniden Şekillendirmeye Çalışıyor
Melike Beykoz
  • 5G, Eğitimi Nasıl Dönüştürüyor
Soykan Özçelik
  • WhatsApp’ı Bırakma Zamanı Geldi

BU HAFTA EN ÇOK OKUNAN HABERLERİMİZ

  • Whatsapp’ı Siliyor Muyuz? Peki Silersek Ne Kullanacağız?
  • WhatsApp Açıklama Yayınladı
  • Instagram, Twitter, Facebook, Tiktok gibi Sosyal Ağlara Reklam Yasağı Geliyor!
  • Elon Musk WhatsApp Gizlilik Politikası Değişikliğine Karşı “Signal’e Geçin” Dedi
  • Whatsapp Yeni Şart Koşuyor ; Facebook Anlaşılan Rekabet Davalarına Karşı Önlem Alıyor

DOSYALAR

  • 2020/09 Dosyası : İleti Yönetim Sistemi
  • 2020/08 Dosyası : Trump’ın Çinli Uygulamalarla Savaşı
  • 20/07 Dosyası : AKP’nin 2020 Sosyal Medya Düzenlemeleri
  • 20/06 Dosyası : ABD’de Protestolar – Sosyal Medya – Trump Çekişmesi
  • 2020/05 Dosyası : Yeniden Düşünmek ; Korona Salgını ve Türkiye

TEKNOPOLİTİK – YOUTUBE

SON YAYIN

BİZİ TAKİP EDİN

  • 6.2k Takipçis
  • 383.7M Takipçis

TWITTER

Facebook Twitter LinkedIn
Türk İnternet

Turk-internet.com 25 Ekim 2000'den beri Hizmetinizde

TURK-İNTERNET

  • Haber İndeksi
  • Hakkımızda
  • Gizlilik Bildirimi
  • Firmaların turk-internet.com ile Çalışabilirlik Yöntemleri
  • Destek
  • Bize Yazın

Türk İnternet'ten ilginize çekecek yazılar için bildirim almak ister misiniz?

Abone Ol

© Copyrights 2000-2021 - Bu sitede yayınlanan haber/söyleşi/makale ve bilgilerin tüm hakkı turk-internet.com'a aittir.

No Result
View All Result
  • Ana Sayfa
  • Araştırma
  • Etkinlik
  • Kim Nerede?
  • Şirket Haberleri
  • Ürün Tanıtımı
  • Hakkımızda

© Copyrights 2000-2021 - Bu sitede yayınlanan haber/söyleşi/makale ve bilgilerin tüm hakkı turk-internet.com'a aittir.

Aşağıdan hesabınıza giriş yapınız

Şifremi unuttum? Kayıt Ol

Kayıt olmak için aşağıdaki formu doldurunuz

Tüm alanların doldurulması gerekiyor. Giriş yap

Şifrenizi geri alın

Lütfen şifrenizi resetlemek için kullanıcı adı veya email adresinizi girin.

Giriş yap
Bu internet sitesinde, kullanıcı deneyimini geliştirmek ve internet sitesinin verimli çalışmasını sağlamak amacıyla çerezler kullanılmaktadır. Kabul Ediyorum
Privacy & Cookies Policy

Privacy Overview

This website uses cookies to improve your experience while you navigate through the website. Out of these cookies, the cookies that are categorized as necessary are stored on your browser as they are essential for the working of basic functionalities of the website. We also use third-party cookies that help us analyze and understand how you use this website. These cookies will be stored in your browser only with your consent. You also have the option to opt-out of these cookies. But opting out of some of these cookies may have an effect on your browsing experience.
Necessary
Always Enabled

Necessary cookies are absolutely essential for the website to function properly. This category only includes cookies that ensures basic functionalities and security features of the website. These cookies do not store any personal information.

Non-necessary

Any cookies that may not be particularly necessary for the website to function and is used specifically to collect user personal data via analytics, ads, other embedded contents are termed as non-necessary cookies. It is mandatory to procure user consent prior to running these cookies on your website.